* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Hayatları Ganimet Ölümleri Musibet  (Okunma sayısı 1267 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2271
Hayatları Ganimet Ölümleri Musibet
« : Mayıs 12, 2025, 10:39:20 ÖÖ »


Hayatları Ganimet Ölümleri Musibet

Denilir ki “Alimin ölümü alemin ölümü gibidir.” Bu veciz söz “alim” ile “alem” arasındaki yakınlık üzerine kurulmuş etkili bir anlatımdan ibaret değildir. İnsan için alemin hakikatinin idraki ilimdedir. İnsan nereden gelip nereye gittiğini, yaradılışın gayesinin ne olduğunu bilmediğinde, alem onun için hayatiyetini yitirir, anlamsızlaşır. İlim de alim ile kaim olur, onunla insana ulaşır, hayata intikal eder.

Bu söze kaynaklık eden hadis-i şerifler vardır. Bunlardan birinde Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v. alimin İslâm ve insanlık için ehemmiyetini şöyle vurgulamıştır:

“Allah Tealâ, ilmi insanların kalbinden sökerek almaz. Ancak alimlerin ölümüyle alır. Alimler ölünce geriye cahiller kalır. İnsanlar da onları rehber edinir. Onlara soru sorulur, ilimsiz olarak fetva verirler. Hem kendileri sapar, hem de halkı saptırır.” (Buharî; Müslim)

Tarih boyunca ilim, esas itibarıyla alim-talebe münasebetiyle silsileler halinde gelecek nesillere nakledilmiştir. Bu hadis-i şerifin, bu nakil usul ve sisteminin ehemmiyetine işaret ettiğini de söyleyebiliriz. Çünkü ilmi öğretecek, nesillere tevarüs ettirecek olan vasıta kitaplar, risaleler, kütüphaneler değildir. Nitekim günümüzde kütüphanelerimiz İslâm’ın ana kaynaklarıyla dolu. Her türlü bilgiye erişmek herkes için son derece kolay. Buna rağmen ilmi, ilmin işaret ettiği istikameti anlatacak insanlara ihtiyaç var ve onlar çok az.

İşte alimin önemi burada ortaya çıkıyor. Üstadlar silsilesi halinde Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v.’e kadar uzanan ilim mirasımız öncelikle edep üzerine kurulmuştur. İlim talibi kimse, hocasından önce edep öğrenir. Bu edep alimlere hürmet etmeyi, kalbin teslim olmasını, konuşarak değil sükut ederek hakikati anlamayı öğretir. Bu usul üzere eğitim almış alimler daima büyük alimlerden naklederler, üstadlarından öğrendiklerini, onun anlattıklarını aktarırlar. Bu usul, alimin kendi aklını, kendi sübjektif görüşlerini merkeze koyup fitneye düşmesini engeller. Bu fitne, günümüzde pek çok kişinin düçar olduğu Kur’an-ı Kerim’i kendi heva ve telakkisine göre anlama, hadis-i şerifleri keyfine göre yorumlama fitnesidir.

Müberra kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Mevlâ şöyle buyuruyor: “Fitne, öldürmekten daha şiddetlidir, kötüdür.” (Bakara, 191)

Yeryüzünde alimlerin azalması, ilmin unutulup gitmesi, insanlığın istikamet kaybı demek olacağından en büyük fitnedir. Bu noktada “Alimin ölümü alemin ölümü gibidir.” hadis-i şerifinin hikmeti daha iyi anlaşılır. Çünkü “Alimler ölünce geriye cahiller kalır. İnsanlar da onları rehber edinir. Onlara soru sorulur, onlar da ilimsiz olarak fetva verir. Hem kendileri sapar, hem de halkı saptırır.”

İslâm tarihi boyunca pek çok fitneyi alimlerimizin gayretleri, dirayetleri bertaraf etmiştir. Onlar Allah’ın dinine saldıranları, insanları saptıranları da mağlup etmişler; müslüman topluluklar arasında tefrika çıkartıp İslâm vatanına kastedenlerin önüne de aşılmaz engel olmuşlardır.

Alimlerimizin eserleri onların mücadelelelerinin en güzel delilidir. Onlar, yaşadıkları asırda hangi fitne varsa ona dair eserler yazmışlar, halkı aydınlatmışlar, aklını fitneye teslim edenleri ikna etmişlerdir.

Cenab-ı Mevlâ, Müberra Kitabımız’da ne güzel buyurmuştur: “Hiç bi­len­ler­le bil­me­yen­ler bir olur mu?” (Zü­mer, 9)

Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v. de şöyle buyurmuştur:

“Alimlerin yeryüzündeki misali gökteki yıldızlar gibidir. Karada ve denizde onlar sayesinde karanlıklarda yol bulunur. Yıldızlar sönünce yol bulmuş olanlar neredeyse kaybolur.” (Ahmed b. Hanbel)

Onuncu asrın büyük fıkıh ve hadis alimlerimlerinden Ebu Bekir Acurrî rh.a. alimlerinden şöyle bahseder:

