Gönderen Konu: Mutlu Ailenin Formülü  (Okunma sayısı 125 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 5875
Mutlu Ailenin Formülü
« : Ağustos 27, 2022, 08:16:13 ÖÖ »
Mutlu Ailenin Formülü

Bulunduğu coğrafyanın ve kültürün değer yargıları ile biçimlenen ve sınırları çizilen aile kurumu, özellikle Türk toplumunda her zaman önemli görülmüş, aile kurulmasına ve kurulan ailenin korunmasına önem gösterilmiştir. Türklerin bu aile yapısı, tarihî başarılarının sebebi olarak görülmüştür. Türklerin aile yapısı incelendiğinde çekirdek aile yapısı, tek eşle evlilik, baba otoritesi, güçlü akrabalık ilişkileri ile yardımlaşma ve dayanışma geleneği şeklinde sıralanan temel karakteristikleri ile dikkat çekmektedir.

Türk toplumunda olduğu gibi İslam dini de aileyi kutsal kabul etmiş ve Kur’an-ı Kerim’de “Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır.” (Rûm, 30/21) diyerek aile kurmanın önemi belirtilmiştir.

Bu yazımızda, mutlu bir aile için oluşturduğumuz matematiksel formül üzerinden yapmamız gerekenler hakkında kısa önerilerimizi sıralayacağız.

MUTLU AİLENİN FORMÜLÜ: MA= T(3S-K)+İ

MA (MUTLU AİLE): Toplumsal bir gerçek olarak pozitif anları fazla olan çiftlerin ilişkilerinin daha dengeli ve huzurlu devam ettiği bilinmektedir. Tabii ki sayılardan çok niyetin önemli olduğunu bilerek ilişkimize yön vermek daha doğru olacaktır.

Evlilik, toplumsal kurallar ve yasaların uygun gördüğü biçimde bir erkekle bir kadının yaşamlarını birleştirmesidir. Hayatı birlikte geçirmenin amaçlandığı evlilikte, ilişkilerin düzenli, uyumlu ve dengeli olması, evlilik kararının başlangıçta doğru verilmesiyle yakından ilişkilidir.

Sabırsızlık gösterip duygusal bir havaya girmek ile baskı altında ve yönlendirilen bir ortamda bulunmak, tarafları evlilik öncesi görüşmelerin asıl amacı olan tanıma hedefinden uzaklaştırabilir. Eş seçiminin başarıyla gerçekleşmesi için tarafların, evlilikten olan beklentisini ve amacını çok iyi saptaması; kim olduğu, evlilikten ve evleneceği kişiden beklentilerini bilmesi gerekiyor.

Ayrıca şu soruları sormak da doğru eş seçimi kararınızda etkili olabilir: Alışkanlıklarınızın, dinî ve siyasi görüşlerinizin, geleceğe dönük amaçlarınızın, sosyoekonomik durum ve eğitim düzeyinizin benzerliği; ailelerinizin benzeyen ve ayrılan yönleri olup olmadığı; ailelerinizin evliliğinize bakışı; kurulacak ailenin para yönetimi ve çocuk yapma zamanı konusunda anlaşıp anlaşamadığınız; fiziksel, sosyal ve duygusal olgunluk yönünden uygunluğunuz; kadın-erkek rolleri konusunda düşünceleriniz; yaşlarınız birbirine yakın mı veya aradaki yaş fark sorun olacak mı?

T (TABULAR): Aile içi ilişkilerimizde bazı tabularınızın, kırmızı çizgilerinizin olması gerekmektedir.

3S-Sevgi: Evliliğinizde aşkın sürmesini istiyorsanız iyi yol arkadaşı olmayı öğrenmelisiniz. Sürekli şikayet etmekten ve eski defterleri açmaktan geri durmalı, aranızdaki sorunları eşinizin kişiliğine değil probleme odaklanarak çözmeye çalışmalısınız.

