* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Gençliğin Sosyal Medya İle İmtihanı  (Okunma sayısı 41 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 9082
Gençliğin Sosyal Medya İle İmtihanı
« : Bugün, 08:38:32 ÖÖ »


Gençliğin Sosyal Medya İle İmtihanı

Bugün ya؛adığımız “dijital çağ”, teknolojiyle olan ili؛kimizi tamamen deği؛tirdi. Eskiden hayatımızın merkezinde fiziksel etkile؛imler varken ؛imdi neredeyse her ؛ey çevrim içi ve dijital ortamda gerçekle؛iyor. Bu dِnemde ileti؛imden eğlenceye, bilgiye ula؛maktan alı؛veri؛e kadar her ؛ey çok daha kolay hâle geldi. Ancak bu kolaylıkların yanında, dijital dünyanın karanlık yِnleri de var. Bağımlılık, sosyal medya yüzünden olu؛an yanıltıcı algılar ve zararlı içerikler, genç dimağların zihinsel, sosyal ve duygusal sağlığına ciddi zararlar verebiliyor.

İnternetin yaygınla؛masıyla akıllı telefonlar ve sosyal medya hayatımızın merkezine girdi. Artık kendimizi her an çevrim içi olmamız gerekiyor gibi hissediyoruz. Herkesin sürekli sosyal medyada aktif olma, kendini payla؛ma ve “gِrünür” olma zorunluluğu gibi bir algı var. Bu da insanlar arasındaki ileti؛im ؛ekillerini, kullanıcıların kimliklerini ve onların ki؛isel geli؛imlerini hızla deği؛tirmeye ba؛ladı. Bundan en fazla etkilenenler ise geleceğimizin teminatı olan gençler. Teknolojinin sunduğu kolaylıklar ve beraberinde gelen “hızlı ve emeksiz” ya؛am tarzı, sosyal medyanın genç kullanıcılarını tehlikeye atabiliyor. Dijital dünyanın gِrünmeyen olumsuz tarafı ise aslında ciddi psikolojik sorunları beraberinde getiriyor olması.

Her an bir ؛eyleri payla؛ma zorunluluğu ve sürekli çevrim içi olma baskısı, gençler üzerinde yeni tür stresler ve kaygılar olu؛turuyor. Ekranlarda daha fazla zaman geçirdikçe bilgi bombardımanı ve seçim yapma zorlukları yüzünden zihinsel olarak erkenden tükenmeye ba؛lıyorlar. Ayrıca “bir ؛eyleri kaçırma korkusu (FOMO)”, gençlerimizi ekran ba؛ına kilitleyen bir ba؛ka faktِr. Sanki arkada؛larından haber almasalar, ne olup bittiğini bilmeseler, kendilerini ya؛ayamayacaklarmı؛ ya da yarım kalacaklarmı؛ gibi hissediyorlar. Bu türden mecburi hisler ve diğer sosyal medya içerikleri ise sürekli kaydırarak bir ؛eyleri izlemeyi alı؛kanlık hâline getiriyor. Dolayısıyla mental yorgunluk ve tükenmi؛lik artık kaçınılmaz oluyor. Zihinler sürekli uyarılıyor olsa da maalesef canlı kalamıyor. Aksine derinlemesine bir ؛eylere odaklanmak gittikçe zorla؛ıyor. Bِylece gençler, gerçek hayatlarıyla dijital dünyada olu؛turdukları ya؛amları birbirinden ayırt etmekte zorlanıyor.

Bir diğer ِnemli sorun da dijital dünyanın, bilhassa da sosyal medyanın, gençlerin kendilik algısını deği؛tiriyor olmasıdır. Sosyal medya, insanlara sanki bir sahnede oldukları hissini veriyor; burada herkes kendini en iyi ؛ekilde gِstermeye çalı؛ıyor. Herkesin en güzel, en ba؛arılı ve en mutlu anlarını payla؛tığı bu dünyada, insanlar genellikle gerçek benliklerinden farklı bir imaj olu؛turmaya çalı؛ıyor. Ama bu “ideal benlik” hâli, sürekli gِsterilmesi gereken mükemmel bir imaj isteği, gençlerin kendilerini ciddi bir baskı altında hissetmelerine neden oluyor. Ayrıca “ideal benlik” ile “gerçek benlik” arasındaki mesafe büyüdükçe de genç bireyin kendiyle barı؛ık olma, yeterli hissetme, kendi kararlarını kendi verebileceğine olan inanç seviyesi de dü؛üyor.

