Gönderen Konu: Eğlenmek Hakkımız (Okunma sayısı 1611 defa)

türkiyem · « : Şubat 04, 2024, 02:20:18 ÖS »

Eğlenmek Hakkımız

İnsanoğlu doğuyor, dünyaya gözlerini açıyor. İlk verdiği tepki ile de ağlıyor. Sanki geldiği dünyadan memnun olmamış. Ama zamanla dünyaya alışıyor ve hem gülüyor hem ağlıyor. İnsan olarak sahip olduğumuz ilk özellikler belki de gülme ve ağlama tepkisi.

Farkına varmadan, bilmeden insanoğlunun verdiği ilk tepkiler. Meramını anlattığı veya anlatamadığı ilk duyguların gösterildiği tepkiler. İnsanın maddi tarafı olduğu gibi manevi bir tarafı/dünyası da var. Bedeninde bir acı hissetmesi ile verdiği rahatsızlık duygusu aynı zamanda bunaldığında da verdiği bir duygudur. O halde insanın birbirinden farklı bir hali/dünyası vardır.

Hem maddi hem de manevi bir dünyası bulunan insanın kendini tanıması, maddi ve manevi dünyasını inşa etmede önemli bir etken olmaktadır. Çünkü insanın sadece bedenî ihtiyaçlarını gideren veya kendini devamlı ulvî bir varlık olarak görmesi kendine zarar vermesine neden olmaktadır. Kendini tanıdıkça, beşerî özelliklerinin farkına vardıkça kendine zarar vermeyecek bilakis mutlu olacaktır.

Bir hayat düzeni içerisinde bulunmaktayız. Sabah kalkıyor, kahvaltımızı yapıyor ve işimize veya okulumuza gidiyoruz. Tabii kahvaltı yapmadan da gidenlerimiz oluyordur.

Gündelik meşguliyetimizi tamamlıyor ve evimize doğru yol alıyoruz. Eve geliyor, akşam yemeği, dinlenme, televizyon vs derken uyku vakti geliyor. Yeni gün için gözlerimizi kapatıyoruz. Devam ede gelen bu hayat düzeni içerisinde bedenler, zihinler ve ruhlar yorulmaktadır. Tabii olarak insan dinlenme ihtiyacı ile karşılaşıyor. Sınırlı güç ve dengeye sahip olan bizler yeri geldiğinde dinlenmeli yeri geldiğinde de çalışmalıyız. O halde nasıl bir dinlenme ortamımız olmalı? İşte bizim hayatımızın her alanına etki edecek soru.

İnsan dinlenmek istediğinde neler yapmaktadır, bunları bir tespit edelim. Hiçbir şey, spor yapmak, kitap okumak, arkadaşlarla buluşmak, dizi/film vs izlemek, oyun oynamak… İstirahat etme aktiviteleri içerisinde insan gerçekten dinlenebiliyor mu? İnsan kendi ile baş başa kalabiliyor mu?

Biraz eğlenmek, hayatın getirdiği yorgunluğu bertaraf etmek istediğimizde yaptığımız aktivitelerde bedenimizi, zihnimizi ve ruhumuzu dinlendirme gayretinde olmalıyız. İşte bu noktada içerisinde bulunduğumuz hayat bizim kendimize zaman ayırmamızı engelliyor.

İnsanın kendi ile iletişimine engeller koyuyor. Toplum içerisinde genel olarak masum bir görüntü ile başlayan belli başlı dinlenme aktiviteleri insana zarar vermektedir. Huzur elde etmeye değil, bir huzursuzluktan diğerine geçişe sebep olmaktadır. Bir nevi hissettiği acıyı daha büyük bir acıyla bastırmak... Özellikle film, bilgisayar/mobil oyunu vb. durumlar içerisinde bu tehlike ile karşı karşıya kalmaktayız. Masum bir düşünce ile açtığımız filmler/diziler/oyunlar aramıza kendi benliğimiz ile irtibat kurmamızı engelleyen bentler koymaktadır. Hem zihnî hem de ruhî tahribatlara neden olabilmektedir.

Evet, eğlenmek hakkımızdır. Ancak asıl olan insanın eğlenmesinde de dünya ve ahiret saadetine zarar verecek şeylerden kendini korumasıdır. Akıl, namus, mal, din ve canına halel getirecek eğlencelerden uzak durmalıdır. Çünkü bu beş unsurdan birine veya daha fazlasına gelecek olan zarar insanın dengelerini bozmaktadır. Her biri için örnekler, yaşadığımız hayat içerisinde maalesef çokça mevcuttur. İnsanın özellikle hayvanî/canlı tarafına odaklanılarak, sadece yeme, içme, cinsel ihtiyaçları giderme vb hasletlerine yönelik bir dünya inşa edilmeye çalışılmaktadır. İşte burada insan kendini daha yakından tanıyarak kurulan bu dünyaya karşı korumaya alabilir. Bu durumda da öncelikle kendi ile benliği arasında engel olan unsurları ortadan kaldırmalıdır. “Gerçekten ben eğleniyor muyum yoksa etkileniyor muyum?” sorusunu kendine sormalıdır. Dinlenmek için oturduğum film/dizi/bilgisayar oyunu içerisinde gerçekten istirahat ediyor muyum?

Allah Teâlâ’nın yarattığı Müslüman bir genç/yaşlı olarak şu nidaya kulak vermeliyiz:

“Onlar ki iman etmişlerdir ve kalpleri Allah’ın zikri ile yatışır, evet Allah’ın zikriyledir ki kalpler yatışır.” (Rad, 28, Elmalılı) Tasavvuf büyüklerinin şu sözüne de dikkat etmeliyiz ki; “Kendini bilen Rabbini bilir.” O halde dünya hayatımız içerisinde insanın kendiyle arasında engel olan her şey mümin ile Rabbi arasında da engel olmaktadır. İnsan da kendini kaybetmeden eğlenme ve dinlenmenin yolunu bulmalıdır.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Gönderen Konu: Eğlenmek Hakkımız (Okunma sayısı 1611 defa)

türkiyem

Eğlenmek Hakkımız

BENZER KONULAR