Gönderen Konu: İman ve İhanet  (Okunma sayısı 683 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

anadolu

  • Ziyaretçi
İman ve İhanet
« : Nisan 05, 2017, 03:14:24 ÖS »
İman ve İhanet

“Şüphesiz, Allah mü’minleri korur. Allah hainleri ve nankörleri hiç sevmez.” (Hac, 38)

Ayeti kerimede iki önemli karakter grubu var. Mü’minler ve hainler. İman kavramı, emniyet ve güvenlik gibi iki temel kelimenin etrafında buketleşen dünya ve ahirette mutluluğun en büyük yolu ve bu yolu ifade eden anlamlar yumağıdır. Mü’min ise bu yumağın örgüsüdür. İmanın mücessem hali, ete ve kemiğe bürünmüş şeklidir.

Hainlik, Sıratı Müstakimin karşı yoludur. Yoldan çıkmışların tuttuğu patikadır. Hak ve hakikatin yolunu bulduktan sonra yolu tahrip eden kemirgenlerin geçitleridir. Bu nedenle ihanet ile nifak aynı anlamda kullanılır, bir farkla ki, hain, emanetler ve sözleşmeler için kullanılırken; münafık, din ve inanç için kullanılır.

Kuşkusuz hainlik, özü itibariyle serkeşlik ve azgınlıktır. Hainler sürekli korku ve kaygı içerisinde yaşadıkları için psikolojileri bozuktur. Hayata çılgınca bağlıdırlar. Aç kalma korkusu, dünyaya sığamama korkusu ve ölüm korkusu onları kuşatmıştır. Hainler, dünya ve dünyalıklara kopmamacasına sarılmış, dünya hayatına razı olmuş körlerdir. Hainlerin basiretleri bağlanmıştır, onlar burunlarının önünü dahi göremez hale gelmişlerdir.

Hainlerin kitabında yaşatmak ve diri tutmak gibi erdemler olmadığı için hep öldürücü silahlara sahip oldular. Bu silahların başında da kibir ve bencillik vardır. Kendi çıkarlarına zarar gelme ihtimali bile onları çıldırtır. Hainler hiç acımadan en yakınlarına, dost ve kardeşlerine dahi öldürücü darbeler indirebilir, her şeye zarar verebilirler.

Şüphesiz Allah, inananlara imanı, iyiliği, hakkı ve hakikati baskılardan korumak, insanları Allah’ın yoluna girmekten alıkoyan hainlerle, inanç ve ibadet özgürlüğüne saldıran ateistlerle, mabetleri ve kutsalları aşağılayan mukaddesat düşmanları ile mücadele etme görevi vermiştir. Bu nedenle inananlar, imana dayalı, Allah’a bağlı ve insanlık için iyiliğinin garantisi olan hayat sistemini egemen kılmak zorundadır. Ve yardımcıları Allah’tır.

“Ey mü’minler; Allah ve Peygamberi size hayat verecek ilkelere çağırdıkları zaman bu çağrıya icabet ediniz. Biliniz ki Allah kişi ile kalbi arasına girer ve siz O’nun huzurunda bir araya geleceksiniz. Sadece aranızdaki zalimlerin başlarına gelmekle yetinmeyecek olan beladan sakınınız. Biliniz ki Allah’ın azabı ağırdır.” (Enfal, 24-25)

Yukarıdaki ayet grubu gibi ayetler, indirildiği zamanı, mekânı ve insanları birinci derecede ifadelerinin içerisine alırken günümüz dünyasını da dışında bırakmaz. Ayeti kerimeleri yüzeysel olarak okuyan ve anlamaya çalışan kişiler bile birden kendisini Kur’an’ın yaşayan dünyasının içinde bulur. Tilavet edilen ilahi sese gönlünden ve aklından bağlanır. Mutlaka kendisinden de bir şeyler bulur.

Kur’an’dan gelen bu ilahi ses eksiksiz bir hayat sistemini kulaklarımıza ve benliğimize fısıldamaktadır. Bu ilahi ses vicdanlarda tutulan bir inanç sistemi değildir. Pratikte canlı bir hayat ağacıdır. Onun gölgesinde hayat gelişir ve ilerler. Bu yüzden bu çağrı her şekliyle ve her çeşidiyle bir hayat çağrısıdır. Kur’an-ı Kerim olağanüstü ifadesi ile bu çağrıyı az fakat son derece etkin kelimelerle dile getirmektedir:

“Ey mü’minler; Allah ve Peygamberi size hayat verecek ilkelere çağırdıkları zaman bu çağrıya icabet ediniz.”

“Yeryüzüne ve insanlığın hayatına yüce Allah’ın ilahlığını egemen kılmak, kulların sahte ilahlığını yerle bir etmek, Allah’ın ilahlığını, hâkimiyetini ve otoritesini gasp eden bu sahte tanrıları Allah’ın egemenliğini tanıyana kadar kovalamak için Allah yolunda cihad etmeye çağırmaktadır.” der.

