Gönderen Konu: HZ. PEYGAMBER’E İTTİBANIN ÖNEMİ  (Okunma sayısı 269 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
HZ. PEYGAMBER’E İTTİBANIN ÖNEMİ
« : Aralık 01, 2019, 09:20:16 ÖÖ »
HZ. PEYGAMBER’E İTTİBANIN ÖNEMİ

İnsanın herhangi bir şeyi örnek alabilmesi için yahut herhangi bir şeye muhabbet besleyebilmesi için o kişiyi tanıması ilk şarttır. Yani tanımadığınız, daha doğrusu bilmediğiniz kişi ile herhangi bir irtibatı gerçekleştirmeniz mümkün değildir. Bu yüzden Hz. Nebi’nin hayatını bilmek, O'nun çağlar aşan muhabbeti ile şerefyâb olmak için ön şart hayatını bilmektir. Her adımı, her hali ve her tavrı istisnasız örneklik teşkil eden Hz. Nebi’nin yolunda gidebilmenin yegâne yolu, O'nun hayatını en ince ayrıntısına kadar bilmektir.

Bilmek, bulmak ve olmak… Bu üç kavram insanın kemali için basamakları ifade eder. Bilmenin ilk şartı ise ciddiyettir. Herhangi bir meseleyi ciddiyetle dert edinmek zorundayız. Okul derslerimizden anne baba ilişkilerimize, arkadaş ilişkilerimizden öğretmen talebe ilişkilerimize ciddiyet gereklidir. Ciddi olmak, derdi olmak demektir. Bilmek işin zahir anlamıdır. Hz. Nebi’nin hayat hikâyesini, arkadaşların isimlerini, karşılaştıkları zorlukları, insani tavırlarını bilmek işin zahirine tekabül eder. Bilmek iyidir ancak sadece bilmek kendi başına eksin bir kemaldir. Bu tür çabalar, bizleri eksik de olsa kemalin ilk basamağına çıkaran araçlardır. Bu tür süreçler bahanemizdir. Esas görevimiz Hz. Nebi’nin hayat hikâyesini bilerek kemal basamaklarının ilkine tırmanmaktır.

Kemal basamaklarının ikinci basamağı ise bulmaktır. Bulmak, bilinen şeyi bir aynihi müşahede etmektir. Müşahede etmek ise muhabbeti doğurur. Hz. Nebi’yi bilmek değil, aynı zamanda bütün güzellikleri, bütün iyilikleri, bütün kemal sıfatları O'nda görmemiz ve bulmamız gerekir. Hz. Nebi’nin bizlere gösterdiği davranış kalıpları ile değil, bu kalıpların arkasında var olan idrak biçimlerini kavramamız metafizik ilkeleri derinlemesine incelememiz gerekmektedir. Rahmet, hoşgörü, hakkaniyet ve hepsi için önemli bir mihver olan adalet gibi ilkesel yaklaşımları hayatımıza taşımalı ve bu ilkeler etrafından yeni bir hayat inşa etmemiz gerekiyor. İşte bu ikinci basamağı ifade eder ki, o da bulmak demektir.

Kemal basamaklarının üçüncü basamağı ise kuşkusuz olmaktır. Olmak, bir bilgi türü değil, bir varlık eylemidir. Hz. Nebi’nin hayatından örneklendirecek olur isek; bırakın insanı hayvanata karşı nasıl merhametli davrandığı anlatıyı bilmek, bu anlatıdaki rahmet ilkesini bulmak ve bu rahmet ilkesiyle boyanmak yani olmak kemalin ayrılmaz üç basamağına işaret eder.

