www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET TARİH, KÜLTÜR, SANAT, EDEBİYAT => KÖŞE YAZARLARI - KARMA => Fatma Tuncer => Konuyu başlatan: fanidunya NET - Ekim 23, 2021, 07:58:10 ÖÖ

Başlık: Alın Teri Sabrın Meyvesidir
Gönderen: fanidunya NET - Ekim 23, 2021, 07:58:10 ÖÖ
Alın Teri Sabrın Meyvesidir

“İşleri Allah’a ısmarlama, tevekkül ancak alın teri dökmüşlerin hakkıdır, alın terinin hakkıdır, alın teri ise sabrın meyvesidir” der Sezai Karakoç ve çaba sarf etmeden, hak etmeden elde edilen kazancın alın teri kapsamında yer alamayacağını belirtir. Nitekim alın terinde kişinin inancının, azminin ve sabrının bereketi yer alırken çaba göstermeden elde edilen kazançta kulların hakkı vardır. O nedenle alın teri ile elde edilmiş küçük bir kazanç manevi bir deryaya dönüşürken, kul hakkı bulaşan mülk kişiyi iki âlemde de yoksul kılar, gözden ve gönülden düşürür.

Alın teri hepimize ait olan ve hepimizin sahiplendiği müşterek bir değerdir. Sabahın erken bir vaktinde yola koyulmak, kalabalığı yararak otobüse yetişmek, uykusuzluğa, açlığa, ağır iş koşullarına rağmen direnç gösterebilmektir alın teri.

Bir babanın kendi taleplerinden vazgeçip, çocuğunun hayallerine koşması ona bahar tadında bir hayat bırakabilmek için zorlu yokuşlara doğu yol almasıdır alın teri. Bir öğrencinin kitaplarla geçen hayatı, omuzlarına binen yük ve bunun getirdiği kamburluktur. Hak dava için her şeyden vazgeçmek ve teklif edilen mevkileri reddedip, “Değil bana kadılık vermek, vasıt mescidin kapılarını say dense, bunu dahi kabul etmem” diyebilmek ve azla yetinmeye rıza göstermektir alın teri.

Bir annenin toprakla birlikte yaşlanan nasırlı elleridir ve bir karıncanın ittirerek taşıdığı ekmek kırıntısıdır alın teri.

Çocuklarımın rızkı için gerektiğinde taş bile taşırım diyen bir babanın ağır iş koşularında çalışarak rızık aramasıdır alın teri.

Bir çobanın önüne kattığı onlarca hayvanın bakımını üstlenmesi ve güvenle evine dönebilmesidir.

Hayatını yol kıyılarına kurulmuş tezgâhların başında geçiren çiçekçi kadınların yorucu hayatıdır alın teri.

Soğuk kış günlerinde elinde bir sepet simitle trafiğin en yoğun olduğu noktalarda rızık arayan adamın çileli yolculuğudur alın teri.

Bir kuşun gagasında taşıdığı buğday tanesi ve bir adamın asırlık ömrünü tükettiği çileli yolculuğudur alın teri.

Gurbete ekmek diyen bir babanın çabası ve sevgi ile buluşan onurudur alın teri.

Haram kazançta alın teri yoktur, emek yoktur, çaba yoktur ve kişi kulların hakları üzerinden büyük imkânlar edinmiştir.

Alın teri ise halis bir niyete, emeğe ve hakkaniyete dayanır. O yüzden bütün insanlığı kuşatacak kadar geniş bir etkiye sahiptir ve yaslandığı düşünce ya da ideoloji ne olursa olsun her kesimde kabul gören ve desteklenen bir değerdir. Çünkü helaldir ve insanın tabiatıyla uyumludur.

Fatma Tuncer.