Gönderen Konu: NEDEN BAZI İNSANLARIN SEBEBSİZ YERE CANIN SIKILIR  (Okunma sayısı 556 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1998
NEDEN BAZI İNSANLARIN SEBEBSİZ YERE CANIN SIKILIR
« : Ağustos 17, 2017, 02:36:57 ÖS »
Neden bazen insanın sebebsiz yere canı sıkılır?

Bunun çeşitli sebepleri vardır. Biriside kalbin tatmin edilememesi ruh ve sair latifeler muhtaç olduğu manevi gıdaları vermemektir.

Kalbe “samed aynası” deniliyor. Samed, yâni her şeyin kendisine muhtaç olduğu,
ihtiyaçtan münezzeh Allah...

Ve bu kalbin tatmini için yegâne reçete: “bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur
(Allah’ı anmakla sükûnet bulur). (ra’d, 28)

Mideye ve ona gönderilen gıdaya, görmeye ve onu temin eden ziyaya, akla ve onu tatmin eden mânâya, kısacası maddî ve manevî nice rızıklara muhtaç olan bu âciz ve fakir beşerin, o ummanlardan daha geniş kalbini, ancak bütün mahlûkatın hâlikı ve mâliki olan Allah’ı zikir, yâni o’nu yâd etme, o’nu hatırlama tatmin edebilir. O halde insan, o’ndan başka neyi yâd etse mahlûku yâd etmiş, o’ndan gayri neyi sevse fâniyi sevmiş olur. Bunlar ise şeref ve kıymet itibarıyla kalpten çok aşağı olan şeyler. O ulvî kalp, bu süflî eşya ile tatmin olmadığı içindir ki, gafil insanı daima rahatsız eder. İşte can sıkıntısı, huzursuzluk, bunalım, stres dediğimiz şeyler hep bu doymayan kalbin açlık feryatları, ölüm çığlıklarıdır.

Kâinatın meyvesi ve cennetin yolcusu olan insanı, bu fâni dünyanın basit işleri tatmin edemiyor.

Nur külliyatından bir ulvî reçete: “iman tevhidi, tevhit teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dareyni iktiza eder.” Sözler

Demek ki, iki dünya saadetinin birinci şartı ve her türlü manevî hastalıkların en büyük ilâcı: iman. ‘iman’ eden insan, sahipsiz, hâmisiz olmadığının şuuruna ermiştir. Bu ise başlı başına ve en büyük bir saadet. ‘tevhid’e eren insan herkesi, her şeyi ve her hâdiseyi Allah’a isnat etmenin rahatlığına kavuşmuştur.

Anne rahminde, rabbinin rahmetine emanet olmasının ne kadar hayatî neticeler doğurduğunun şuuru içinde, bu dünya hayatında o’na ‘teslim’ olan insanın ruhunu, hiçbir hâdise yaralayamaz, hiçbir acı incitemez, hiçbir keder karartamaz.

Ve sonunda ‘tevekkül’ün ruhuna eren insan, kendisine rabbinin bir ihsanı olan cüz-i iradesini, yine o’nun namına ve rızası dairesinde kullanarak o’na tevekkül eder ve her türlü takdirine razı olur. Saadet-i dareyn, yâni dünya ve âhiret saadeti de bu dört esasa bağlıdır.

İşte stres, huzur ve rahatı bu dairenin dışında arayanların acı âkıbetinin adıdır.
İki manzara: Bir yanda, insanı perişan etmek için aralıksız çalışan inanç katilleri, iffet düşmanları, en kısa ifadesiyle şer odakları... Zehir pazarlayan meyhaneler, pis havalı kumarhaneler, haya düşmanı moda odakları, körpe dimağları rezalete özendiren romanlar, hikâyeler... Ve dünyanın her tarafından ekranlara hücum ederek ruhu kemiren müstehcen sahneler. Ümitsizlik aşılamakla kalbi perişan eden acı haberler. Bitmek bilmeyen boğuşmalar. Cinayetler, trafik kazaları... Siyaset sahnesinden hiç eksik olmayan iftira çamurları, karalamalar, yalanlar, gıybetler.

