Gönderen Konu: İrade (Okunma sayısı 1237 defa)

fanidunya NET · « : Mayıs 13, 2025, 07:50:11 ÖÖ »

İrade

İnsan iradesiyle var olur, değer kazanır. İradenin devre dışı bırakıldığı hiçbir düşünce, ideoloji, dünya görüşü kaliteli insan yetiştiremez. Zira insanın kendini ispatlayabileceği alan iradeye dayanmaktadır. Dünyadaki imtihanımız da öncelikli olarak irade sahibi kılınışımızla ilintilidir.

İnsan kamil iradesini kullanarak iman eder, İslam üzere yaşar. İrade zayi olduktan ve Azrail (a.s) kapıya dayandıktan sonra yapılacak iman makbul değildir. Çünkü imanı değerli kılan irade ortadan kalkmış, ızdırari bir hal ortaya çıkmıştır. Bu nokta ziyadesiyle önemlidir. Kur’ân-ı Kerîm’de Firavun’un iman iddiasında bulunduğu sahne şöyle aktarılmaktadır: ‘’ İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun da, askerleriyle birlikte zulmetmek ve saldırmak üzere, derhal onları takibe koyuldu. Nihayet boğulmak üzere iken, “İsrailoğulları’nın iman ettiğinden başka hiçbir ilâh olmadığına inandım. Ben de Müslümanlardanım.”

dedi. O'na: ‘’Şimdi mi inandın? Daha önce baş kaldırmış ve bozgunculuk etmiştin!’’ dendi. ‘’Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için bugün sadece senin cesedini çıkarıp (sahile) atacağız.’’ dedik. Doğrusu insanların çoğu ayetlerimizden habersizdir.’’[1]

Görüldüğü üzere Firavun iradesini iman etmek yerine zulmedip, isyan etmekte kullanmıştı. Son anına kadar da kibrinden taviz vermiyordu. Ta ki ölüm meleğini görene kadar… O noktada ise irade ortaya koyup tercihte bulunma kabiliyeti ortadan kalkmıştı.

Mecburen iman ettiğini söyleyecekti. İşte bu halde yapılan iman da ondan kabul edilmedi. Kaybedenlerden oldu. İşin hakikati iradesiyle doğru, iyi ve güzel olanı tercih etmeyenlerin maruz kalacağı son aşağı yukarı aynıdır. Çünkü insan iradesiyle imtihan edilmektedir.

Firavun’un bu ibretlik sonunda düşünenler için çok büyük dersler vardır. Kişinin sıhhati, akli melekesi ve iradesi yerindeyken isyan yolunu tercih etmesi, imtihanın bittiği anda ise hakikati zorunlu olarak müşahede edip iman iddiasına sarılması gerçekten de acınası bir durumdur. ‘’Dünyaya bir daha mı geleceğim?’’ sloganıyla envai ahlaksızlığı işleyenlerin, böylesi acı bir sona muhatap olmaları hem kendileri hem de kendilerine tabi olanlar için büyük kayıptır. Dolayısıyla bu dünya hayatında selim örneklikler edinmek, irademizi o yönden kullanmak çokça önemlidir. Yani son nefesinde reddolunanlar değil, hem hayatları hem de mematları ile Allah’ın razı olduğu kullar olan Peygamberler ve salihler rehber edinilmelidir.

Evet, uluhiyet iddiasında bulunan, kendini insanlara ilah olarak takdim eden, onların hayatına istediği şekilde nizam veren, onları köleleştiren ve zelil eden Firavun, iradesini kullukta değil zorbalıkta kullandığı için büyük hüsrana maruz kalmıştır. Kendisini ilah olarak gören bu şaşkının hikayesi denizde boğulmakla sona ermiştir.

İradesiyle her geçen gün isyan denizinde boğulanın son nefesinde boğularak can vermesinde elbette şaşılacak bir şey yoktur.

İrade terbiyesi, iradenin en güzel olana yönlendirilmesi bu asrın müslümanları için gereken önemin verilmediği bir alan olarak karşımızda durmaktadır. Zamanın ve sıhhatin İslam’a hizmette sarf edilmesi, iki günü birbirine eşit olan ziyandadır felsefesiyle sürekli bir ilerleme ortaya konması bütün gençlerimizin gayesi olmalıdır. Unutulmamalıdır ki bugün iradesini doğru, iyi ve güzel olanın hakimiyeti için terbiye edip yönlendiremeyenler son nefeste pişmanlık yudumlayacaklar ama nafile uğraş içine girmiş olacaklardır. Bu anlamda yaklaşan Ramazan-ı Şerif mevsimi oldukça büyük bir fırsattır. İradenin terbiyesi ve tehzibi için bu fırsatın en iyi şekilde değerlendirilmesi bizim için hayati öneme haizdir. Muvaffakiyet Allah’tandır.

-----------------------------------------------------------------------------------------------

[1] Yûnus Sûresi, 10/90-92.

Hamza Korkmaz.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DÜNYA FM

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: İrade (Okunma sayısı 1237 defa)

fanidunya NET

İrade

BENZER KONULAR