* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: İnsanı Sevmek  (Okunma sayısı 212 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KOYLU

  • *****
  • İleti: 2479
İnsanı Sevmek
« : Haziran 05, 2023, 02:19:38 ÖS »
İnsanı Sevmek

İnsan, yaratılıştan sevilme: ye lâyık bir mahluk. Nitekim Yaratıcısı mahlukat içinde . en çok onu seviyor ki; kâinatta ne varsa ona musahhar kılmış ve kâinattaki toprak, su, atmosferden Ay ve Güneş'in hareketlerine ve mesafelerine kadar her şeyi insana göre ayarlamıştır. Tabir caizse Allah'a göre "her şey insan içindir." Yine onu sevdiğinin bir emaresidir ki; onu en güzel biçimde yaratmış ve onu yeryüzünün halifesi kılmıştır.

insanlığın rehberi, büyük insan Hz. Muhammed (A.S) insanı seviyor kî; onların imanını kurtarabilmek için kendisini heder edercesine çırpınıyor ve "iman etmeyecekler diye kendini öl-dürecekmisin?"itâbına maruz kalıyor.

O'nun yâr-ı ğârı Hz. Sıddık-ı Ekber'in "Ya Rab vücudumu o kadar büyük kıl ki, cehennemi ben doldurayım, başkalarına yer kalmasın" niyazı insana olan muhabbetten nebean eden bir söz değil midir?

İnsanlık için yaşayanlardan Hz. Mevlâna'nın:

Yine de gel, yine de gel.
Ne olursan ol yine gel.
Hristiyan, mecûsi.
Putperest olsan yine gel,
Bu bizim dergâhımız
Umutsuzluk dergâhı değildir
Yüz defe tövbeni

Bozmuş olsan yine de gel. çağrısı Mevlana'daki insana olan derin muhabbetin şefkat derecesine çıktığını gösteriyor ki; çocuğunu kurtarmak için çırpınan bir anne gibi çırpınıyor, O'nu kurtarabilmek için âdeta yalvartıyor.

O dertliler zincirinin son halkası, asrımızın gönül mimarının; "milletimizin imanını selâmette görürsem cehennemin alevleri İçinde yanmaya razıyım, Kur'ân'ımız yeryüzünde cemaat-siz kalırsa cenneti de istemem; orası da bana zindan olur" sözü de aynı duyguların tereşşuhu değil midir?

Hulâsa Allah insanı seviyor, O'nun peygamberi ve peygamberinin vârisleri de...

Bize gelince; değil hristiyan, mecusi, putpereste el uzatıp kucak açmak, eli Kur'ân'lı, alnı secdeli müslümanı dahi sevemiyor ve daha kötüsü sevmemek İçin âdeta bahaneler arıyoruz.

Nasıl oluyor ki; 20. asrın fitne-fesat asrı olduğunu, içindeki muslümanlann da peygamber ve melek olmadıklarım bildiğimiz halde onların kusursuz ve hatasız olmasını istiyoruz. Her halde Müjdeci Peygamber'in (A.S.) "siz günah işlemeseniz, Allah sizi yok eder, yerinize, günah işleyip tevbe edecek bir kavim yaratır" buyurduğunu unutuyoruz.

Nasıl oluyor ki; merhamet-kani mürşidin en büyük dayanağı sevgili amcası Hz. Hamza (r.a)-ın katili Vahsi'yi dahi İslama davetini, daha enteresanı Vahşi'nin cevabi mektubunda "Ben içki içtim, zina ettim, Allah'ın arsla-nı şehid ettim, ben müslüman olsam bile bu günahlar nasıl afvolunur ki?" demesine mukabil; içki içmiş olsan da gel, zina yapmış olsan da gel, Allah'ın arslanını parçalasan, ciğergâhımı dağla-san da gel, gel mânâsında ' 'Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz, Allah (dilerse) bütün günahları afveder, muhakkak Allah Gafurdur, Rahimdir" mealindeki ayeti yazdırıp göndererek ona dahi kucak açtığını unutuyoruz.

