www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET DUALAR, ZİKİRLER SALALAVATLAR, HADİS'İ ŞERİFLER => DUA BAHÇESİ => Konuyu başlatan: türkiyem - Eylül 06, 2017, 08:01:34 ÖÖ

Başlık: Resûlullah’ın Dilinden Dualar
Gönderen: türkiyem - Eylül 06, 2017, 08:01:34 ÖÖ
Resûlullah’ın Dilinden Dualar

    Ebu Hureyre radıyallahu anhtan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

 – Biriniz namazda tahiyyatı bitirdiği zaman, dört şeyden Allah’a sığınarak şöyle desin: اللَّهُمَّ إنِّي أعُوذُ بِكَ مِنْ عذَابِ جهَنَّمَ ، وَمِنْ عَذَابِ القَبرِ، وَمِنْ فِتْنةِ المحْيَا والمَماتِ ، وَمِنْ

  شَرِّ فِتْنَةِ المَسِيح الدَّجَّالِ

Okunuşu: Allâhümme innî eûzü bike min azâbi cehennem ve min azâbi’l-kabr ve min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât ve min şerri fitneti’l-mesîhi’d-deccâl.

   Anlamı: Allah’ım, cehennem azabından ve kabir azabından, hayat ve ölüm fitnesinden, kör deccalin fitnesine uğramaktan sana sığınırım.[1]

     Ali radıyallahu anhın bildirdiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem namazda, teşehhüd ile selam arasında yaptığı duayı şöyle diyerek bitirirdi:

اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي مَا قَدَّمْتُ وَمَا أَخَّرْتُ ، وَمَا أَسْرَرْتُ وَمَا أَعْلَنْتُ ، وَمَا أَسْرَفْتُ ، وَمَا أَنْتَ أَعْلمُ بِهِ مِنِّي ، أَنْتَ الْمُقَدِّمُ ، وَأَنْتَ المُؤَخِّرُ ، لَا إِلَهَ إلاَّ أنْتَ

Okunuşu: Allâhümmağfirlî mâ kaddemtü vemâ ahhartü, vemâ esrartü vemâ a‘lentü, vemâ esraftü, vemâ ente a‘lemü bihî minnî, ente’l-mukaddimü ve ente’l-muahhir, lâ ilâhe illâ ente.

Anlamı: Allah’ım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum, ölçüsüz bir şekilde işlediğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle! Öne geçiren de Sen, geride bırakan da Sen’sin. Sen’den başka ilah yoktur.[2]

 
    اَلَّلهُمَّ اِنِّى اَعُو ذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَالْبُخْلِ وَالْهَرَمِ وَالْمَأْثَمِ وَالْمَغْرَمِ وَمِنْ فِتْنَةِ الْقَبْرِ وَعَذَابِ الْقَبْرِ وَمِنْ فِتْنَةِ النَّارِ وَعَذَابِ النَّارِ وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ الْغِنَى وَاَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْفَقْرِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَسِىحِ الدَّجَّالِ

Okunuşu: Allâhümme inni e’ûzu bike minel-keseli, vel-heremi vel-me’semi vel-meğrami, Ve min fitnetil-kabri ve ‘azabil-kabri, Ve min fitnetin-nari ve ‘âzabin-nari, Ve min şerri fitnetil-ğına, Ve e’ûzu bike min fitnetil-fakri, Ve e’ûzu bike min fitneti’l-mesihıd-deccal.

Anlamı:  Allah’ım! Tembellikten, düşkünlük derecesinde yaşlılıktan, günahtan ve borç yükünden, kabir fitnesinden ve kabir azabından, cehennem fitnesinden ve cehennem azabından, zenginlik ve fakirlik şerrinden sana sığınırım. Fakirlik fitnesinden sana sığınırım. Deccal Mesih’in fitnesinden sana sığınırım.[3]

    اَلَّلهُمَّ اِنِّى اَعُو ذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ جَهَنَّمَ وَاَعُو ذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَحْىَا وَالْمَمَاتِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ الْمَسِىحِ الدَّجَّالِ

Okunuşu: Allâhümme! İnni e’ûzu bike min ‘azabi cehenneme ve e’ûzu bike min ‘azabil-kabri, Ve e’ûzu bike min fitnetil-mahya vel-memati, Ve e’ûzu bike min şerril-mesihıd-deccal.

