Gönderen Konu: Kırk Ayet, Kırk Hadis - 2 Niyet/Kasıt  (Okunma sayısı 72 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5829
Kırk Ayet, Kırk Hadis - 2 Niyet/Kasıt
« : Mart 21, 2023, 07:36:01 ÖÖ »


Kırk Ayet, Kırk Hadis   2 - Niyet/Kasıt

Niyet: Kalbin, bir şeye doğru yönelmesidir, diye tarif edilmiş.

Kalbin bir şeye meyletmesi, o şeye doğru gönlümüzün akması için o şey hakkında bilgimizin olması gerekir.

Onun için niyetten önce bilgi gelir.

Binlerce kilometre yolu uçarak geçen bülbül, gül aşkıyla o yolları geçer.

Gül hakkında bilgisi olmasa o uzun yolu aşmaya niyet etmezdi.

Ormanda aslan gören adamın kaçmaya niyetlenmesi, tavşan gören adamın tavşanı okşamaya niyet etmesi, o ikisi hakkında bilgi sahibi olmasından kaynaklanır.

Bilgi var, niyet de var, ama yapmaya gücümüz yetmiyor. Kötürüm adamın, aslandan kaçmaya niyet ettiği halde gerçekleştirememesi gibi.

Niyet, gönlümüzün eylemidir. O eylemin dışa çıkabilmesi için organlarımızı kullanırız.

Meselâ, çocuğunuzu seviyorsunuz. Bu, kalbinizin eylemidir.

Çocuğunuzu bağrınıza bastığınızda içteki sevginiz organlarınızla dışarı çıkarken, hem dışınızdaki o iyi niyetinizden faydalanıyor hem de sizin içinizdeki gönül eylemi olan, o sevginiz dışarı çıkınca, içinizdeki sevgide artma meydana gelir.

Gülü görmek ve koklamak niyeti içinizi güzelleştirir ama gülü koklarsanız, hem yararlanmış olursunuz hem de gül sevginiz artar.

İyi niyetlerimizin mutlaka dışarı çıkması ve çevremizle paylaşılması gerekir.

Sevgili Peygamberimiz:

Allah (cc), bir kavme azap gönderirse o kavimde bulunan herkese o azap isabet eder. Sonra ahirette niyetlerine göre diriltilirler” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Fiten, Bab 19,

Biz her hal ve şartta niyetimizi güzelleştirmeye ve temiz tutmaya çalışalım.

Niyet etmek, kişinin yaptığı işin farkına varması ve bir gaye için yapması demektir.

Yemek yerken, su içerken yaptığı bu eylemleri bile bir gaye uğruna yapmalı.

Bir işe başlarken “Bismillahirrahmanirrahim” demek, yaptığınız işi gösteriş için değil, Allah için yaptığınızı hatırlamaktır.

Yaptığımız her işte niyet, o işin farkına varmamıza sebeptir.

Bir manzara seyrederken manzarayı topyekûn görürsünüz. Ama bu manzara içinden yalnız gül ağacına veya bir papatyaya gözlerinizi çevirirseniz bu bir niyettir ve farkında olmadır.


Annesine bakmayan ve, “Zengin olsaydım da anama baksaydım” diye iyi niyetini açıklamaya çalışan bu adamın bu niyeti samimi değildir.

Fakirin biri camiden çıkmış ve, “Param olsaydı da bir cami de ben yaptırsaydım” demiş. Müezzin, “Kaç liran var?” diye sormuş. Adam, “Bir liram var” demiş. Müezzin, “Ver onu da camiye bir süpürge alalım” demiş. Adam verememiş.

Niyet, dilden dökülen temenniler değildir.

Niyet, bir şeye doğru, kalbin aşk derecesinde yönelmesidir. Susuz toprağın suya, bülbülün güle, Mecnun’un Leyla’ya, müminin Mevla’ya hasreti ve arzusu gibi arzu duymaktır.

İşte böyle bir niyet, gerçekleşmemiş olsa bile niyet sahibine sevap kazandırır.

Çünkü onun o aşk derecesindeki isteği, onun içini güzelleştirmeye, süslemeye devam ediyor.

 “İyi niyet, haramı helal kılmaz” kaidesi geliştirilmiş ve böylece “Hırsızlık yapayım da fakirlere dağıtayım; hortumladıklarımdan cami yapayım” gibi güzel görünen kötü niyetlerin önüne geçilmiştir.

Atalarımız, “Niyet hayır, akıbet hayır” demişler. Hep hayırlı şeyler yapalım ve gönlümüzün yeşerttiği o güzel düşünceyi eyleme dönüştürerek dışarı çıkmasını sağlayalım ki hem Hakk hem de halk razı olsun.

İYİ NİYET YETMEZ

Selef-i salihinin büyüklerinden Süfyan-i Sevri,

“Söz kabul edilmez amele/eyleme dönüşmedikçe” diyor. (Hılyet’ül-Evliya 7/32)

Yani ekmek üzerine üç gün konuşsanız da ekmek yemeseniz, o konuşma sizin karnınızın doymasına hiç faydası olmadığı gibi, sizin helak olmanıza da sebep olur.

