* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Peygamberimiz S.A. V'in sofrası 2  (Okunma sayısı 61 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2512
Peygamberimiz S.A. V'in sofrası 2
« : Dün, 06:57:59 ÖS »


Peygamberimiz S.A. V'in sofrası  2

Tirit ve et derken burada kurutulan etten de bahsedelim. Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde et kurutularak saklanır ve yenilirdi. Bu et bazen çorbalara bazen de yemeklere konulurdu. Et uzunluğuna yarılır ve güneşte kurutulursa kadid , enine yarılır da kurutulursa safif denilirdi. Kadid , bizdeki pastırmanın aynısıdır. Kendisiyle görüşmeye gelip, korkudan titreyen adama Hz. Peygamber kendisinin kral olmadığını, tuzlanıp güneşte kurutulmuş et yiyen kadının oğlu olduğunu söylemiştir. Bir sefer esnasında da Peygamber kendisi için kurban edilen koyun etinin terbiye edilmesini istemiş ve bu et muhtemeldir ki tuz, sirke ve mevcut baharatlar kullanılarak terbiye edilmiş ve Peygamberimiz (s.a.v.) Medine ye gelene kadar bu etten yemiştir. İrt adı verilen belli bir süre sirkede bekletilerek pişirilen ve yolculuk için götürülen bir başka çeşit et yemeği de vardır.

Yemek denince soğan- sarımsak unutulmamalı. Ancak Peygamberimiz, çiğ olarak soğan ve sarımsak yenilmesini hiç hoş karşılamamıştır. Kokusundan dolayı, insanlara ve Cebrail e eziyet etmemek için, soğan ve sarımsağın pişirilerek veya közlenerek yenmesini istemiştir. Kendisi de pişirildiği zaman yemiştir. Hatta Hz. Peygamber (s.a.v.) in vefatından bir hafta önce kızartılmış soğan yediği rivayet edilir.

Hz. Peygamber dönemi sebze yemeklerinden biri de mantardır. Mantarın siyah, kırmızı, beyaz gibi çeşitleri vardır. Bunlar içinde en lezzetlisi siyah mantardır. Mantar çeşitlerinden biri de sirke ve zeytinyağı ile pişirilmektedir. Hz. Peygamber, yer mantarını külfetsiz nimetler çeşidinden olan kudret helvasına benzetmiş ve suyunun da faydalı olduğunu söylemiştir. Mantar yemeğinin, mantarlar ayıklanıp, suda pişirilip, tuz, baharat ve zeytinyağı konulan çeşidi olduğu gibi, mantarın yağın içinde kavrulması ile yapılan başka bir çeşidi de vardır. Zeytinyağı ve tereyağı da Peygamberimiz (s.a.v.) in ekmeği katık yaptığı veya yemeklerde kullandığı en sevdiği yağlardır. Yer elması da onun beğendiği yiyecekler arasına girmiştir. Bir defasında Eyle halkı Hz. Peygamber e yer elması hediye etmiş, Peygamber de bu sebzeyi beğenmiştir. Onlara ne olduğunu sorup yer elması cevabını alınca gerçekten lezzetli olduğunu belirtmiştir. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim. Peygamberimiz (s.a.v.) in eşleri içinde yemeği en güzel yapan annemiz Hz. Safiyye (r.a.) dır.

Şimdi diyeceksiniz ki ya tatlılar Tatlı sevmez mi Resûlullah Tabii ki sever. Hem de çok sever. Peygamberimizin sevdiği helva çeşidi meci dir. Meci, kuru hurmanın süt içinde yoğrulmasıyla yapılır. Ayrıca kavrulmuş undan oluşan ve hazır halde bulunan, misafir yemeği olarak adlandırılan sevikten de helva yapılır. Özellikle misafir geldiği zaman seviğe bal ya da hurma gibi yiyecekler katılır ve tatlı hazırlanır. Hz. Peygamber bir keresinde eve gelip yiyecek bir şey olup olmadığını sormuş, Hz. Âişe nin bir tabak kavrulmuş hurma getirmesi üzerine ikramı geri çevirmemiş ve yemiştir. Yine Hz. Peygamber, nafile oruç tuttuğu bir günde hurma ezmesini çok sevdiği için Hz. Âişe nin kendisine ayırdığı hurma ezmesini yemiştir. Ana yiyeceklerden biri olan hurma kavrulmuş şekilde tatlı olarak yenildiği gibi yemek olarak da yeniliyordu. Ayrıca Peygamberimiz balı da çok severdi. Ballar arasında kokusunu ve tadını beğendiği Taif balının yeri bambaşkadır Peygamberimiz için. Baldan çeşitli tatlılar hazırlanır. Mesela, Hasâ denilen un, yağ ve su karışımından yapılan bulamaca da bazen bal katılırdı. Telbine de denilen bu karışım bazen hasta için bazen de ölen kimsenin yakınları için pişirilirdi. Baldan yemek de yapılırdı. Bal içecek olurdu. Hz. Peygamber de en faziletli içecek olarak balı zikretmiş, baldan da helva ül- barid yani soğuk içecek olarak söz etmiştir. Bu dönem içeceklerinden biri de üzüm hoşafıdır. Hz. Peygamber e bağcılıkla uğraştıklarını, fakat şarap üretimi yasaklandığı için üzümü nasıl değerlendireceklerini soran kişilere Resûlullah, üzümün kurutulmasını ve yarım gün bekletilerek hoşaf yapılmasını, bekletilme süresi iki güne çıkarıldığında ise içmeyip, sirke yapmalarını tavsiye etmiştir.

