www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET iSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => İSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => İnaç Ahlak => Konuyu başlatan: gurbetciyim - Aralık 20, 2022, 02:39:43 ÖS

Başlık: Güven ve Doğruluk Ahlakı
Gönderen: gurbetciyim - Aralık 20, 2022, 02:39:43 ÖS
Güven Ahlakı

        Güven ve itimat çocukluk çağından peygamberlik dönemine kadar Efendimiz Muhammed'in (s.a.v.) nitelendiği asil bir ahlâktır. Hatta müşrikler O'nu "doğrıı" ve "güvenilir" (ea-Sâdık el-Emin) olarak tarif etmişlerdir. Bunda, İslam'a davet hususunda müslüman çocuğun geleceğini etkileyen ders ve ibretler vardır. Rasûlüllah (s.a.v.), babasının malı konusunda çocuğun sorumluluğunu sınırlamıştır. Buna göre çocuk, israf ve savurganlık yapmadan malı koruyabiliyorsa "güvenilir" olmaktadır. Nitekim "Çocuk babasının malı konusunda çobandır. O da sürüsünden (mala göz kulak olmaktan) sorumludur" hadisi bunu ifade etmektedir. (498)

        Rasulüllah'ın (s.a.v.) güven ahlâkına, bunun çocukta kökleşmesine, ihtimam gösterdiğini; bu hususta çocuğun yanlışına razı olmadığını, buna aykırı hareket etmesi durumunda kulağını bükerek onu cezalandırdığını görmekteyiz.

        Abdullah b. Büsr anlatıyor: Anam bir salkım üzümle beni Rasûlüllah'a (s.a.v.) göndermişti. Ben de Rasûlüllah'a (s.a.v.) ulaştırmadan önce ondan biraz yedim. Nihayet onu götürünce Rasulüllah (s.a.v.) kulağımı tuttu ve "Ey hilekâr!" dedi. (499)

--------------------------------------------------------------------------------

(498) Bu konuda İ4bn Teymiyye'nin es-Siyasetü'ş-Şer'iyye adlı eserine bakınız.
(499) Nevevi, Ezkar.


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Doğruluk Adabı

        Doğruluk ahlâkı, İslâm ahlâkının önemli bir esasıdır. Bunu elde etmek ve sağlamlaştırmak için çaba göstermeye büyük ihtiyaç vardır. Allah'ın Rasulü, bu ahlâkın çocukta yerleşmesine ihtimam gösteriyor, ana babanın çocuğa yalan söylemek gibi bir vartaya düşmemesi için onların çocukla olan ilişkilerini kontrol ediyor ve şu genel prensibi koyuyordu: Çocuk bir insandır. Beşeri ilişkilerde onun birtakım hakları vardır. Hangi yolla olursa olsun ana-babanın onu aldatması, onunla olan muamele ve münasebetlerde umursamaz bir tavır takınması caiz değildir.

        Abdullah b. Âmir anlatıyor: Birgün anam beni çağırdı. Rasülüllah (s.a.v.) da evimizde oturuyordu. Anam:

        - Gel, sana birşey vereceğim! dedi. Rasülüllah (s.a.v.) anama:

        - Ona ne vermek istemiştin? dedi. Anam:

        - Bir hurma vermek istemiştim, cevabını verdi. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

        - Haberin olsun, eğer ona birşey vermeyecek olsaydın, sana bir yalan (günahı) yazılırdı. (493)

Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: "Kim bir çocuğa "Buraya gel, sana birşey vereceğim" der de, sonra vermezse bir yalan (günahı) yazılır." (494) Ebu'l-Havrâ anlatıyor: Ali'nin oğlu Hüseyin e (r.a.):

        - Rasülüllah'dan (s.a.v.) neyi ezberledin? diye sordum. O da:

        - "Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe vermeyen şeye bak! Zira doğruluk gönül yatkınlığı, yalan ise kuşkudur." (495)

        Selef, ister büyüklerin çocuklara, isterse çocukların kendi akranlarına olsun verdikleri sözde durmayı da içine alan bu doğruluk ahlâkının yerleştirilmesine dikkat etmiştir.

        Ebu'l-Ahvas, Abdullah'ın (r.a.) şöyle söylediği nakleder: "Yalan düşünce ve yalan sözlerden kaçının! Çünkü yalan ne ciddiyetle ve ne de şaka ile bağdaşır. Sizden biriniz çocuğuna söz verip de sonra yerine getirmezlik yapmasın!" (496)

        Süleyman b. Dâvûd'un aynı şekilde oğluna: "Yavrucuğum! Vaadde bulunduğun zaman, ondan cayma! Aksi halde sevgiyi nefretle değiştirmiş olursun" dediği rivayet edilmiştir.

--------------------------------------------------------------------------------

(493) Ebu Dâvud, Edeb, 80; Ahmed b. Hanbel, III, 447. (494) Ahmed b. Hanbel, II, 452.

(495) Tirmizi, Sıfatul-Kıyame, 60.

(496) Sem'ani, Edebul-İmla ve İstimla, s. 40.

RADYO  FANİDUNYA FM.
www.fanidunya.net