Gönderen Konu: Tiksinti Veren Hastalık  (Okunma sayısı 67 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5890
Tiksinti Veren Hastalık
« : Temmuz 06, 2023, 08:48:58 ÖÖ »


Tiksinti Veren Hastalık

İnsan, Allah’ın gönderdiği Kur’an’a göre hayatını düzenlemeye çalıştığında, Allah’ın gönderdiği peygamberinin hayatını örnek aldığında gayet mutlu, huzurlu bir yaşam yakalamış olur. Daha doğrusu kalbi ve vicdanı rahata erer.

Olaylara bakış açısını bu iki ölçüden uzaklaştırdığında ise hem kendisinin hem de çevresinin huzuru bozulur, hiçbir şeyden tat alamaz…

Doğrudur, Allah’ın gönderdiği ölçülere göre davranmak zor. Ama asıl görevi olan kulluğu zedelememiş olacağından insana düşen görev oraya yoğunlaşmaktır.

Peygamberimiz, sıkıntılı geçen Taif yolculuğu dönüşü Rabbine münacatında dillendiriyor ya:

“Ey merhametlilerin merhametlisi olan Allah’ım!.. Benim Rabbim ancak Sensin… Allah’ım! Yeter ki, Senin gazabına uğramayayım. Ne çekersem ona katlanırım… Allah’ım! Senin gazabına uğramaktan, İlâhi rızandan uzak durmaktan, Senin o zulmetleri aydınlatan ve âhiret işlerini yoluna koyan İlâhi nuruna sığınırım! Allah’ım! Sen razı oluncaya kadar, affını dilerim!”

Bakış açısı işte!

Öyle ya! Her inanç sahibinin bakış açısı farklıdır.


Hakikatlere kör, sağır ve dilsiz kalan inkârcı kâfirin bakışı genelde doğruyu inkâr olur.

Münafığın bakışı ise sözünde durmadığından, emanete ihanet edip, konuştuğunda da yalan söylediğinden itimat edilmez!

Mümine gelince hakkı tasdik eder, emanete riayet eder ve ancak doğruyu söyler; güvenir ve güvenilir!

Bu sebeple olsa gerek “Zannın birçoğundan sakının!” emri de Mümine yapılır.


Uzak durulması emredilen zan neydi? Gerçeklik ihtimali bulunmakla beraber kesin olmayan bilgi ve hüküm...

Mümin, kesin bilgiye ulaşmadan bir olay veya kişi hakkında zan ile hareket edemez!

Su-i zanda bulunamaz! Allah Teâlâ bunu yasaklamıştır.

“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.”

Bu ayette dikkat edilirse üç kötü huy ve alışkanlık şiddetle yasaklanıyor.

Gerçek bilgi ve kanıttan uzak olan zan…


İnsanların gizliliklerini araştırmak olan tecessüs...

Bir de başkalarını arkalarından çekiştirip gıybetini yapmak.

Mademki burada yasaklanan hastalık türleri mümine hitapla gelmiş, öyleyse mümin, mümin kardeşine güvenmeli, kardeşi hakkında sadece hüsn-ü zanda bulunmalı, onun hata ve eksikliklerini araştırmayı terk edip, konuştuğu doğru dahi olsa dedikodusunu yapmamalı.

Çünkü yüce Allah, bu hastalıkları taşımayı kardeşinin ölü etini yemekle eş tutuyor.

“Ama ben doğruyu söylüyorum, filan kişiye güven vermiyor, söyledikleri ve yaptıkları bana yapmacık ve sahte geliyor, zaten kendisi de bu söylediğim vasıfları taşıyor” diyorsan şunu da unutmamalısın; senin zannın sebebinle, yaptığın gıybet ve çekiştirmenle başkasını yermen, töhmet altında bırakman, itibarını sarsman bizzat kendini günaha sokmaktır!

Bakınız, toplumu bozan, dostların arasını ayıran, kardeşi kardeşe düşman kılan, eşleri birbirinden uzaklaştıran, çocukların anne babasız yetişmesine zemin hazırlayan ve daha da kötüsü insanları ya katil ya da maktul yapan ana sebeplerden biri de ayetin dikkat çektiği bu “tiksinti veren hastalık”ın üç ruh halidir.

Zan, tecessüs, gıybet…

Niyetinizin temiz olması, sizin iyi olmanız veya kendinizi böyle tanımlamanız bu üç hastalığa düşmenizi gerekli kılmıyor!