Bir yastıkta kocayın sözünün önemli bir birliktelik nasihati olduğunu aklınızda tutmalı, tartıştığınızda bile yatağınızı ayırmamalısınız. En güzel bağımlılık aşk olduğu için siz de evinize, eşinize ve çocuklarınıza bağımlı olmalısınız. Parayla satın alınmayan gerçek sevginizi ailenize göstermelisiniz. Sevginizi yaşatmanın 6 yolunu ise kısaca şu şekilde sıralayabiliriz: Eşinize saygı duyun, onu gerçekten dinleyin, onunla doğru tartışmayı öğrenin, ona zaman ayırın, ufak sürprizler yapın, önceden beraber gittiğiniz yerlere ziyaretler yaparak ilişkinizi güncelleyin.

3S-Sadakat: Evlilikte sadakat, eşle karşılıklı olarak edilen yemine ve kurallara bağlılık anlamına gelmektedir. Dünyadaki birçok toplum, evrensel olarak eşe vefayı önemli görmektedir. Sadakatsizlik ise eşi aldatmak anlamına gelmektedir. Çoğunlukla eşi cinsel yönden başka biri ile birlikte olarak aldatma anlamını içerse de eşe verilen sözü tutmama ve beraber verilen kararlara uymama anlamlarına da gelmektedir. Sadakatinizi sınamak için empati yapmalı ve kendinizi eşinizin yerine koymalısınız.

3S-Sorumluluk: Evlilikte sorumluluk deyince ilk olarak bazı geleneksel roller akla gelse de aile mutluluğunu sağlama, birbirlerine sadakat gösterme, birlikte yaşama ve evin giderlerine katılma da sayılmaktadır.

Boşanma gerekçelerinin büyük bir bölümünün sorumsuz ve ilgisiz davranma ile bağlantılı olduğunu unutulmamalıyız. Bu sebeple, aile fertlerinin hepsinin sorumluluk alması sağlanmalı ve iş bölümü yapılmalıdır. Ailede her birey kendi görev ve sorumluluklarını bilmeli ve bunları yerine getirirken karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü içerisinde olmalıdır. Ev içinde kimin ne görevi olduğu (ekmek almak, faturaları ödemek vb.) ortak bir kararla belirlenmelidir. Her aileye ve hatta zamana göre değişebilen iş bölümünde önemli olan, her bireyin (yaş ve yeteneklerine göre çocukların da) bir görevinin olması ve alınan kararlara katkı sağlamasıdır.

K (KÖTÜ MUAMELE): Şiddet sadece fiziksel olarak değil psikolojik, ekonomik, duygusal, sözel ve cinsel şiddet şeklinde de karşımıza çıkmaktadır. Evlilikte en olmaması gereken davranışlardan biri, eşlerin birbirine şiddet uygulamasıdır. Şiddet, genellikle kişinin, gücünü kullanarak kendini haklı çıkarmaya çalışması şeklinde tanımlanmaktadır. Her gün onlarca çift şiddet mağduru olmakta, evlilikleri bu sebeple son bulmaktadır. Maalesef evde şiddete tanık olan çocuklar da şiddeti bir çözüm yolu olarak görmektedir. Bunun için dışarıda ne olursa olsun bu negatif durumları evin kapısından girdiğiniz andan itibaren unutmalı, kendi problemlerinizle başa çıkmanın yollarını bulmaya çalışmalısınız. Kısacası ailenizi ağlama duvarına çevirmemelisiniz. Kötü ve aşağılayıcı sözlerden uzak durmalı, son söylenmesi gereken sözleri (yeter artık boşanalım vb.) ağız alışkanlığı hâline getirmemelisiniz. Aile bireylerinin hatalarını ortaya çıkarmak yerine örtmeli, iğneleyici sözler kullanmamalısınız.

