Gönderen Konu: Faydasız Şeylerden Uzak Durmak hutbe  (Okunma sayısı 435 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Faydasız Şeylerden Uzak Durmak hutbe
« : Ocak 31, 2018, 06:29:19 ÖS »
Faydasız Şeylerden Uzak Durmak

Yüce Rabbimiz, okuduğum âyet-i kerimede ‎şöyle buyuruyor:  “O müminler, gıybet, ‎dedikodu, yalan gibi sözleri işittikleri zaman, ‎ondan yüz çevirirler. ‘Bizim yaptıklarımızın ‎sorumluluğu bize, sizin yaptıklarınızın ‎sorumluluğu da size aittir. Selam olsun size. ‎Bizim cahillik edenlerle işimiz yok’ derler.”‎ ‎

Peygamber Efendimiz (s.a.s) de okuduğum ‎hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: “Kendisini ‎ilgilendirmeyen söz, tutum ve davranışlardan ‎uzak durması, kişinin iyi bir Müslüman ‎olduğunun göstergesidir.”‎

Kardeşlerim!‎

İman etmek, kendimize, ailemize, çevremize ‎sorumluluğu üstlenmektir. Bu anlamda bizlere ‎verilen her nimet, bir şükrü gerektirir. Bizlere ‎lütfedilen her imkân, beraberinde bir ‎sorumluluk getirir. Bu imkânları Rabbimizin ‎rızası ve insanlığın hayrı doğrultusunda ‎kullanmak ve korumak, bizim en büyük ‎sorumluluğumuzdur. ‎

Bu anlamda dilimiz, yalana değil, doğruya ‎dönmelidir. Sözümüz, batıla değil, hakka ‎tercüman olmalıdır. Gözümüz, fitne ve fesadı ‎değil, ıslah ve huzuru aramalıdır. Elimiz, şerre ‎değil, her daim hayra uzanmalıdır. Zihnimiz, ‎çevremize kötülük ve çirkinlik değil, iyilik ve ‎güzellikler saçmalıdır. Gönlümüz, kin ve nefret ‎değil, sevgi ve muhabbet yaymalıdır. ‎

Kardeşlerim!‎

Allah Rasûlü (s.a.s) şöyle buyurmuştur. ‎‎“Kıyamet gününde insanoğlu, şu beş şeyden ‎hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan ‎bir yere kımıldayamaz: Ömrünü nerede ve ‎nasıl tükettiğinden, gençliğini ne şekilde ‎geçirdiğinden, malını/servetini nereden ‎kazanıp nerelere harcadığından, bildiği ile ‎amel edip etmediğinden.”‎

Değerli Mü’minler!‎

Bu hadisten de anlaşılacağı üzere hepimiz bir ‎hesap vaktine doğru hızla yol alıyoruz. Bu ‎yolculukta sermayemiz, bir saniyesi bile boşa ‎geçirilemeyecek kadar değerli olan ‎ömrümüzdür. Bu yolculukta en büyük ‎gücümüz, Allah’a olan iman ve ‎teslimiyetimizdir. Kazanımlarımız, hayır ve ‎iyiliklerimiz, sâlih amellerimizdir. Bütün ‎bunları israf etmek, beyhude tüketmek ise ‎bizim en büyük kaybımız ve hüsranımızdır.‎

Hayat yolculuğumuzda bize düşen, boş söz, ‎tutum ve davranışlardan uzak durmaktır. Zira ‎mâlâyani olarak isimlendirilen boş söz ve ‎faydasız davranışlar, öncelikle zihnimizi ‎gereksiz yere meşgul eder; kişiliğimizi ve ‎itibarımızı zedeler; zamanla bizleri esir alır. ‎Dünyamıza da ahiretimize de yararı olmayan ‎meşguliyetler, bizlere hayır, bereket ve güzellik ‎kazandırmaz. Aksine vaktimizi öldürür, ‎ömrümüzü tüketir.‎

Kardeşlerim!‎

Günümüzde faydasız bazı televizyon ‎programları, internet siteleri, oyunlar, adeta bir ‎zaman tuzağı haline gelmiştir. Dünya ve ‎ahirete bir katkısı olmayan bu tür ‎meşguliyetler, kişiyi kendisinden, Rabbinden ‎ve çevresinden uzaklaştırmaktadır. ‎Kardeşlerine yabancılaştırmaktadır. Oysa ‎mümin, ancak iki âleme de yararlı olan sâlih ‎amellere yöneldikçe zamanın bereketini ‎hisseder. Mümin, ancak insanlığına yakışan ‎söz, tutum ve davranışlar sergiledikçe erdemli ‎bir birey olur, yücelir ve saygı görür. ‎

Hutbemi Peygamberimiz (s.a.s)’in öğrettiği şu ‎duayla bitirmek istiyorum: “Allah’ım! ‎Kulağımızın kötülüğünden, gözümüzün kötülüğünden, dilimizin kötülüğünden, ‎kalbimizin kötülüğünden sana sığınırız.”‎‎ ‎Bizleri bunlardan muhafaza eyle Ya Rabbi!‎

