Gönderen Konu: EMPATİ - anne babanın çocuğun gözüyle dünyaya bakabilmesidir.  (Okunma sayısı 716 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
EMPATİ -  anne babanın çocuğun gözüyle dünyaya bakabilmesidir.

Çocuğun duygu ve düşüncelerini anlayabilmesi ve onun duygularına ve düşüncelerine değer verdiğini çocuğuna hissettirebilmesidir. Bir çocuk, anne babasının kendi duygularını ve düşüncelerini önemsediğini hissettiğinde kendisini ailesi için değerli, kıymetli hisseder. Bu olumlu duygular da çocuğun kendisini güvende ve de birey olarak yeterli olduğunu hissetmesini sağlar.

Kendisini ailesiyle ilişkilerinde değerli ve yeterli hisseden çocuk ailesi dışındaki insanlarla da güvenli ilişkiler kurabilir.
Hadi bunları örneklendirelim.

Aşı olmaktan canı yanacağı için korkan çocuğunuza "Korkacak bir şey yok, bak diğer çocuklar korkmuyor"dediğinizde çocuğun hissettiği korku duygusunu da anlamamış olursunuz. Çocuk temelde hissettiği korku duygusunun anne babası tarafından anlaşılmadığını hissedince sizce ailesine karşı ve kendisine karşı ne hisseder?

Bunu eşinizle konuşmanızı öneriyorum.

Ben kızıma şu cümleyi kurmayı daha uygun bulurdum, "Canın yanacak diye korktuğunu biliyorum ve seni anlıyorum pek çok insan aşıdan korkabilir ama sağlığın için aşı olman gerekiyor. Ben sen aşı olurken senin yanında olacağım ve elini tutacağım." Peki kurduğum bu cümle çocuğumun kendisini nasıl hissetmesine neden olmuş olabilir? Bunu da eşinizle kendi aranızda konuşmanızı öneriyorum.

Başka bir örnek de; birçok alanda zeki görünmesine rağmen derslerde sürekli hareket halinde olan ve söz dinlemekte zorlanan bir çocuğunuz var ise ona, "Çok yaramazsın kendini derste kontrol etmen gerek, bıktım öğretmeninden şikayet almaktan" dediğinizde çocuğunuz da "Haklısın anne, özür dilerim" demeyecektir. İlk olarak tepkisi olumsuz tepki vermek ya da kendini savunmaya geçmek olabilir.

Hatta savunmaya geçerken de zor durumda kaldıysa yaptıklarını da inkar edecek ve sizlerin tepkisinden korktuğu için yalan söyleme yöntemine başvuracak.

Çocuk öfkelenebilir, sizinle ters de düşebilir kısaca kurduğunuz bu olumsuz cümle çocuğunuzla iletişiminizin bozulmasından başka bir işe yaramaz. Burada işe yarayacak cümle şu olabilir, "Ali, okulda bazı derslerde dersi dinlerken sıkıntı yaşıyorsun sanırım hangi derslerde sıkıntı yaşıyorsun?

Çocuk: İngilizce'de sıkılıyorum.

Siz: İngilizce'de sıkılmanın nedenleri neler olabilir? Mesela öğretmenin anlattıklarını genelde anlıyor musun?

Çocuk: Her zaman değil, öğretmenim hızlı konuşuyor ve anlamıyorum, kendimi kötü hissediyorum.

Siz: Peki İngilizce dersinde desteğe ihtiyacın olduğunu anlıyorum. Hadi gel bu konuda kimden destek alabileceğimizi düşünelim. Peki başka anlamakta zorlandığın dersler var mı?.

Şeklinde konuşmaya devam edebilirsiniz.

Burada ne yaptık? Durumu ortaya gerçekçi bir şekilde koyduk ve kesinlikle çocuğu hiçbir şekilde itham etmedik. Çocuk da kendisine yardım edilmeye çalıştığını düşününce sizinle işbirliği kurmayı başardı.

Etkin dinleme alıştırmaları

Çocuk: ödevimi yapmayacağım, bıktım ödev yapmaktan. Televizyon izlemek istiyorum. Hiçbir ödevimi yetiştiremeyeceğim!

