Gönderen Konu: Peygamberimizin Düğünle İlgili Sünnetleri  (Okunma sayısı 281 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2144
Peygamberimizin Düğünle İlgili Sünnetleri
« : Haziran 21, 2019, 10:41:56 ÖÖ »
Peygamberimizin Düğünle İlgili Sünnetleri

Yaz ayları, düğün merasimleri için tercih edilen zamanlardır. Zamanımızda düğünler her mevsimde yapılıyor olsa da yaz aylarını tercih edenler mevcuttur. Peygamber efendimizin düğün hakkındaki hadis-i şeriflerini öğrenmeye ne dersiniz?

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem zamanında da insanlar yeni evlenen çiftin mutluluklarını kutluyorlardı. Cahiliye devrinde düğün merasimleri Allah'ın yasakladığı hallerden uzak değildi. Mesela düğün zamanlarında içkiler içilir, çalgılar çalınır, cariyeler şarkı söyleyip raks ederdi.

Peygamber efendimiz henüz kendisine risalet görevi verilmediği halde böyle düğünlere katılmaktan muhafaza oluyordu. Amcasının geçimine yardımcı olmak için koyun otlatan Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, bu sebeple çoğu zaman şehirdeki eğlencelerden uzak oluyordu. Bir iki defa düğüne gittiği olmuşsa da Allah-u Zülcelâl tarafından üzerine bir ağırlık çöküp, uyuyakalmıştı. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem bu hadiseyi şöyle anlatmıştı:

“Cahiliyye ehli gençlerinin yaptığı hiçbir şeyi yapmadım. Ancak iki defa yapmak istedim, Allah beni onlardan korudu.

Ailemin koyunlarına baktığım bir gece arkadaşıma, Mekkeli gençlerle eğlenmek için Mekke’ye gitmek istediğimi ve benim koyunlarıma da bakmasını söyledim. Arkadaşım kabul etti ve Mekke’ye gittim. Mekke’nin girişinde çalgı sesleri kulağıma geldi. Oraya doğru gittim ve “Bu nedir?” diye sordum “Falanca kişi filancayla evleniyor,” dediler. Oturup onları izlemek istedim. O esnada uykuya daldım ve güneş doğana kadar uyanmadım, bu nedenle çalgı seslerini duymadım. Sabah arkadaşımın yanına döndüm. Bana ne yaptığımı sordu. Ben de bir şey yapmadığımı söyledim. Mekke’de gördüklerimi ve uyuya kaldığımı anlattım.”

Bu hadise bir kere daha aynen meydana gelmişti. Peygamberimiz şöyle devam etmiştir:

“Yemin ederim ki Allah bana nübüvveti ikram edene kadar artık böyle bir şey yapmak içimden gelmedi." (Beyhaki, Delailü'n-Nübüvvet, 2/33-34)

Bu hadis-i şeriften anlıyoruz ki, Cahiliye döneminde düğünler, kadın erkek bir arada, kadınların tesettürsüz olduğu, içkilerin içildiği, çalgıların çalındığı bir eğlence şeklindeydi. Rabbimiz Peygamber efendimizi henüz çok genç olduğu halde onu seyretmekten korumuştu.

İslam geldikten sonra ise Peygamber efendimiz düğünlerin nasıl olması gerektiğini bildirmiştir. Yeni evlilerin bu mutluluğunu diğer Müslümanlarla paylaşmalarını tavsiye etmiş ve bunun için gerekli olan kural ve kaideleri belirlemiştir.

Allah Resulü aleyhisselatu vesselam, evlenen çiftlerin bu mutlu günü insanlara ilan etmesini emretmiştir. Ancak bunun için tef çalıp kasideler, mersiyeler söylemek gibi haram unsurlardan uzak bir şekilde bir eğlence şeklini uygun görmüştür.

Düğün merasiminin asıl amacı, evliliği halka duyurmaktır. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem buyurmuştur ki:

"Nikâhı ilan edin, onu mescidlerde kıyın ve üzerine def çalın, (Nikâhta) haramla helali ayıran fark def ve sestir." (Tirmizî, Nikâh 6; Nesâî, Nikâh 72)

Sahabe hanımlardan Rubeyy binti Muavviz radıyallahu anh şöyle anlatıyor:

"Ben evlendiğim zaman, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem geldi ve yatağımın üzerine oturdu. Bu sırada hizmetçiler def çalıp, Bedir günü şehit düşen atalarımız hakkında mersiyeler söylemeye başladılar. İçlerinden birisi; 'Aramızda yarın olacakları bilen Peygamber var.' manasında bir mısra okudu. Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem;

“Böyle deme! Söylemekte olduğun diğer şeyleri söyle.” dedi. (Tirmizî, Nikâh 6; İbn Ma'ce, Nikâh 21)

Peygamberimiz sözlerinde şirk, haramı övme, müstehcenlik gibi şeyler olmayan kasidelerin söylenmesini uygun görmüştür. Düğünlerde ilahi, ezgi, marş vesaire söylenebilir.

