www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET iSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => İSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => Bizden Sizlere => Konuyu başlatan: fanidunya NET - Temmuz 03, 2025, 06:48:37 ÖÖ
-
(http://www.fanidunya.net/resimler/besmele.png)
Bu Nesil Kimin Eseri
Bir taraftan suçlu suçsuz, kadın erkek, yaşlı çocuk ayırt edilmeksizin oluk oluk insanların kanı hunharca akıtılırken insan, vicdansızlıkta hayvanlar seviyesini aşmış… Diğer tarafta yine insanlık, varlık kimliğini yitirmiş “belhumedal-hayvanlardan daha aşağı derekelere düşmüş vaziyette.
İsyanın her türlüsünü denemeyi bırakın bizzat yaratıcısına meydan okumaktadır.
İslam öncesi barbarlık “Cahiliye hayatı”; kan davalarının güdüldüğü, kadınların meta’ halini aldığı, kız çocuklarının varlığının utanç kaynağı sayıldığı ve bu sebeple hayattan koparıldığı, güçlünün zayıfa hayat hakkı tanımadığı vs. vs.’nin adı.
İslam’ın doğuşundan bugüne 1.5 asır geçmiş. Bugün insanlık teknolojide çağ atladı, uzay araçları ses hızını geride bıraktı. Ama bir o kadar da Rabbinden uzaklaştılar. Öyle ki dünün cahiliyesi bugünün yanında temiz kalır!?
Medeni geçinen batının kat kat vahşileştiğini anlatmaya gerek var mı?
İslam ülkelerinin belki de en iyisi Türkiye’dir. Bugün İslam alemine lider gösterilen ülkemizde toplumun İslam’dan ne kadar uzaklaştığının farkında mıyız? İyilerimiz, kötülerimiz birbirinden ayırt edilmez oldu.
Caddelerimiz, sokaklarımız ve hatta evlerimiz isyandan geçilmez oldu. Toplu taşıtlar binilmez, kullanılmaz vaziyette. Alışveriş merkezleri daha beter. Farklı sosyal mekanları hayal bile edemiyorum.
Sadece evden işe, işten eve gidip gelirken karşılaştığımız vaziyet bu. Gün geçtikçe, yeni nesiller yetiştikçe(!) yozlaşmanın daha da arttığını acı bir şekilde müşahede ediyoruz.
Bu hale şaşırmamak elde değil.
İnsan demeden edemiyor: “Bu gençlik, bu nesil kimin çocukları?
Bunlar başka yerlerden mi buraya akın ettiler.”
İnsanların haya, ar damarları çatlamış. Toplum, kadınıyla erkeğiyle adeta deyyuslaşmış…
Erkek eşini, kızını, yakınlarını kem gözlere karşı kıskanmaz olmuş. Kadınlar öyle…
Kadınlar düştükleri çirkefliği görmez olmuş. Kendilerini ve evlatlarını şeytanın birer oyuncağı yapma ve yetiştirme yarışındalar.
Sonra da “bu toplumu meydana getiren, zehirleyen veya zehirlenenler kimlerdir” diye merak ediyor, hayret ediyor; “bunlar kimin eseri” diye taaccüb ediyoruz.
Uzağa gitmeye gerek yok, bunlar bizim eserimiz!
Yarınlarımız olacak neslimiz ne yazık ki!
Kur’an-ı Kerîm’de, ‘’Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten vazgeçirmeye çalışan bir ümmet bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir» (Al-i İmrân, 3/104) denen kurtuluş ehli nerede?
“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeye çalışırsınız; çünkü Allah’a inanıyorsunuz...’’ (Al-i İmrân, 3/110) denilerek iyiliği emr ve tavsiye, kötülü men ve uzaklaştırma, inancın şart ve gereği kılınan seçilmiş hayırlı ümmet nerede, kimlerdir onlar?
Hz. Peygamber (s.a.s.) buyuruyor: “Allah’a andolsun ki, siz ya iyiliği emreder kötülükten alıkoyarsınız ya da Allah kendi katından sizin üzerinize bir azap gönderir.
O zaman dua edersiniz fakat duanız kabul edilmez” (Ebû Dâvûd, Tirmizî)
Sahi azap nasıl bir şeydir? Ümmetin duaları neden arşa yükselmiyor; icabet edilmiyor?
“Sel, çığ, deprem, yangın yaptığımız günahlarımızın eseridir” demeye korkuyoruz. İktidarımızda dahi bu, görevden atılma veya soruşturma sebebi sayılıyor. Azgın azınlığı razı etmek adına!
Eee! Soykırım savaşları, küfrün işgaline maruz kalmak da üzerimize düşen bir azap değil.
Yoldan çıkıldığında, iyiliklerin yasaklanıldığı, kötülüklerin yasal hale geldiği veya getirilmek istendiği; ahlaksızlığın kendinden haya ettiği bu toplumun hali de mi normal?
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in: “Kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle ona mani olsun; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin. Ki bu imanın en zayıf derecesidir’’ (Müslim, Tirmizî) dediği imandan ne kadar eser taşıyoruz acaba?
Bu kadar kötülükle, çirkeflikle yüzleştiğimizde sesimizi çıkarabiliyor muyuz?
Çirkeflik, azınlık olmaktan çıkıyor gittikçe! Bu haldeyken bile gözümüzün içine bakarak en kutsallarımıza küfrediliyor. “Burada ne işiniz var, defolun gidin buralardan” deniliyor! Biz, haklı olduğumuz halde diyemiyoruz onlara, “siz kimin p..siniz, nereye gidiyorsanız defolun gidin!”
Böyle giderse korkarım Lut peygamberi, kavminin onu çıkarmak istediği gibi bizi de bu sesini çıkaramadığımız yozlaşmış nesil yarın, daha güçlü bir şekilde seslerini çıkarmaya ve bizi zorlamaya devam edecekler!
Nusret Reşber.
İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.
YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.
https://www.fanidunya.com.tr/