www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET iSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => İSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => Cin Şeytan, Sihir, Büyü => Konuyu başlatan: fanidunya - Temmuz 23, 2017, 09:04:53 ÖÖ

Başlık: ŞEYTANIN HEDEFİ EVLERİMİZ
Gönderen: fanidunya - Temmuz 23, 2017, 09:04:53 ÖÖ
ŞEYTANIN HEDEFİ EVLERİMİZ

Şeytan, “Ey Rabbim beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde kullarına günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım. Ancak ihlaslı kulların hariç!” (Hicr: 15/39-40) diyerek, kıyamete kadar insanoğluna düşmanlık yapacağına dair and içmiş bir düşmandır. Şeytanın bizimle mücadele edeceği en önemli harp meydanı, evlerimizdir. Şeytana karşı evlerimizde kaybettiğimiz her savaş, sokaklarımıza, şehirlerimize ve hayatımıza büyük işgaller ve yenilgiler olarak yansıyacaktır.
 
Resûlullah (S.A.S.) buyuruyor ki; “Şeytan insanlar üzerine bölük bölük askerlerini gönderir. Askerlerinden en kıymetli olanları, en büyük fitneleri çıkaranlardır. Bunlardan biri gelir, ben bugün şöyle şöyle yaptım der. Şeytan sen hiçbir şey yapmamışsın der. Sonra başka biri gelir, ben bir karı kocaya musallat oldum ve onları birbirinden ayırıncaya kadar bırakmadım der. Şeytan bundan çok memnun olur ve o askerini yanına yaklaştırarak “sen ne kadar iyisin” diyerek takdir eder.” (Müslim) Efendimizin de (S.A.S.) işaret ettiği gibi Şeytanın ve askerlerinin en büyük hedefi evlerimiz ve ailelerimizdir. Yıkılan, çöken, huzuru kaçan her yuva, şeytan için teslim alınmış bir kale demektir. Şeytanın yuvalarımızda çıkaracağı fitnelere karşı sürekli uyanık olacağız. Efendimizin, (S.A.S.) “Öfke ve şiddet şeytandandır. Biriniz öfkelendiğinde abdest alsın, ayaktaysa hemen otursun, oturuyorsa yatsın.” (Tirmizi, Ebu Davud) uyarısı gereği evlerimizde çıkacak kavga ve huzursuzluk anlarında öfke ve nefretimizin pençesine düşüp şeytanın oyuncağı olmayacağız.
 
Resûlullah (S.A.S.) buyuruyor ki; “Kişi evine geldiğinde içeri girerken ve yemek yerken Allah’ın adını zikrederse, şeytan (adamlarına); ‘Size burada gecelemek de yok, akşam yemeği de yok!’ der. Ama kişi, eve girerken Allah’ı zikreder fakat akşam yemeğini yerken zikretmezse, şeytan (dostlarına); ‘Akşam yemeğine kavuştunuz ama burada gecelemeniz mümkün değil!’ der. Adam eve girerken ve yemeğe başlarken ‘Bismillah!’ diyerek Allah’ı zikretmezse, şeytan (dostlarına); ‘Yemeğe de yetiştiniz, yatmaya da!’ der.” ( Müslim) Evlerimizi, yuvalarımızı şeytana teslim etmemek, onun rızıklarımıza ve huzurumuza musallat olmasını önlemek için sürekli teyakkuz halinde olacağız. Efendimizin, (S.A.S.) “Evlerinize girince kapınızı besmele ile kapatın, ışığınızı besmele ile söndürün, kaplarınızın ağzını besmele ile örtün. Çünkü şeytan besmele ile kapatılan kapıları açamaz.” (Tirmizi) talimatlarına harfiyen uyarak her işimizde besmeleli Müslüman olacağız.
 
Resûlullah (S.A.S.) buyuruyor ki; “Biriniz uyuyunca şeytan ensesine üç düğüm atar. Her düğümü atarken, düğüm yerine eliyle vurarak ‘üzerine uzun bir gece olsun, yat’ dileğinde bulunur. Adam uyanır ve Allah’ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest alacak olursa, bir düğüm daha çözülür, namaz kılarsa bütün düğümler çözülür ve böylece canlı ve hoş bir halet-i ruhiye ile sabaha erer. Aksi halde habis ruhlu (içi kararmış) ve uyuşuk bir halde sabaha erer.” (Buhari) Şeytanın en sevdiği evler, uykunun galebe çaldığı, Allah’ın zikrinin ve namazın terk edildiği evlerdir. Evlerimizi şeytanın karargâhı haline getirmemek için sabah namazlarına topluca kalkacağız. Efendimizin, “Evlerinizi kabirlere çevirmeyin, şeytanlar, içerisinde Bakara Suresi okunan evlerden kaçar.” (Müslim) nebevi talimatı gereği evlerimizde Kur’an tilavetini eksik etmeyeceğiz. Şeytanın hile ve desiselerinden plan ve projelerinden korunmak için sürekli Allah’a sığınacağız.

Abdülaziz Kıranşal.