Bilginin senedi Hz. Nebi'dir. Metafizik bilginin imkânının da tek kaynağı Hz. Nebi'dir.  Hz. Nebi muhbir-i sadıktır. Hz. Nebi doğru bilgi verdiği gibi, tam bilgiyi de veren tek kişidir. Bu şu anlama gelir. Bir olay ya da bir konu hakkında bilgi vermek, olduğu hakkında bilgi vermek bir anlamdır. Yani bilgi vermek mevcudiyet ifade eder. Mevcudiyet, bilginin bir basamağıdır. İkinci anlam ise mevcut olduğu haber verilen şeyin tam olarak aktarılmasıdır. Olduğu gibi ifade edilmesidir.  Hz. Nebi’nin sadık-ı muhbir olması demek her iki anlamı da ihtiva eder.

Bir de Hakikat-i Muhammediye kavramı var; bu kavram mı, hakikat mi bu ayrı bir durum.. Bilenlerin konuşacağı, bilmeyenlerin susması gerektiği bir mesele gibi duruyor. Gerçi kavramın diğer dinlerde dikkate alındığında hatta eski medeniyetleri de dikkate alarak ele almak lazım. Ancak bu tavır akademik olur, hakikat ciheti ile olmaz. Peki, hakikat hangi açıdan kim tarafından konuşulacak?

Bilen söylemez, söyleyen bilmez. Bu da işin çıkmaz sokağı. Bu konuyu ancak ehli müşahede edebilir. Bildirir mi elbet bildirmek zorunda ancak nasibi olanlara. İş burada ferdiyete düşüyor. Ferdi olunca da süreç anlatılabilir bir durum değil ne yazık ki.

Şimdi;

Hz. Nebi’nin hayatını konu alan her çalışma bizlere kemal yolculuğunda bir merak, bir iştiyak ve bir var oluş zemini oluşturmaktadır. Bu tür çalışmalar sıradan bir çalışma değildir. Örneğin yarışmalar ödülleri ile değil, yarışmalar yarıştırdıklarında öğrettikleri değerleri ile önem kazanır.

Her şeyin konusu kendi değerini ortaya koyar. Bu yazının konusu en değerlimiz olan Hz. Fahr-i Alem ve Nebi-i Muhterem Ceddi’l-Hasaney  İmam-ı Kıbletey  Hz. Muhammed Mustafa (sas)'dir. Bundan öte kıymet, bundan öte anlam bilmedik bilmiyoruz.

 


* BENZER KONULAR

Murat Bozkurt - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:31:17 ÖS]


Grup Cemre - Yunus Emre İlahiler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:22:45 ÖS]


Tavaf Namazı Nasıl Kılınır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:35:36 ÖS]


Kâbe'yi Görünce Okunacak Dua Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:27:09 ÖS]


Hac İle İlgili Hadis-i Şerifler Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:19:45 ÖS]


Hasan Ergüçlü - Hira Dağı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:16:42 ÖÖ]


Hasan Ergüçlü - Düştüm Çöllere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:11:43 ÖÖ]


Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:50:20 ÖÖ]


Öfkeyi Kontrol Altına Almak İçin Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:46:24 ÖÖ]


Hayâlı Çocuk Yetiştirmek İçin Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:43:35 ÖÖ]


Cennet Annenin Ayakları Altındadır Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:33:08 ÖÖ]


Gönülden Boyun Eğelim Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:29:30 ÖÖ]


Ailemize Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:08:36 ÖÖ]


Müslüman Kadının Namazı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:58:31 ÖÖ]


Altı Öğrencinin Başlattığı Osmanlı’yı Çökerten Süreç Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:51:56 ÖÖ]


Umut ve Şükür Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:31:19 ÖÖ]


Bu dünyânın Fâni ve Basit Hayâtı Seni Azdırmasın Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:24:25 ÖÖ]


Ehl-i Sünnet İnancı Nedir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:16:44 ÖÖ]


Gözlük Gönderen: KOYLU
[Mayıs 18, 2024, 08:23:43 ÖÖ]


Ölüm ve Gerçeğe Uyanmak Gönderen: KOYLU
[Mayıs 18, 2024, 08:20:15 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42