----------------------------------------------------

1 Kasas, 28/55   
   
2 Tirmizî, Zühd, 11     
             
3 Tirmizi, Sıfatü’l- Kıyâme, 1

4 Nesâî, İstiâze, 4


GÖZÜMÜZÜN NURU NAMAZ

Cumanız mübarek, ibadet ve dualarımız makbul ‎olsun değerli kardeşlerim.‎

Okumuş olduğum ayet-i kerimede Yüce ‎Rabbimiz şöyle buyuruyor: „İman edip iyi işler ‎yapan, namaz kılan ve zekat verenler var ya, ‎onların mükafatları Rableri katındadır. Onlara ‎korku yoktur, onlar üzüntü de ‎çekmeyeceklerdir.“‎1

Abdullah bin Mes’ud (r.a.) anlatıyor: „Bir gün ‎Efendimiz (s.a.s.)`e ‚Amellerin hangisi Allah‘a ‎daha sevimlidir?‘ diye sordum. O, „Vaktinde ‎kılınan namazdır.“  diye cevap verdiler.“‎2

Muhterem Kardeşlerim!‎

Namaz, bütün peygamberlere ve bizlere farz ‎kılınan3, ergenlik çağına gelmiş akıllı her ‎müslümanın yerine getirmekle mükellef olduğu ‎bir ibadettir.‎

Bu ibadet, ilahî dinlerin ortak hükümlerinden ‎biridir. Peygamberler yüklenmiş oldukları ‎görevlerini ifa ederlerken, namaz ibadetinin ‎sağlamış olduğu manevî güçten sürekli destek ‎almışlar; inananlara ve nesillerine bu ibadetin ‎yerine getirilmesi noktasında en güzel örnekliği ‎göstermişlerdir. Lokman (a.s.) oğluna; ‎‎"Yavrucuğum, namazını özenle kıl, iyi olanı ‎emret, kötü olana karşı koy, başına gelene ‎sabret. İşte bunlar, kararlılık gerektiren ‎işlerdendir."4 ‎ diyerek nasihat etmiştir. Yüce ‎Allah da Sevgili Peygamberimiz’e  ve onun ‎şahsında bütün inananlara „Ailene namazı ‎emret, kendin de ona sabırla devam et“5‎ ‎‎buyurarak namazın ihmal edilemeyecek önemde ‎bir ibadet olduğunu ortaya koymuştur.

Aziz Kardeşlerim!

Bütün bu ve benzeri ayet-i kerimelerde değişik ‎boyutlarıyla hatırlatılan, inananları ‎kötülüklerden alıkoyan, onları belli bir disiplin ‎içerisinde tutan, ahlakî meziyetlerinin ‎olgunlaşmasını sağlayan, kardeşlik duygularını ‎pekiştiren, sevgi ve muhabbeti tazeleyen, ‎Rabbimize karşı hürmet ve şükran ‎duygularımızı, kıyamımızla, kıraatımızla, rüku ‎ve kulluğun zirvesi olan secdelerimizle ifade ‎etmeye çalıştığımız ibadetin adıdır namaz.‎

Namaz, Efendimiz’in  (s.a.s.) sözlerinde, ‎‎„gözümün nuru“6‎‎, dinin direği7‎, amellerin en ‎sevimlisi ve  8‎ diye tarif ettiği ibadetin ‎adıdır.‎

Yüce Rabbimiz İsra Suresi‘nin 44. ayet-i ‎kerimesinde, yerde ve göklerde varolan herşeyin ‎kendisini tesbih ederek kulluk vazifelerini ‎yerine getirdiğini ifade ederken, yaratılmışların ‎en şereflisi olduğu ifade edilen insanın  Rabbine ‎kulluğunu arz etmemesi nasıl düşünülebilir?

Muhterem Müminler! ‎

Namaz ibadeti, bütün yaratılmışların ve ‎meleklerin kendi hâl ve lisanlarıyla yerine ‎getirmiş olduğu; tesbihat ve tefekkürü içinde ‎barındıran bir ibadettir.

Süleyman Çelebi bu ‎gerçeği şöyle ifade etmektedir: ‎

O halde, biz inananlar olarak bu ulvî ibadete ‎azami derecede dikkat etmeliyiz ki, arkamızda ‎namaz kılan nesiller bırakabilelim. Bunu ‎yapmalıyız ki, her namazın sonunda selam ‎vermeden önce hayır dualarla anılanlardan, affı ‎ve mağfireti istenenlerden olabilelim. ‎

Hutbemi İbrahim (a.s.)’ın hepimizin “âmîn” diye ‎karşılayacağını umduğum şu güzel duasıyla ‎bitirmek istiyorum: “Rabbim! Beni namaza ‎devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da öyle ‎kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.“‎9

 ‎Âmin.‎

--------------------------------------------------------

1 Bakara, 277   
2 Sahih-i Buhari, 2/473

3 Nisâ, 103   

4 Lokman, 17   
                                                                                                                                             
5 Tâhâ, 132   

6 Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/128   
                                                                               
7 Tirmizî, İman, 8

8 Müslim, İman, 8

9 İbrahim, 40

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41