* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Ümmet Bilinci ve Camilerimiz  (Okunma sayısı 703 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7502
Ümmet Bilinci ve Camilerimiz
« : Ekim 31, 2024, 08:20:29 ÖÖ »


Ümmet Bilinci ve Camilerimiz

İslam toplumunu şekillendiren ve Müslümanlığın simgelerinden olan cami; bireyi cemiyetin bir parçası haline getiren, eğiten, öğreten ve örnekler sunan yapısıyla dini ve ilmi hayatın merkezidir. Günümüzde hayatın gerçekliğinden olabildiğince uzak kalan, fiziki yapıları birbiriyle yarıştırılırken manevi yönü ihmal edilen, şehrin kargaşası ve kalabalıkların hedefsizliği arasında sıkışıp kalan mescitlerimizin yeniden hayat bulması ve yaşadığımız hayata dahil olması konusunu sorgulama ve inşa çabalarında bulunma ihtiyacı, önceliklerimiz arasında yer almalıdır.[1]

Kur’an’ın, camilerin imarından bahsettiği “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namaz kılan, zekat veren ve sadece Allah’tan korkanlar imar eder…”[2] ayetini, müminlerin cami inşaatı yapmakla sınırlamak yerine, camilere hayat vermeye, ihya etmeye teşvik vurgusuyla okumak, anlamak ve tatbik etmek gerekir. Söz konusu ilahi buyrukta geçen “imar” kavramı; “ömür, umre, imar, mamur, tamir, mimar” gibi kelimelerin de türediği kaynaktır ve yaygın bilinen “inşa etmek” anlamının yayında “hayat vermek, ihya etmek, can vermek” gibi anlamlara dikkatimizi çeker. Bu bağlamda, ayet-i kerimede yer verilen müminin camiyi imar etme faaliyetini “fiziki inşa” ve “manevi inşa” olarak iki başlıkta incelememiz mümkündür.[3]

Ümmet olarak camilerimizin manevi imarını ihmal edip bütün enerjimizi maddi anlamdaki imara vermemiz durumunda faturası çok ağır olacak bir sözleşmenin altına imza atmış oluruz. Dolayısıyla bugün kendimize vazife edinmemiz gereken mesele; camilerimizi beton yığınları olmaktan çıkarıp neslin ihyasının gerçekleştirildiği mekanlar haline getirmek olmalıdır.

Mekke döneminde tevhid inancını gönüllere yerleştirmeye öncelik ve ağırlık veren Hz. Peygamber aleyhisselam, Medine’ye hicretini takip eden ilk günlerden itibaren İslam medinesini ve medeniyetini kurarken; kurumsal anlamda mescit inşası, toplumsal bazda Muhacirler ile Ensar arasında muahat/kardeşlik antlaşması, ekonomik sahada Müslümanlara mahsus pazar yeri tespiti, sosyal güvenlik alanında da Medine Vesikası diye bilinen diğer din mensuplarıyla yaptığı yazılı anlaşma ile işe başlamıştır. Buradan hareketle mescit/cami inşa etmek, Hz. Peygamberin kurumsal bazda öncelikli sünnetidir, denebilir.[4]

Medine günlerinde cami (Mescidü’n-Nebi), hayatın tüm kurumlarını temsil eden bütün fonksiyonlarını üstlenmiş olarak günlük yaşantının merkezinde yer almıştır. Dolayısıyla İslam medeniyeti, mabed/mescit merkezli bir medeniyettir tespitini yapmak, tarihi bir gerçeği ortaya koymak anlamı taşır. Zira Medine döneminde gelen vahiylerle şekillenen ve bütünlenen İslam, kendine has özgünlüğü içinde Peygamber Efendimiz tarafından hayata yansıtılmış ve on senelik bir süreçte her alandaki kural ve kurumlarıyla İslam medinesi ve medeniyeti iyice belirgin hale gelmiştir. Bir başka anlatımla Yesrib’in Medine’leşmesi, İslam Medine’sinin ve medeniyetinin kuruluşu, Mescid-i Nebi’nin inşası ile başlamıştır. İslam şehri de mescit/cami ile kendisini ispat etmiştir.[5]

Mescit/Cami inşası ile hayat bulan ve adeta mescitle sembolleşen bir dinin iman edenleri olarak camiye olan uzaklığımıza nasıl bir izah getirebiliriz? Rabbimizin kurtuluş daveti olan ezanlara ayarlı olması gereken kulaklarımız neden farklı frekansların etkisi altında? “Toplayan, bir araya getiren” anlamlarına sahip olan cami kavramı bugün neden fonksiyonelliğini yitirmiş durumda? Ümmet bilincini yeniden kuşanmak adına mescit/cami merkezli bir muhasebe sürecine girebiliriz… Mahallemizin camisine olan ilgimizle, ümmet ruhunu kuşanmışlık seviyemiz arasında doğru bir orantı olduğunu kimse inkar etmez sanıyorum. Öyleyse yapmamız gereken açıktır; yeniden camiye döneceğiz, camiyi merkeze alan bir eylem planı geliştireceğiz, camiyle hayat arasında işlevsel bir koridor oluşturacağız… Umudum o ki bu Ümmet yeniden camilere hayat olacak ve camide hayat bulacak, Ümmet olma bilincini kuşanma yolunda caminin gücünü yeniden keşfedecek ve nihayetinde camiyi ilk dönemdeki işlevsel yapısına kavuşturacaktır.

-----------------------------------------------------------------------------------------------

[1] Cami ve Hayat, DİB Yayınları, s. 27

[2] Tevbe, 9/18

[3] age. s.27

[4] age. s.46

[5] age. s. 46

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Depresyondan Kurtulmak Mümkün Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:06:11 ÖÖ]


Günümüz Gençliği Gönderen: türkiyem
[Bugün, 11:00:42 ÖÖ]


Başkasının Ölümü Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:55:58 ÖÖ]


Oruç Kalkandır Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:49:04 ÖÖ]


Çocuk Eğitiminde Temel İlkeler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:42:04 ÖÖ]


Helal Kazanç Gönderen: türkiyem
[Bugün, 10:36:21 ÖÖ]


İş ve Liyakat Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:04:48 ÖÖ]


Yola Girmek Yolda Olmak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:00:32 ÖÖ]


Ümit ve Korku Arasında Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:55:19 ÖÖ]


Çocuklarımız ve Namaz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:46:16 ÖÖ]


Bütün Hamd ve Şükürler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:29:59 ÖÖ]


Milletimize Has Hasletler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:14:36 ÖÖ]


Peygamberimizin (a.s) Örnek Ahlakından Akrabaya İyilik Gönderen: anadolu
[Dün, 07:08:34 ÖS]


Geçimsiz Misiniz Gönderen: anadolu
[Dün, 07:04:34 ÖS]


Allah’ı Bulursan Her Şeyi Bulursun Gönderen: anadolu
[Dün, 06:59:45 ÖS]


Başkalarından Etkileniyor Muyuz Gönderen: anadolu
[Dün, 06:53:41 ÖS]


Son Pişmanlık Fayda Vermez Gönderen: anadolu
[Dün, 06:49:41 ÖS]


Çocuğa Sosyal Beceri Kazandırma Yolları Gönderen: anadolu
[Dün, 06:43:29 ÖS]


Sohbet Tadında Sohbetler - Nette İlk - FANİDUNYA NETTE Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:34:26 ÖS]


Cuma Sevinci Sohbetler 1 - 2 - NETTE İLK FANİDUNYA NETTE Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:17:29 ÖS]