Anlamı: Allah’ım! Cehennem azabından sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım. Mesih Deccal’in şerrinden sana sığınırım.[4]

    اَلَّلهُمَّ اِنِّى اَعُو ذُ بِكَ مِنْ عِلْمٍ لَا ىَنْفَعُ وَمِنْ قَلْبٍ لَا ىَخْشَعُ وَمِنْ نَفْسٍ لَا تَشْبَعُ وَمِنْ دَعْوَةٍ لَا ىُسْتَجَابُ لَهَا

 Okunuşu: Allâhümme! İnnî e’ûzü bike min ‘ılmin lâ yenfe’u ve min kalbin lâ yehşe’u ve min nefsin lâ teşbe’u ve min da’vetin lâ yüstecâbü lehâ.

Anlamı: Allah’ım! Faydası olmayan ilimden, saygısız/imansız kalpten, doymayan/tatmin olmayan nefisten ve kabul olmayan duadan sana sığınırım.[5]

اَلَّلهُمَّ اِنِّى اَعُو ذُ بِكَ مِنَ الشِّقَاقِ وَالنِّفَاقِ وَسُوءِ الْاَخْلَاقِ

Okunuşu: Allâhümme! İnnî e’ûzü bike mineş-şikâkı ven-nifâkı ve sûi’l-ahlâkı.

Anlamı: Allah’ım! Düşmanlıktan, iki yüzlülükten ve kötü ahlaktan sana sığınırım.[6]

    اَلَّلهُمَّ اِنِّى اَعُو ذُ بِكَ اَنْ اَمُوتَ نَهَماً اَوْ هَمًّا اَوْ غَرْقاً اَوْ اَنْ ىَتَخَبَّطَنِىَ الشَّىْطَانُ عِنْدَ الْمَوْتِ اَوْ اَنْ اَمُوتَ لَدِىغاً

Okunuşu: Allâhümme! İnnî e’ûzü bike en emûte nehemen ev hemmen ev ğarkan ev en yetehabbetaniyeşşeytânü ‘ındel-mevti ev en emûte ledîğan.

Anlamı: Allah’ım! Düşkün bir vaziyette veya kederli iken veya boğularak veya ölüm anında şeytanın çarpması ile veya yılan sokması ile ölmekten sana sığınırım.[7]

    اَلَّلهُمَّ اِنِّى اَعُو ذُ بِكَ مِنْ غَلَبَةِ الدَّىْنِ وَغلَبَةِ الْعَدُوِّ وَشَمَاتَةِ الْاَعْدَاءِ

Okunuşu: Allâhümme! İnnî e’ûzü bike min galebetiddeyni ve galebetil-‘adüvvi ve şemâtetil-a’dâi.

Anlamı: Allah’ım! Altından kalkamayacağım borca, düşmanın galip gelmesine ve düşmanları sevindirecek bir musibete maruz bırakma![8]

    اَلَّلهُمَّ اِنِّى اَعُو ذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا عَمِلْتُ وَمِنْ شَرِّ مَا لَمْ اَعْمَلْ

Okunuşu: Allâhümme! İnnî e’ûzü bike min şerri mâ‘amiltü ve min şerri mâ lem a’mel.

Anlamı: Allah’ım! İşlediklerimin şerrinden ve işlemediklerimin şerrinden sana sığınırım.[9]

    اَلَّلهُمَّ اِنِّى اَعُو ذُ بِكَ مِنْ جَا رِ السُّوءِ

Okunuşu: Allâhümme! İnnî e’ûzü bike min câri’ssûi.