Velime Sünnettir

Peygamber efendimizin düğünler ile ilgili bir tavsiyesi de evlenen kişi veya yakınlarının, velime yani düğün yemeği ikram etmesidir. Düğün yemeği ikram etmek de, davet edildiğin zaman düğüne icabet etmek de sünnettir. Yeter ki haram unsurlar bulunmasın.

Resûlullah aleyhisselatu vesselam bir gün sahabeden Abdurrahman bin Avf radıyallahu anhın üzerinde zâferân kokusu yani düğünlerde damada sürülen kokuyu hissetti. Ona sordu:

“Bu ne hal?”

Abdurrahman bin Avf radıyallahu anh:

“Bir kadınla bir miktar altın mehir karşılığında evlendim.” dedi.

Resulullah sallallahu aleyhi vesellem:

“Allah mübârek eylesin. Fakat bir koyunla da olsa düğün yemeği ver.” buyurdu. (Nesâî, Nikâh, 74, 75; Müslim, Nikâh, 79, 80; Tirmizî, Nikâh, 10)

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem kendi evliliğinde ve evlatlarının düğünlerinde daima ikramda bulunmuştur.

Hz. Fatıma annemiz ile Hz. Ali radıyallahu anhın düğünlerinde hurma, yağ ve keşten yapılan bir helva ikram edilmişti. Enes bin Mâlik radıyallahu anh şöyle anlatmıştır:

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin bir düğününde annem yemek hazırlamış, benimle göndermişti. Allah'ın Resulü bana:

“Onu sofraya koy. Git filanı, filanı, filanı ve karşılaştığın herkesi çağır.” buyurdu ve birçok kişinin ismini söyledi. Gittim, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin isimlerini söylediği kimseleri ve rastladığım herkesi çağırdım. Üç yüz kadar kişi geldiler.

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem:

“Onar onar halka yapsınlar ve herkes yesin.” buyurdu.

İlk gurup doyuncaya kadar yedi, kalktı. Sonra diğer gurup doyuncaya kadar yedi, sonra diğer gurup yedi. Herkes yedikten sonra Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem:

“Yâ Enes! Sofrayı kaldır!” buyurdu. Ben de sofrayı kaldırdım. Fakat yemeği ilk koyduğumda mı daha fazlaydı, yoksa kaldırdığımda mı fazlaydı; bilemedim.” (Müslim, Nikâh, 94)

Bu hadis-i şeriflerden anladığımız kadarıyla düğüne gelen davetlilere ikramda bulunmak sünnettir. Ancak bu ikramlarda gösterişe kaçmaya lüzum yoktur.

Zamanımızda Müslüman aileler dahi çok lüks mekanlarda düğün yapmaktadır. Düğün yapılacak mekanlar çoğu zaman, dini hassasiyete uygun şekilde seçilmemektedir. Mesela kadın erkek karışık bir şekilde düğün yapıldığı zaman, kadınların giydiği süslü kıyafetler erkekler tarafından görülmektedir.

Elbette insanlar düğüne giderken günlük kıyafetleriyle gitmez. Bunu düşünerek ayrı mekanlardan düğün yapmak gerekir. Eğer düğün mekanı kadın erkek ayrı olarak düzenlenmemişse o zaman gelinin ve davetli kadınların süslü kıyafetler giymesi uygun olmaz.

İslâm dini hayatın bütün sahalarında yaşanması gereken bir dindir. Düğün zamanı gelince dini ölçüleri rafa kaldırmak olmaz. İslâm’ın hükümlerine ve ahlâki hassasiyetlerine uygun bir şekilde düzenlenen bir düğüne, Allah'ın rahmeti ve bereketi tecellî edecektir.

Düğünlerde dikkat edilmesi gereken bir başka husus da, israf ve gösterişe kaçmamaktır. Gördüğümüz birçok düğünde ikramlar o kadar aşırıdır ki, çoğu yenilmeden çöpe dökülmektedir. Hepimiz biliyoruz ki, dünyanın çeşitli yerlerinde hala birçok Müslüman kardeşimiz açlık çekmektedir. Hatta ülkemize sığınan mülteciler, çadırlarda, barakalarda, uzanacak bir yardım eline muhtaç olarak yaşamaktadır. İşte bu mahrumları düşünerek israftan kaçınmak gerekir.

Düğünlerde israfa kaçmak, devamlı yeni adetler çıkarmak, aynı zamanda yoksulların düğün yapmasını zorlaştırmaktadır. Düğün merasimlerini ihtişam ve gösteriş vesilesine çevirmek, aynı seviyede imkana sahip olmayanları rencide etmektedir.

