Gönderen Konu: Bedbaht Kimdir (Okunma sayısı 814 defa)

fanidunya NET · « : Mayıs 19, 2025, 07:59:11 ÖÖ »

Bedbaht Kimdir

İnsanoğlu pusulasını Allah’ın rızasını kazanmak şeklinde belirlediğinde hem dünya hem ahirette kazançlı çıkar. Pusulanın şaşması durumunda ise bedbahtlığa duçar olur. Bundan dolayı gerek âyet-i kerîmelerde gerek hadîs-i şerîflerde sürekli olarak müslüman ferdin pusulasını kaybetmemesi için yönlendirmelerle karşılaşırız. Zira pusulayı kaybeden, yolunu kaybedecek ve nihayetinde çıkmaz sokaklara girecektir.

Efendimiz (s.a.v) bir hadîs-i şerîfinde pusulamızı doğrultma ve bedbahtlığa duçar olmamamız noktasında şöyle buyurur: ‘’Zorbalık edip haklara tecavüz eden ve yüce kudret ve kuvvet sahibini unutan ne bedbahttır! Hayal kurup üstünlük taslayan ve Allah'ı unutan kul ne bedbahttır. Gaflete dalarak gülüp oynayan ve kabirleri ve toprak altında çürümeyi unutan kul ne bedbahttır! Azıp taşkınlık gösteren doğum, ölüm ve ölümden sonrayı unutan kul ne bedbahttır! Din vasıtasıyla dünyayı talep eden kul ne bedbahttır. Dine şüpheler karıştıran kul ne bedbahttır! Hırs ve tamah tarafından kumanda edilen kul ne bedbaht kuldur! Arzu ve isteklerinin kendisini saptırdığı kul ne bedbahttır!’’[1]

Bedbahtlığın nebevi tanımı görüldüğü üzere gayet açık ve nettir. Bedbahtların ilk özelliği Allah Teala’yı unutmalarıdır. Onlar Allah’ı zikirden gafildirler. Tabiat boşluk kabul etmeyeceğinden ötürü Allah’ın zikrinden yana boş olan kalplerini kibir hastalığı darmadağın etmiştir. Bu anlamda bedbahtlıktan kaçınmanın ilk yöntemi olarak zikrullahın önemini işaretlemek gerekecektir. Bedbahtların ikinci özelliği üstünlük taslamaktır. Onlar fani dünya üzerine boş hayaller kurarak, kullara karşı üstünlük taslarlar. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyanın nimetlerinden helal haram demeden istifade etmeye çalışırlar. Dünyaya bir daha gelemeyeceklerine dair bilgilerini yeryüzünde ifsat ve bozgunculuk çıkarmaya vesile kılarlar. Bedbahtların üçüncü özelliği boş işlerle vakit geçirmek, oyunda, oynaşta ömür sermayesini zayi edip herkesin öyle yahut böyle uğrayacağı kabri unutmaktır. Onlar, zaman mefhumunu yanlış anlamışlardır. Zamanı bir rakip olarak değil, teselli edici bir oyuncak olarak görmüşlerdir. Güneşin altında eriyen bir buz mesabesinde olan ömür sermayesini insanın kesif yönü olan madde uğrunda heba etmişlerdir. Bedbahtların dördüncü özelliği azgınlık yolunu tutmak, nereden gelip nereye yolcu olunduğunu unutmaktır. Dikkat edilirse buraya kadar bütün özellikler ‘’unutmak’’ kavramı etrafında temerküz etmektedir. Unutmanın zıddı yahut panzehiri ise ‘’hatırlamak/zikretmek’’ tir. Kul, Rabbini hatırlayıp, zikrettikçe unutmaktan dolayısıyla da bedbahtlıktan kurtulacaktır. Bedbahtların beşinci özelliği din vasıtasıyla dünyayı talep etmektir. Yani dini, yaşanması gereken gayeler olarak değil, birtakım dünyevi gayelere ulaşmada vasıta olarak kullanmaktır. Burada bir noktanın altını çizmek önem arz etmektedir. Dinin bize emrettiği yüce hedeflere ulaşmak için dünyanın vasıta olarak kullanılması yerindedir ve teşvik edilmiştir. Çünkü Efendimiz (s.a.v) ‘’ Ey Amr, sâlih kişi için sâlih mal ne güzeldir!’’[2] buyurmuştur.

Bunun aksi olan dünyevi birtakım hedefler için dini vasıta edinmek te haramdır. Bu ikisi arasındaki farkı iyi idrak etmek çok önemlidir. Şöyle ki İslam’ın topluma hakim olmasını istemeyen, modernitenin kurbanları müslümanların İslami hedefler doğrultusunda yürüttükleri faaliyetleri ‘’dini siyasete alet etmek/ dini dünyaya alet etmek’’ tabirleriyle baltalamaya çalışmaktadır. Elbette biz dinin dünyaya alet edilmesine karşıyız. Ama sizin derdinizin din olmadığını, bu sözlerinizin ardında ‘’yaratanın kulların hayatına karışmaması’’ tezinizin olduğunu gayet iyi biliyoruz. Dolayısıyla burada vasıta-gaye dengesi son derece dikkatlice takip edilmeli, gözetilmelidir. Dinin hükümlerinin insan hayatına tatbiki dünyaya alet edilmesi değil, dünyaya hakim olmasıdır. Bedbahtların altıncı özelliği dine şüpheler karıştırmaktır. Birtakım hurafeleri dinin aslındanmış gibi göstermek, kaynağı belli olmayan birtakım ritüelleri sünnetmiş gibi lanse etmek, İslam’ın öncüleri olan ulemaya, evliyaya söylemedikleri şeyleri isnat ederek insanların akidesiyle oynamaktır. Onların bu tavırları hem dünya hem de ahiret saadetine ulaşmalarına manidir. Bedbahtların yedinci özelliği hırs ve tamah tarafından kumanda edilmektir. Ulvi hedeflerden uzaklaşan bedbahtlar nefislerinin yönlendirmesiyle hayat sürerler. Fert ve toplum hayatında vahyin ölçülerini değil, hevalarının doğru gördüğü şeyleri esas alırlar. Onlara göre iyi, doğru ve güzelin tespit kaynağı kendi hevalarıdır. Bedbahtların sekizinci özelliği ise sapkınlıktır. Heva ve heveslerine uyma neticesinde hem akidevi hem pratik anlamda sırat-ı müstakimden sapmışlardır. Bu ise bedbahtlığın zirve noktasıdır. Bundan dolayıdır ki her namazda sırat-ı müstakim üzere kalmak için Rabbimize dua eder ve yalvarırız. Buradan bedbahtlığın ne nispette tehlikeli bir musibet olduğunu da anlayabiliriz.

------------------------------------------------------------------------------------------

[1] Tirmizi 4/632.

[2] Ahmed b. Hanbel, 4 /197, 202.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DÜNYA FM

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Bedbaht Kimdir (Okunma sayısı 814 defa)

fanidunya NET

Bedbaht Kimdir

BENZER KONULAR