Gönderen Konu: Havanda Su Dövmek Faydasızdır 1  (Okunma sayısı 152 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Havanda Su Dövmek Faydasızdır 1
« : Haziran 01, 2021, 07:05:45 ÖS »
Havanda Su Dövmek Faydasızdır  1
   
Çok önemli bir konuyu işlerken bilinmesi gereken bir uyarıyı yerinde değerlendirmek gerekir. “Havanda su dövmek” akıllı insanın işi değildir.

Hele Müslümanın işi hiç değildir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin; “Allah akıldan daha hayırlı bir şey yaratmadı” beyanı konuyu açıklama hususunda aydınlatıcı müthiş bir kıstastır.

Kur’an, on dört asırlık bir süreçte dünyanın ilk sırasının konusu iken bugün artık en gerilere itilmiş durumdadır.

Özellikle Siyonist cânileri ve haçlı katilleri Kur’an karşısında zafer kazandıklarına inandıkları bir dönemde, Müslüman sorumlular, bu konuyu yeteri ölçüde ele almaktan çekinmektedirler. Evet, İslam’ı anlatmaya çalışan hocalarımız, din adına bir şeyler anlatıyorlar.

Fakat İslam sisteminin temel ilkelerine yaklaşmakta zorlanıyorlar. Her fırsatta “İslam’ın ilk emri oku” ilkesini anlatmaktan geri kalmayan sorumlularımız, en az okuyanlarımızdır. “Diplomalı” Müslümanlar genelde böyledirler. Bu bir gerçektir. İşte bu, “havanda su dövmek” demektir. Bunun da en incitici tarafı, “havanda su dövdüklerinin” farkında olmamalarıdır. Genelde klişeleşmiş ve alıştıkları konuları aşıp geçemiyorlar.

Meseleyi ciddiyetle irdelemek, gerekirse okumuş, yani diplomalı sorumlularımız henüz okuma ilkesine riayet etmediklerinin farkında bile değillerdir. Hele Kur’an gibi bir Kitabı okuma ve okutma gibi ilkelerine riayet etmediklerini müşahede etmek daha da gariptir. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığımız, daha Kur’an’ın ne mana ifade ettiği ilkesinde sınıfta kalmış durumdadır. Aslında Kur’an herkese lazım olan hayat, hidayet, şifa ve rahmet kaynağıdır. Eğer Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz; “Çocuklarınız konuşmaya başlayacakları zaman onları, ALLAH dedirterek konuşmaya başlatın” talimatını veriyorsa, Kur’an çocuklara lazımdır, demektir. Kur’an gençlere lazımdır, Kur’an olgun insanlara lazımdır. Kur’an yaşlı insanlara lazımdır. Kur’an ölülerimize lazımdır. Kur’an tüm insanlığa elzemdir ve gereklidir. Kur’an hayatımızın her alanında tavizsiz düsturdur.

Doğal olarak işte burada çözümü zor bir problem zihinleri işgal etmektedir. Bunca lüzumlu olan Kur’an’ın sunumunu kendilerine nasıl yapmak gerekmektedir.

Bunları çeşitli vesilelerle dile getirmeye çalışıyoruz. Ancak başlangıç itibariyle çocukları Kur’an ile buluşturmanın yöntemi nasıl gerçekleştirilmelidir? Bu konuda bile dünya Müslümanları “kör topal ve demode yöntemlerle” Kur’an öğretiminde zorlanıp bocalıyorlar.

İnadına değil, HAK uğruna bunları tekrarlamak zorundayız. Çocuklarla Kur’an’ı buluşturmanın en pedagojik yöntemi; “eğlendirerek ve oynatarak öğretme” yöntemidir. Bu da bilgi, maharet, ehliyet ve liyakat şartına bağlıdır. Bilge, mahir, ehil ve layık olmayanın böylesi bir hizmete talip olması ancak haince oyalamadan başka bir icraat değildir. Aklı eren her sorumlunun buna gerçekten yoğunlaşması ve gereken hizmet için seferber olması, çok önemlidir ve iman meselesidir.

