* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: İslam Ümmeti’nin Ayırıcı Vasfı: Vasat Ümmet  (Okunma sayısı 58 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8796


İslam Ümmeti’nin Ayırıcı Vasfı: Vasat Ümmet

İslâm, zerreden küreye, madde ve ruh cephesinde, bütün iş ve oluşlarda dengeyi öngören ve emreden bir dindir. Bu dine muhatap olan insanın ruh ve beden bütünlüğü zarar görmeden bir hayat nizamı olarak ondan istifade etmesi bunun en büyük delilidir. Her müslümanın günde beş vakit namazda tilavet ettiği Fâtiha Sûresi’nde ‘’kendisine gazap edilen’’ ve ‘’dalâlete düşen’’ iki kavimden Allah Teala’ya sığınması abes değildir. İmam Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde ve Tirmizî'nin de el Câmiu's-Sahîh'inde belirttikleri bir görüş vardır. Bu iki güzide muhaddise göre anılan âyetteki ilahi gazaba uğramışlardan maksat Yahudiler; dalâlete (sapıklığa) düşenlerden maksat da Hristiyanlardır.[1]

Bu iki kavmin her ikisi de itidali kaybedip ifrat ve tefrite sürüklenmiştir. Zaten günümüzde de var olan ideolojiler, inançlar ya Hristiyanlık tabiatlıdır ya da Yahudilik. Dolayısıyla Fâtiha Sûresi’ndeki bu sığınışımız aslında tüm dalâlet fırkalarından Allah Teala’ya sığınmak, O’ndan bizi istikamete ve itidale hidayet etmesini istemek anlamına geliyor.

Cenâb-ı Hakk âyet-i kerîme’de biz İslam ümmetini şu şekilde nitelendiriyor: ‘’ Böylece, sizler insanlara birer şahit olasınız ve Peygamber de size bir şahit olsun diye sizi orta bir ümmet yaptık.’’[2]

Orta bir ümmet olmak…Peki nedir bu kavramın sınırları, nasıl anlamalıyız ‘’orta ümmet’’ olmayı. Büyük müfessirlerimizin tahlilleriyle bunu ortaya koymaya çalışalım. Ebu’s-Suûd (r.aleyh) ‘’vasat’’ kelimesini tahlil ederek şöyle der: ‘’Vasat, lügatte dairenin merkezi gibi, bütün çevreye aynı uzaklıkta bulunan orta noktaya denir. Sonra mecazî anlamda beşerî güzel hasletler için kullanılmıştır. Bu âyette de mecazî olarak, beşerî güzel hasletler anlamında kullanılmıştır. Çünkü İslâm ümmeti sahip olduğu güzel hasletleriyle iki kötü arasında, yani ifrat ile tefritin ortasında bulunmaktadır. Meselâ: fuhuş ile cinsellikten tamamen uzak durma hâlinin ortası iffet, tehevvür ile korkaklığın ortası şecaat (cesaret), şeytanî zekâ ile akıl eksikliğinin (şaşkınlığın) ortası hikmet, uyumlu ve dengeli vasıfların muhassalası adalet olduğu gibi.’’[3]

Fahruddîn er-Râzi (r.aleyh) âyetin tefsîri sadedinde şöyle demiştir: ‘’ Ümmet-i Muhammed'in din hususunda ifrat ile tefrit arasında; hâdiseler hususunda da çok ileri gitmekle çok geri kalmak arasında mutedil ve dengeli olmaları manâsında onlara, ‘’vasat’’ denilmesi caizdir. Çünkü ümmet-i Muhammed, Hristiyanların çok aşırı giderek Allah'ı bir oğul ve ilâh tutmak; Yahudilerin de peygamberleri öldürüp, kitapları değiştirmek, vb. hususlarda günahlar irtikap etmek gibi kusurları işlememişlerdir.’’[4]

İmam Kurtubî (r.aleyh) ise âyetin tefsirinde şöyle demiştir: ‘’Vadinin vasatı, vadideki en hayırlı, suyu ve merası en bol olan yer demektir. Vasat aşırılığın da taksirin de uzağında kaldığı için övülmüştür. Yani bu ümmet Hıristiyanların peygamberleri hakkında aşırıya kaçtıkları gibi aşırı gitmemiştir. Diğer taraftan Yahudilerin peygamberlerine karşı taksir işledikleri gibi o da peygamberlere karşı taksir işlememiştir. Hadîs-i şerîfte: ‘’İşlerin en hayırlısı en vasat olanlarıdır’’ diye buyurulmaktadır. Bu hususta Hazret-i Ali'nin (r.anh) şöyle dediği rivâyet edilmektedir: Siz vasat olan yoldan ayrılmamaya bakınız. Çünkü daha yüksekte olan da ona doğru iner, daha aşağıda olan da ona doğru çıkar.’’[5]

Burada bir hususta uyarıda bulunmak yerinde olacaktır. Vasat olmanın son süreçte özellikle DAEŞ musibetinden sonra yanlış bir surette izah edilmeye çalışılması, Kur’ân’ı anlamsal olarak tahrif etme çabasından başka bir şey değildir. Dinine sarılan kimsenin ‘’radikal’’ olarak isimlendirilmesi, kötülükler karşısında ses çıkarmayan, yani korkak olanların ‘’makbul müslüman/orta yollu’’ olarak kabul edilmesi tam bir faciadır ki bundan selamet dileriz. İslam kimsenin rızası için değiştirilmez. Ya kabul edersiniz ya da etmezsiniz!