İ (İLETİŞİM): Güçlü bir iletişimin, iyi bir evliliğin temel taşı olduğunu unutmamalısınız. Yetiştirilme tarzlarınız ve kişiliğinizden kaynaklanan farklılıklar sizi bazı konularda farklı düşünmeye itebilir ama aile saadetinizi korumak adına birlikte oturup konuşabilmeyi başarmalısınız. Evliliğiniz süresince her konuda birbirinize destek olmalı ve ailece başarıyı hedef almalısınız. Problemlerden kaçmak yerine çözüm yollarını araştırmalısınız. Empati kurmayı öğrenmeli ve konuşurken ahlak dersi vermemelisiniz. Zamanına ve yerine ailece karar verdiğiniz, konuşma saatleri ile beraber yapabileceğiniz etkinlikler belirlemeli ve bu şekilde iletişiminizi kuvvetlendirmelisiniz. Bunlar arasında; ailenizle dışarı çıkıp yürüyüş yaparken veya parkta spor yaparken sohbet edip onların sorunlarını dinlemek sayılabilir. Kararların ortak alınması, aile bireyleri için kendilerini değerli hissettiren ve aile bağlarını güçlendiren önemli bir unsurdur. Sadece kendiniz için değil aileniz için de organizasyon yapmalısınız. Ailece yemek yemenin aile bağlarını güçlendirdiğini unutmamalısınız.

Ailenin geleceği ile ilgili önemli kararlar alınacağı zaman, ailenin hep beraber olduğu ve herkesin fikrini söyleyebileceği bir ortamda konuşmalısınız. Düşüncesini özgürce paylaşabilen insan, mutlu insandır ve böyle bir konuşmadan aileyi mutsuz edecek bir sonuç çıkma ihtimali azdır. Evdeki her birey önemli ve değerli olduğunu, adil bir paylaşım yaşandığını hissederse aileye ve alınan kararlara karşı aidiyet duygusu gelişir.

Aile büyükleri ile iletişimi koparmamalısınız. Ailenin ziyaret edilen ve evde ağırlanan kişi sayısını geniş tutması hayatı daha yaşanılır kıldığı gibi bu iletişimi gören çocuklar da daha sosyal ve cana yakın olmaktadırlar. Sadece aile büyüklerini değil komşu, hasta ve huzurevi sakinlerini de ziyaret etmelisiniz.

Sonuç olarak maddeler hâlinde saydığımız mutluluğun sırrının aslında bu formülde gizli olduğunu unutmamalısınız.

Fatih Zere.

Sosyolog/Aile Danışmanı

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Ayetlerle Cehennem Gönderen: KOYLU
[Bugün, 06:04:39 ÖS]


Ayetlerle Cennet Gönderen: KOYLU
[Bugün, 05:54:55 ÖS]


Allah Kimi Hidayete Erdirmek Isterse Gönderen: KOYLU
[Bugün, 05:50:07 ÖS]


Uğur Işılak - Single Eserleri + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:31:08 ÖÖ]


Hafızlar Ezgi Grubu - Single Eserleri + Flac Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:26:28 ÖÖ]


Ölçülerimizi Sâbitelerimizi Bilelim Yaşayalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:18:21 ÖÖ]


Polen Alerjisi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:09:30 ÖÖ]


İyiliğe ve Cömertliğe İlk Önce Evlerimizden Başlayalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:01:00 ÖÖ]


Osmanlı’nın Çöküşü ve Kutsal oprakların Bizden Kopmasında Nüfus Azlığının Etkisi Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:21 ÖÖ]


Annelerimiz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:25 ÖÖ]


Allahü Teâlânın Gazabı Günahlar İçinde Saklıdır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:38:04 ÖÖ]


İhlâs Hiçbir Amelini Beğenmemektir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:30:52 ÖÖ]


Ebubekir İpek - Benim Sevdam Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:00:30 ÖS]


Ahlakî Eğitimde Annenin Önemi Gönderen: melek
[Dün, 07:33:28 ÖÖ]


Kurşun Döktürmek Neden Caiz Değildir Gönderen: melek
[Dün, 07:28:41 ÖÖ]


Merhamete Dön Gönderen: melek
[Dün, 07:23:29 ÖÖ]


Kaçarak Evlenmek Mutluluk Getirir mi Gönderen: melek
[Dün, 07:18:11 ÖÖ]


Allah'ın Mağfiretine Koşun Gönderen: melek
[Dün, 07:11:07 ÖÖ]


Kul Borcu Yüzünden Allah'a Kulluğu Unutmak Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:05:22 ÖÖ]


Mümin Ülfet Eder Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:01:45 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42