Sosyal medya platformları, kullanıcılarının payla؛tığı her fotoğraf ve içerik için geri bildirim almalarına yol açar. Yani beğeni (like) sayıları, yeniden payla؛ımlar (repost) ve yorumlar (comment), ki؛inin kendini nasıl hissettiği üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olabiliyor. Bu durum, insanların sürekli ba؛kalarıyla kendilerini kar؛ıla؛tırmasına, kıyaslamasına sebep olabilir. Kendisini, daha ba؛arılı ya da mutlu gِrünen ba؛ka biriyle kar؛ıla؛tırmak, dü؛ük ِzsaygıya yol açar. Ama bazen de kendisinden daha kِtü durumda olduğunu dü؛ündüğü ki؛ilerle kıyaslama yapmak, ki؛inin kendi geli؛imini yeterli gِrmemesine neden olabilir. Aslında hem a؛ağıya doğru kar؛ıla؛tırmanın hem yukarı doğu kar؛ıla؛tırmanın, avantajları olduğu gibi dezavantajları da vardır. Mesela insan kendinden daha iyi birini gِrüp motive olabilir (yukarı doğru kar؛ıla؛tırma) ya da daha az geli؛im gِsteren birini gِrüp daha iyi çalı؛maya (a؛ağı doğru kar؛ıla؛tırma) yِnelebilir. Ama sosyal medyada her an kar؛ıla؛ılan “kusursuz” gِrüntüler, kıyaslamanın bu olumlu yanlarından ki؛iyi uzak tutuyor. Sonuç olarak dijital dünyada ِzgür gibi gِrünen bir kimlik in؛ası, aslında ki؛iyi sürekli olarak kaygı ve stres içinde bırakıyor. Bu da gençlerin, gencecik zihinlerine rağmen büyük bir tükenmi؛lik hissine kapılmalarına neden olabiliyor.

İnternetin, gençler üzerindeki zihinsel ve duygusal etkileri
Bugün internet, ِzellikle de gençler açısından yalnızca bilgi edinmek ya da eğlenmek için kullanılan bir araç olmanın çok ِtesinde bir anlam ifade ediyor. Artık dijital dünyada her ؛ey birbirine bağlı… Dü؛ünme biçimlerimiz, davranı؛larımız ve hatta duygusal deneyimlerimiz de bu dijital etkile؛imler tarafından ؛ekillendiriliyor. ضzellikle sosyal medya platformları, genç kullanıcılarına, sadece eğlence değil, aynı zamanda ba؛kalarıyla etkile؛im kurma, aidiyet duygusu olu؛turma ve onaylanma gibi çok ِnemli psikolojik ihtiyaçlarını kar؛ılama fırsatı da sunuyor. Ancak interneti sürekli ve kontrolsüz ؛ekilde kullanmak, genç bireylerin dijital dünyaya bağımlı hâle gelmesine ve gerçek dünyayla bağlarının zayıflamasına yol açabiliyor. Bu durum ise birey üzerinde zamanla yalnızlık, kaygı, depresyon ve dijital bağımlılık gibi psikolojik sorunların artmasına neden olabiliyor.

İnternetin hayatımıza bu kadar güçlü bir ؛ekilde etki etmesinin sebeplerinden biri de dijital platformların kullanıcıları sürekli ekran ba؛ında tutmaya yِnelik kullandıkları yِntemlerdir. Yani bu platformlar da psikolojik bilgiyi bir anlamda istismar ediyorlar. ضzellikle sosyal medya, aralıklı ve ِngِrülemez “ِdüller”le tasarlanmı؛: Payla؛tığınız her fotoğraf ya da video bir ؛ekilde beğeniliyor, yorum alıyor ve ba؛kaları tarafından payla؛ılıyor. Bu da âdeta birer dijital ِdül gibi çalı؛ıyor ve beynimizde mutluluk hormonu olan dopaminin salgılanmasına yol açıyor. Zamanla bu ِdülleri almak için sosyal medya platformlarında daha fazla zaman geçirmeye ba؛lıyor ve farkında olmadan bir sosyal medya kısır dِngüsünün içine giriyoruz. Ancak bu süreçte bir tehlike ortaya çıkıyor: Dı؛arıdan aldığımız beğeniler ve onaylar, bizim kendi içsel değerimizi ِlçmemize neden oluyor. Bu vakıayı da gençlerimiz açısından değerlendirdiğimizde ؛ِyle bir sorunla kar؛ıla؛ıyoruz: Gençlerin, kendi değerini ba؛kalarından aldığı onayla ِlçmesi, uzun vadede içsel doyumlarını zayıflatabiliyor ve kendilerini daha kِtü hissetmelerine yol açabiliyor. Ba؛langıçta eğlenceli bir oyun gibi gِrünse de bu durum zamanla yalnızlık duygusunu peki؛tirebiliyor ve sosyal medya kullanıcılarını depresyona itebiliyor. Bِylece gençler, sosyal medya aracılığıyla bir “ideal benlik” olu؛tururken diğer yandan gerçek kimliklerini bulmakta zorlanabiliyorlar ve bu durum, onlarda psikolojik olarak daha fazla yalnızlık ve stres meydana getirebiliyor.