Anlamı: Allah’ım! Kötü komşudan sana sığınırım.”[10]

 Herhangi bir Müslüman her akşam, her sabah ve her gece üç defa şu duayı ederse ona hiçbir şey zarar vermez:

بِاسْمِ اللِّٰه الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ وَهُوَ

السَّميِعُ الْعَلِيمُ

Okunuşu: Bismillâhillezî lâ yadurru me’asmihî şey’ün fîl-erdı ve lâ fîs-semâi ve hüves-semî’ul-‘alîm.

Anlamı: Allah’ın adı ile ki ne yerde ne gökte O’nun adı ile birlikte hiçbir şey zarar vermez, O her sözü işitendir, her şeyi bilendir.[11]

    اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الشَّيْطَانِ مِنْ هَمْزِهِ وَ نَفْثِهِ وَ نَفْخِهِ

 Okunuşu: Allâhümme innî e’ûzü bike mineş-şeytâni min hemzihî ve nefsihî ve nefhıhî.

Anlamı: Allah’ım! Şeytandan, onun çarpmasından, kötülük telkininden ve vesvese vermesinden sana sığınırım.[12]

    أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ وَبِمُعَافَاتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ وَبِكَ مِنْكَ لَا أُحْصِي ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلٰى نَفْسِك 

  Okunuşu: E’ûzü bi-ridâke min sehatıke ve bimü’âfâtike min ’ukûbetike ve bike minke lâ uhsî senâen ‘aleyke ente kemâ esneyte ‘alâ nefsike.

Anlamı: Allah’ım! Gazabından rızana, azabından affına, Sen’den sana sığınırım. Sen’in kendi nefsini övdüğün gibi ben Sen’i övemiyorum.[13]

    اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ اْلفَقْرِ وَالْقِلَّةِ وَالذِّلَّةِ وَ أَعُوذُ بِكَ مِنْ أَنْ أَظْلِمَ أوَ أظُلْمَ

Okunuşu: Allâhümme! İnnî e’ûzü bike minel-fakri vel-kılleti ve’z-zilleti. Ve e’ûzü bike min en azlime ve uzleme.

Anlamı: Allah’ım! Fakirlikten, yokluktan, zilletten sana sığınırım. Zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınırım.[14]

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

[1] (Müslim, Mesâcid 128. Ayrıca bk. Müslim, Mesâcid 130-134; Ebu Davud, Salât 149, 179; Nesaî, Sehv 64)

[2] (Müslim, Müsâfirîn 201, Zikir, 70. Ayrıca bk. Buharî, Teheccüd 1, Daavât 10, Tevhid 8, 24; Ebu Davud, Salat 119, Vitir 25)

[3] (Buharî, De’avat, 38; Nesaî, İstiaze, 26–27)

[4] (İbn Hıbban, İstiaze, 999; Nesaî, İstiaze, 27, 47; Buharî, De’avat, 37)

[5] (Müslim, Dua, 73; Ebu Davud, Salat, 367; Nesaî, İstiaze, 2; İbn Ebi Şeybe, Dua, 1, 29115)

[6] (Ebu Davud, Salat, 367; Nesaî, İsti’aze,21)

[7] (Nesaî, es-Sünenü’l-Kübrâ, İstiâze, 74)

[8](İbn Hıbban, İstiaze, 1027)

[9] Müslim, Zikir ve Dua, 65; Nesaî,İstiâze, 58)

[10]İbnı Hıbbân, İstiaze, 1033; Hâkim, De’avât, 1951)

[11] Hâkim, De’avât, 1895, I, 514; İbn Ebî Şeybe, Dua, 22, 29266)

[12] (İbn Ebi Şeybe, Dua, 29114)

[13] (Malik, Dua, 497; İbn Ebi Şeybe, Dua, 1, 29131)

[14] (Ebu Davud, Salat, 367; Nesaî, İstiaze, 14; İbn Hıbbân, İstiaze, 1030)

Talha Yiğit