Gönderen Konu: MAKAM-I İBRAHİM (A.S.)  (Okunma sayısı 143 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2290
MAKAM-I İBRAHİM (A.S.)
« : Şubat 21, 2023, 08:44:21 ÖÖ »
MAKAM-I İBRAHİM (A.S.)

İ

Makam-ı İbrahim ile ilgili iki rivâyet söz konusudur. Birincisi: Hz. İbrahim Kâbe’yi inşa ederken, bu makam, iskele olarak kullandığı yerdir. İkincisi ise; Hz. İbrahim’in zevcesi Hacer ve oğlu İsmail Peygamberi görmeye geldikçe deveden iniş ve deveden binişinde bastığı taştır... Taşta ise Hz. İbrahim’in ayak izleri vardır ve gümüş çerçeve içine alınmıştır.

Bulunduğu yer ise, Hacerü’l-esved ile Hicr-i İsmail arasında kalan yerde Kâbe’den biraz uzak bir mesafededir. Tavaftan sonra Makam-ı İbrahim’de iki rekat namaz kılmak sünnettir.[1] Makam-ı İbrahim’in arkasında yer bulunmuyorsa Mescidü’l-Haram’ın herhangi bir yerinde kılanabilir.[2]

Kur’an-ı Kerim’de altmış dokuz âyette, Hz. İbrahim ve onun tevhid anlayışı zikredilmiştir.

Makam-ı İbrahim’le ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Allah şöyle buyurmaktadır: “Kâbe’yi, insanlar için toplanma ve güven yeri kılmıştık; İbrahim’in makamını namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için temiz tutun, diye İbrahim ve İsmail’e ahd verdik”[3]

İbn Amr b. As (r.a.) Resûlullah (s.a.s.)’in şöyle buyurdu-ğunu rivâyet etmiştir: “Rükün ile makam, cennet yakutla-rından iki yakut idi. Allah, onların nurunu almıştır. Eğer onların nurlarını almasaydı, (bununla) maşrikle mağrib (doğu ve batı) arasını aydınlanırdı.”[4]

Allah Beyt-i Muazzama’nın, insanların toplanacağı bir yer, kendilerini emniyette hissedecekleri bir makam, çevresin-de huzur ve sükun bulacakları bir mekân olmasını istedi. Allah bu evin bizzat emniyet, sükunet ve huzur yuvası olmasını arzu etti. İnsanlar, İbrahim’in makamında bir namazgah edinmekle emrolundular.[5]

Âyette, İbrahim’in makamı ile Beytü’l-Haram’ın tamamı-na işaret edilmiştir. İman ve tevhid esasına dayalı İbrahim Peygamberin mirasçıları olan müslümanların oraya yönelmeleri, orayı kıblegah edinmeleri elbette ki daha evladır. Zira burası Allah’ın evidir, Kâbe’sidir.[6] Burası öyle herhangi birimizin sıra dışı veya gelişi güzel evi veya herhangi bir ev değildir. Burası, Allah’ın evi, Hacerü’l-esved de Allah’ın yeryüzündeki kudret elidir.

Allah salih kullarından, iki kuluna kendi evi olan Kâbe’yi temizlemelerini, ziyaret edenler ve orada rükû ve secde edenler için, hazırlanmasını emretmiştir. İbrahim ve İsmail bu evin esas sahibi değildirler, sadece buranın bekçileri, Allah’ın emrine uygun bir şekilde, Allah’ı anan mümin kullara hazırlamak için Allah’ın emri ile orada bulunan ve bu Beytü’l-Atik’in hizmetçileri idiler.

Kâbe’yi tavaf ettin ve sen emin bir beldede,

emin bir yerde, emin ve güvenli olan bir evdesin.

Bu, Allah’ın evi ve sen Rahman’ın huzurunda, O’na misafir geldin.

Misafirin uyması gereken terbiye ve edebi sakın unutma!