Beride, hürmet-muhabbet münasebetini yitirmiş virane aileler. Görenek belâsı, desinler tutkusu yahut demesinler korkusu yüzünden, israf ile kabaran masraf rakamları. Uyku kaçıran taksitler...

Dünyanın, çoğu zaman insanların eliyle icra edilen ve insanı insana âdetâ belâ eden bu kadar maddî ve manevî sıkıntısı karşısında âciz, fakir ve fâni insan...

Ve “dünyada rahat yoktur” hadîs-i şerifini sürekli tefsir eden hastalık, ihtiyarlık ve ölüm...
Bu tablo, kalbin dünya ile tatmin olamayacağının en berrak bir göstergesi ve insanın nazarını bir başka diyara çeviren bir hidayet öncüsü.

Gerçekten de dünyada rahat yoktur. Zira şu imtihan âleminin yapısı buna müsait değildir. İmtihanda rahat olmaz. İnsan bu kâinatın meyvesi olduğundan, elementlerin insan bedeninde, hâdiselerin de onun ruh âleminde misalleri, izleri, gölgeleri vardır. Âlemde olduğu gibi insanın iç dünyasında da, sürekli bir bahar gözleyemezsiniz. Onun da kışı, yazı, sonbaharı vardır.

Havası daima sakin değildir. Şimşeği, fırtınası, kasırgası vardır. Onu da hep aydınlık göremezsiniz. Karanlığı, gölgesi, bulutu vardır. Onda da mahsuller bir cinsten değil. Çiçeği, meyvesi, dikeni vardır. Sahası da engebesiz değildir. Dağı, uçurumu, deresi vardır.

Bunun böyle olduğunu kalbimize iyice sindirdiğimiz takdirde, hâdiselere bakış açımız değişecek, yersiz kederlerden, heyecanlardan, karamsarlıklardan büyük ölçüde kurtulmuş olacağız.

Ve bütün bunlar dünyada rahat olmadığının birer şahidi. Şu var ki, rahatla saadeti karıştırmamak gerek. Dünyada rahat yoktur, ama huzur ve saadet vardır. Bu mefhumlar, bedene değil ruha bakarlar. Ruh ise iman, salih amel, takva ve güzel ahlâk ile huzur bulur ve mesut olur.

 


* BENZER KONULAR

Dünya Klasikleri - Serdar Yıldırım Gönderen: Serdar Yıldırım
[Haziran 07, 2024, 06:49:41 ÖS]


Karagöz İle Hacivat: Parayı Kim Buldu? Gönderen: Serdar Yıldırım
[Haziran 07, 2024, 06:42:55 ÖS]


İbrahim Sadri - Memleket Havalar 320 + Wav - ŞİİR ALBÜM Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 11:16:38 ÖS]


Sedat Uçan - Albümdışı & Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 04:02:08 ÖS]


Cengiz Çelikel Albümleri 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 03:44:42 ÖS]


Merhamet İhtiyacı Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:37:25 ÖÖ]


Korku ve Ümit Arasında Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:33:19 ÖÖ]


Konuşmak Susmak ve Kardeşlik Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:29:32 ÖÖ]


Fitne Ateşinden Kaçmak Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:24:49 ÖÖ]


İyiliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:20:01 ÖÖ]


Zulümden Uzak Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 07:02:45 ÖÖ]


Dosdoğru Yolun Dört Zırhı Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:55:39 ÖÖ]


Cennetin Anahtarı Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:51:53 ÖÖ]


Haccın Verdiği Şuuru Taşıyalım Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:43:19 ÖÖ]


Vücutta Kapanmayan Yaralar Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:35:23 ÖÖ]


Modern İnsanın Zaman Kafesi Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:27:14 ÖS]


Evlilikle İlgili Gerçekçi Olmayan Beklentiler ve Doğru Bilinen Yanlışlar Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:22:58 ÖS]


Çocuklara İbadet Billinci Kazandırmanın Önemi Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:13:58 ÖS]


Evlilikte Proplerimizi Nasıl Çözeriz Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:06:14 ÖS]


Otizim ve Beslenme Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 02:58:09 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41