Bu dönemde çokça tüketilen içeceklerden biride şıradır. Şıra; kuru hurma, kuru üzüm, bal,

arpa ve benzeri maddelerden yapılan şerbettir. Şıra kuru hurma veya kuru üzümden biraz alınıp tuluma atılmasıyla hazırlanır. Bu maddelerin köpük atmasıyla şerbet oluşmuş olur. Şıra taştan tevr denilen kapta hazırlanmaktadır. Hz. Peygamber, bu şekilde hazırlanan şırayı, gece hazırlanmışsa, gündüz; gündüz hazırlanmışsa, gece içerdi. Hz. Peygamber (s.a.v.)hazırlanan şırayı en çok üçüncü güne kadar içer, bundan sonra kalanın ise alkolleştiği ve içkiye döndüğü için içilmemesini dökülmesini emreder. Bir de Peygamberimiz sütü çok sever. Hz. Peygamber kendilerine başvuran ve hasta olan insanları sağlıklarını kazanmaları için develerin bulunduğu bir bölgeye yerleştirmiş ve deve sütü içmelerini tavsiye etmiştir.Bir keresinde Hz. Enes Resûlullah ın kendi evine gelmesi üzerine ona koyun sütü sağmış ve koyun sütünün, biraz ağır olması sebebiyle kuyudan aldığı su ile karıştırıp ikram etmiş, Resûlullah da içmiştir.