Çocuğun duygusu:

Anne babanın etkin dinlemesi sonucu söyledikleri:

Çocuk: telefonumu benden alamazsınız. O benim telefonum ve o olmadan çok sıkılıyorum. Verin telefonumu:

Çocuğun duygusu.

Anne babanın etkin dinlemesi sonucu söyledikleri:

Çocuk: okula gitmek istemiyorum.

Arkadaşlarım beni oyunlarına almıyorlar, okuldan nefret ediyorum!

Çocuğun duygusu:

Anne babanın etkin dinlemesi sonucu söyledikler

ARMAĞAN PINAR ADANAR.


KADINLAR VE ERKEKLER ARASI ÇATIŞMA

"Bu kadınlar ne istiyor yahu?" Bu sorun beraberliğinde çatışmaları ve dertleri olan erkekler tarafından zaman zaman dile getirilir. Tabii ki kadınlar tarafından da benzer şekilde "Bu adamlar ne ister?" diye ifade edilir. " Bu kadın beni anlamıyor" sözcükleri ile gerçekte dile getirilen iletişimsizliktir.

Yani aslında esas sorun anlamama ve anlaşılamamadır.

Ülkenin birinde kötü büyücüler, kralı lanetlemişler. Ancak lanetin bozulması için bir bilmece sormuşlar. "Kadınlar en çok ne ister?" sorusunun yanıtını istemişler. Bunun üzerine kral da danışmanlarını toplamış ve doğru cevabın bulunmasını istemiş. Kralın emrindeki yaşlı ve çok çirkin bir büyücü kadın doğru cevabı bildiğini söylemiş. Ancak yakışıklı baş şövalye onunla evlenirse cevabı söyleyebileceğini ifade etmiş. Tabii ki yakışıklı baş şövalye kabul etmiş, "Kralım için her şeyi yaparım" demiş.

Bunun üzerine de yaşlı ve çok çirkin büyücü; "Doğru cevap, "kadınlar en çok kendi istedikleri olsun ister" demiş. Bu kadar basit bir çözüm karşısında herkes şaşırmış. Ancak kötü büyücüler bu cevabın doğru olduğunu söyleyip laneti bozmuşlar.
Kral kurtulmuş ve mutlu sona ulaşmışlar.

SEN NASIL İSTERSEN!

Bu arada yakışıklı baş şövalyenin verdiği bir evlilik sözü var. Elbette şövalye sözünde duracağını söylemiş. Dillere destan bir düğün yapılmış.

Salya ve sümüğü akan yaşlı çirkin büyücüye şövalye, bir hanımefendiye davranır gibi davranmış. Düğün gecesi herkes çekildikten sonra başbaşa kalmışlar.

Ancak şövalye karşısında dünya güzeli bir kadın görmüş. Çok şaşırmış. Dünya güzeli kadın "Ben evlendiğin büyücüyüm.

Bundan sonra günün yarısı beni bu güzel halimle ve diğer yarısı da eski halimle göreceksin. Ama karar ver, gece mi? Yoksa gündüz mü? Beni ne zaman böyle güzel halimle görmek istersin" diye sormuş.

Şövalyenin ne cevap verdiğini tahmin edebiliyor musunuz? Eğer güzel hali ile gece olsun veya gündüz olsun cevaplarını verdiyseniz yanlıştır. Aslında doğru cevap öykünün içinde var. Tabii ki şövalye "Sen nasıl istersen" demiş.

Elbette kadınlar en çok kendi istedikleri olsun ister. Yine elbette erkekler de en çok kendi istedikleri olsun ister. Yani aslında herkes en çok kendi istediği olsun ister.

"Tabii ki karıcığım sen nasıl istersen... elbette kocacığım sen nasıl istersen" şeklinde bir yaklaşım birçok sorunu daha başında çözer. Hepimiz bir birey olarak anlaşılmak ve onaylanmak isteriz.

Bu, tüm insanlarda olan ortak bir istektir.

Bazen iki tarafın da birbirinden çok fazla istekleri olabilir. Örneğin biri siyah için ısrar ederken diğeri illa da beyaz diye ısrar edebilir.