İnternetin ve sosyal medyanın bağımlılık olu؛turma potansiyeli sadece bireysel eğilimlerle ilgili değil. Dijital platformlar, insanların beğenilerine, alı؛kanlıklarına ve davranı؛larına gِre içerikler ِnererek bu bağımlılığı peki؛tirir. Sosyal medya, çevrim içi müzik dinleme ve film izleme uygulamaları ve diğer bütün dijital eğlence platformları, kullanıcıların çevrim içi davranı؛larını çok iyi analiz edebiliyor. Yapay zekâ teknolojisi sayesinde, bu platformlar devasa veri setlerini kullanarak kullanıcıların ilgisini çekmeye yِnelik içerikler sunuyor. Bu platformlar, kullanıcıların internette bıraktıkları “dijital izleri” yani tıklama, yorum ve beğeni gibi verileri topluyor. Bu veriler, kullanıcılar hakkında detaylı profiller ya da avatarlar olu؛turulmasına olanak sağlıyor ve sonuçta bu platformlar ki؛iye ِzel içerikler sunarak kullanıcıyı sürekli bağlı tutmayı ba؛ararak genç kullanıcıların bağımlılığını artırmayı amaçlıyor. Bu süreç, genellikle kullanıcılar farkında olmadan gerçekle؛ir. Her tıklama, beğeni ve payla؛ım, dijital dünyada bir veri parçası hâline gelir. Sonra teknoloji devleri bu verileri kullanarak her kullanıcıya ِzel içerikler sunar ve onların, ِzellikle de genç bireylerin internette daha fazla vakit geçirmesini sağlamayı amaçlar.

Büyük teknoloji ؛irketleri, kullanıcılarını ِnemli bir “mü؛teri” gibi değil, aksine onları yalnızca “veri kaynağı” olarak gِrüyor. Dijital platformların sunduğu içerikler ve ِneriler aslında tamamen kullanıcıların ki؛isel bilgilerinden olu؛an devasa veri setlerine dayanıyor. Yani herkes internette gezinirken bıraktığı dijital ayak izleri sayesinde, bu teknoloji devlerine kendi davranı؛larını çok net bir ؛ekilde gِsteriyor. Bu nedenle, kullanıcılar sürekli daha fazla içerik almak için ekran ba؛ında vakit geçirmeye devam ediyorlar. Aslında bu durum onları daha fazla bağlı tutmak için yapılan bir stratejiden ِte bir ؛ey değil.

Bütün bunlar, gençler açısından dijital bağımlılıkla ilgili tehlikelerin boyutlarını gِzler ِnüne seriyor. Sosyal medya ve diğer dijital platformlar, genç kullanıcılara sadece eğlence ya da bilgi sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda onların zihinsel ve duygusal dünyalarını da ؛ekillendiriyor. Bu süreç, onları sürekli daha fazla etkile؛im almak için idealize edilmi؛ bir ya؛am sunmaya itiyor, ancak bu çaba genç nesilde zamanla yalnızlık, depresyon ve kimlik problemleri gibi olumsuz sonuçlara yol açabiliyor.

Peki, gençlerimiz savunmasız mı?

Elbette hayır. Yerinde, zamanında ve dozunda kullanmak ؛artıyla teknoloji, internet ve sosyal medya, gençlerimiz için iyi birer imkândır aynı zamanda.

Dijital çağ, internetin, yapay zekâ teknolojilerinin hızla geli؛mesi ve sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle hem bireysel hem de toplumsal ya؛amda derin deği؛iklikler meydana getirdi. ضzellikle de gençler üzerindeki bu deği؛im ve dِnü؛ümü, günlük ya؛amda net bir ؛ekilde gِzlemlemek mümkün. Dijital teknolojiler, ileti؛imden eğitime, eğlenceden bilgiye kadar, gençlerin hayatına kolaylık ve yenilikler katmı؛, sınırları kaldırmı؛ ve onlara yeni fırsatlar sunmu؛tur. Ancak bu teknolojilerin, onların psikolojik ve duygusal dengesini etkileyen karma؛ık ve zaman zaman olumsuz yِnleri de bulunmaktadır.