“Yüce Allah kullarından sevdiklerini seçmiş, onlara iman bahşetmiş, onlara lütufta bulunarak kitabı, hikmeti öğretip dinde fakih kılmıştır. Onlara tevili öğretmiş ve diğer müminlerden üstün tutmuştur. Her zaman ve mekânda ilim ile onları yükseltmiş, hilm ile süslemiştir. Helal ile haram, hak ile bâtıl, faydalı ile zararlı, güzel ile çirkin onlarla bilinir. Faziletleri büyük, değerleri yüksektir. Onlar peygamberlerin mirasçıları, velilerin gözbebeğidir. Denizdeki balıklar bile onlara bağışlanma dilerler. Melekler onlara kanatlarını gererler. Kıyamet gününde Nebilerden sonra alimler şefaat ederler. Meclislerinde hikmet vardır. Amelleri ile gafil kimseleri uyandırırlar. Kullardan daha üstün, âbidlerden daha yüksek derecededirler. Hayatları ganimet, ölümleri ise musibettir. Günahkârları uyarırlar, cahillere öğretirler. Bütün mahlukat ilimlerine muhtaçtır. Onlara itaat eden doğru yolu bulur. İsyan eden sapar. Müslümanların halifesi bir şeyde şüpheye girerse onlara sorar, komutanlar bilmedikleri şeylerle karşılaşınca onların irşadıyla amel ederler. Hakimler işin içinden çıkamadı mı onlara müracaat eder ve onların sözleriyle hükmederler. Onlar bu ümmetin kandilleri, hikmet pınarları ve şeytanların öfkelendikleri kimselerdir. Yerdeki misalleri gökyüzündeki yıldızlar misalidir. Kara ve deniz karanlıklarında onlarla yol bulunur.”

Alim kimse sadece ilim ile meşgul olan, öğrenen ve öğreten kimse değildir. Alim, öğrendiği ilimle amel eden, insanlara öğreten, doğru yolu gösterendir. Seyyid Muhammed Raşid k.s. bir sohbetinde alimlerin bu vazifeyi ifa edişlerini şöyle anlatmıştır:

“Eskiden alimler çoktu. Toplu halde gezerler, insanları irşad ederler, insalara dinimizi öğretirlerdi. Onlar takva ehli, ilimleriyle amel eden alimlerdi. Onları gören insanlar Allah’ı hatırlarlardı.”

Günümüzde sözde ilim adına insanların aklını karıştıranlara eski alimlerimiz tarafından cevaplar verilmiştir, günümüzde de verilmeye devam etmektedir. Hüccetülislâm İmam Gazalî rh.a.’in belirttiği gibi her zamanda şüpheleri gideren, bid’at ehline reddiyeler ortaya koyan, bu ilimlerle meşgul olan ve ehl-i hakkın kalplerini bid’atlardan temizleyen alimler vardır ve bunlar İslâm ümmeti için bir rahmettir.

Fakat önceki asırlara göre bid’at anlayış ve uygulamaların yaygınlaştığı günümüzde, daha fazla gayrete ihtiyaç vardır. Bugün aynı gayretle çalışacak, şüpheleri giderecek alimlere, böyle alimleri yetiştirecek müesseselere ihtiyaç artmıştır.

Kitapların, kütüphanelerin yaygınlaşması yeterli değildir. Aksine, rehbersiz bilginin fitneye bile sebep olma ihtimali yüksektir. Öncelikle ilmin kimden öğrenileceği meselesi bilinmelidir. İslâm alimleri ilmin mutlaka bir alimden, hocadan öğrenilmesini tavsiye etmişleridir. Böyle bir usul öğrenmeyi kolaylaştırdığı gibi akla takılan soruların cevaplanması, bilgiyle birlikte İslâm ahlâkının ve edebinin aktarılması, sahih anlayışın inşası bakımından en uygun yoldur.

Alimlerin kıymeti ne yazık ki onlar hayatta iken genellikle bilinmiyor. Kıymet bilmek, onların ilmine hürmek göstermekle, gösterdiği yoldan gitmekle, eğer ilim talebeleri varsa destek olmakla ortaya konulur. Ancak böyle yapılırsa alimler silsilesi kopmaz, nesiller ilimsiz kalmaz.

Cenab-ı Mevlâ bizleri ilmiyle âmil alimlerin yolundan ayırmasın. Ümmetimizin yolunu aydınlatacak alimlerin yokluğunu göstermesin.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2025 - Mayıs - Single Eserler 3 320 + flac - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 12:23:15 ÖS]


Herkes Kazanamadığından ve Geçinemediğinden Şikâyet Edecek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 12:16:24 ÖS]


İslam Ümmeti Dünyanın Kalbidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 12:06:44 ÖS]


Sünnet Muhasebesi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:56:36 ÖÖ]


İçimizdeki Kalabalık Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:44:57 ÖÖ]


Allah İçin Sevmek Nasıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:36:42 ÖÖ]


Bu Dünyada Kalıcı Değiliz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:22:45 ÖÖ]


Dostluk ve Düşmanlık Gönderen: melek
[Dün, 11:46:35 ÖÖ]


Ona Dönsün Yüzün Gönderen: melek
[Dün, 11:40:38 ÖÖ]


Allahın Nimetleri Artırdığı Vakitler Gönderen: melek
[Dün, 11:35:20 ÖÖ]


Aldanmayalım Gönderen: melek
[Dün, 11:31:17 ÖÖ]


Sonumuz Nereye Varacak Gönderen: melek
[Dün, 11:27:44 ÖÖ]


Hayatın Farzı On İki Gönderen: melek
[Dün, 11:07:06 ÖÖ]


Grup Dost El - Nar'ı Aşk 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:43:35 ÖÖ]


Enes Göçer - O Muhammed Mustafa 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:33:49 ÖÖ]


Kul Daima Rabbine Muhtaçtır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:26:06 ÖÖ]


İman ve Islah Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:11 ÖÖ]


İlim Amel Etmeyi Gerektirir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:11:06 ÖÖ]


İslam Güzel Ahlakla Tebliğ Edilir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:31 ÖÖ]


Geç Olmadan Uyanmak Gerek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:53:25 ÖÖ]