www.FaniDunya.Net |HUZURUN, DOSTLUGUN, KARDEŞLİGİN EN GENİŞ PAYLAŞIMIN TARAFSIZ, KALİTELİ, DEVAMLI HİZMETİN ADRESİ

FANİDUNYA NET iSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => İSLAMİ YAŞAM HAYAT TOLUM VE AİLE => İslami Aşk ve Sevgi => Konuyu başlatan: KOYLU - Haziran 03, 2019, 08:07:28 ÖÖ

Başlık: İki Yol İki Aşk
Gönderen: KOYLU - Haziran 03, 2019, 08:07:28 ÖÖ
İki Yol  İki Aşk

Günümüzde insanların çoğunun şikâyeti, sevgiyi gereği gibi yaşayamamalarıdır. Nedeni ise insanların büyük bir bölümünün ruhlarındaki sevgiyi öldürmüş olmalarıdır. Allah ın Biz ona iki yol-iki amaç gösterdik. 90/10 ayetinde dikkat çektiği gibi insanlar için iki yol/iki amaç vardır. Ya Allah a âşık olunur ya da dünyaya âşık olunur. Allah aşkını yaşayan insan dünyanın da ahiretin de bütün güzelliklerine kavuşur. Sabah kalktığında Allah aşkıyla kalkar, akşam olur Allah aşkıyla yatar. Allah sevgisinde o insanda bir âşık elektriği ve bir âşık yüzü oluşur. Böyle bir insan sürekli derinliği, mutluluğu ve güzelliği yaşar.

İnsanın kalbinde Allah aşkı olmayınca Allah aşkıyla etrafa bakamaz, Allah aşkıyla etrafa bakamayınca tutkuyu ve sevgiyi kaybeder. Bir anlamda içindeki o muazzam gücü kaybeder. Kendisi Allah ı sevmiyorsa ve Allah tan korkmuyorsa Allah, onun kalbindeki sevgi nurunu ve sevgi gücünü alır. Yani istediği kadar uğraşsın, ne yaparsa yapsın ne sevebilir ne de kendini sevdirebilir. İki gücü birden kaybeder. Hem sevme hem de sevilme gücünü kaybeder. İnsan sevgiyi kaybettiğinde ise içinde muazzam bir boşluk meydana gelir, artık onun yerine sıkıntılar, azaplar, telaşlar, gerginlikler, korkular, kuşkular alır. Bu acıdan kurtulmak için de aklı örten, zarar veren tehlikeli maddeler kullanmaya başlayıp hem ruhen, hem bedenen, hem de maddi yönden çökerler.

Allah tan korkan, Allah sevgisi ve Allah aşkıyla etrafa bakan bir kişi, her yerde Allah ın tecellisini görür. O yüzden derin sevgiyi çok şiddetli yaşayabilir. Mesela bir çocuğa baktığında, onda Allah ın o vildanlarda yarattığı güzellik, Allah ın tecellisi ve nuru olarak görür. Ondan derin bir zevk alır ve bir hoşnutluk duyar. Kalbinde şefkat, merhamet ve koruma hisleri oluşur. Ama bu sevgiyi ona veren Allah tır. İnsanlar sevgiyi kendileri elde ettiklerini zannederler, ama sevgiyi kalpte yaratacak olan Allah tır. Allah bir ayetinde Hz. İbrahim için daha çocuk iken ona hikmet verdik. Katımızdan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de verdik). 19/12-13 diyerek bunları elde etmenin insanın kendi elinde olmadığına, Allah Katından özel olarak verildiğine dikkat çekmiştir. Aynı şekilde kalplerde etkiyi yaratan da Allah tır. Örneğin, Allah, Hz. Yusuf a olağanüstü bir güzellik vermiştir. Fakat insanlar Hz Yusuf u ilk gördüklerinde etkilenmemiş, onu önemsiz görmüşlerdir. Eğer insanların etkilenme gücü kendi ellerinde olsaydı, Hz Yusuf u ilk gördüklerinde etkilenmeleri gerekirdi. Fakat daha sonra kadınlar Hz. Yusuf tan ellerini kesecek derecede olağanüstü etkilenmişler, Allah ı tenzih ederiz herhalde bu bir melek demişlerdir. İşte bu örnek insanlarının kalplerinin kontrolünün kendi tasarrufunda olmadığının en güzel delillerinden biridir.

Netice itibarıyla Allah aşkı insana mutluluk, sevgi kazandırırken dünya aşkı insana her zaman mutsuzluk getirmektedir. Eğer kişi Allah rızasını taşımıyorsa, Allah ın rızasıyla olaylara yaklaşmıyorsa kalbinde sevgi asla olmaz. Söz konusu kişilerin yaşadıkları ise sevginin taklidi, çıkara dayalı bir aldatmacadır. Kısacası, gerçek sevgiyi tadabilmek için önce sevgiyi yaratan, onu insanlara ilham eden, kalplerine yerleştiren, sevgiden haz duymalarını, mutlu olmalarını sağlayan Allah a yöneltmek gerekir. Her şey Allah ı severek ve Allah la güzeldir.