* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Ben İflah Olmam  (Okunma sayısı 5318 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2305
Ben İflah Olmam
« : Ağustos 07, 2024, 12:21:48 ÖS »


Ben İflah Olmam

Hatalarından dolayı yaşadığı suçluluk psikolojisi içinde insan, ” ben asla iflah olmam” der, kendini asla düzelemeyeceğine inandırır. Dahası tevbe de etse Allâh ’ın onu bağışlamayacağını düşünür.
 
Oysa Allâh  Rahman’dır, Rahim’dir, Erhamurrahimin’dir; tevbeleri kabul eden, sonsuz bağış sahibidir, merhamet edenlerin en merhametlisidir. Bu sözleri telkin ederek insanı din ahlakını yaşamaktan alıkoyan, gerçekte şeytandır. Şeytan, Allâh ’ın merhametini unutturduğu kişiye “sen düzelemezsin, bunu kabullen artık” gibi telkinler vererek, onu kendi bataklığına çekmeye çalışır. Kişi zaten hatası yüzünden Allâh ’a karşı utanç duymaktadır ve pişmanlık içerisindedir.
 
Ancak şeytan ne kadar çaba gösterse de zorlayıcı gücü yoktur. Ayrıca kişinin hata yapması, artık doğru yolu bulamayacağı anlamına gelmez. En büyük hatayı da yapsa, her insan gönülden Rabb’ine yönelebilir. Allâh , samimiyetle bağışlanma dileyen, kesin bir tevbeyle tevbe eden ve o hataya yeniden dönmemekte kararlı olan kullarını bağışlayacağını haber verir:
 
“Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allâh  onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allâh , bağışlayandır, esirgeyendir.”
(Maide Suresi, 39)
 
İman sahibi insan kuşkusuz hata ve günahtan, Allâh ’ın sınırlarına yaklaşmaktan titizlikle sakınır. Ancak hatasız insan yoktur; imtihan gereği her insan hata yapabilecek acizlikle yaratılmıştır. Hata yaptığında hemen pişmanlık duyup, Allâh ’a yönelmesi samimi inanan insanın güzel bir ahlak özelliğidir. Mümin, hatasından ders çıkarır, öğüt alır ve tekrarlamamak için çaba gösterir. Böylece Allâh ’ın Gaffar (merhametlilerin en merhametlisi), Halim, (kullarına karşı çok yumuşak olan) ve Tevvab (bağışlayan ve esirgeyen, tevbeleri kabul edip günahları iyiliklere çeviren) isimleri, üzerinde tecelli eder. Rabb’ine ne denli yakın olursa tecellileri o denli artar.
 
Allâh  rahmeti Kendi üzerine yazmıştır; “… kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve (kendini) ıslah ederse şüphesiz, O, bağışlayandır, esirgeyendir.”
(Enam Suresi, 54)
 
Allâh , işledikleri günahın boyutları ne denli büyük olursa olsun, pişmanlık hisseden kullarına,
 
“… Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allâh ’ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allâh , bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir.”
(Zümer Suresi, 53)
 
ayetiyle rahmetinden umut kesmemelerini buyurur.
 
Hz. Ali(as) ile ümidini kaybetmiş bir kişi arasında geçen konuşma bu konuda çok hikmetli bir örnektir. “Ben yaptığım hatalar yüzünden ümidimi kaybettim, ne dersiniz bana?” diye soran kişiye Hz. Ali (as) şöyle cevap verir:
 
-Henüz tevbe kapısı kapanmadı ki ümidini kaybedesin. Ben tevbe et ve yoluna devam et! derim.
 
-Ama benim günahım öyle çok ki, tevbe ile affedilecek gibi değildir!
 
-Hiç düşündün mü, senin günahın mı çok, yoksa Rahman olan Rabb’imizin affı mı?
 
-Kuşkusuz Rabb’imizin affı çok!.
 
-Öyle ise affı senin günahından çok olan Rabb’inden ümidini kesmeden tevbe ile yoluna devam et.
 
-Ya imam! Ne zamana kadar bu tevbe?
 
Cevap çok nettir: – Tevbe ettiğin günahı terk edinceye kadar tevbe!..
 
Ne denli günahkar olursa olsun, hiçbir insan Allâh ’ın hoşnut olduğu bir kul olabilmek için asla geç kalmış değildir. Yaşamı süresince Allâh ’tan uzak, O’nun sınırlarını ihlal ederek, hata ve günah içinde yaşamış da olsa, samimi bir tevbe ile Allâh ’a gönülden yönelmek bağışlanma ümididir. Önemli olan ise hatadan ders çıkarabilmek ve tekrar aynı hataya düşmemek için dikkatli olmaktır.
 
Boş geçireceğimiz, kaybedeceğimiz tek bir an dahi yok. Geçen her saniye bizi ölüme yaklaştırır. Öldükten sonra ise dünyada yaptığımız hataların, işlediğimiz günahların telafisi mümkün değil. Hepimiz yaşadığımız hayat ve davranışlarımızdan sorgulanacağız. Ölümü sıkça hatırlayalım ve ahiretteki hesaptan önce kendimizi gözden geçirip hesaba çekelim. O büyük günün azabından korkan ve gönülden arınmayı dileyen her insan-Allâh ’ın dilemesiyle- iflah olabilir, kurtuluşa ulaşabilir.
 
Doğrusu, temizlenip arınan felah bulmuştur;
(A’la Suresi, 14)

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Akıl Ve Doğru Düşünme Gönderen: melek
[Bugün, 12:19:27 ÖS]


Ana Baba ve Evlat İlişkisi Gönderen: melek
[Bugün, 11:59:04 ÖÖ]


Çocuk ve Arkadaşlık Gönderen: melek
[Bugün, 11:45:24 ÖÖ]


Yitiğimiz olan Sevgi ve Saygı Gönderen: melek
[Bugün, 11:41:00 ÖÖ]


Ahlaki Alanı Terketmemeliyiz Gönderen: melek
[Bugün, 11:37:15 ÖÖ]


Allah’ı Seveni Sevmek Gönderen: melek
[Bugün, 11:22:27 ÖÖ]


Grup biz ümmetiz 320 kbps - NETTE İLK FANİDUNYA NETTE Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:59:49 ÖÖ]


Hicret Cami ve Ev Merkezli Bir Hayattır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:42:17 ÖÖ]


Bireysel Ahlakta Çözülme Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:34:26 ÖÖ]


Hicri Yılbaşı Muharrem - Aşure Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:28:08 ÖÖ]


İnsanların Cehenneme Girmesine En Çok Sebep Olan Şey Dilleridir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:20:23 ÖÖ]


İslâm’da Savaşın Meşruiyet Sebepleri Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:12:11 ÖÖ]


İnsan Kazanmak Erdemdir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:03:25 ÖÖ]


Muharrem Ayında Oruç Tutmanın Fazileti Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:46:53 ÖÖ]


En Sevgiliye nUmut Mürare - Müzikleri (Enstrümantal) 320 kpps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:30 ÖS]


Karma Ezgiler 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:36:58 ÖS]


Kibir Özgüven Değildir Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:14:03 ÖÖ]


Ne Gibi Amelle Meşguldün Gönderen: webtasarim
[Dün, 10:54:41 ÖÖ]


İhlâs Sûresi Gönderen: webtasarim
[Dün, 10:48:20 ÖÖ]


Hayata İmanın Nuruyla Bakabilmek Gönderen: webtasarim
[Dün, 10:34:19 ÖÖ]