Ve yine biz O Rahmet Peygamberi'nin yüz insan katili bir şahsın dahi tevbesinin kabul buyrulduğunu haber vermesini hatırlamıyor, hep hatasız dost arıyoruz.

Ve yine biz Mutlak Adalet sahibinin (c.c.) Mizan-ı Ekser’in de kullarının amellerini tartar, iyilerle kötüleri ayıkırken hasenatının seyyiâtına galibiyeti mağlubiyeti noktasında hükmedeceğini, binâenaleyh; sevabı azıcık fazla gelenlerin bir ömür boyu işledikleri günahlarını afvederek onları salihlerle beraber Cennetine koyacağını düşünemiyor, müslüman kardeşlerimizin üç-beş hatasına göz yumamıyoruz.

Ve yine nasıl oluyor da çeşitli İnsanlarla bir arada kalmak mecburi y eli n de " olduğumuz yerlerde Rabbimize, Efendimize, Kitabımıza ve nice mukaddesatımıza dil uzatıldığını, hakaretler savrulduğunu duyup, görüp ve ciğerimiz yanarak "meğer müslumanların en kötüsü dahi bunların en iyisi imiş" dediğimizi, namaz kılan birini görünce de, burnumuzun direği sızlayarak boynuna sarıldığımızı ne kadar çabuk unutuyoruz?

Evet unutuyoruz Rabbimizin, Peygamberimizin, Kitabımızın, Kıblemizin, vatanımızın bir olması gibi aramızda muhabbete vesile olacak binlerce vahdet rabıtaları bulunduğunu Mü'minin iyilikleri için sevilmeye, kötülükleri için ise adavete değil, acınmaya lâyık olduğunu ve en mühimi Cenâb-ı Hakk'ın muvaffak kılması, aramızdaki muhabbet, meveddet ve ittifaka bağlı olduğunu...

Bütün bunları nazar-ı itibare alarak muhabbet duygularıyla dolmamız, birbirimize daha mü-samahakâr, daha merhametli olmamız rica ve niyaziyle...

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çocuğumun Adı Namaz Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:31:50 ÖÖ]


Evliliğe Adım Adım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:23:03 ÖÖ]


Hizmette Kadın Ve Erkek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:16:47 ÖÖ]


Küfür - Şirk - Nifak Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:12:02 ÖÖ]


İhlas ve Medeniyet Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:01:48 ÖÖ]


Dünya Ellerimizin İçinde Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:53:16 ÖÖ]


Akıl Ve Doğru Düşünme Gönderen: melek
[Dün, 12:19:27 ÖS]


Ana Baba ve Evlat İlişkisi Gönderen: melek
[Dün, 11:59:04 ÖÖ]


Çocuk ve Arkadaşlık Gönderen: melek
[Dün, 11:45:24 ÖÖ]


Yitiğimiz olan Sevgi ve Saygı Gönderen: melek
[Dün, 11:41:00 ÖÖ]


Ahlaki Alanı Terketmemeliyiz Gönderen: melek
[Dün, 11:37:15 ÖÖ]


Allah’ı Seveni Sevmek Gönderen: melek
[Dün, 11:22:27 ÖÖ]


Grup biz ümmetiz 320 kbps - NETTE İLK FANİDUNYA NETTE Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:59:49 ÖÖ]


Hicret Cami ve Ev Merkezli Bir Hayattır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:42:17 ÖÖ]


Bireysel Ahlakta Çözülme Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:34:26 ÖÖ]


Hicri Yılbaşı Muharrem - Aşure Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:28:08 ÖÖ]


İnsanların Cehenneme Girmesine En Çok Sebep Olan Şey Dilleridir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:23 ÖÖ]


İslâm’da Savaşın Meşruiyet Sebepleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:12:11 ÖÖ]


İnsan Kazanmak Erdemdir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:03:25 ÖÖ]


Muharrem Ayında Oruç Tutmanın Fazileti Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:46:53 ÖÖ]