* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: İman ve Islah  (Okunma sayısı 67 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 8753
İman ve Islah
« : Dün, 08:20:11 ÖÖ »


İman ve Islah

İman etmek beraberinde birtakım sorumlulukları da getirir. Realitede karşılığı olmayan bir imanın, fert ve toplum hayatında iyi, güzel ve doğru olanın hakim kılınmasında etkisi olmayacağı malumdur. Modern dönemde müslümanların sürüklendiği krizlerin başında amelsiz iman tasavvuru gelmektedir. Kökleri mürcie akidesine dayanan bu tasavvur ehl-i sünnet akidesinin ‘’bid’at’’ olarak tanımladığı inanışlar arasındadır. İman, beraberinde salih amel işlemeyi, kötülüklerden sakınmayı getirdiği takdirde makbuldür.

Rabbimiz âyet-i kerîmede şöyle buyurur: ‘’ O halde kim iman edip hâlini ıslah ederse, artık onlara bir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.’’[1]

 Kendisine korkudan ve hüzünden yana eman verilen kimselerin ‘’İman edip, hâlini ıslah edenler’’ olması ziyadesiyle önemli bir noktadır. İman ve ıslah kavramlarının bir arada zikredilmesi dikkat çekicidir. Adeta fert ve toplum hayatında ıslah aksiyonu olmayan bir iman davasının dünya ve ahirette saadet getirmeyeceğine işaret edilmektedir. İslam’ın elinin, kolunun kesilip işlevsiz kılınmasını isteyenler de onun ‘’ıslah’’ yönünden daima korkmuşlar, ıslah edicilere düşmanlık etmişlerdir. Seyyid Kutub (r.aleyh) bu taifeden şu sözlerle bahsetmiştir: ‘’ Onlar Amerikancı İslam'ı istiyorlar. Onlar abdesti bozan şeylere fetva veren ama Müslümanların siyasi, iktisadi ve içtimai durumlarına fetva vermeyen İslam'ı istiyorlar.’’ 

Aynı bağlamda Mekkeli müşriklerin de Efendimiz’in (s.a.v) ‘’salih’’ olan vasfından değil, ‘’muslih/ıslah edici’’ olan vasfından rahatsız olduklarını belirtmemiz yerinde olacaktır. Müslüman fertler olarak bu noktaya önem vermek farz-ı ayn hükmünde ve önemindedir. Sahabe-i kirâm (r.anhum) da iman davasını, ıslah kavramıyla beraber değerlendirmiş ve benimsemiştir. Nitekim Hz. Ebubekir-i Sıddîk(r.anh) şöyle demiştir: Ey insanlar! Şüphesiz siz şu âyeti okuyorsunuz:

“Ey inananlar! Siz kendinize bakın, doğru yolda iseniz sapıtan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. İşlemekte olduklarınızı size haber verecektir.” (Mâide Sûresi, 105) Oysa ben Rasûlullah’ı (s.a.v) şöyle buyururken işittim: “Şüphesiz ki insanlar zalimi görüp de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın kendi katından göndereceği bir azabı hepsine umumileştirmesi yakındır.”[2] 

O halde iman-ıslah münasebetinin önemini iyi anlamalı ve bunun mücadelesini vermeliyiz. Islahın gerçekleşmesini üç aşamada izah edebiliriz:

1-      Fert düzeyinde nefsin ıslah edilmesi.

2-      Fertlerden müteşekkil olan toplumun ıslah edilmesi.

3-      Toplumun ortak mutabakatına dayanan devlet düzenin ıslah edilmesi.

Müslümanlar olarak bu ıslah programını tatbik etmemenin bedelini ödüyoruz. İslam davasını savunan bir müslümanın nefis tezkiyesinden yana hiçbir nasibinin olmaması düşünülebilir mi? Gözüne, eline ve diline hakim olamayan bir kimsenin iman davası hakkındaki şaşalı sözleri ne anlam ifade edecektir?  Nefsini ıslah yolunda çabalamayan bir kimsenin toplumun ıslahı üzerine ahkam kesmesi makul karşılanabilir mi? Her biri eksiklerimize işaret eden bu soruların sayısı çoğaltılabilir. İstediğimiz ve kendisine davet ettiğimiz şey şu: İslam’ı doğru anlamak ve nefis terbiyesine dayalı bir aksiyon vücuda getirmek. Bu gerçekleştiği zaman birçok şeyin dönüşmesi mukadderdir. Nitekim Efendimiz (s.a.v) Veda Haccı sırasında şöyle buyurmuştur:

“Dikkat edin, size mümini tanıtıyorum; o, insanların can ve mal hususunda güvendiği kişidir. Müslüman elinden ve dilinden insanlara zarar gelmeyendir. Mücahid, Allah’a itaat yolunda nefsiyle mücadele eden, muhacir ise hata ve günahları terk eden kişidir.” [3]

Öncelikli hedefimiz nefsimizi ıslah ederek salih olmak, ardından toplum ve devlet düzeninin ıslahı için muslih olmaktır. Kulluk gömleğinin ilk düğmeleri olan iman ve ıslahı layık olduğu şekliyle ilikleyelim ki işimiz doğru olsun. İnsanlığın, İslam’ın hayat veren ilke ve hükümlerine her zamankinden daha fazla muhtaç olduğunu unutmayalım!  İslam’ı en güzel şekilde temsil etmenin en mübarek tebliğ metodu olduğunu aklımızdan çıkarmayalım! Islah olalım ki, ıslah edebilelim…

----------------------------------------------------------------------------------------------------

[1] En’âm Sûresi, 6/48.

[2] Ebû Dâvûd, Melâhim,17.

[3] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 6/22.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

2025 - Mayıs - Single Eserler 3 320 + flac - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 12:23:15 ÖS]


Herkes Kazanamadığından ve Geçinemediğinden Şikâyet Edecek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 12:16:24 ÖS]


İslam Ümmeti Dünyanın Kalbidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 12:06:44 ÖS]


Sünnet Muhasebesi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:56:36 ÖÖ]


İçimizdeki Kalabalık Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:44:57 ÖÖ]


Allah İçin Sevmek Nasıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:36:42 ÖÖ]


Bu Dünyada Kalıcı Değiliz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:22:45 ÖÖ]


Dostluk ve Düşmanlık Gönderen: melek
[Dün, 11:46:35 ÖÖ]


Ona Dönsün Yüzün Gönderen: melek
[Dün, 11:40:38 ÖÖ]


Allahın Nimetleri Artırdığı Vakitler Gönderen: melek
[Dün, 11:35:20 ÖÖ]


Aldanmayalım Gönderen: melek
[Dün, 11:31:17 ÖÖ]


Sonumuz Nereye Varacak Gönderen: melek
[Dün, 11:27:44 ÖÖ]


Hayatın Farzı On İki Gönderen: melek
[Dün, 11:07:06 ÖÖ]


Grup Dost El - Nar'ı Aşk 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:43:35 ÖÖ]


Enes Göçer - O Muhammed Mustafa 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:33:49 ÖÖ]


Kul Daima Rabbine Muhtaçtır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:26:06 ÖÖ]


İman ve Islah Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:11 ÖÖ]


İlim Amel Etmeyi Gerektirir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:11:06 ÖÖ]


İslam Güzel Ahlakla Tebliğ Edilir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:59:31 ÖÖ]


Geç Olmadan Uyanmak Gerek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:53:25 ÖÖ]