Gönderen Konu: Kişisel Sorgulama ve Seçimlerimiz  (Okunma sayısı 332 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1964
Kişisel Sorgulama ve Seçimlerimiz
« : Eylül 30, 2020, 03:14:42 ÖS »
Kişisel Sorgulama ve Seçimlerimiz

Hepimiz, hayatımızın farklı dönemlerinde, farklı insanlarla tanışır ve onlarla farklı paylaşımları yaşarız. Paylaşılan her an ve olay bizde bir iz bırakır ve bırakılan her iz aslında yaşanmışlığın bir kanıtıdır. Bu izlerin belleğimizde belli boyutları, şekilleri ve renkleri vardır ve bunlar yaşanılan paylaşımın içeriğine göre farklılık gösterirler. Kimisi bizi hüzünlendirip ağlatırken, kimisi ise yüzümüzde hafif bir tebessümün oluşmasına ya da kahkahadan yerlere yığılmamıza neden olur.

Başlangıçta bize acı veren izlerin -siz bunları deneyim olarakta adlandırabilirsiniz- varlığını kabul etmeyip, onları görmezlikten gelerek, yoklarmış ve sanki hiç yaşanmamışlar gibi davransak da, bir süre sonra bizi mutlu eden izlerin varlığını kabullendiğimiz gibi onları da kabullenmeyi öğreniriz. Farkına varırız ki, bugün bizi biz yapan değerler geçmişteki ve şu andaki farklı paylaşımlarımızdan elde ettiğimiz izlerin tamamıdır. Kısacası, hayatı zaferleri, başarıları, sevinç ve mutlulukları ile olduğu kadar, hüzünleri, pişmanlıkları, başarısızlık ve gözyaşları ile de algılamayı öğreniriz.

Aslında her şey geçmişimizin bir toplamıdır ve hiç bir şey nedenleri, sonuçları, tarih ve koşulları ile sorgulanmadan anlaşılamaz. Bu nedenle, hepimiz zaman zaman kendimizi sorgulama ihtiyacı duyarız. Kendi kişisel sorgulamamızı yaparken, kendimiz ile birlikte bir anlamda hayatıda sorgulamış oluruz. Sorgulama esnasında, daha önce kendimizde ve yaşamda fark etmediğimiz ya da edemediğimiz bir takım şeylerin varlığını fark edebilme ve bunların bizim için hangi anlama geldiklerini anlayabilme olanağını elde etmiş oluruz. Örneğin, kim olduğumuz, hayattan neler beklediğimiz, nerede, ne zaman, nasıl bir tavır almamız lazım geldiği, bizi nelerin mutlu, nelerin ise mutsuz ettiği, yaşamda hangi misyonu üstlenmeyi istediğimiz ve o misyona nasıl bir vizyon eklemeyi düşündüğümüz gibi ve daha birçok sorunun cevabını bu sorgulama sırasında buluruz. Bu bağlamda, kişisel sorgulama kendi içimizdeki belirsizlik ve çelişkilerin ortadan kaldırılmasında, kendimizi tanıma ve özümüze inme konusunda büyük önem taşır. Ancak, kişisel sorgulamamıza geçmeden önce, bizi bu sorgulamayı yapmaya yönelten nedenleri belirlememiz gerekir. Hiç şüphe yok ki, hayatta var olan her şeyin mantıklı bir nedeni ve açıklaması olduğu gibi bu sorgulamayı da başlatan nedenler vardır.

İşte bu noktada seçim ve tercihlerimiz devreye girer. Kuşkusuz, he-pimiz hayatta kendi seçimlerimizi yaşarız. Mesleğimizi, çalıştığımız iş yerini, sekreterimizi, patronumuzu, okuduğumuz okulu, arkadaşlarımızı, yaşadığımız ülke ve şehri, giydiğimiz kıyafetleri, saçımızın uzun yada kısa oluşunu, dinlediğimiz müzik tarzını, okuduğumuz kitapların türlerini ve evleneceğimiz insanı belirleyen şey, bizim hür ve özgür irademizle yaptığımız seçim ve tercihlerimizden başka bir şey değildir.

"Eğer, yapılan seçimler kendi özgür irademizle değilde, başka kişi veya kişilerin ya da bir takım dış etkenlerin üzerimize uyguladıkları baskı ve etkinin sonucu yapılmışlar ise, o zaman ne olacak?" diye sorabilirsiniz.

Ancak unutulmamalıdır ki, o kişi veya kişilere yada dış etkenlere, ha-yatımız ve yapacağımız seçimler üzerinde, sahip olduklarını düşündükleri söz ve mudahale hakkınıda yine bizler veririz. Daha doğrusu, kendi özgür seçimlerimizin sonucu onlarla kurmuş olduğumuz ilişkilerin içerik ve niteliği verir. Farklı insanlarla olan farklı paylaşımlarımızdan elde ettiğimiz izler ve bunlar arasındaki farklılıklar da yine özgür seçimlerimizin sonucudur.

Yukarıda da belirttiğim gibi hayatımıza yaptığımız seçimlerle yön ve-ririz. Çoğu zaman "Kader" diye nitelendirdiğimiz ve genellikle hatalarımıza yada yanlışlarımıza bir kılıf uydurmak için arkasına gizlendiğimiz şey, aslında kendi özgür ve hür irademizle yaptığımız seçimlerimizin bize getirdiklerinden başka bir şey değildir. Halbuki "Kader" kutsal kitapta da belirtildiği üzere "yazgı ve alın yazısıdır". Bir başka deyişle, Tanrı tarafından bilinen fakat tarafımızdan bilinemeyen, seçilemeyen ve değiştirilemeyendir. Örneğin, doğmamış olmayı ya da ölmeyecek olmayı bizler seçemeyiz ve değiştiremeyiz.Aynı şekilde ailemizi seçebilme özgürlüğümüz yoktur. Onlar bizim kaderimizin bir parçasıdırlar. Onların kimler ve nasıl insanlar olacaklarını bilemeyiz, seçemeyiz ve değiştiremeyiz. Ancak onlarla ne tür ilişkiler kuracağımız, hayatımızın neresinde ve ne şekilde yer alacaklarını, yaptığımız seçimler ile belirleriz. Bu şekilde baktığımız zaman, kader ile seçimlerimiz arasındaki ayrımı da daha iyi anlamış olacağız.

Sonuç olarak, yapacağımız seçimlerin hayatımızın şekillenmesinde büyük rolü vardır. Kendi kişisel sorgulamamızı yaparken, bizi bu sorgulama aşamasına getiren, o güne kadar hayatta yaptığımız seçimlerimizi ve bunların sonuçları ile etkilerini iyi düşünüp, değerlendirmeliyiz. Aksi takdirde sorgulamanın bir anlamı olmaz. Umarım, bu yazı sizin kendi kişisel sorgulamanızı başlatmanıza ve hayattaki seçimlerinizi değerlendirmenize bir vesile olur. Tabii, eğer okumayı seçmişseniz...

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41