Biz burada bunları anlatmaya daldık. Sofradakileri unuttuk. Soframıza dönelim, çalınan kapıyı da açalım. Resûlullah ın evi bu, hiç boş kalır mı Bu defa gelen bir bebek. Babası kundağından tutmuş Peygamberimiz (s.a.v.) e getirmişti. Peygamberimiz hayır duaları ederek kucağına aldı bebeği, babasını da sofraya davet etti. Hurma istedi içerdekilerden. Gelen hurmayı bir güzel çiğnedi, çiğnedi. Çiğnem yapıp çocuğun damağını ovaladı. Sonra içeriye annesinin yanına gönderdi. Bu arada sofradan kalkmak için davranan birisine eliyle oturmasını işaret ederek: Sofra kurulduğunda yemek yenilip, sofra kaldırılıncaya kadar kimse kalkmasın ve doysa bile, herkes yemeğini bitirinceye kadar elini yemekten çekmesin. Bu hususa dikkat etmeyen kimse, arkadaşını mahcup eder ve belki yemek ihtiyacı olduğu halde sofradan kalkmasına sebep olur buyurdu. Herkes birbirini beklemeye başladı kalkmak için. Böylelikle karnı tam doymayan kişiler de mahcup olmamış ve de aç kalkmamış oldu. Sonra sofradakilere tabakları yıkanmış gibicesine, iyice sıyırmalarını, içinde yemek bulundurmamalarını buyurdu. Ve ekledi: Zira yemek kabı, kendisini yalayıp, yıkayana istiğfarda bulunur ve Beni şeytandan kurtardığın gibi, Allah da seni ateşten kurtarsın. der buyurdu. Biz buna günümüzde sünnetleme diyoruz tabii sünnete riayet edebilirsek. Herkes yemeğini bitirdikten sonra Elhamdülillah deyip, getirilen elbeziyle ellerini sildiler. Peygamberimiz dişlerini de misvakla fırçaladıktan sonra misafirlerin yanına dönerek: Yediğiniz yemeğin karşılığını verin! Bu kardeşinizi mükâfatlandırın! buyurdu. Ashab şaşırarak: Bu yemeğin karşılığı, mükâfatı nedir Ey Allah ın Resûlü dediler. Bir kimsenin evine girilip, yemeği yenip, içeceği içilip de yiyenler ev sahibine dua ettiklerinde işte bu dua yenen yemeğin karşılığıdır, mükâfatıdır. buyurdu. Allah ın kabul ettiği üç dua vardır. Bunlar: Mazlumun duası, misafirin duası, babanın evladına duası. O yüzden misafir gidilen evin sahibine dua etmek gerekir. Olur ki kabul edilir yüce Yaradan tarafından. Bunu gözeterek oradakiler de dua ettiler. Sonra da: Yemek sonrası Allah a nasıl dua edelim, bize öğret ya Resûlullah! dediler. Peygamberimiz (s.a.v.): Elhamdülillâhi llezi et amenâ ve sekânâ ve ce alena min el-müslimiyn: Bizi doyuran, bize içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allah a hamd olsun buyurdu. Sonra başka bir dua daha öğretti sahabelerine: Elhamdülillâhi llezi kesânî haza ve rezakanihi min ğayri havlin minnî velâ kuvvetin ğufire lehu mâ tekaddeme min zenbihi ve ma tehhar: Güç ve kuvvetim olmadığı halde bu yemeği bana yediren ve beni bununla rızıklandıran Allah a hamd olsun. derseniz geçmiş günahlarınız affedilir buyurdu. Sonra sofra kaldırıldı Peygamberimiz (s.a.v.) in dualarıyla: Allah a, en güzel şekilde, bol, mübarek ve karşılığı ödenemez, ardı arkası kesilmeyecek, kendisine daima muhtaç olduğumuz nimetlerine hamd olsun, Ya Rabbi! Hep birlikte Âmin diyerek oturdular biraz sohbet ettiler. Sahabe öğrenmek istedikleri bilgileri soruyor. Peygamberimiz (s.a.v.) anlatıyordu. Bu gün konu hep yemekle ilgiliydi. Sahabelerine tembihledi: Akşam yemeğini bırakmayın. Bir avuç hurma ile de olsa akşamı yiyin. Çünkü akşamın terki insana ihtiyarlık getirir. O dönemde Araplarda genelde iki öğün yemek yeniliyordu. Sabah ve akşam. Gadâ ve aşâ. Gadâ , sabah kahvaltısı, Aşâ da akşam yemeği demektir.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Mustafa Sevim - Ey Yar - 320 kbps - NETTE İLK FANİDUNYA NETTE Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 12:00:44 ÖS]


Nimet Emanet İstikamet Gönderen: anadolu
[Bugün, 11:31:17 ÖÖ]


Bir Yuvaya Sığan Cennet: Aile Gönderen: anadolu
[Bugün, 11:20:37 ÖÖ]


Tüketirken Tükenmeyelim Gönderen: anadolu
[Bugün, 11:17:31 ÖÖ]


Hayatımıza Anlam Katan Dualar - En Huzurlu Gölge Gönderen: anadolu
[Bugün, 11:13:52 ÖÖ]


Hayat Gördüklerinden İbaret Değildir Gönderen: anadolu
[Bugün, 11:08:30 ÖÖ]


Gençliğin Sosyal Medya İle İmtihanı Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:52:02 ÖÖ]


İyiliğe Öncülük Etmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:02:15 ÖÖ]


Çocukların Güvenli Limanı: Koruyucu Aileler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:51:26 ÖÖ]


Hâl Hatır Sormak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:34:18 ÖÖ]


Barış ve Huzurun Toplumsal Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:24:21 ÖÖ]


İnsanlığa En Büyük Hizmet Nasıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:12:28 ÖÖ]


Hayat Hayalden İbarettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:03:47 ÖÖ]


Birlikte İş Yapabilmek Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:26:55 ÖS]


Namaz Kötülükten Uzak Tutar Lakin Kötülükleri Meşru Kılmaz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:23:38 ÖS]


Tevbe Günah İşlemek İçin Bahane Değildir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:18:51 ÖS]


Peygamberimiz S.A.V'in Sofrası 3 Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 07:15:12 ÖS]


Peygamberimiz S.A. V'in sofrası 2 Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:57:59 ÖS]


Peygamberimiz S.A. V'in sofrası 1 Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:54:58 ÖS]


TÜRK DİL KURUMU Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:55:53 ÖÖ]