Gönderen Konu: Kudüs Acısı (Okunma sayısı 353 defa)

fanidunya NET · « : Ekim 30, 2023, 07:53:32 ÖÖ »

Kudüs Acısı

Sözü merhûm üstâd Sezai Karakoç’a bırakıyorum. 1967-68’lerde yazdığı yazı hayret edilecek kadar taze.
Kudüs, kutlu bir şehirdir.

Kudüs, Dinin -ki o tektir ve adı İslâm’dır- gelişme döneminde ikinci büyük merkez ödevini gördü. Hazreti İbrahim Mekke’de Hacer-i Esved’i dikti ve etrafına Kâbe’yi ördü. Din gelişmesinin ikinci döneminde merkez Kudüs’tür. Hazreti Musa’dan Hazreti İsa’ya kadar. Sonra Dinin üçüncü ve sonuncu büyük gelişme döneminde, yani Peygamberimiz zamanında Mekke tekrar merkez oldu. Böylece, Dinin gelişme ve tamamlanma döneminde, Mekke’nin merkez olmasıyla başlayan ilerleme, Kudüs’ün merkez oluşuyla devam etmiş, sonra yine Mekke’nin merkez olmasıyla son bulmuş, yani gelişme ve bütünleme dairesi son uç baş uca bitişmek suretiyle kemal haline kavuşmuştur.

Kur’an-Kerim’in ahd-i atik ve ahd-i cedidi de içinde bulundurması gibi, Dinin İslâm’ın çıkışına kadarki tarihi, özüyle ilk çıkış yıllarında yaşanmıştır. İslâm’ın ilk ilânı Hazreti İbrahim’in çıkışına benzer, daha doğrusu o misyonu içinde taşır. Mekke dönemi Hazreti İsa’nın çıkışına benzer, daha doğrusu o misyonu içinde öz bir durumda taşır. Hicret, Hazreti Musa’nın kendine inananlarla birlikteki göçüşünü de özet olarak içinde bulundurur. Dinin Peygamberimize gelinceye kadarki geçirdiği gelişmeler, özleri ve anlamlarıyla Peygamber döneminin içinde bir kere daha yaşanmıştır. Bu çileler ve şanlar yaşanmış ve aşılmıştır. İşte bu dönemde Kudüs bir ara İslâm’ın kıblesi de olmuştur. Yani yirmi üç yıllık Peygamber döneminde, Din tarihinin Mekke-Kudüs-Mekke merkezlik ve kıblelik çizgisi yine yaşanmıştır.

Mekke, Müslümanların kıblesidir. Kâbe putlarla dolu olduğu dönemde kıblelik ödevini Kudüs görmüştür. İşte bunun için Kudüs’ün kutluluğu inkâr götürmez.

Peygamberimiz, Miraçta Mekke’den Kudüs’e gitmiş ve yücelikler âlemine oradan yükselmiştir. Bu hatıranın abidesi Mescid-i Aksa ve Kubbetüssahra’dır. Orada bütün peygamberlere imamlık ederek namaz kılmış ve kıldırmıştır. İşte bu Kubbetüssahra da Kudüs’le birlikte artık Müslümanların elinde değildir.

Bin üç yüz yıldan beri Müslümanların elinde bulunan kutlu Kudüs şehri şimdi esirdir.

Bu acıyı duyanlar şimdi nerededirler?

Peygamberler şehri, ikinci kıble şehri, Mescid-i Aksa ve Kubbetüssahra şehri, Mirac’ın ikinci durağı kutlu Kudüs şehri tutsaktır.

Bu acıyı duyanlar nerededir?

Kudüs’ün önemi yalnız dinî ve manevi değildir. Aynı zamanda jeopolitik bakımdan da Ortadoğu’nun hakim tepelerinden biridir Kudüs. Ona hakim olan, Ortadoğu’nun kalbine oturmuş, en nazik yerden içine doğru girmeye başlamış demektir.

Avrupa, Kudüs’ün Müslümanların elinden çıkmasından çok memnundur. Onu zaptedenleri bir nevi kendi akıncıları gibi görmektedir. Papa’nın yalancı gözyaşları olsa olsa sevinç gözyaşlarıdır. Papa, şimdi Kudüs’ü İsrail’le paylaşmanın yolunu ve formülünü aramaktadır.

Kimse uyumuyor dünyada. Tek uyuyan biziz, biz Müslümanlar.

İçimizdeki batıcılar, devrimciler ve Marksistler en ufak bir şekilde üzülmemişlerdir Kudüs’ün elimizden gitmesine. Tek üzüntü satırlarına rastlanmaz. Tersine sevinmişlerdir.

Emperyalizm şimdi bu şekle büründü. Uçakla başkent avlamaktadırlar artık. Bugün Kudüs gitti. Allah korusun, yarın gözleri Şam’dadır. Sonra Bağdat’ta, Mekke’de, İstanbul’dadır.

Tarihimizin en kritik dönemlerinden birini yaşıyoruz.

Var olmak veya yok olmak dönemindeyiz. Yalnız İstanbul’un üzerinde üç ihtiras çatışmaktadır. Ruslar, ta eski zamanlardaki rüyaları olan İstanbul’u almak için hiç durmaksızın çalışıyor. Yunanlılar da Avrupa’ya dayanarak Bizans’ı diriltmeyi düşünüyor. Nihayet, Filistin topraklarında İslâm ülkelerini fethe çıkan emperyalizmin göz diktiği yerlerin başında şüphesiz İstanbul gelmektedir.

İşte esir Kudüs gözümüzün önünde en trajik bir örnektir. Peygamberler şehri, kendi diliyle bütün bunları bize açık açık anlatıyor ama bu acıyı duyanlar, bu çığlığı işitenler, öldürülen Müslümanların sesini unutmayanlar nerededir?

(Sezai Karakoç, Sütun, Diriliş Yayınları, İstanbul, 1989, s. 383-386. Kitap, 1967-1968 arasında yazdığı günlük yazılardan müteşekkildir.)

NOT: Kitabın imlâsı muhâfaza edilmiştir. Vurgular bize âittir.

Bugün yüreğimizin attığı yer Gazze’dir. Allah İsrail’i kahr u perîşân, Filistinli kardeşlerimizi muzaffer eylesin.

Ahmet Tâlib Çelen.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Gönderen Konu: Kudüs Acısı (Okunma sayısı 353 defa)

fanidunya NET

Kudüs Acısı

BENZER KONULAR