Gönderen Konu: İman Nedir?  (Okunma sayısı 1002 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
İman Nedir?
« : Aralık 10, 2014, 06:59:56 ÖS »

İMAN NEDİR?

Sözlükte; kesinleşen inanca imân denir.

Hak dinlere göre ise, Allah’a ve imân’ın diğer ilkelerine kesinlikle inanıp, kalben
tasdik ve dil ile itiraf etmeye imân denir.
İmân edene MÜ’MİN denir. Bir mü’min imânına bağlı olarak yaşar ve son nefesinde
âhiret âlemine imân ile giderse, Allah katında imânı kesinleşir ve “Ancak mü’minler
kardeştir” ayetinin gereği..
Dünyadaki mü’min kardeşlerinin her çeşit hayır dualarından yararlanır ve arkasından
sürekli sevaplar gelir.
Allah korusun, günahlarının çokluğundan dolayı Cehennem’e girme zorunluluğunda
kalsa bile, orada sürekli kalmaz, günahlarından arındığı an, Cehennem’den çıkarılır ve
Cennet’teki mü’min kardeşlerine kavuşur.
Ya inanmayanlar? İşte onların işi gerçekten çok zor!
Çünkü aşırı servetleri ve sınırsız yetkileri olsa da! Devletin en üst makamlarında
otursalar da! Dünyanın en güçlü ordularının başında olsalar da! Hücrenin çekirdeğini
didik didik araştırıp, kromozomların, genlerin şifrelerini çözmeye çalışsalar da!..
Yüce Allah’ın koymuş olduğu, “Her canlı ölümü tadacaktır” kanununu yürürlükten
kaldırmaya güçleri yetmeyeceğinden, takdir edilen ömürleri bitince, bu ilâhi kanun
gereği ölecekler ve kara toprağa girecekler.
Ya sonra? Sonrası daha korkunç!..
İlk defa yaratılmaları ve ana karnından çıkıp, dünyaya gelmeleri isteklerine bağlı
olmadığı gibi…
Kıyâmet olayından sonra yeniden yaratılıp, kabirlerinden fırlamaları da isteklerine
bağlı olmayacak ve onlar tıpış tıpış Mahşer’de toplanacak, sonra yargılanıp hak
ettikleri cezalara çarptırılacaklar.
Peki, bunlar neden Allah’a inanmıyorlar?
İşte, bunun cevabı, çok güç! Yani inanmamak çok güç! Çünkü eski çağlarda, ta! Nuh
Kavmi ile başlayan inkârcılık, putçuluk hareketi, ne akıl, ne mantık açısından ve ne de
bilimsel açıdan ortaya bir gerekçe koyamadıklarından, inanmamak gerçekten çok
güç!..
Diğer yandan eşyanın tabiatına ters düşen inkârcılık, akıl ve mantıkla
bağdaşmadığından ve insanın doğası ile örtüşmediğinden, doğal olarak inkârcılar
ruhsal açıdan tatmin olup, huzur bulamadıklarından…
Aynı tür oyuncaklardan bıkan çocuklar gibi, eski çağlarda Nuh Kavmi döneminde
başlayan ve uzay çağına kadar gelen inkârcılar da, aynı tür sahte ilahlardan bıkarak,
her dönemde başka başka ilâhlar icat etmişlerdir.
İlâhlaştırdıkları kişilerin adına diktikleri putların önünde duygusal söylemler, renkli ve
görkemli törenlerle geçici olarak az çok nefsânî duygularını tatmin etseler de!..
Ruhsal açıdan tatmin olamadıkları ve mânevî huzuru bulamadıkları için hırçın,
acımasız ve hoşgörüsüz olurlar. Özellikle güçlü oldukları dönemlerde insan hakları, din
ve inanç özgürlüğü gibi temel ilkeleri kısıtlayarak ve çifte standart uygulayarak,
gerçek mü’minlere her türlü baskı ve zorbalığı yapmaktan çekinmezler.
***
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Ey insanlar! Siz ve sizden öncekileri yaratan Rabbiniz’e ibâdet (kulluk) edin ki,
korunanlardan olasınız”(Bakara, 21).
Yüce Allah bu âyetinde, “Ey insanlar! Irkınız, renginiz, diliniz ve önceki sapık
görüşleriniz ne olursa olsun, sizi ve sizden önceki bütün varlıkları yaratan, sizin ve
bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’a ibâdet (kulluk) edin ki dünyada günahlardan ve
âhirette Cehennem’den korunanlardan olasınız” buyuruyor.
Sevgili kardeşlerim! Ön yargılardan arınan ve sağ duyusu ile düşünen bir insan..
Bizi ve bizden önceki bütün varlıkları yaratan, bizim ve bütün âlemlerin Rabbi olan
yüce Allah’tan başkasına kul olabilir mi? Onlara tapınabilir mi?
Sapık görüşlerin, sapık ideolojilerin kurbanı olabilir mi? Sapık rejimlerin din karşıtı katı
kurallarına din gibi bağlanabilir mi?
