Gönderen Konu: Heybemizi Temizleme Vakti Gelmedi Mi  (Okunma sayısı 106 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı anadolu

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 631
    • www.fanidunya.net
Heybemizi Temizleme Vakti Gelmedi Mi
« : Aralık 02, 2021, 01:29:16 ÖS »
Heybemizi Temizleme Vakti Gelmedi Mi

Sıradanlaşmış nasihatler vardır. Herkesten duyduğumuz, ezberlediğimiz, uyguladığımız veya uygulamamız gerektiğini bildiğimiz ama uygulayamadığımız. Hatta uyguladığımızı sandığımız ama tam tersi işler yaptığımız. Bazı insan tipleri de vardır ki; çok konuşurlar, çok nasihat ederler, hitabetleri de çok iyidir... Onların olduğu ortamda onlardan daha bilgili insan da yoktur. Siz farkında olmadan bu insanların sizden çok bilgili olduğuna inanır, onlara danışır hale gelirsiniz. Öyle ki yeri geldiğinde karşılarında kendinizi küçük bile görürsünüz.  Bu tip insanlarla içli dışlı olmaya başladıktan bir süre sonra onların sadece konuştuğunu anlarsınız. Size verdikleri nasihatlerin, anlattıkları bilgilerin hiçbirini yapmadıklarını…

Günümüz dünyasında sayıları epeyce azalmışta olsa bir insan tipi de vardır ki; çok sıradan şeyler söylese dahi söyledikleri aklınızdan asla çıkmaz. Çünkü söylediklerini kendileri de uygularlar ve size nasihat ederken bilmişlik yapmak için de konuşmazlar. Kimi zaman sizi incitmemek için kendileri incinirler. Birçok insan bu tip insanlara “saf” derler. Saftırlar gerçekten. Hiçbir kötülük yanaşmaz onlara. Sizi de o kötülükten uzak tutmaya çalışırlar. Dedim ya bu insanların en güzel özellikleri nasihatlerinin dinlenilmesidir. Mesela; “Sana laf getiren senden de laf götürür” nasihatini sıklıkla duymuşsunuzdur ama hayatımızda ne kadar etkili olduğu tartışılır. Zaten bu nasihati defalarca duymamıza rağmen hâlâ dedikodu eden insanlarla samimi olmamız, bu nasihatin bizde yeteri kadar etkili olamamasındandır.

Zamanında bende de pek etkili olduğunu söyleyemem. Ta ki “Sümeyye, bana başkalarının ayıplarını anlatan, benim ayıplarımı da başkasına anlatır. Ben o kişiye dikkatli davranırım, sende dikkat et. Eğer bir gün başkasının ayıplarını sana anlatırsam, bana da dikkat et” sözünü işitene dek. Duvarları terleyen bir öğrenci evinde tanımıştım onu. Rabbimizin kelamını hıfz etmek için oradaydık. “Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın...” ayetini sadece hıfzetmekle yetinmiştik. İnsanlar birbirlerinin ayıplarını o kadar çok taşıyorlardı ki bana bu cümleleri belli aralıklarla söyleme ihtiyacı duyuyor ve kendini sürekli sorguluyordu. Onun bu hali beni kendimi ve çevremi sorgulamaya itmişti.

Sizce de kendimizi sorgulama zamanı gelmedi mi? Her Cuma toplantısında, “Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?” ayetini okuyup “Sadakallahül azim” deyip o yüce kitabı kapattıktan sonra dedikodu yapmaya devam etmekten rahatsız olmuyor mu ruhumuz?  Sılah-i rahim amacıyla gittiğimiz ziyaretleri zanlarla kirletmekten sıkılmadı mı yüreğimiz? Dostun sesini duyup rahatlamak varken, beş dakikacık telefon görüşmelerinde diğer dostu çekiştirmek yakışıyor mu dostluğa? Telefonu kapattıktan sonra arkasından dediklerimizi duymasın diye ikinci kez acaba kapattım mı diye kontrol etmekten yorulmadık mı? Verilerimizi kullanmasına canımızı sıkıp terk ediyoruz da WhatsApp’ı, o grupta olmadığı için rahatlıkla arkasından konuşulan mesaj gruplarını terk etmek bu kadar mı zor? Peki, başka bir Cuma toplantısında, başka bir sılah-i rahim ziyaretinde, başka dostların beş dakikacık telefon muhabbetlerinde, başka bir WhatsApp grubunda arkamızdan konuşulma ihtimali de mi rahatsız etmiyor?

Heybemizi temizleme vakti gelmedi mi? Cemal Süreyya “…güzel hayat isteyen, güzel insan biriktirsin…” demişti. Heybemizde biriktirdiğimiz güzel insanların hatırına bizde başkalarının heybesindeki güzel insanlar oluruz belki. Ben ne zaman laf taşıyan insanlar görsem onun, “Laf taşıyan insanlara dikkat et, Sümeyye” deyişi yankılanıyor kulaklarımda. İzin verirseniz bende sizin heybenize girsem ve bundan sonra da benim kelamım yankılansa ruhunuzda: “Sevgili okur, laf taşıyan insanlardan uzak dur.”

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41