Sosyal medya, internet ve yapay zekâ temelli uygulamalarla birlikte gençler arasında yaygınla؛an bağımlılıklar, benlik algılarını zayıflatabiliyor; kaygı, depresyon gibi ruhsal sorunlara yol açabiliyor ve sürekli kar؛ıla؛tırma yapma eğilimlerini artırabiliyor. ضzellikle yapay zekânın karar alma süreçlerine müdahale etmesi, gençlerin kendilerini yeterli ve etkili hissetmelerini engelleyip sosyal ili؛kilerini zayıflatabiliyor ve ِzerklik duygusunu zedeleyebiliyor. Yapay zekâ ve algoritmalar, onların içsel motivasyonlarını zayıflatabiliyor ve üretici dü؛ünme gibi ِnemli yeteneklerini kısıtlayabiliyor.

Bu nedenle dijital teknolojilerin sağladığı fırsatların yanı sıra genç bireyin ya؛amını ؛ekillendirme gücünü tehdit eden risklerin farkında olmak ve bu dengeyi bilinçli bir ؛ekilde yِnetmek oldukça ِnemlidir. Dijital araçları farkındalıkla ve ِlçülü kullanmak, gençlerimizin olumsuz etkilerden korunmasını sağlayacaktır. Bu ؛ekilde zamanlarını daha verimli yِnetebilir, gerektiğinde kendilerine sınırlamalar koyabilir, sosyal medyadan gerektiği gibi uzak durabilir ve dijital detoks gibi sağlıklı yِntemlerle bağımlılıklardan kaçınabilirler.

Ayrıca gençlerimize, “dijital medya okuryazarlığı” becerilerinin kazandırılması, onlara dijital dünyada daha bilinçli ve ele؛tirel bir yakla؛ım geli؛tirme imkânı sunar. Bu beceriler, algoritmaların nasıl çalı؛tığını anlamayı, internet üzerindeki her içeriğe sorgusuz inanmamayı ve yine sorgusuz reddetmemeyi, mahremiyeti korumayı ve dijital etkile؛imlerde ele؛tirel dü؛ünmeyi her zaman canlı tutmayı içerir. Bu tür bir farkındalık, gençlerin dijital dünyada kendini korumasına ve teknolojiyi daha anlamlı bir ؛ekilde kullanmasına olanak tanıyacaktır.

Dijital dünyanın, gençler üzerindeki olumsuz etkilerini dengelemek için ayrıca ؛unlar da yapılabilir: Gençlerimiz, yüz yüze ili؛kileri ِnemseyerek fiziksel aktiviteleri günlük ya؛amlarına daha fazla dâhil edebilir ve farkındalık temelli faaliyetlere katılarak bِylece içsel dengeyi koruyabilirler. Bu ؛ekilde dijital dünyadan kaynaklanan psikolojik riskler azaltılabilir ve daha sağlıklı bir ruh hâli geli؛tirilebilir.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çocuğun Zihinsel Duygusal Gelişiminde Babanın Rolü Gönderen: webtasarim
[Bugün, 07:37:54 ÖS]


Gençliğin Sosyal Medya İle İmtihanı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:38:32 ÖÖ]


İyiliğe Öncülük Etmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:25:28 ÖÖ]


Üç Kişi Vardır Ki Kıldıkları Namaz Okudukları Kur'an Allah'a Arz Olunmaz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:07:50 ÖÖ]


Kutsal Değerleri Koruma Kanunu 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:30 ÖÖ]


Yüzünü Görmesen Bile Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:47:28 ÖÖ]


Din Kardeşin Hakkında Onun Hoşlanmadığı Şeyi Söyleme Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:38:49 ÖÖ]


Mustafa Özcan Güneşdoğdu - Karma İlahiler 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:16:35 ÖS]


Türk Gururu Karma - 320 kbps - NETTE İLK FANİDUNYA NETTE Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:44:45 ÖS]


Osman Gündüz - Yürüyelim Kudüse Doğru 320 kbps - NETTE İLK - ÖZEL SERİ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:33:28 ÖS]


İnsan Yetiştirmek Gönderen: türkiyem
[Dün, 12:19:44 ÖS]


Ahiret Yolunun En Hayırlı Yoldaşı Gönderen: türkiyem
[Dün, 12:13:35 ÖS]


Son Nefeste İman İçin Gönderen: türkiyem
[Dün, 12:09:12 ÖS]


Gönül Huzuru ile İbadet Etmek Gönderen: türkiyem
[Dün, 12:06:11 ÖS]


Nefse Karşı Büyük Cihad Gönderen: türkiyem
[Dün, 12:01:18 ÖS]


Anne Sütü Eşsiz Bir Gıdadır Gönderen: türkiyem
[Dün, 11:55:40 ÖÖ]


Şükreden Kul Olmayayım mı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:57 ÖÖ]


Din Hizmetleri ve Adanmışlık Ahlakı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:15:27 ÖÖ]


Cahiliye Toplumu ve İslâm 15 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:02:04 ÖÖ]


Bu Nesil Kimin Eseri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:48:37 ÖÖ]