Gönderen Konu: Yaralı Şehir Gazze  (Okunma sayısı 67 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5778
Yaralı Şehir Gazze
« : Ağustos 14, 2022, 08:13:58 ÖÖ »
Yaralı Şehir Gazze

Perdenin arkasında alınır kararlar ve kapılar kapanır… Sonra ateşten bir çember kuşatır şehri. Ve her seferinde bilenerek kalkar Gazze... Adını katliamlar, ölümler ve yıkımlarla duyduğumuz bir gücün adıdır Gazze. Nebilerin, yiğitlerin, sevgiyi yüreklerinde büyüten Allah dostlarının ayak izlerini taşıyan bir şehirdi o.

Gazze binlerce dul, yetim ve öksüzü barındıran ve onca saldırıya rağmen ayakta kalan bir ordu gibidir… Çocuklarının çilesini omuzlarında taşıyan vefakâr ve kararlı bir ana gibidir o. Ve hepimiz yüreklerimizde o şehre ait ayrılıklar, ölümler, yaslar taşırız. Gazze yetim çocukları kucaklayan bir şefkat, yaralı bir yürek, semaya yükselen bir duadır belleğimizde...

İnsanların olduğu gibi şehirlerin de kaderi ve çilesi vardır… Gazze göğsünde taşıdığı çocukların çilesini yüklenmiş ve yoksullukla, susuzlukla, yalnızlıkla ve çağın en azılı katilleri ile karşı karşıya kalmış yaralı bir askerdir… Gazze göğsünde taşıdığı insanlarla aynı kaderi yaşar ve sokaklarından yükselen ağıtlar semaya ulaşırken yarasını unutur ve şehitlerini uğurlar… Gazze onurlu bir askerdir, dünyanın en gelişmiş silahlarına karşı cesaretini kuşanır ve cellâtlarının yüreklerine korku salar.

Gazze… Toprağının altında şehitleri üstünde ise asırlık çınar ağaçlarını barındıran cömert ve vefakâr şehir!

Görüyor musun kapılar yine kapandı… Karanlık senaryolar yazıldı ve Gazze başının üzerine düşen ateş çemberi ile bir kez daha sınandı. Konforlu koltuklara yaslanmış adamlar, göstermelik mesajlar yayınladılar ve sonra katledilen çocukların, kadınların cesetleri bütün dünyada gösterime sunuldu. Gazze’nin yüreği yanarken insanlar o görüntüleri filmden alıntılanmış bir kesit gibi izleyip geçtiler.

Kurşunların isabet ettiği bir kız çocuğu savrulurken toprağa, şehrin göz bebeğinden yaşlar süzüldü ve bütün varlık âlemi duaya durdu. Beş yaşında bir çocuğun ne kabahati olabilir ki? Şehri kuşatan ateş çemberi oyunlarının en heyecanlı anında vurdu çocukları ve kötülüğün kendilerini niçin hedef aldığını bilmeden veda ettiler çocuklar. Gazze’de binalar bombalandı, çocuklar, yaşlılar, gençler katledildi ve ateş düştüğü yeri değil hepimizi yaktı.

Küresel kriz, Siyonist başkanın seçimle ilgili kaygıları, işgalci güçlerin genişleme planları, yerel ve küresel hesaplar hep kapılar ardında tasarlanır bilirsiniz, mazlum halkların payına ise yoksulluk, çile, acı ve hüzün düşer.

Gazze mazlum Filistin halkının kaderine ortak olan yaralı bir şehir! Bilmem kaç kez saldırıya maruz kaldı miadında, kaç şehidini uğurladı, kaç çocuğun parçalanmış cesedine sarıldı… Gazze yüreklerimizde taşıdığımız yaralı bir ana!

Bizler yarınların hesabını yaparken katledilen annelerin, babaların ve çocukların görüntüleri sergileniyor ve Gazze kan kokan topraklarını umutla yeniden yıkıyor. Gazze uğurladığı şehitleri ve yiğitleri ile birlikte çileyi kuşanmış yalnız ve yaralı bir şehir.

Oyunları yarım kalmış çocukların acıları, boğazınızda düğümlendikçe öfke ile bileniyor ve başınızı kaldırıp katiller güruhuna dur diyecek onurlu bir tavır bekliyorsunuz. Ama ne acıdır ki yöneticilerimiz sadece kınama mesajı ile yetiniyorlar. Onlar hep kınıyor, katiller ise hep öldürüyor, onlar ticari ve siyasi hesaplara göre yön değiştiriyor, normalleşmeden, iyi ilişkiler geliştirmekten bahsediyorlar ve bu durum cellâtların cesaretini daha da artırıyor.

Gazze… Katliamların hedefinde yer alan anaları, babaları, çocukları, acıyla bütünleşmiş evleri, asırlık zeytin ağaçları, tarihi mekânları ile birlikte çağın en azılı zalimlerine karşı direniyor. Gazze taş ve topraktan oluşan bir mekân değil bizim için, bir direnişin sembolü, bir değer, bir duruş…

Ey her zerresi kan kokan şehir!

Nebilerin, şehitlerin ve nice onurlu şahsiyetlerin ayak izlerini taşıyan kutlu belde!

Biliyoruz ki sokaklarında akan kanlar Ömer’in kanıdır, Selahaddin’in kanıdır, akan Şeyh Yasin ve torunlarının kanıdır. Göğsünde hissettiğin acı bizim acımızdır ve şimdi sabrı yüklendik şafak vakti gelecek zaferi beklemekteyiz. Ayak seslerini duyuyoruz güneşin ve her sabah umutlarımızı yeniden tazeliyoruz…

Fatma Tuncer.

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41