Kendi Değerlerimizin Kıymetini Bilelim
Son zamanlarda güzel Yurdumuza, Aziz Milletimize göz diken bazı karanlık odakların tahrikleri sonucunda milletçe huzursuz edildiğimiz bilinmektedir.
Cennet vatanımızı ve kutsal değerlerimizi, korurken çok sayıda şehit verdiğimizi, Iğdır İlimizde de polis kardeşlerimizin şehit edilmesi yüreğimizdeki acıyı bir kat daha artırmıştır.
Bütün şehitlerimize Allah'tan Rahmet diliyorum.
Toprağı Vatan haline getiren uğrunda şehitlerimizin verdiği candır, akıttığı kandır.
Enbiya yurdu bu toprak, şüheda burcu bu yer…
Bir yıkık türbesi üzerine Mevla titrer…
Şairin belirttiği hissiyat şehit kanıyla yoğrulmuş toprağın vatan olarak kazanılmasıdır.
''Vatan sevgisi imandandır'' sözünün Peygamberimizden rivayet edildiği bilinmektedir.
Bin yıldır bu Coğrafyada yaşayan bizler, Vatanın korunması sevgisiyle Ordumuza Hz. Peygamber aşkıyla '' Mehmetçik'' adını vermişizdir.
Anadolu'yu Milletimize Vatan olarak kabul etmek istemeyen kimi çevreler, Milli ve Manevi değerlerimizi anlamsız hale getirmek için uğraşarak, bizleri birbirimize düşman hale getirmekteler. Çünkü onlar için bölmek, parçalamak sonra bütün değerlerimizi yok etmek daha kolay görünmektedir.
İnsanlık bizim için ortak bir değerdir,
Müslüman olmamız bize ayrı değer kazandırmaktadır.
Renk, dil, ırk, şöhret, servet gibi değerler Müslümanlık inancıyla bizlere güç vermektedir.
Milli gücümüzü değerlerimizin birliğinden, kardeşliğimizden almaktayız.
Bize kardeşliğimizin kazandırdığı huzur ve güven ise; Cennet misali '' Vatan'' olan bu toprakların havasından,
suyundan, güneşinden, çiçeğinin, toprağının kokusundan, birbirimize gülümsememizden, selamlaşmamızdan, kazanıp paylaşarak sevindirdiklerimizden, camilerde saf saf tutarak ruh iklimimizden, birbirimize güvenerek mazluma, mağdura, kimsesize sahip olmaktır.
Çünkü: Allah'ımız bir, Peygamberimiz bir, Kitabımız bir, Kıblemiz bir, Vatan ve Bayrağımız birdir. Bunlar uğrunda hepimizin gayret göstermesi, ecdadımıza layık, sorumluluk içinde davranmalı, ortak değerlerimizi geleceğimize, gençliğimize miras olarak aktarmanın gayreti içinde olmalıyız.
Değerlerimizi anlamsız hale getirerek, bizleri ayrıştırmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz.
Bizler birbirimizin sevgisine, kardeşliğine muhtacız. Ama asıl olan, Ortadoğu'nun, uzak-yakın İslam dünyasının ve Müslümanların Türkiye’deki kardeşliğimizin gücüne, sevgisine, şefkatine ihtiyaçlarının olduğu bilinmelidir.
Toplumumuzun her kesiminden kardeşlerimiz, inancının, değerlerinin, unvanlarının, servetlerinin omuzlarına yüklediği sorumlulukları çok iyi düşünmeli, birbirimize doğruyu, kardeşliği, sadakati, sevgiyi tavsiye etmeliyiz.
Büyüklerimiz, nasihat hazinesini değerlendirmeli, sözlerini evlatlarına, gençlerimize esirgememelidir.
Gençlerimiz, sevgiyi, saygıyı, hürmeti, edebi, ahlakı, büyüklere hizmeti Kur’an perspektifinde değerlendirmeli, onları incitmekten, üzmekten uzak durmalıdır.
Gençlerimiz, gözlerinin gördüğünü, kulaklarının işittiklerini, fikir, hissiyat ve inançlarıyla teslimiyet göstermeden önce akl-ı selim ve İslam’ın kazandırdığı inanç süzgecinden geçirmeli, büyüklerine ve umudunu onlara bağlayan dost ve ailelerine acıyı ve kederi yaşatmamalı. Allah tarafından bahşedilen hayatlarının sorumluluğunun idrakinde olmalıdırlar.
Kamu hizmeti verenler, sivil toplum ve meslek gurupları, duyarlı vatandaşlarımız, gelişen hadiseler karşısında sabır ve metanetlerini korumalı, topluma karşı irşat ve rehberlik sorumluluklarını unutmamalıdırlar.
Bu vesile ile başta şehit ailelerimize, fedakâr güvenlik güçlerimize, bütün Miletlimize, sabır ve metanet diler, Millet ve Memleketimizin huzur ve bekasını Cenab-ı Haktan niyaz eder,
Aziz şehitlerimize Allah'tan Rahmet dilerim.