Müslüman, Bidatten Uzak Durur
Resul-ü Mücteba Efendimiz buyuruyor, “Üç kişiden uzak durmanız haram değildir. İşlediği günahı açıkta yapan kimseden uzak durabilirsiniz. Zalim idareciden uzak durabilirsiniz. Açıktan devamlı bidat şeyleri işleyen kişiden uzak dur.”
Müminler birbirinin kardeşidir. Her zaman söylediğimiz gibi Müslümanlar bir bedenin azaları gibidir. Yani Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in ümmeti birbirinin gözüdür, kulağıdır, elidir, ayağıdır. Nasıl bir yerimiz ağrıdığında tüm bedenimizde bu acıyı hissediyorsak başka bir Müslüman kardeşimizin de başına bir iş geldi mi bizim de canımız yanar. O yüzden Müslümanların birbiriyle küs kalabileceği süre 3 gündür. 3 günden daha uzun bir süre birbirine küs kalan Müslümanlar günah işlemiş olur. Oğlan babasıyla, abi kardeşiyle falan yıllarca konuşmuyor. Böyle olmaz, Müslüman hele ki bir yakınıyla, akrabasıyla küs kalamaz. Ancak Peygamber Efendimiz hadis-i şerifte ayrı kalabileceğimiz, görüşmeyeceğimiz üç kişiyi bize söylüyor.
ZULME YARDAKÇI OLUNMAZ
İlk olarak hadis-i şerifte uzak durabileceğimiz kişi olarak utanmadan, sıkılmadan, herkesin içinde aşikâre günah işleyen kişidir. Şimdi günahı gizli saklı işleyen de var, ulu orta işleyen de var. İkisini de Allah görüyor ama aşikâre olarak, utanmadan, sıkılmadan herkesin içinde günah işleyen kişi başkasını da günaha özendirebilir. Mesela adamda namus, hayâ, edep kalmamış herkesin içinde içki içiyor ya da zina ediyor. Bu kişiden uzak durabilirsiniz diyor Peygamber Efendimiz.
İkinci olarak da zalim idareciden uzak durabileceğimiz buyruluyor hadis-i şerifte.
Toplumun güvenini kazanıp idareci seçilen kimse daha sonra kanunun kendisine verdiği yetkiyi kullanıp zalim olursa ondan uzak durabiliriz. Çünkü zalimin zulmüne yardakçı olunmaz. Peygamber Efendimiz zalim idareciden uzak durabileceğimizi söylüyor.
“HELAL VE MUBAH OLAN BÜTÜN İŞLERİNİZDE SAĞI TERCİH EDİN”
Kur’an-ı Kerim’de, hadis-i şeriflerde yok, İmam-ı Hanefi ya da İmam-ı Şafii’nin içtihadında olmayan şeyleri sakın yapma. Hadis-i şerifte ‘Bidat’ olarak geçen şey dinimizde olmayan şeylerdir. Biz Müslümanlar olarak Hz. Muhammed Mustafa Efendimizin ümmetiyiz ve onun sünnetine uygun olarak bir hayat yaşamamız lazım. Ama ne yazık ki bazen gâvurun adetlerine göre hayatını yaşayan Müslümanlar var. Olmaz. Mesela gâvur saati sol kola takıyor diye bizim insanımız da saati sol koluna takıyor. Ama Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde, “Helal ve mubah olan bütün işlerinizde sağı tercih edin” buyuruyor. Saat takmak da mubah olduğuna göre bir Müslüman olarak saati neden sol koluna takıyorsun. Mesela gavur bıçağı sağ eline çatalı sol eline alıp yemek yiyor. Sol elde çatal olmaz, sol elle yemek yenmez. Mesela tuvalette temizlenmek için sol elini kullan ama mubah işlerde daima sağ elini tercih et. İşte Peygamber Efendimiz de bize böyle bidat şeyleri sürekli işleyen insanlardan uzak durabileceğimizi söylüyor. Müslüman bidatten uzak durur.
BALIKTA DA YAKALAMAK, KESMEK GİBİDİR
İslam dininde bir hayvanın etini yemek için hükümler bellidir. Büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanlarında hayvan besmeleyle boğazlanır. Balıkta da onu yakalamak kesmek gibidir. Müslüman birisinin kesmediği hayvanın etinin yenmesi nasıl sakıncalıysa, Müslüman olmayan birisinin yakaladığı balığı yemek de sakıncalıdır. O yüzden Avrupa’daki ya da başka memleketteki Müslüman kardeşlerime her zaman söylediğimiz gibi, Müslüman bir kasaptan et almak en doğrusudur. Balık konusunda da Müslüman’ın yakaladığı balığı yemek en doğrusudur.
Şüpheli olan durumlardan da uzak durun. Önünüzde bir et var ve bunu kim yakalamış veya kim kesmiş belli değil. O zaman o etten uzak durmak gerekir.
Prof. Dr. Cevat Akşit.