“Ülkeyi kalkındırma işi bizim işimiz; biz bunun eğitimini Dünya Bankası’nda görmüşüz”, “Ben Halep’te iken yedi arşın atlardım” diyenler, “Haydi bir oyna da görelim” denildiğinde yedi kazan sütü döktükten sonra “yerim dar, yenim dar” diyenlerin sözüne aldanmamamızı söyler.

Sözde Hazreti Ömer (Allah ondan razı olsun) olmayı anlatan ama Turist Ömer gibi yaşayanlardan olmamalı.

Süfyan-ı Sevri devam ediyor, “Amel/eylem kabul edilmez, ihlas/samimiyet olmayınca” diyor.

Yani “desinler” için iş yapanların da başarılı olamayacağını, ibadetini siyaset için yapanlar, siyasetini kendi çıkarları için yapanlar ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar “ben” merkezli hareket ettiklerinden hareket alanlarını daraltırlar. “Ben bu makamı daha yüksek makama atlama taşı olarak kullanayım” derse, bütün akli melekelerini, bilgisini, becerisini ona teksif eder ve bu uğurda Sezar’ını bile arkadan hançerler.


Brütüs, aslında Roma’ya çok güzel hizmet etmiş ama ihanetin adı iki bin yıldır Brütüs olarak kalmış.

Süfyan-ı Sevri, devam ediyor, “İhlas/samimiyet de kabul edilmez, Kur’an ve sünnete uygun olmayınca” diyor.

Yani yapılan İslam hukukuna uygun olacak. “Harama bakmasın” diye çocuğunun gözlerini oyan meczup babadan daha samimi adam bulmak imkânsız ama yaptığı iş şeriata aykırı.

Her meşru işimizde Rabbin rızası, niyetimizde olacak.

Rabbimiz buyurur:

“…Kim, evinden Allah'a ve Rasülü’ne muha­cir olmak (niyetiyle) çı­karsa, sonra da ölüm kendisine erişirse, muhakkak onun se­vabı Allah'a düşer. Allah, bağışlayıcı ve esirgeyici­dir.” (Nisa Sûresi, ayet 4/100)

Öyleyse sözümüz amele/eyleme dönüşsün. Niyetimiz halis/samimi olsun, iyi niyetlerimiz Kur’an’a ve sünnete uygun olsun.

Sevgili Peygamberimiz buyurmuş:

“Ameller niyetlere göredir. Herkese ancak niyet ettiği vardır. Kimin hicreti Allah’a ve Rasülü’ne ise onun hicreti Allah’a ve Rasülü’nedir. Kimin de hicreti eline geçireceği bir dünya veya nikâh yapacağı bir kadına ise onun hicreti, hicret ettiği şeyde son bulur.”

(Bu hadis, Buhari’nin Sahih’inde 1, 54, 2392, 3685, 4783, 6311, 6553 no’larda geçmiştir. Hemen bütün hadis kitaplarında rivayet edilmiş ve hukuk dilinde “Kasıd” olayının delilidir.)

Mahmut Toptaş.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Mutsuzluk Kilo Aldırıyor Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:26:02 ÖÖ]


İslâm Ahlâkı-Ahlâkı Güzelleştirmenin Yolu Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:16:18 ÖÖ]


Çocuklarda Çalma Davranışı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:10:15 ÖÖ]


Ayrılığın Acısı ve Tatlısı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:03:45 ÖÖ]


Son Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:38:32 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Kutlu Doğum 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:30:08 ÖÖ]


Sana sığınırız Ya Rabbi! Gönderen: melek
[Dün, 06:33:30 ÖS]


Kabirdeki Kişi Tekrar Dünyaya Gelse Sizce Ne İle Uğraşır Ne Yapardı Gönderen: melek
[Dün, 06:19:41 ÖS]


Fitne Adam Öldürmekten Daha Kötüdür Gönderen: melek
[Dün, 06:14:32 ÖS]


En Kötü Körlük İdrak Körlüğüdür Gönderen: melek
[Dün, 06:10:00 ÖS]


Kıyametten Sonra Mezarından İlk Diriltilecek Olanlar Gönderen: melek
[Dün, 06:05:30 ÖS]


Abdullah Akbulak - Dertli Yol 320 kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:45:18 ÖS]


Cemaat Anlayışımızı Mümin Sorumluluklarımızı Gözden Geçirelim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:44:31 ÖÖ]


Müslüman Gençlere Zikir Bildirisi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:27:36 ÖÖ]


Kıskanmak ve Muş Gibi Yapmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:23 ÖÖ]


Dinine Tarihine Kültürüne Bağlı Gençler Yetiştirmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:13:57 ÖÖ]


Meyyit – Ölü - Ziyârete Gelenleri Tanır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:07:16 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Zakirin Gözyaşı 2001 - 320 Kbps - Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:43 ÖÖ]


Abdullah Akbulak - Sensiz Ağlar 2003 - 320 Kbps - WaV Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:13 ÖÖ]


Rabbin Gazabını söndüren kulunu Rabbine Sevdiren Gönderen: türkiyem
[Mayıs 04, 2024, 09:20:31 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42