www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT => KÖŞE YAZARLARI - KARMA => Cevat Akşit. Profesör => Konuyu başlatan: fanidunya - Ocak 28, 2017, 11:10:04 ÖS
-
İslam’da başlık parası yoktur
Peygamber Efendimiz, “Ey müminler, evlendiğiniz zaman mehri kolay tutun, zorlaştırmayınız” buyuruyor. Allah-u Teâlâ Hazretleri de Kur’an-ı Kerim’de, “Ey bekârlar, evleniniz. Size helal olanların arasından evleniniz” buyuruyor. Velilere ve ailelere de, “Evlenme çağına gelmiş, evlenmeye müsait bekârları evlendirin. Fakirlikten korkmayın” buyruluyor. Bekârlar evlilik için fakirlikten korkmamalıdır. Allah, onları hazinesinden nasiplendirir. Kadın ve erkeğin gayrimeşru ilişkisi muhakkak gibiyse bunların evlenmesi farzdır. Eğer zina şüphesi varsa evlenmesi vaciptir. Yok, bomba gibi adam veya kız, evlenmese de kesinlikle zinaya bulaşmaz ise de sünnet-i müekkededir. Peygamber Efendimiz, Allah’ın ona tanıdığı hakların hepsini kullanmıştır. Evlenmemek iyi değildir. Geçerli bir mazereti yoksa bekâr yaşamak yanlıştır. Allah’ın emri Müslüman neslinin çoğalması yönündedir. İnsanların çoğalması için de tek kapı vardır. O da evliliktir. Allah, zinayı kesin olarak yasaklamıştır. İlahi hüküm, zina etmek bir tarafa dursun, zinaya yaklaşmayı bile yanlış kabul etmiştir. Evlilik Allah’ın akdi ile sağlam bir sözleşme ile yapılır. Allah’ın rızası budur. Evlenen kimse de Allah’ın rızası doğrultusunda hareket etmiş olur. Ey bekârlar, Allah’ın rızasını istiyorsanız evlenin…
EVLİLİK AKDİ AÇIK VE NET OLMALIDIR
Evlilik konusunda Hazreti Peygamber, “Evlenmek, nikâh akdi yapmak benim sünnetimdir. Kim de benim sünnetimden yüz çevirirse bizden değildir” diyerek çok ağır bir söz söylemiştir. Onun için evlenmek nafile ibadetlerden üstündür. Gece namazının, teheccüdün iki rekâtı, dünya ve dünyadakilerden kıymetlidir. Ancak evlilik bu büyük ibadetten de üstündür.
Çünkü evlilik, insan neslinin çoğalmasına vesile olmaktır. Nikâh akdi erkek ile kadının, irade beyanında bulunabilecek olgunlukta olan erkek ve kadının, iki Müslüman erkek şahidin huzurunda, evlenme isteklerini açık ve net şekilde beyan etmeleridir. Yani erkeğin “Ben seni zevceliğe aldım, kabul ettim” demesi gerekir. Kadının da buna karşı “Ben de sana zevceliğe, helalliğe vardım. Seni eş olarak seçtim” demesi gerekir. Yani bunların gayet açık, net ve anlaşılır olması gerekir.
ŞAHİTSİZ NİKÂH OLMAZ
Şimdiki medeni kanunumuz, 111. maddesinde, “Resmi evlendirme akdini icra ettikten sonra istediği dini merasimi icra edebilirler” der. Bu bahsettiğim nikâh akdi, İslam’da bildirilen nikâh akdidir. Dinimize göre böyle bir akit olmadan evlenmek mümkün değildir. Nikâh, açık ve net olmalıdır. İki şahit de olmalıdır. Şimdi bazıları Allah şahit, melekler şahit diyorlar. Bu kesinlikle olmaz. Böyle nikâh olmaz. Ayrıca Müslüman olmayanların şahitliği de kabul edilmez. Akıldan yoksun delilerin ve çocukların şahitlikleri de geçerli değildir. İki Müslüman erkek veya bir Müslüman erkek ile iki Müslüman kadın olmalıdır. Allah’ın hükmü böyledir.
NİKÂHTA MEHRİ KOLAY TUTUN
Nikâh akdinde mehir vardır, haktır. Mehir, kadının erkekten kendi kadınlığına karşılık istediği maddi bir meblağdır. Hacca götür olmaz, umreye götür olmaz, bana bir cami yaptır olmaz. Ne olur peki? Şu kadar dolar, şu kadar Euro, şu kadar lira veya şu kadar altın, şu kadar gümüş veya 10 dönüm, 15 dönüm arsa gibi şeyler olur. Maddi değerin ne kadar olduğu belli olacak. Eğer mehir söylenmemişse, sadece şahitler huzurunda taraflar irade beyanında bulunmuşlarsa otomatik olarak mehir doğar. O zaman toplumda o kızın ayarında kim varsa, sülalesi, kültürü, durumu aynı ayarda olan kızlar ne kadar para alıyorlarsa, o kıza da o kadar mehir verilir. Buna mehr-i misil denir. Mehir acil de olabilir. Ona da mehr-i muaccel denir. Yani bu mehri almadan, kadın kocasını yatağına sokmaz. Şeriata göre buna hakkı vardır. Kadın, mehrin daha sonra ödenmesini de isteyebilir. Buna da mehr-i müeccel denir. Mehrin hepsi mehr-i müeccel olabilir, hepsi mehr-i muallel de olabilir. Bir kısmı muaccel, bir kısmı müeccel de olabilir. Eğer kadının kocası ölürse mehr-i müeccel, muaccel olur ve hemen verilir. Boşanma durumunda da mehir hemen verilir. Ayrıca mehire şu tarihte vereceğim diyerek süre verilmişse o tarihte ödenmelidir. Eğer mehir ödenmezse kul hakkı olur. Allah mahşerde o hakkı ödetir.
Evlenmeyi Zorlaştırmayın
Peygamber Efendimiz, kadınlara, “Mehirlerinizi kolaylaştırın” buyuruyor. Eğer kadınlar çok fazla mehir isterlerse erkekler evlenmekten beri durabilirler. Bunun için Peygamber Efendimiz’in nasihatine uymamız, bizlere huzurun kapısını açacaktır. En güzel mehir kolay olan mehirdir. Hazreti Peygamber, “Evlenmeyi zorlaştırmayın” buyuruyor. Onun için çok mehir istememek lazımdır. En güzeli, erkeğin hemen ödeyebileceği mehirdir. Ancak doğu illerimizde maalesef gençlerimiz evlenemiyor. Başlık parası biriktirmek için kalkıp İstanbul’a geliyorlar. İslam’da başlık parası yoktur.
Peygamberimiz’in tavsiye ettiği gibi mehirlerinizi kolaylaştırın. Evliliği zorlaştırmayın. Mehir dışında da başlık parası gibi İslam ile alakası olmayan âdetlerle Allah’ın rızasına taş koymayın. Biz âdetlere saygı gösteririz ancak böyle âdet olmaz.
Başlık parası diyerek kız çocukları satılmaz. Başlık parasının kesinlikle İslam’da yeri yoktur. İslam’da sadece mehir hakkı vardır. O da kızındır, babasının veya ailesinin değil. Eğer Müslümanız diyorsak kendimize, Allah’ın emrine karşı durmamalıyız. Rabbimiz bizleri rızasına kavuşan kullarından eylesin.
Âmin.
Prof. Dr. Cevat Akşit.