Makam-ı İbrahim’e geç ve dua et, tıpkı İbrahim’in yaptığı dua gibi,

kulaklarında yeniden canlanıyorcasına,

kalbinde yeniden yeşeriyorcasına,

Peygamber atası, tevhid mücadelesinin bayrak ismi,

Hz. İbrahim’in önünde dururcasına,

edeple makamına koş ve ona ulaş.

Çünkü o senin için ve ümmet-i Muhammed’e duada bulunmuştu.

Git, teşekkür et.

Şeytana ve azılı Nemrud’a baş kaldırışının, asırlarca sürecek olan ne kadar kutlu bir direniş olduğunu hatırla.

Hatırladığını makamına yüz ve gözle değil, gönül süre-rek, aşkla, sevdayla dile getir.

Her şeyin faydasız,

her şeyin mânasız,

tek gaye ve amacın, dünya ve âhiret köprüsü mesabesin-de bulunan insanın miracının olduğu yer,

yücelmenin ve yükselmenin merdiveni olan Makam-ı İbrahim...

Sakın senin yücelmene engel olacak dünya yüküyle,

seni mahrum bırakacak mağrur nefsinle, miraca çıkmayı deneme.

Geç, makamda iki rekat namaz kıl, kimseyi ezme, kimse-lere yan bakma, bunlar da kim oluyor deme.

Orası emin belde, orası güvenli bir ev,

o ev Allah’ın evidir.

Bir bak bakayım, evin sahibi hiç güceniyor mu?

Sakın sen sözünle, özünle, O’nu gücendirme!

Yaşat gönlünde İbrahim’i, İsmail’i, Hacer’i, Hz. Muhammed Mustafa’yı...

Onlarla mahşerde beraber olmak için yalvar yakar Yaradanına.

Kur’an diliyle, Peygamber sözüyle dua et.

Rükûya var, secde edenlerle beraber secde et.

Bu makam öyle bir nezih makam ki, böylesini insanlık tarihi boyunca ne gördü ve ne de böyle bir makamla şeref-lendi.

Yoksa hala sen başka makamların peşinde misin? Dünya-lık makamlar, ebedi makamların yanında bir hiç hükmün-dedir.

İnsanlığın uğrunda helak olduğu makamlar ve her gün helak olmak için, kapı kapı yüz sürenler, yerlerde sürünenler!

 Peki tüm bu makamlar ne makamlarıdır? Neye yarar, kime ne kadar yar olur? Yoksa bu makamlar sana kabirde nur, haşirde gölge, sıratta şefaatçi, cehennemden necatına vesile olacak birer diploma mıdır, nedir?

Sakın bunlardan hiçbiri değildir, deme. Bütün dünya ve içindekilerin Allah katında bir sineğin kanadının değeri kadar değer taşımadığını yoksa hatırlamadın mı?

Dünyalık makamlardan, Makam-ı İbrahim’e dön, sen ölmek için nasıl ölüneceğini, tüm fani makamlardan saadete götürecek olanı ve en kutsal makamları  anlamak için buraya gelmedin mi?

İbrahim’ın (a.s.) makamı önünde duruyor ve bu harikaya, düşüncenin sınırlandırıcı yollarına şimdilik baş vurmadan, öylesine onun ayak izlerine bakmak ve buradan kendimizi bulmaya çalışmak... Miraca yükselmenin merdiveni, Rahman’a ulaşmanın asansörü konumunda olan Makam-ı İbrahim’e bakmadan edemiyoruz. Çünkü varlığımızın gizli ve hayatı olumlayan köklerinden yavaş yavaş bir sevinç, bir coşku enzimi, sessiz bir ezgi yükseliyor bu makamdan...

Hz. İbrahim gibi dua ve niyazda bulun.