Düşünün ayetle temize çıkartılmasaydı Peygamber dahi eşini (Aişe validemizi) münafıkların attığı yalan ve iftira suçundan kurtaramayacaktı!.

Oysa o da bir zanla başladı.

İslam tarihinde İfk Vakası olarak geçen iftiraya dayalı bu olay, ilk etapta Hz. Ali gibi birçok sahabeyi dahi inandıracak derecede etkiledi ve gerçekmiş gibi bir kanaate sürükledi. Ama sonra olayın söylenenle hiçbir alakasının olmadığı (ayetle) anlaşıldı.

Diğer bir ayet müminlere bu gibi olaylar karşısında nasıl davranmaları gerektiğini öğretiyor:

“Bunu işittiğiniz zaman mümin erkekler ve kadınların birbiri hakkında hüsn-i zan beslemeleri ve “Bu apaçık bir iftiradır!” demeleri gerekmez miydi?”

Evet, şu da mümine yakışan başka bir meziyet/haslet!

İnanan insan, şüphe ve zanna sebebiyet vermemeli! Buna sebep olmak da doğru değildir, hatta o da vebaldir.

Efendimizin burada da güzel bir örnekliği var.

Resulullah (s.a.s.), itikâfta ziyaretine gelen eşi Safiyye’i uğurlamak istediği sırada yanlarından Ensar’dan iki adam hızlanmaya başladı.

Peygamberimiz onlara: “Böyle hızlanmanıza gerek yok... Yanımdaki (eşim) Safiyye Bintü Hüyey’dir” buyurdu.

“Sübhanallah Ey Allah’ın Rasûlü! (şüphe mi duyacağız)” dediklerinde Efendimiz: “Gerçekten şeytan, kanın damarda dolaştığı gibi insanda dolaşır, bu yüzden kalbinize bir şer ve şüphe atmasından korktum” buyurdu.

Durup dururken neden bu konuya girdik?

Çünkü günümüz insan ilişkilerinde gerçeklikten uzak, zan ve şüpheye dayalı eşinden, ailesinden, işinden ve hayattan o kadar çok kopmalar yaşanmakta ki anlatılamaz…

Zan, şüphe ve dedikodu yüzünden toplumda insanlar arasındaki dostluklar bozuluyor, aileler dağılıyor; bazen iş, ya mahkemede ya da hapis ve mezarlıkta sonlanıyor.

Özellikle mümin olduğunu söyleyenler bu hastalıktan kendilerini korumak zorundadır!

Nusret Reşber.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Oruç İnsanlığı Geliştirmelidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:40:52 ÖÖ]


Sözleri İyi Okumak Gerekir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:35:25 ÖÖ]


Okumak Anlamak Yaşamak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:28:47 ÖÖ]


Halk ve Yönetim Olarak Biz Nerede Yanlış Yapıyoruz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:18:39 ÖÖ]


Başkasının Ayıbını Araştıran Kendi Ayıplarını Göremez Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:03:05 ÖÖ]


Keşke Bilmiş Olsalardı Gönderen: anadolu
[Dün, 09:02:12 ÖÖ]


Temiz ve Murdar Gönderen: anadolu
[Dün, 08:57:55 ÖÖ]


Ahmaktan Kaç Gönderen: anadolu
[Dün, 08:51:12 ÖÖ]


Müslümanın 24 Saati Gönderen: anadolu
[Dün, 08:37:18 ÖÖ]


40 Ayette Merhamet Gönderen: anadolu
[Dün, 08:23:17 ÖÖ]


İmanla Yücelmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:43:19 ÖÖ]


Amellerin En Faziletlisi Allah İçin Sevmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:58 ÖÖ]


Hayat Bizden Ne İster Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:50 ÖÖ]


Kibirden Mahrûmiyet Hâsıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:14:51 ÖÖ]


Her Gün Tekâmül Etmelidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:02:25 ÖÖ]


Güzel Geçimin Sırları. Gönderen: gurbetciyim
[Mayıs 13, 2024, 07:42:25 ÖÖ]


Yol Azığı Sabır ve Namaz Gönderen: gurbetciyim
[Mayıs 13, 2024, 07:37:45 ÖÖ]


Yardımlaşma Gönderen: gurbetciyim
[Mayıs 13, 2024, 07:26:22 ÖÖ]


Kur'an'da İnkarcıların Sıfatları Gönderen: gurbetciyim
[Mayıs 13, 2024, 07:11:43 ÖÖ]


Kur'an Psikolojik Hastalıklara Şifadır Gönderen: gurbetciyim
[Mayıs 13, 2024, 07:07:51 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42