Ahiret İnancı Güçlendiriyor
Geçtiğimiz hafta Dünya İntiharı Önleme Günü vesilesiyle birey ve toplumların ruh sağlığını etkileyen sorunlara değinildi. Nitekim özellikle ekonomik refahın yüksek olduğu toplumlarda gittikçe artan depresif sorunlar, intihar eylemlerinin artmasına neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü her yıl 800 bin kişinin intihar ettiğini, intihar girişiminde bulunanların ise verilen rakamın çok daha üzerinde olduğunu açıklıyor. İlginçtir, bilimsel keşiflerde büyük bir yol kat eden insanoğlu huzur ve sükûnetin formülüne ulaşamıyor ve kendinden uzaklaşıyor.
Mutsuzluk kavramı ile yoksulluk arasında bir bağ olduğunu düşünür ve ne kadar çok şeye sahip olursak o kadar mutlu olabileceğimize inanırız. Ancak bu konuda yapılan araştırmalar mutluluğun kişinin sahip olduğu imkânlarla değil olaylara verdiği pozitif anlamlarla alakalı olduğunu gösteriyor. Nitekim intihar olaylarının yoğun yaşandığı ülkelerde fertler ekonomik anlamda refaha ulaşmış olsalar da iç dünyalarında bir kopukluk ve boşluk duygusu yaşıyor ve dirençlerini kaybediyorlar. Ekonomik sorunlar elbette intihar olaylarının artmasında etkili ancak bu birincil neden değil, birincil neden fertleri ruhsal olarak güçlendirecek ve ayakta tutacak olan manevi dinamiklerin zayıflamasıdır ki, materyalist bilim insanları bu konuya mesafeli dursalar da doğruluğunu kabul ediyorlar.
Ruh hekimleri ruhsal rahatsızlıkların ve intihar olaylarının artmasını, çağın hastalıkları arasında sayılan yalnızlaşma ve anlam arayışına bağlıyor ve insani ilişkilere ağırlık verilmesi gerektiğini açıklıyorlar. Nitekim Almanya İntiharı Önleme Ulusal Programı Başkanı Barbara Scneider, fertlerin yakınlık kurma ihtiyaçlarının olduğunu ve insani ilişkileri sürdürmenin bu ihtiyacı karşılayacak en önemli etken olduğunu ileri sürdü.
Müslüman halklar pandemi döneminde belirlenen mesafeden ve kısıtlamalardan çok fazla etkilenmiş ve manevi dinamiklerine tutunarak direnç kazanmaya çalışmışlardır. Zira iman eden kişi için hayatın her safhası bir kazançtır, refaha ulaşırsınız ve bunu paylaşarak hayra, kazanca çevirirsiniz, meşakkat, sıkıntı ve yoksulluğa düşersiniz sabırla karşılık verir ve yine kazananlar safına geçersiniz. İslam insanın hayatına anlam katarak, onu karamsarlıktan, endişe ve kaygılardan kurtarır ve depreşif sorunlara karşı direnç kazandırır. O yüzden yoksulluğa rağmen bu toplumlarda intihar oranı daha düşüktür.
Ahiret inancı hayatın devamlılığını ve yapılan her eylemin bir karşılığının olduğunu gösteren bir gerçektir. Ahiret inancı kişiyi umutsuzluktan ve karamsarlıktan kurtarır ve dayanıklılığını artırır.
Fakat Batılı bilim insanları depresif sorunların sağaltılmasında ve intiharı önleme çalışmalarında yan etkenleri merkeze alırken inanç ve değerlere yeterince yer vermezler, çünkü kendileriyle yüzleşmekten kaçınıyorlar.
Fatma Tuncer.