Gönderen Konu: İSLAM VE KADIN  (Okunma sayısı 1113 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
İSLAM VE KADIN
« : Aralık 26, 2014, 10:24:08 ÖÖ »
İSLAM VE KADIN

Kadın; Rahman'ın nazenin dokunuşla yarattığı, naif varlık. Toplumun en küçük birimi olan aileyi ayakta tutan, huzuru, saadeti temin eden iffet timsalidir.

Cenab-ı Hakk, en mukaddes görevi ona ver-miş, özünde manevi değerleri bir cevher gibi taşıyan nesiller yetiştirmesi için ona “Annelik” sıfatını layık görmüş.

Cahiliye döneminde birçok haksız-lıklara, aşağılanmalara maruz kalan kadın, İslamiyet döneminde cen-netin ayaklarının altında olduğu müjdesiyle göklere çıkarılmıştır. Kadını bir meta olmaktan çıkarıp, toplumun önüne, ailenin yüreğine yerleştirdi. Ne büyük şeref. Bu iltifat-larla İslam Medeniyeti ne mübarek kadınlar, ne iffetli, ne güçlü şahsiyet sahibi hanımlar yetiştirdi. Güçlü şahsiyetlerin ardın- da, firaset sahibi hanımlar vardır. En başta Efendimiz ve zevcesi Hz. Hatice O'nu ilk destekleyen O'na ilk inanandı.

Eski Yunan'da kadın aşağı-lık, her türlü haktan mahrum, sadece ev işlerinde çalıştırılan, bütün kötülüklerin sebebi olarak temsil edilirken, Roma'da da farksız değildi. Erkek, kadın üzerinde sınırsız yetkiye sahip, isterse karısını öldürebiliyordu. Kadının asla mülk edinme hakkı yoktu. Hindistan'da; kocası ölen kadın, diri diri yakılır veya ölen kocasının  evinde köle gibi çalıştırılırdı. Hindu şeriatına göre kadın, ölümden, ateşten, haşerat ve cehennemden daha kötü sayılırdı. Bozulmuş Hıristiyan anlayışına göre ise kadın, Hz.Adem'e yasak meyveyi yediren ve asli suç denilen günahı işletendir, günahın anası, fitne ve fesadın kaynağıdır. Hatta abartıp Hz. Meryem hariç tüm kadınlar cehennemliktir anlayışı için-deler. Yahudilere göre ise, tahrif edilmiş Tev-rat'ın bazı yerlerinde onun lanetli bir yaratık ve Adem'i yoldan çıkaran kimse olarak adlan-dırılıyor. Bunların hepsi kadınlar hakkında asılsız iddialarla donatılmış fikirler. Bizler ne kadar şanslıyız ki o dönemler de yaşamayıp Rabbimin verdiği şerefi başımıza tâç olarak takmaya yetişmişiz. Yetişemeyenler şanssız mı? Hayır onlar sadece o karanlık dönemin kurbanı. Belki ahirette o tâçla tâçlanacaklar. Dua edelim ve günahlardan, çirkinliklerden kaçınalım ki, Rabbimiz ahirette o tacı, İslam'ın tâcını bizlerden almasın. Hala günümüzde o cahil fikirler var olsa da İslam'ın kadına verdiği değer aşikar.. Gün be gün ortada.

Efendimiz bir gün Ashab-ı Kiram'ın ileri gelenleriyle sohbet ediyorlardı. Buyur-dularki;

“Bana dünyanızdan kadın ve güzel koku sevdirilmiş, namaz da gözümün nuru kılınmıştır” Yani kadın derken, kadın cinsine saygılı olmak, şefkat göstermek ve iyi davranmak gerektiğini anlatmak-tadır.

Kadın; ilk vahyin inişiyle, cinsiyet göstermeden Rab katında muhatab kabul edilmiş mukaddes varlık kılınmıştır. Bizlerde müslüman hanımlar olarak Efendimizin methine mazhar olmuş, zeka ve firasetlerinden, Cenab-ı Hakk'ın şehadetine nail olmuş İslam kadınlarından hisseler almaya çalışarak, bu methe layık olmaya çalışabilirsek ne mutlu bizlere.

Tuba Atalay.

fanidunya

  • Ziyaretçi
MÜSLÜMAN KADININ KULLUK ŞUURU
« Yanıtla #1 : Aralık 26, 2014, 10:27:48 ÖÖ »
MÜSLÜMAN KADININ KULLUK ŞUURU

 Bizim kültürümüzde kardeştir, eştir, annedir, akrabadır kadın. Hürmete, saygıların en güzeline, sevgilerin en temizine layıktır. Şefkati, merhameti, sevgisi, nezaketiyle toplumların can suyudur adeta.

Ne var ki, tarih sahnesinde zulmün gölgesi üzerinden pek eksik olmamış, haklarına kavuşması ise İslam'ın insanlığı aydınlatmasıyla netlik kazanmıştır. Rabbine kul olmasıyla kavuştuğu bu özgürlük ne nefs ve şeytanın ne de onu istediği şekilde kullanamayan  çıkar sektörlerinin işine gelmediğinden modernleş-tirilmiş esareti cazip hale getirmeye çalışmış, maalesef bunda da başarılı olmuşlardır.