Öncelik ve özellikle çocuk yaştaki insanlarımıza animasyon çalışmaları ile Kur’an’ı en çekici ve eğlendirici tarzı ile sunmak daha pedagojiktir. Böylesi bir animasyon çalışması çocuğun ruh ve zevk haline uygun olarak verilmelidir. Öğreticiler ehliyet ve liyakat sahibi olmalıdırlar. Bu hizmetten çocukları mahrum etmek en azından çocuklara haksızlıktır. Bu hizmeti, geleceğimiz olan çocuklara vermeyenler de haksızdırlar. Bir kısım dostumuz bir site kurmuş ve “Kur’an bende ne değiştirdi?” diye isim vermişler. Eğer gerçekten dürüstçe değerlendirmek gerekirse, insan, Kur’an’ın ilkelerini inanarak uygulamadıkça kendinde hiçbir değişiklik olması söz konusu olamaz. İmanda, iddiada, ahlâkta, öğretimde ve her alanda sâdık olma ve kurallara aynen riayet etme zorundayız. Ancak başarıyı böyle sağlayabiliriz.

Rabbimiz der ki; İnsanlar, “İman ettik” demeleriyle başıboş bırakılacaklarını ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar? Andolsun, biz onlardan evvelkileri de imtihan ettik. Allah elbette sâdık olanları da, yalancı olanları da bilir. Yoksa kötülükleri yapanlar, Bizden kaçıp kurtulacaklarını mı sandılar? Hükmettikleri şey ne de kötüdür!

İman edenlerin, imtihanı, Kur’an öğrenim ve öğretimi ile başlar. Sapmalar yararsızdır. Bu alanda ne kadar ilgi duyup hizmet vermek isteyen varsa bilin ki, işler rayına oturmuyor!

“Havanda su dövmemek” için imtihan, imtihan! Esselamu aleykum.

İlhan Oral.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Ynt: Havanda Su Dövmek Faydasızdır 2
« Yanıtla #1 : Haziran 06, 2021, 05:20:34 ÖÖ »
Havanda Su Dövmek Faydasızdır  2 – EKLENDİ.
   
Azîz, Celîl ve Hakîm Allah Teâlâ, Resûlü Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in görev ve değerini hiçbir beşerin erişemeyeceği kadar yüceltmiştir. Ona verdiği görev ve değeri ifade etmek için; “Ey Resûlüm Biz seni, ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya: 21/107) deyip değerini yüceltmesine rağmen, O’nu da uyarmıştır;

“Ey Peygamber! Rabbinden sana indirilenleri tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan peygamberlik vazifesini yapmamış olursun. Allah seni, zarar vermek isteyenlerin şerlerinden koruyacaktır. Allah kâfirleri hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz.” (Maide: 5/67) Böylece Allah Teâlâ O’nu uyarmayı ilke olarak netleştirir ve bütün kullarına da uyarı niteliğinde ders verir ve buyurur ki; “- Elif lâm mîm. İnsanlar, “İman ettik”  demeleriyle başıboş bırakılacaklarını ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar?

Andolsun, biz onlardan evvelkileri de imtihan ettik. Allah elbette sâdık olanları da, yalancı olanları da bilir.

Yoksa kötülükleri yapanlar, Bizden kurtulacaklarını mı sandılar? Hükmettikleri şey ne de kötüdür!” (Ankebut: 29/1-4) Bu uyarılar ciddiyetle devam edecek.

“Şüphesiz ki Allah, zerre kadar zulüm etmez. Eğer zerre kadar bir iyilik olursa, onun sevabını kat kat artırır.

