Gönderen Konu: Peygamberimizin Fakir ve Kimsesizlere Merhameti  (Okunma sayısı 580 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 6018
Peygamberimizin Fakir ve Kimsesizlere Merhameti
« : Mart 05, 2022, 10:02:13 ÖÖ »
Peygamberimizin Fakir ve Kimsesizlere Merhameti
 
Peygamberimiz hep fakir ve kimsesizlerle birlikte bulunmayı tercih eder, gönüllerini alırdı. Bir yerde, toplumun farklı kesimlerinin toplanmış olduklarını görünce, önce fakirlerin yanına gider, onlarla birlikte otururdu.

Abdullah bin Amr bin As anlatıyor:

"Bir gün mescitte oturuyordum. Bazı fakir kimseler bir köşeye toplanmış sohbet ediyorlardı. Resulullah içeri girdi. Başka bir tarafa yönelmeden doğruca fakirlerin yanına gitti. Ve onlara, fakir muhacirlere zenginlerden önce Cenneti müjdeledi. Hepsinin de yüzü güldü. Ben de onlardan birisi olmadığım için üzüldüm."

Peygamberimiz, kendisini, toplumun zayıf ve kimsesizlerinden üstün görme duygusuna kapılanları da uyarır; her tabakanın devamlı birbirlerine muhtaç olduklarını söylerdi.

Sa'd bin Ebi Vakkas'ın kendisini fakirlerden üstün gördüğünü hissedince, onu şöyle ikaz etti:

"Sizin elde ettiğiniz başarı ve bereket fakirlerin emeklerinin eseridir. Siz, varlığınızı bu fakir insanlara borçlusunuz."

Yine Peygamberimiz, toplum içinde, belli bir yeri bulunmayan biçarelere zayıflıklarından dolayı önem verilmemesini asla hoş karşılamaz, onların da halini sorup öğrenmek arzu eder, sonra da ihtiyaçlarını karşılardı.

Peygamberimizin Mescidini temizleyen fakir, zenci bir kadın vardı. Bir gün Resulullah onu göremeyince nerede olduğunu sordu. Öldüğünü söylediler. Onun ölümüne kimse önem vermemişti.

Resulullah, "Bana haber vermeniz gerekmez miydi?" dedi ve mezarına gitti, iki rekât namaz kıldı. Sonra şöyle dua etti:

"Allah'ım, bu mezarın içini nurla doldur, benim kıldığım namaz sebebiyle nurlandır."

Peygamberimizin Mescidinin bir bölümünde evi barkı olmayan, fakir Sahabîler kalırdı. Bunlardan bazıları odun ve su satarak geçimlerini sağlarlar, çok zaman da muhtaç durumda bulunurlardı.

Bu insanlar Peygamberimizin özel talebesiydiler. Gece-gündüz İslâmı öğrenmek için yaptıkları ilmi çalışmalarla doluydu. Eğitim ve öğretimleriyle bizzat Peygamberimiz ilgilenir, okuma-yazma bilen Sahabîleri de onlara öğretmen olarak tayin ederdi.

Suffe Ashabı olarak tanınan bu Müslümanların eğitimleriyle birlikte geçimleri de Peygamberimizin üzerinde idi. Peygamberimiz, onları gözü gibi korur, ihtiyaçlarını görür, yardımda bulunur, yetişmeleri için her türlü gayreti gösterirdi. Suffelilerin ihtiyaçlarını görmeden kendisi de rahat edemezdi. Hatta onları kendi ailesinden ileri düşündüğü bile olurdu.

Hazret-i Fatıma en çok sevdiği kızıydı. Onu "kendisinden bir parça" olarak görüyordu. Fakat Hz. Fatıma zarurî ihtiyaçlarını bile zor karşılıyor, geçim sıkıntısı çekiyordu. Öyle ki, un öğütmekten elleri, su taşımaktan omuzları yaralanmıştı.

Bir gün babasının yanına gelerek bir şey söylemek istedi. Fakat utancından derdini açamadı. Hz. Ali de huzurda bulunuyordu. Yardımcı oldu:

"Ya Resulallah, bazı savaşlardan kadın esirler alınıyor. Bunlardan birisini bize verseniz de ev işlerinde Fatıma'ya yardım etse."

Peygamberimiz onlara şu cevabı verdi:

"Ya Ali, ben henüz Suffelilerin ihtiyaçlarını karşılamış değilim. Onların ihtiyacını görmeden böyle bir teklifi nasıl düşünebilirim?"

Peygamberimizin güneş gibi engin şefkati, yağmur gibi bol merhameti sayesinde bu fakir ve zayıf insanlardan öyleleri çıkmıştır ki, dünyaya ilim ve irfan çiçekleri saçmış, ülkelere adalet ve eşitlik armağan etmiş, cihat meydanlarında kanlarını sebil ederek muhtaç gönüllere hidayet nurunu serpmişlerdir.

Peygamberimizin ahlâk ve yaşayışını onlardan öğreniyoruz. Tefsiri ve İslâm hukukunu onlardan öğreniyoruz. Saadet Asrının yaşayışım onlardan öğreniyoruz. İslâmın nasıl yaşanması gerektiğini, o yüce dâva uğrunda nasıl fedakârlık yapılacağını onlarda görüyoruz

 


* BENZER KONULAR

Dünya Klasikleri - Serdar Yıldırım Gönderen: Serdar Yıldırım
[Haziran 07, 2024, 06:49:41 ÖS]


Karagöz İle Hacivat: Parayı Kim Buldu? Gönderen: Serdar Yıldırım
[Haziran 07, 2024, 06:42:55 ÖS]


İbrahim Sadri - Memleket Havalar 320 + Wav - ŞİİR ALBÜM Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 11:16:38 ÖS]


Sedat Uçan - Albümdışı & Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 04:02:08 ÖS]


Cengiz Çelikel Albümleri 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 03:44:42 ÖS]


Merhamet İhtiyacı Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:37:25 ÖÖ]


Korku ve Ümit Arasında Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:33:19 ÖÖ]


Konuşmak Susmak ve Kardeşlik Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:29:32 ÖÖ]


Fitne Ateşinden Kaçmak Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:24:49 ÖÖ]


İyiliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:20:01 ÖÖ]


Zulümden Uzak Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 07:02:45 ÖÖ]


Dosdoğru Yolun Dört Zırhı Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:55:39 ÖÖ]


Cennetin Anahtarı Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:51:53 ÖÖ]


Haccın Verdiği Şuuru Taşıyalım Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:43:19 ÖÖ]


Vücutta Kapanmayan Yaralar Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:35:23 ÖÖ]


Modern İnsanın Zaman Kafesi Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:27:14 ÖS]


Evlilikle İlgili Gerçekçi Olmayan Beklentiler ve Doğru Bilinen Yanlışlar Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:22:58 ÖS]


Çocuklara İbadet Billinci Kazandırmanın Önemi Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:13:58 ÖS]


Evlilikte Proplerimizi Nasıl Çözeriz Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:06:14 ÖS]


Otizim ve Beslenme Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 02:58:09 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41