İşte bu durumda herkes kendi isteğinin en doğru olduğuna inanıyordur. Ve de kendi doğrusunun uygulanması için kanının son damlasına kadar mücadele eder.

Aslında bu ısrarlı mücadelenin esas nedeni doğru olması değildir. Esas neden aslında onu benim istememdir. Eğer eşlerden birinin diğerine "sen nasıl istersen" yaklaşımı gerçekleşir ise o kişinin egosu tatmin olmuş olacaktır.

GEÇİNMEYİ İSTEMEK

İnsanın egosu tatmin olunca daha uyumlu olur ve gri üzerinde anlaşmaya yanaşabilir.

Önemli olan gerçekte ne istediğimizdir.

Gerçekte istediğimiz "gerçekten" istediğimiz midir? Yoksa diğerleri tarafından "bize istememiz öğretilenler midir?" Ben hem meslek hayatımda hem özel hayatımda genelde kadın-erkek ilişkilerinde çatışmalara neden olan pek çok sorunun altında "Bize istememiz öğretilenler" olduğunu gördüm.

En basiti " ilişkilerde hesabı erkek öder", " eve erkek bakar", " kadın işten yorgun da gelse evin yükü kadındadır, ütüyü kadın yapar, çamaşırı kadın yıkar, yatağı kadın toplar". Çocukluğumuzda bize öğretilen, empoze edilen pek çok değer yargısı bugün sevgilimizle, eşimizle yaşadığımız ilişkimizde pek çok soruna neden olmaktadır. Peki ne yapalım?

Değer yargılarımızı çöpe mi atalım?

Açıkcası bunun da iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum ama mantık süzgecinden geçirerek sorunları yaklaşabiliriz. Kadınların da erkeklerin de birbirlerini anlamamalarının en önemli nedeni birbirlerinden fizyolojik, psikolojik ve bilişssel olarak çok farklı olmalarıdır.
Önemli olan bu farklılığın olduğunu bilmektir.

Ve birbirlerine "birbirlerini anlamaya çalışma isteği" ile yaklaşmalarıdır. Yani "geçinmeye gönülleri " olmalıdır.

ARMAĞAN PINAR ADANAR

 


* BENZER KONULAR

Rabbin Gazabını söndüren kulunu Rabbine Sevdiren Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:20:31 ÖÖ]


Her Kötülüğün Tek İlacı Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:05:08 ÖÖ]


Hepimizin Kaçınılmza Sonu Ölüm Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:58:13 ÖÖ]


Allahin Cennet Ehli İçin Hazırladığı Nimetler Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:54:31 ÖÖ]


Cehennem Ateşi Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:50:55 ÖÖ]


Kur'an ve Hadisler Çerçevesinde Din Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:34:28 ÖÖ]


Duanın Fazileti ve Vakti Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:16:55 ÖÖ]


Aile Reisi Olarak HZ. Muhammed Aleyisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:46:18 ÖÖ]


Lokman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:20:52 ÖÖ]


En Büyük Zikir Allah’ı Anmaktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:36 ÖÖ]


2024 - Ammar Acarlıoğlu - İlahi Ninniler 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:32:56 ÖS]


İbrahim Sadri - Dil-i Yunus 320 Kbps + Wav Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:27:46 ÖS]


2024 - Hikmet Ayyıldızlı - İlahiler 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:14:11 ÖS]


İslam ve İnsan Hakları Gönderen: anadolu
[Dün, 08:37:24 ÖÖ]


İnsanlık Efendimiz'e (SAV) Şükran Borçludur Gönderen: anadolu
[Dün, 08:33:23 ÖÖ]


Kur'an ve İnsan Gönderen: anadolu
[Dün, 08:26:11 ÖÖ]


Mü’minler Ancak Kardeştirler Gönderen: anadolu
[Dün, 08:19:10 ÖÖ]


İslamda Tevekkül Ve Önemi Gönderen: anadolu
[Dün, 08:13:30 ÖÖ]


İtikadımızı ve Zihniyetimizi Gözden Geçirelim Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:49:11 ÖÖ]


Lüks ve İsraf Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:41:08 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41