Kayıt Ol
Giriş Yap
Menu
Ana Sayfa
Forum
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt Ol
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
DİĞER USTA YAZARLAR - KARMA
Her şeyiyle Allah’a Ait Olmak
FANİ DÜNYA FM
🎵 RADYO DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN.
FANİ DUNYA FORUM HABERLER
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Her şeyiyle Allah’a Ait Olmak (Okunma sayısı 183 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
fanidunya NET
Administrator
İleti: 8810
Her şeyiyle Allah’a Ait Olmak
«
:
Dün
, 07:35:25 ÖÖ »
Her şeyiyle Allah’a Ait Olmak
Yokken var olmuş. Hiçbir şeyden habersizken bilgiyle donatılmış. Temyiz gücü, İyiyi kötüden ayırma kabiliyeti lütfedilmiş.
Donatılan vasıflarla tüm varlıklardan farklı kılınan insan, Rabbini tanıyarak, O’nun çizdiği istikamette yürüyerek mahlûkatın en şereflisi olma asliyesini koruyacağına bayağı olana tevessül etmiş.
“Düştüğüm bataklıktan nasıl çıkılabilirim” gibi bir ihtiyaç da duymadan varoluş serüvenini unutmuş, dahası inkâra kalkışarak, Rabbini tanımama hadsizliğini göstermiş.
İnkâr yolunu seçerek güya haklılığını ispata kalkışan insan, yaratıcısından giderek uzaklaştığı gibi tüm varlıkların en sefili olmuş.
Âlemleri yoktan var eden ‘Rabbu’l-alemin’, her varlığa kendini (Rabbini) tanıma kodu yerleştirdiği halde inkara kalkışan insan bu meziyetini de yitirmiş.
Allah, insana kendi ruhundan üfleyerek onu yaratmış, kendine nispetle onu şerefli kılmış ve “Sonra ona düzgün bir şekil vermiş ve ruhundan ona üflemiş; sizi kulak, göz ve gönüllerle donatmıştır. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” (Secde 32/9) buyurarak, insanın nankörleşmemesini ona telkin etmiş.
Bu bakımdan insan varlığıyla Allah’a aittir, öyle kalmalıdır.
Allah’tan uzaklaşan insan yok hükmündedir. Yeryüzünde rabbinin rahmeti (verilen kısa mühlet) sebebiyle rızıklansa da, gezip dolaşıp hayat sürdürse de hiçbir anlam ifade etmiyor.
Allah katında, melekler yanında, Allah’ı tanıyıp inanan kulların nazarında bu insanın zerre kadar değeri yoktur.
İnsan, “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz” (Bakara 2/156) bilinciyle yaşamayı bilmek durumundadır. Aklı ermeye başladığı andan itibaren bu bilince sahip olma kodu insanda zaten var edilmiştir.
İbrahim peygamberin (a.s.) Allah’ı birleme serüveni bize bunu haber vermek için anlatılır.
İnsan Rabbini tanımadan yaşayamaz. Rabbinin kendisinden istediklerini bilmek ve o doğrultuda hayatını idame etmelidir. İnsan kalabilmenin başka yolu yoktur!
İnsan, etten kemikten ibaret değildir, öyle zannetmemeli.
İnsan Rabbine nispetle ulvi bir varlıktır. Ulvi Olanla (Rabbiyle) irtibatlı kalmalıdır.
Hayatının 7/24 saati, 365 günü bu doğrultuda seyretmeli.
İnsanın hayat biçimini, Allah’ın gönderdiği İslam Dini belirler.
İnsan, müslüman olarak hayatını sürdürmeli, müslüman olarak hayata elveda edebilmeli.
Allah’ın, bütün peygamberlerin diliyle insanlara aktardığı nasihatlerdendir de bu:
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve siz ancak müslümanlar olarak ölün.” (Âl-i İmrân 3/102)
İnsan, doğarken müslüman olarak doğar, İslam fıtratına uygun yani. Rabbinin Allah olduğuna meyilli olarak dünyaya gelir.
Müslüman, sadece denizde boğulmak üzere olduğunda, depremle veya başka bir ölüm tehlikesi/felaketiyle karşılaştığında rabbini hatırlayan değildir. Bu vakitte rabbini hatırlama (Allah muhafaza) Firavun’vari bir teslimiyettir ki bu geçerli bir müslümanlık değil!
Müslüman, sabah-akşam, her daim Allah’ın murakabesinde olmalı. Rabbinin üzerindeki vazifelerinin bilincinde olmalı.
Allah’ın emir ve yasaklarını gözetmeli, günlük, haftalık, aylık, yıllık ve ömürlük vazifelerini itina ile yerine getirmeyi bilmeli.
Hangi mevsimde, hangi ayda veya hangi mekânda ne yapması gerektiği bilinciyle yaşamayı bilmek durumundadır müslüman insan.
Ramazanın habercisi üç aylar geldiğinde gaflet içinde olmaması gerektiği gibi, beş vakit ezanla Allah’ın huzuruna varması gerektiğini bilmek zorundadır!
Musallaya konulduğunda, imamın ve cemaatin kıldığı cenaze namazı, ilk ve son namazı; zoraki Allah’ın huzuruna varma hâli olmamalı.
Müslüman Allah’a teslimiyet içinde yaşamayı bilmeli.
Malı ve canıyla, aile efradıyla Allah’a ait olduğunu aklından çıkarmamalı.
Mesela şimdi ve bugün Hicrî Takvime göre Zilhicce’nin 2. günündeyiz.
Zilhicce ayında Allah için en az ömürde bir kez yapılması gereken Hac ibadeti için hacılar şu an kutsal beldelerde, Hac farizalarını yerine getirmektedirler.
Bugünler, gerek hac nasip olanlar için gerekse de imkân bulamayıp gidemeyenler için Allah’ın üzerine, önemine atfen yemin ettiği günlerdir.
“Fecre, on geceye, çifte ve teke, örttüğü an geceye yemin ederim…” (89-Fecr 1-5) buyrulur.
Bugünleri daha fazla ibadetle, zikir ve taatle geçirme bilincinde olmalı her Müslüman.
Allah rızasını kazanmak adına sürdürdüğü hayatına ilaveten fakir fukaraya, kendi ailesine de yedirebileceği, daha da önemlisi malıyla, canıyla ve tüm varlığıyla Allah’a aidiyetini göstermesi için (gücü elveriyorsa) bir kurban kesme hazırlığına girmeli.
“Benim namazım, (her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin rabbi olan Allah içindir...” ‘(En’âm 6/162-163) inancını kuşanmalı.
Bu bilinçle bugünlerin hakkını vermeli.
Hacer anamız ve süt emmekte olan oğlu, ıssız ve kimsesiz çöle (Allah’ın emri gereği) bırakıldığında: “Ey İbrahim, Bizi, kimsenin yaşamadığı bu topraklara terk edip gidecek misin?” dedikten sonra
İbrâhim’in (a.s.) gözlerine bakıp: “Yoksa bizi burada bırakmanı sana Rabbin mi emretti?” sorusuna “Evet!” cevabını alınca da: “(Öyleyse hiç korkma! O bizi korur ve) bize zarar gelmesine mani olur” teslimiyetini gösterme ve yaşama günleridir bugünler!
Nusret Reşbe.
İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Yeni Girişimiz
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir.
Üye Ol
veya
Giriş Yap
Kayıtlı
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ
FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT
DİĞER USTA YAZARLAR - KARMA
Her şeyiyle Allah’a Ait Olmak