“Sadece aranızdaki zalimlerin başlarına gelmekle yetinmeyecek olan belâdan sakınınız. Biliniz ki, Allah’ın azabı ağırdır.”

Fitne; imtihan, ya da belâ... İçindeki bir grubun ne şekilde olursa olsun, zulüm işlemesine hoşgörüyle bakan, zalimlerin karşısına dikilmeyen, bozguncuların yoluna engel olmayan bir toplum, zalimlerin ve bozguncuların cezasını hak eden bir toplumdur. İslam, birtakım yükümlülükler gerektiren pratik bir hayat sistemidir. Asla zulüm, bozgunculuk ve kötülük yaygınlık kazanırken, iman edenlerin hiçbir şey yapmadan yerlerinde oturmalarını hoş görmez. Kaldı ki mü’minler, Allah’ın dinine uyulmadığını gördüklerinde, daha doğrusu Allah’ın ilahlığının reddedilip yerine kulların ilahlığının yerleştirildiğini gördüklerinde sessiz kalamazlar, örtülü olarak, sessiz kalarak hainlerle iş birliği yapamazlar.

Hainlik doğuştan olmaz. Sonradan kazanılır. İhanet; ilahi seslere kulak tıkayarak, şeytani sözlere kulak kabartarak başlar, gönüllerin ve beyinlerin kayması ile devam eder. Kitap, sünnet ve müçtehit imamların gösterdiği yoldan ayrılanlar yavaş yavaş hainliğe yelken açarlar. Çünkü batılın sahip olduğu maddi güçler kalpleri sarsabilir, ruhları yanıltabilir, fıtratları kararsız kılabilir. İnsan sabrının ve direncinin sınırı vardır. Sürekli olarak ilahi kaynaklardan beslenmeli, şarj olmalı, nefsin ve şeytanların tuzaklarına karşı güçlü olmalıdır.

Allah’tan, Resulünden, mü’minlerden ve bütün insanlıktan utanma duygusunu kaybetmemelidir. Zira hayâ imanın işaretidir. Hayâsını ve güvenilirliğini yitiren kimse yelkenlerini şişiren rüzgâra göre hainliklere başlar. Allah’a da hainlik eder, peygamberine de hainlik eder, emanetlere de hainlik eder. Bu haldeki kişi artık Allah’ın rahmetinden uzaklaşmış, lanetine uğramış ve İslamiyet’le bağını çözüp atmıştır.

Efendimiz veda hutbesinde son kez uyarır; “Rabbinize kavuştuğunuz zaman sizi yaptıklarınızdan hesaba çekecek. Sakın benden sonra birbirinizin boyunlarını vuran kâfirler olmayın…” (Buhari)

Selim Armaan.

 


* BENZER KONULAR

Rabbin Gazabını söndüren kulunu Rabbine Sevdiren Gönderen: türkiyem
[Dün, 09:20:31 ÖÖ]


Her Kötülüğün Tek İlacı Gönderen: türkiyem
[Dün, 09:05:08 ÖÖ]


Hepimizin Kaçınılmza Sonu Ölüm Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:58:13 ÖÖ]


Allahin Cennet Ehli İçin Hazırladığı Nimetler Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:54:31 ÖÖ]


Cehennem Ateşi Gönderen: türkiyem
[Dün, 08:50:55 ÖÖ]


Kur'an ve Hadisler Çerçevesinde Din Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:34:28 ÖÖ]


Duanın Fazileti ve Vakti Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:16:55 ÖÖ]


Aile Reisi Olarak HZ. Muhammed Aleyisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:46:18 ÖÖ]


Lokman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:20:52 ÖÖ]


En Büyük Zikir Allah’ı Anmaktır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:36 ÖÖ]


2024 - Ammar Acarlıoğlu - İlahi Ninniler 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 03, 2024, 08:32:56 ÖS]


İbrahim Sadri - Dil-i Yunus 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 03, 2024, 08:27:46 ÖS]


2024 - Hikmet Ayyıldızlı - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 03, 2024, 08:14:11 ÖS]


İslam ve İnsan Hakları Gönderen: anadolu
[Mayıs 03, 2024, 08:37:24 ÖÖ]


İnsanlık Efendimiz'e (SAV) Şükran Borçludur Gönderen: anadolu
[Mayıs 03, 2024, 08:33:23 ÖÖ]


Kur'an ve İnsan Gönderen: anadolu
[Mayıs 03, 2024, 08:26:11 ÖÖ]


Mü’minler Ancak Kardeştirler Gönderen: anadolu
[Mayıs 03, 2024, 08:19:10 ÖÖ]


İslamda Tevekkül Ve Önemi Gönderen: anadolu
[Mayıs 03, 2024, 08:13:30 ÖÖ]


İtikadımızı ve Zihniyetimizi Gözden Geçirelim Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 03, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Lüks ve İsraf Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 03, 2024, 07:41:08 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41