Yoksullar da Çağrılmalı

Peygamber efendimizin dikkat çektiği bir husus da, düğün merasimlerine elit, yani seçkin bir kesimi davet edip, yoksulları davet etmemek şeklindeki davranışlardan kaçınmaktır. Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam buyurmuştur ki:

“Yemek davetinin en şerlisi fakirlerin çağırılmayıp, zenginlerin çağırıldığı düğün yemekleridir.” (Müslim, Nikâh, 110)

Son zamanlarda Peygamber efendimizin “en şerli” diye vasfettiği bu davetler çoğalmıştır. Bilhassa varlıklı kesimler, düğünlerine sadece kendi seviyelerinde gördükleri bir avuç davetliyi çağırmaktadır. Oysa mekan olarak daha mütevazı bir yer seçilse ve eski dostlar, ahbaplar, uzak yakın akrabalar, konu komşular davet edilse sünnete uygun davranılmış olur.

Dua Edilmeli

Resûlullah aleyhisselatu vesselam evlenen kişilere dua eder ve bereket dilerdi.

“Allah mübârek etsin. Allah sizi mutlu kılsın ve sizi hayırla bir araya getirsin.” buyururdu. (Tirmizî, Nikâh, 7)

Düğün, yeni bir hayata ve hayırlı bir işe başlangıç demektir. Müslüman bir aile, yeni yetişecek neslin ve ümmetin çoğalmasının müjdesidir. Bu sebeple düğünlerde dua edilmelidir. Herkes dua etmeyi hatırlamayabilir bunun için bir hoca efendi tarafından dua edilmesi ve davetlilerin amin demesi uygun olur.

Düğünlerde Kur'an-ı Kerim okumak ve günün önemine dair, kısa ve veciz bir sohbet yapmak güzel olur. Elbette bunların yapılabilmesi için mekanın ve ortamın da uygun olması gerekmektedir. Haram unsurların olduğu bir ortamda dua ve sohbetin feyzi hissedilemez.

Kısacası, Müslümanların düğünleri de özenti ve taklitlerden uzak bir şekilde, İslami nezakete uygun olmalıdır.

Düğünlerde Fotoğraf ve Kamera Adabı

Son zamanlarda rastladığımız bir başka problem de, düğün ortamlarında fotoğraf ve kamera çekimi sırasında İslam'a uygun davranılmamasıdır. Zamanımızda cep telefonları sayesinde hemen herkes fotoğraf ve video çekebilmektedir. Ancak bu sırada görüntüye başkalarının da girmesi mümkündür. Buna çok dikkat etmelidir. Bilhassa kadın erkek ayrı mekanlardaki düğünlerde izin alınmadan gelinin veya başka kişilerin fotoğrafı çekilmemelidir.

Müslüman bir hanım daha sonra kimlerin eline geçeceği belli olmayan bir fotoğraf veya filmde görülmek istemez. Bu hassasiyete dikkat etmelidir.

Hayrünnisa Yılmaz

 


* BENZER KONULAR

Asfa Temiz Kalpler Korosu - Tertemiz 2 2016 - 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:10:26 ÖÖ]


Dinin Faydası Önce Dünyadadır Gönderen: KOYLU
[Dün, 08:02:58 ÖÖ]


Hayatı Kul Olarak Yaşamak Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:53:03 ÖÖ]


Ahir Zaman Bilinci Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:43:18 ÖÖ]


Ölüm Gününüz Doğum Gününüz Olsun Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:37:24 ÖÖ]


Cemiyette Hayır Koymayan Günahlar Gönderen: KOYLU
[Dün, 07:26:30 ÖÖ]


İman Ettik Demekle Kurtulacakmısınız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:43 ÖÖ]


Mutlu Evlilikler Nasıl Gerçekleşir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:45:50 ÖÖ]


Kaliteli Kulluğun Kriterleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:37:45 ÖÖ]


Mucize Bir Yeteneğimiz Konuşmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:30:58 ÖÖ]


Her Hastalığın İlâcı Vardır Yalnız Ölüme Çare Yoktur Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:17:54 ÖÖ]


Kuran'a Daha Sıkı Sarılmak Gerek Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:42:36 ÖS]


İnsanoğlunun Yükü Ağır Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:37:25 ÖS]


Ahir Zamanda Doğru Düşünebilmek Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:28:33 ÖS]


İtikadın Bozulması Amelleri Heba Eder Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:18:31 ÖS]


Allah İle Arama Kimse Giremez Gönderen: melek
[Nisan 30, 2024, 08:08:08 ÖS]


Zekt Mali Bir İbadettir 1 Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 30, 2024, 06:54:39 ÖÖ]


Zekt Mali Bir İbadettir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 30, 2024, 06:45:27 ÖÖ]


Manevi Seyahat Hac Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 30, 2024, 06:38:59 ÖÖ]


Sabrın Sonu Selamettir Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 30, 2024, 06:31:56 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41