Ey nefsinin tutsağı olan zavallı insan! Lütfen başını kaldırıp, Güneş’e, Ay’a ve
yıldızlara bak!
Soluduğun havaya, içtiğin suya ve yediğin gıdalara bak! Bastığın toprağa ve bedensel
yapına bak!
Her şeyin aynı maddelerden (atomlardan) yaratıldığını, her şeyin aynı ilâhi kurallara
bağlı olduğunu ve her şeyin hal dili ile Allah bir dediğini anlarsın.
Bir de atomlar âlemine bakalım!
Madde âleminin temel yapısını oluşturan ve hayal edemeyeceğimiz kadar küçücük
varlıklar olan atomlar, yüce Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren kesin kanıtlardır.
Elimize bir toplu iğne alalım ve bu iğnenin ucunda milyonlarca atom bulunduğunu
düşünelim!
Bu küçücük atomların bir de çekirdeği var. Çekirdek atomun çapından tam 100 Bin
defa daha küçük olduğundan, atomla çekirdek arasında korkunç bir boşluk vardır. Eğer
bu boşluk olmasaydı koskocaman dünyamız küçücük bir tepecik kadar olur ve bir çay
kaşığı toprağı onlarca tır taşıyamazdı.
Diğer yandan, bu küçücük atomların küçücük çekirdeklerinde artı elektrik yüklü
protonlarla, yüksüz nötronlar ve çekirdeğin etrafında hızla dönen eksi elektrik yüklü
elektronlar var.
Allah katında zerre ile küre (atom ile yıldız) arasında bir fark olmadığından, atomun
çekirdeğine korkunç bir enerji depolamış ve atomun çalışma sistemini belirli kurallara
bağlamıştır.
Atomun çalışma sistemini düzenleyen ilâhi kurallardan bazıları şunlardır;
Gezegenleri Güneş sisteminde tutan kuvvet gibi, atomları bir arada tutan Çekim
Kuvveti.
Çekirdeğin etrafında, ışık hızının yaklaşık yarısına yakın bir hızla dönen elektronların
dağılmalarını önleyen Elektro Manyetik Kuvvet.
Çekirdekteki protonlar aynı işarette elektrik yüklü oldukları halde, birbirlerini
itmeden yakın mesafede durmalarını sağlayan Nükleer Kuvvet gibi…
Atomlar ister katı, ister sıvı ve ister gaz halinde olsun, yüce Allah’ın koymuş olduğu
sistemin dışına çıkamaz ve kendiliğinden başka bir düzene geçemez.
Yerler, gökler ve madde âlemindeki bütün varlıklar, atomlardan meydana geldiğine
göre,
Atomlar için geçerli olan kurallar, yerler gökler ve bütün varlıklar için de geçerlidir ve
yüce Allah, bütün âlemlerin Rabbidir.
Canlılar âlemine baktığımızda!
İster bitki, ister hayvan ve ister insan olsun, canlılar da atomlardan meydana
gelmektedir.
Hayat ilâhi bir sırdır. Yüce Allah dilediği an, dilediği toprak maddelerine (atomlara)
hayat verip, onları canlı varlıklar şekline dönüştürdüğü gibi,
Dilediği anda, dilediği canlı varlıklardan hayatı alıp onları tekrar toprak maddelerine
(atomlara) dönüştürür.
Yüce Allah’ın hayat verdiği toprak maddeleri (atomlar) bitki kökleri tarafından emilip,
canlı organizma yolu ile organik maddelere dönüşerek, canlı bedenlerde, canlı
hücreler olurken…
Yüce Allah’ın hayatına son verdiği canlı hücreler ve canlı bedenler de, çürüme olayı
dediğimiz fiziksel ve kimyasal parçalara bölüne bölüne tekrar aslına yani toprak
maddelerine (atomlara) dönüşürler.
Ey insanoğlu! Allah aşkına ön yargıdan arın ve düşün! Şu anda yaşın ve işin ne olursa
olsun! Malın, mülkün, makamın, rütben ve yetkin ne olursa olsun!
Atom yığınlarından oluşan geçici bir görüntüsün!
Çünkü sen de atom yığınlarından yaratıldın. Sen de döl yatağında yattın ve oradan
dünyaya geldin.
Çocukluk ve gençlik dönemlerin nasıl hayal gibi geçti ise bugünün de, geleceğin de
hayal gibi geçecek ve SEN kendini kara toprakta bulacaksın!..
Senin gibi atom yığınlarından oluşan geçici görüntüleri ilâhlaştırıp, putlaştırma!
Çevrendeki geçici görüntülere aldanma!
Nefsini aş!, Çevreni aş!, Atom yığınlarını aş! Ve seni yaratan Rabbine ulaş!..

 


* BENZER KONULAR

Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]


Kaza ve Kadere İmanın Keyfiyeti Üzerine Notlar Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:36:50 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41