Ayrıca kendi katından büyük bir mükâfat verir.” (Nisa: 4/40) Evet, “Allah, zerre kadar zulüm etmez.” Fakat bugün bütün dünyayı kasıp kavuran korona mikrobu küresel olarak insanlığı abluka altına aldı. Büyük sermayedarlar zûlüm ekonomisini tüm şiddeti ile uygulayarak dünya piyasasını orta dereceli esnaf ve yoksulluk sınırında yaşayan gariban üzerinde hegemonyalarını sürdürmektedirler. Bu ve benzeri alanlarda yaşananlar korkunç boyutlarda hakka tecavüzdür ve yaygın zûlümdür. Mülkünde mutlak Gâlip Allah mülkünde bu ve benzeri zulümler yaşanırken, engellememektedir. Çünkü zâlim teröristler, zulmederken karşı koyup boyun bükenler de zâlim statüsüne geçer ve zâlim olurlar, zulme rıza göstermeleri yüzünden onlar da cezalandırılırlar. Müslüman sorumlular uyanmalıdırlar.

Hem öyle uyanmalıdırlar ki, Kur’an’ın dışında edindikleri hurafe din; bid’atlardan arınarak, “halis müminler” olarak tevhid ilkelerinde buluşmalıdırlar. İşte o zaman mevcut Müslümanlar, mümin kimliklerine kavuşurlar. Ve ancak mümin kimlikleri ile Kur’an’a münasip hizmet vermeye başlarlar. Aksi halde “havanda su dövmekten” başka bir işe yaramaz.

Kur’an’a münasip hizmet, ancak Kur’an beyanlarında anlatılan hizmettir. Kur’an beyanlarında anlatılan ilkeler kıvamında medeniyetin başlama noktası ve temel ilkesi okumaktır. Okumak sürekli bilgilenmek ve ileriye dönük bütün faaliyetleri yer ve zamanında devreye sokmak Kur’an’ın bütünlük ilkeleridir. Aksi deformasyona sebep olur, çalışmaz.

Demek ki, Kur’an hizmetinde esas olan Kur’an’ın bütünlüğü esas alınmadan bu hizmeti yapmaya kalkışmak tümü ile geçersiz kalıyor. İşte bugün Kur’an elde iken işler yürümüyor, âkîm kalıyor. Sayılamayacak kadar potansiyel gücümüz vardır. Amma Allah’ın mülkünde ve Allah’ın nezaretinde Müslümanlar, laik devletin bir genel müdürlükle yönettiği bir değere mahkûm edilmektedirler. Onun için Kur’an hizmeti denildiği zaman Müslümanlar bile bundan pek etkilenmiyorlar. Bir şeyler yapmaya çalışan gönül ehli fedakârlar da havanda su dövüyor, pozisyonunda kalıyorlar. Topyekûn mücadele vermeye azimle başlamalıdırlar.

Her tür sebebi derinlemesine dikkate alıp inceleyecek, sonuçlarını, Kitabı Kerime uyarlayarak değerlendirecek ve sünnet atmosferinde netleştirecek âlim nesiller yetiştirmek için seferberlik ilan etmeliyiz. Millet olarak, ümmet olarak kendi öz eğitim sistemimize kavuşmak için Kur’an dışı bütün mülevves yüklerden arınmalıyız.

Gençliğimizi, insanımızı, ailemizi ve öz yönetimimizi yeniden tesis etmeliyiz. Biz bütün bunları en ideal ölçüde zirveleştirmiş bir milletin devamıyız. Bizim inancımızda “Allah’tan ancak kâfir kavimler ümit keser.” Onun içindir ki, “HAVANDA SU DÖVMEK FAYDASIZDIR.” Hatta çaresizce oyalanmaktır. Bundan başka bir değer ifade etmediği görülmekte ve yaşanmaktadır.

Bugün Müslümanların sosyal medyada yüzlerce belki de binlerce hizmet siteleri vardır ve harıl harıl hizmet verdikleri zannıyla yayın yapıyorlar. Eksik olmasınlar, çalışıyorlar.

Fakat Rabbimizin emri ve rızası Kur’an hizmetidir. Esselamu aleykum.

İlhan Oral.

 

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41