Tekrar konuya dönecek olursak İslam ümmetinin vasat olması yapılan tefsirlerden de anlaşıldığına göre akl-ı selîm, kalb-i selîm ve zevk-i selîm ile fert, toplum ve devlet düzeni olarak İslam’ı yaşamaktan ibarettir. Uç noktalarda dolaşmak, bid’at çıkarmak, yahut ‘’diyalog’’ adı altında din pazarlamak müslümanın yapacağı iş değildir. Çünkü müslüman fert dinin sahibi değil, muhatabı olduğunu bilir. Dinin sahibi ise kainatı eşsiz bir düzenle idare eden Allah’tır. O’nun emrettiği şekilde olmak imtihan hakikati sebebiyle tercihe bırakılmış olsa da bir kez akledip, teslim olandan itiraz hakkı sakıt olmuştur.

Vasat ümmet olmak ve insanlara şahit olmak hakkında Elmalılı Hamdi Yazır’ın (r.aleyh) şu tespiti de gayet yerindedir: "Gerçekten de Allah Resulü'nde sizin için güzel bir örnek vardır." (Ahzab, 33/21) âyetinin delalet ve işaret ettiği gibi, siz onu, söz ve davranışlarınızda, oturup kalkışınızda kendinize şahit tutar, imam ve önder kabul eder; bir örnek, bir numûne-i imtisal edinirseniz ve onun getirdiği sırat-ı müstakim üzerinde giderseniz bütün insanlar sizin arkanızdan gelir ve sizi cemaatinizle birlikte kendisine imam tanır, hakkın açığa çıkması için size ve sözünüze başvururlardı. Bunun için icmâ-ı ümmetin delil olması, her şeyden önce ümmetin kitaba ve sünnete uygun yaşamasına bağlıdır. Böyle yapmayanlar gerçek bir ümmet olamazlar. Aksine başka ümmetlerin, başka milletlerin arkasına düşmeye mecbur kalır, onlara tabi olur, uydu olmaya mahkum olurlar. Hürriyetleri de ellerinden gider, esir milletler durumuna düşerler.’’[6]

Cenâb-ı Hakk bizi vasat ümmet olmaya muvaffak kılsın.

---------------------------------------------------------------------------------------------------

[1] Tefsîru Ebi’s-Suûd, 1/19.

[2] Bakara Sûresi, 2/143.

[3] Tefsîru Ebi’s-Suûd, 1/172.

[4] Tefsîru’r-Râzî, 4/109.

[5] Tefsîru’l-Kurtubî, 2/144.

[6] Elmalılı Tefsiri,1/433.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Yeni Girişimiz

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Grup Hacegan - Ne Çare - Dünya Kimseye Kalmaz - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:44:38 ÖS]


Mahmut Durgun - Cano - Dünya Kimseye Kalmaz 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:32:13 ÖS]


Helal Rızık Gönderen: melek
[Dün, 01:55:41 ÖS]


O Gün Gelmeden Önce Gönderen: melek
[Dün, 01:49:31 ÖS]


Dildeki Tehlike Gönderen: melek
[Dün, 01:44:28 ÖS]


Münâkaşa Hakkında Gönderen: melek
[Dün, 01:38:33 ÖS]


Bir Doğru Kaç Yanlışı Yok Eder Gönderen: melek
[Dün, 01:34:20 ÖS]


Din İstismarı Gönderen: melek
[Dün, 01:28:30 ÖS]


Rabbin Rızası, Anne Babanın Rızasındadır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:38:59 ÖÖ]


İşte Yol Burada Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:21:38 ÖÖ]


İslam Ümmeti’nin Ayırıcı Vasfı: Vasat Ümmet Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:13:26 ÖÖ]


İslam’ın Kadrini Bilmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:03:10 ÖÖ]


Çelişkisiz Yaşam İslamda Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:53:49 ÖÖ]


İnsanlık İslam'a Muhtaçtır 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:37:44 ÖÖ]


İlim Öğrenmek ve Öğretmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:24:30 ÖÖ]


Önce Kendi Ayıplarını Görmek Gönderen: webtasarim
[Mayıs 27, 2025, 09:15:50 ÖS]


İçimizdeki Düşman Gönderen: webtasarim
[Mayıs 27, 2025, 09:10:52 ÖS]


Huzura Çıkar mıyız Gönderen: webtasarim
[Mayıs 27, 2025, 09:06:10 ÖS]


İsrafın İlacı Gönderen: webtasarim
[Mayıs 27, 2025, 08:58:35 ÖS]


Sabır ve Hastalık Gönderen: webtasarim
[Mayıs 27, 2025, 08:51:06 ÖS]