Gönderen Konu: Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek  (Okunma sayısı 139 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2141
Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek
« : Haziran 18, 2020, 08:45:43 ÖS »
Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek

İslam dininde çok özel bir yeri olan hak kavramı geniş anlamı ile, “Bir sözü, bir işi, yerinde zamanında ve gerektiği kadar söylemek veya yapmaktır.” diye ifade edilmiştir. Özel anlamıyla ise, “Hak, hukukun koruduğu menfaattir.” şeklinde tarif edilmiştir. Demek ki, her hak, birtakım sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Her insanın üzerinde birçok hak ve sorumluluk bulunmaktadır. İnsan üzerindeki bu haklar, hukukullah dediğimiz Allah’ın hakları ve hakku’l-ıbad denilen yaratılmışların hakları olmak üzere iki kısımda özetlenebilir.

Allah’ın üzerimizdeki hakları, O’nun varlığına ve birliğine inanmak, hiçbir şeyi ortak koşmadan O’na ibadet edip emirlerini tutmak ve yasaklarından sakınmaktır. Hakku’l-ıbad ise, yaratılmışların hakkıdır. Yaratılmışların başında da, insanlar gelmektedir. İnsanlar arasındaki bütün ilişkiler, “fertlerin karşılıklı hakları” içerisinde yer almaktadır. Ayrıca kamu hakları denilen haklar da vardır ki, hem “hukukullah” hem de hakku’l-ıbad, yani kul hakları kapsamında değerlendirilmektedir.

Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin.” (Bakara, 2/188.)

Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir. (Ahzab, 33/72.)

Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (Nisa, 4/58.)

Kim emanete hıyanet ederse (ganimet veya kamu malından aşırırsa), kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.” buyrularak kamu malına ihanetin cezasının ağırlığına dikkat çekilmiştir. (Âl-i İmran, 3/161.)

Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı kötülük işlerse, onu görür. (Zilzal, 99/7-8.)

Konu ile ilgili ayrıca şu ayetlere de bakılabilir: Âl-i İmran, 3/104; Nisa, 4/29–30/32/135; Maide, 5/1; Ra’d, 13/17; Nahl, 16/76; Ahzab, 33/ 58; Sad, 38/26; Hucurat, 49/12; Necm, 53/ 38-39; Saff, 60/12; Mutaffifin, 83/1-3; Hümeze, 104/1.

Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre, Nebi (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden önce o kimseyle helalleşsin. Yoksa kendisinin salih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktarınca sevaplarından alınır, (hak sahibine verilir.) Şayet iyilikleri yoksa kendisine zulüm yaptığı kardeşinin günahlarından alınarak onun üzerine yükletilir.” (Buhari, Mezalim,10, Rikak, 48; Tirmizi, Kıyamet, 2.)

Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre, Rasulüllah (s.a.s.), “Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye sordu. Ashap: ‘Bizim aramızda müflis, parası va malı olmayan kimsedir’ dediler. Rasulüllah sallallahü aleyhi ve sellem: “Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekât sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnat ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir. (Müslim, Birr, 59; Tirmizi, Kıyame, 2.)

Ömer İbn-i Hattab (r.a.) şöyle dedi: ‘Hayber Gazvesi günü idi. Nebi (s.a.s.) bir grup geldi ve: Falanca şehittir, falanca da şehittir, dediler. Sonra bir adamın yanından geçtiler: Falanca kimse de şehittir, dediler. Nebi (s.a.s.): “Hayır, ben onu, ganimetten çaldığı bir hırka –veya bir aba– içinde cehennemde gördüm.” (Müslim, İman 182. Darimi, Siyer, 48.)

Ebu Hüreyre (r.a.) şöyle dedi:

- Rasulüllah (s.a.s.) bir yiyecek yığınına uğradı ve elini o yığına soktu. Parmaklarına ıslaklık isabet etti. Bunun üzerine Rasulüllah (s.a.s.):
“Ey yiyecek sahibi, bu nedir?” buyurdu. Mal sahibi:

“Ya Rasulallah, ona yağmur isabet etti” dedi. Rasulüllah (s.a.s.): “İnsanların görebilmesi için onu yiyeceğin üzerine koymalı değil miydin? Bizi kandıran bizden değildir.” (Müslim, İman, 164; Ebu Davud, Büyû, 50.)

Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. (Nesai, İman, 11.)

Hak deyince akan sular durur.

İnsanlar dünyada bir “Hak”tan bir de haksız olmaktan korkmalıdır.

Haksızlara baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdır.

Zayıfın hakkını kolaylıkla alamadığı bir millet şerefli olamaz.

Haksızlık yapıp tüm insanlarla birlikte olmaktansa, adaletli davranıp tek başına kalmak daha iyidir.

Müslüman, herkesin hak ve hukukuna saygılı olur. Kul hakkıyla Allah’ın huzuruna çıkmaktan sakınır. Kul ve kamu hakkını, hak sahibi bağışlamadıkça Allah’ın bağışlamayacağını bilir.

Dünyadaki birçok kötülük, kavga ve cinayetlerin, insanlar arasındaki huzursuzlukların, kul haklarına saygı göstermemekten meydana geldiğini asla unutmaz.

Kul hakkına sadece Müslümanların haklarının girmediğinin, aynı zamanda gayrimüslim ve ateistlerin haklarının da kul hakkına girdiğinin bilincindedir.

-------------------------------------------------------------------------------


• Kul Hakkı, Prof. Dr. Alaaddin Başar.

• Süleyman Mollaibrahimoğlu, Kul Hakkı.

• Mustafa Çağrıcı, Kul Hakkı, Diyanet İslam Ansiklopedisi, XVI/ 350-351

• Ferhat Koca, Gulûl Mad, DiA, XIV / 191-192.

• Riyâzü’s Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, c. 2, s.149,162.

 


* BENZER KONULAR

İslâmî Değer Yargıları Gönderen: melek
[Dün, 08:21:13 ÖÖ]


Bilgi ve Bilgelik Gönderen: melek
[Dün, 08:18:10 ÖÖ]


Şahsiyeti / Karakteri / Görünümü Gönderen: melek
[Dün, 08:13:12 ÖÖ]


Doğruluk / Dürüstlük / Samimiyet / Emin Ve Güvenilir Olmak Gönderen: melek
[Dün, 08:08:33 ÖÖ]


Allah’a Saygı Peygamberlere Saygı Gönderen: melek
[Dün, 08:04:57 ÖÖ]


Peygamberimizin Bıraktığı Mirasa Sahip Çıkalım Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:04 ÖÖ]


Dünya Hayatına Aldanmamak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:32:19 ÖÖ]


Selamette Olmak İçin Selam Gerekir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:20:08 ÖÖ]


Resulü Efendimiz (S.A.V.) Ümmetimden 27 Tane Yalancı Çıkacak” Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:11:43 ÖÖ]


Bir Zulüm Ki Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:56 ÖÖ]


Müstecab Dua Ne Demektir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:54:48 ÖÖ]


Mustafa Sevim - Albümdışı ve Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 16, 2024, 03:16:07 ÖS]


Mehmet Çelebi - Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 16, 2024, 03:11:12 ÖS]


Çocuk ve Dayak Gönderen: türkiyem
[Mayıs 16, 2024, 10:54:26 ÖÖ]


Çocuklarımız ve Dua Gönderen: türkiyem
[Mayıs 16, 2024, 10:49:17 ÖÖ]


İnsanlara Güzel Ahlakın Gereğine Göre Davran Gönderen: türkiyem
[Mayıs 16, 2024, 10:45:23 ÖÖ]


Duymak ve Dinlemek Gönderen: türkiyem
[Mayıs 16, 2024, 10:40:29 ÖÖ]


Her An Gidecek Gibi Yaşamak Gerek Gönderen: türkiyem
[Mayıs 16, 2024, 10:38:12 ÖÖ]


İş ve Çalışma Ahlakı Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 16, 2024, 07:36:53 ÖÖ]


Eş seçiminde Anne Babaya Hürmetin Önemi Gönderen: fanidunya NET
[Mayıs 16, 2024, 07:03:55 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42