Gelinen nokta ne kadar endişe verici olursa olsun ümitsizlik, çaresizlik bize göre değildir. Bir taraftan şerrin yayılmasını önlemek için sesinin ulaşacağı, elinin yetişeceği yolları aramak, diğer taraftan kadınlarımızı bilinçlendirmek kulluk şuuruna kavuş-turmak için gayret sarfetmek şikayet etmekten daha güzeldir.

Kulluk şuuru (bilinci) nedir?

Kulluk bilinci; 'babam böyle söylemişti, annem şöyle yapardı' şeklinde yıllardır süregelen alışkanlıklar değil, 'Ben, bunu kim istediği için yapıyorum veya terkediyorum' sorularının “Allah için” cevabına ulaşmasıdır. Aslında herşey O'na ister istemez teslim olmaktadır (1). Mü'minler ise bilerek, iradesiyle kulluk yapar, boyun eğip itaat ederler. Bu da bilinçli bir itaat olduğundan onu diğerlerinden üstün kılar (2).

Bu bilince sahib olmak için şu hususlar dikkate alınmalıdır:

1) Vaktini iyi değerlendirmek günah olmasa da her canının istediğini yapmamak; saatlerce el-işi yapmak, TV izlemek, eğlenmek amacıyla çarşı - pazarlarda dolaşmak vb.

2) İmanı ilimle süslemek, güçlendirmek için öğren-mek çabasında olmak, gerekirse eşini, ana-babasını kendisine imkan sağlamaları hususunda ikna etmek, pes etmemek.

3) İlmiyle, öğrendikleriyle amel etmek, giyim-kuşamda, yürümesinde, konuşmasında bunları uygu-lamak. Bildiklerini yaşamayı asla ertelememek.

4) Samimi olmak:

a- Rabbine karşı samimiyettir ki, bu riyanın zıddı olan ihlastır. İhlas hem amellerin salih olmasını, hem de Rabbinin destek ve korumasının kendisiyle oldu-ğunu hissetmesini sağlar.

b) İnsanlara karşı samimiyettir ki, güvenilen emin insan olma özelliğini kazandırır. Ancak samimiyet hiçbir zaman helal - haram sınırını zorlamamalıdır.

5) Şüphelilerden uzak durmak, Helal veya haram oluşu kesin bilinmeyenler şüphelidir. Bunları yapmak kalbi meşgul eder ve huzura, itminana engel olur.

6) Pasif olmamak. Hal ve davranışlarla Allah'ı hatırlat tığı gibi diliyle de Allah'ı hatırlatmak. 'Bana ne canım' düşüncesinde olmamaktır.

Son olarak diyebiliriz ki, müslüman hanımın kulluk şuuru "Allah'a isyan konusunda yaratılanlara itaat edilmez" (3) esasına riayet eden güçlü bir iradedir.

“Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kulları-ma katıl ve cennetime gir” (4) hitabına mazhar olmak duasıyla.


Zehra Aktaş.

 


* BENZER KONULAR

İslâmî Değer Yargıları Gönderen: melek
[Bugün, 08:21:13 ÖÖ]


Bilgi ve Bilgelik Gönderen: melek
[Bugün, 08:18:10 ÖÖ]


Şahsiyeti / Karakteri / Görünümü Gönderen: melek
[Bugün, 08:13:12 ÖÖ]


Doğruluk / Dürüstlük / Samimiyet / Emin Ve Güvenilir Olmak Gönderen: melek
[Bugün, 08:08:33 ÖÖ]


Allah’a Saygı Peygamberlere Saygı Gönderen: melek
[Bugün, 08:04:57 ÖÖ]


Peygamberimizin Bıraktığı Mirasa Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:04 ÖÖ]


Dünya Hayatına Aldanmamak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:32:19 ÖÖ]


Selamette Olmak İçin Selam Gerekir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:20:08 ÖÖ]


Resulü Efendimiz (S.A.V.) Ümmetimden 27 Tane Yalancı Çıkacak” Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:11:43 ÖÖ]


Bir Zulüm Ki Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:56 ÖÖ]


Müstecab Dua Ne Demektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 05:54:48 ÖÖ]


Mustafa Sevim - Albümdışı ve Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 03:16:07 ÖS]


Mehmet Çelebi - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 03:11:12 ÖS]


Çocuk ve Dayak Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:54:26 ÖÖ]


Çocuklarımız ve Dua Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:49:17 ÖÖ]


İnsanlara Güzel Ahlakın Gereğine Göre Davran Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:45:23 ÖÖ]


Duymak ve Dinlemek Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:40:29 ÖÖ]


Her An Gidecek Gibi Yaşamak Gerek Gönderen: türkiyem
[Dün, 10:38:12 ÖÖ]


İş ve Çalışma Ahlakı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:36:53 ÖÖ]


Eş seçiminde Anne Babaya Hürmetin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:03:55 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42