Kul Kalmak Yetmiyor Mu
Düşünce özgürlüğü ve ifade hürriyeti batılı bir puttu, üstüne doğulu kıyafet giydirip İslam hakkında kullanmaya kalkanlar ne yaptıklarını bilmiyorlarsa yazık, biliyorlarsa çok daha yazık!
Batılılar konu İslam olunca o putu çoktan yediler, bizimkilere ne oluyor anlamıyorum.
Allah'ın sınırlarını tanımayan bir düşünce özgürlüğünün nereye varacağını bilmek istemiyor olabilirler ama bizzat sınırlar ve kurallarla ilgili düşünmenin sonunda varılan nokta, akla tapınma ve mukaddesatı reddetmek oldu, oluyor.
Çok kafası çalışan ve çok iyi düşünebilen biri varsa otursun, Allah'ın arşının altında bir sinek kanadı kadar kalan uzayın sonuna bilgi olarak, tez olarak değil his olarak ulaşmayı düşünsün; delirmeden Allah'ın kudretine teslim olmak ya da aklından vazgeçmek durumunda kalır.
Acziyet ve kulluk gerçeğini içinizi sindirmeden bu din kalbinizi tatmin etmez!
Kuluz biz kul, yani Türkçesi köle!
Neyin havasındasınız?
Hangi özgürlük yaraşır bir köleye?
Özgür olmak isteyen nasıl kul kalır?
Bırakın kaçmaya çalışmayı, teslim olun kulluğa ve amel edin, kafi..
Ha şimdi düşünce özgürlüğünü kabul etmeyen bir yobaz mı oldum?
Hayır, kabul ediyorum!
Mesela oturun şehrimizin trafik sorunlarını nasıl çözeriz diye düşünün, harika bir özgürlük alanı.
Yeşili korumak ve gelecek nesillere daha sağlıklı bir çevre bırakmak için neler yapmalıyız, düşünün bol bol ve anlatın herkese.
Özgürsünüz.
İnsanlara faydalı teknolojiler, sağlıkla ilgili gelişmeler üretin düşünerek.
Yeryüzünün kibirli ve zalim devletlerinin sömürgelerine nasıl engel oluruz diye bol bol düşünün, özgürsünüz, özgürüz, özgürler!
İnsanların sorunlarını düşünmek ve çözüm aramak düşünce özgürlüğü olarak neyimize yetmiyor?
Neden Allah(cc)’in dinini kurcalamak, değiştirmek ve saptırmak için uğraşalım?
Nedir bize şeytanın gösterdiği, sağ ya da soldan yaklaşarak burnumuza uzattığı dünyalık kazanç?
Nedir elimize geçecek olan? İnsanların saygısı mı? Müslümanların hürmeti mi?
Ne olabildi tarih boyunca bu dini, fikirleri ve yaptıkları ile tahrif etmeye çalışanlar?
Ne olacak?
Ne olabilir?
Mekke yolunu yeniden mi keşfedeceğiz?
Medine yeterince nurlu değil mi de bizim süper düşüncelerimizle daha bir nurlanacak?
Beğenmediğimiz nedir?
Farzlar mı? Sünnetler mi?
Kitap mı sünnet mi ağır geliyor?
Yaşamak bize ağır geliyor diye aslını inkar edip, yok etmeye çalışmak nedir?
Allah(cc)’den hidayetimizi artırmasını dileyelim. Kalplerimizi iman ile tatmin etmesini ve bize İslam ile amel etmeyi kolaylaştırmasını isteyelim. O isteyene verir. Vereceğini vadetmiştir.