Makam-ı İbrahim’de şu dua okunur:

اللّهُمَّ اِنَّكَ تَعْلَمُ سِرِّي وَ عَلانِيتيِ فَاقْبَل مَعْذِرَتي ، وَ تَعْلَمُ حاجَتيِ فَأعْطِني سُؤْليِ ، فَتَعْلَمُ ما فيِ نَفْسيِ فاَغْفِرْ ليِ ذُونوبيِ ، اللّهُمَّ  اِنِّي اَسْأَلُكَ ايِمانًا يُباشِرُ قَلْبيِ و يَقيِناً صادِقاً حَتَّى اَعْلَمَ اَنَّهُ لا يُصِيبُنيِ اِلاَّ ماَ كَتَبْتَ ليِ ، اَنْتَ وَلييِّ فيِ الدُّنْيا و الآخِرَةِ ، اللّهُمَّ لا تَدَعْ لَناَ في مقَامِنا هَذاَ ذَنْباً اِلاَّ غَفَرْتَهُ ، وَ لاَ همّاً اِلاَّ فَرَّجْتَهُ وَ لا حاجَةً اِلاَّ قَضَيْتَها و يَسَّرْتَها ، فَيَسِّر أُموُرَنا .

“Ey Rabbimiz! İkimizi de sana teslimiyette sabit kıl.
Soyumuzdan da müslüman bir ümmet yetiştir.
Bize ibadet edeceğimiz yerleri göster.
Tevbemizi kabul et.

Zira tevbeleri en çok kabul eden ve hakkı ile esirgeyen sensin.[7]
Rabbim! Burasını emin bir şehir kıl,

halkından,

Allah’a ve âhiret gününe inananları ürünlerle rızıklan-dır.[8]

Rabbimiz! Yaptığımızı kabul buyur,

şüphesiz ki,

sen hem işiten,

hem de bilensin.”[9]

--------------------------------------------------------------------------------
 
[1]    İmam Nevevi, el-İdah, s.245

[2]    Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla Ahkam Hadisleri, IV/257

[3]    Bakara, 2/125

[4]    Tirmizî, Hadis no: 878

[5]    Seyyid Kutup, Fi Zilali’l-Kur’an, I/241

[6]    a.e., a  .y.

[7]    Bakara, 2/129

[8]    Bakara, 2/126

[9]    Bakara, 2/127

 


* BENZER KONULAR

Arkadaşlık ve Dostluk Gönderen: webtasarim
[Dün, 08:34:41 ÖS]


Komşuluk İlişkileri Gönderen: webtasarim
[Dün, 08:24:14 ÖS]


İslam'da Kanaat Gönderen: webtasarim
[Dün, 07:00:27 ÖS]


Geleceğimizin Teminatı Çocuklarımız Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:51:54 ÖS]


Kul ve Kamu Hakları Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:43:40 ÖS]


İman ve Hayat Gönderen: webtasarim
[Dün, 06:32:41 ÖS]


Güzel Ahlak Kurallarında Nezaket Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:24:01 ÖS]


İnsanın İmtihanı Helal Gıda İledir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:31:58 ÖÖ]


Kur’an-ı Kerim ve Şehidlik Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:24:17 ÖÖ]


Ümmet Bilinci ve Camilerimiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:29 ÖÖ]


Yahudiler ve Yahudilik 26 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:08:47 ÖÖ]


Kur’an-ı Kerim’i Oku’maya Devam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:35 ÖÖ]


Düşünerek Konuşan İnsanların En Akıllısıdır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:46:17 ÖÖ]


2024 - Umut Mürare - The_Piano Tones Of Emotions_320_Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 03:04:54 ÖS]


Umut Mürare - Kırık Kalpler 2024 - 320 kbps - FANİDUNYA NET'TE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 11:41:38 ÖÖ]


Ağzımızdan Çıkanı Kulağımız Duyuyor mu Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 08:17:08 ÖÖ]


Âhiret Zarurîdir 3 Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 08:08:09 ÖÖ]


Müslümanların Bütünlüğü Farzdır Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:56:24 ÖÖ]


Hastalıklarımıza Çare Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:46:00 ÖÖ]


Çalışıp Helâl Kazanmak İbadet Olur Gönderen: fanidunya NET
[Ekim 30, 2024, 07:32:22 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49