Gönderen Konu: Sevginin Karşılığı Feda Olabilmektir  (Okunma sayısı 519 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Sevginin Karşılığı Feda Olabilmektir
« : Şubat 15, 2018, 07:22:37 ÖÖ »
Sevginin Karşılığı Feda Olabilmektir

Yaşamın tüm alanında kullanı lan bir kavram olan Sevgi, aca ba bizlerde neyi çağrıştırmakta dır?, Tüm insanlığın sevgiye yü klediği anlam aynı olabilir mi ?, Yoksa iman edenlerin Sevgi ye bakışları farklımıdır?, En çok sevgi duyulacak kim olabilir? Ve neden O'na en çok sevgi duyulmalıdır?, İman etmeyenlerin, ha yatlarında en çok değer verdikl eri varlıklara duydukları sevgin inz  ölçüsü Mü'minler için ne ifa de etmektedir?

  Tüm bu sorular aslında çok basit gibi görülen bir konunun ne kadar çok açılımının olabilec eğini bizlere göstermektedir. İl ahi kitabımız olan Kur'an'a bak tığımızda, Sevgi kavramının im ani yanının bulunduğunu, hat ta imanın, ibadetin ve tüm salih amellerin merkezi, çekirdeği ol duğunu  görmekteyiz.

Kavram olarak Sevgi

 Sözlüklerde sevme hissi, muh  abbet olarak tanımlanan Sevgi,  iradeli varlığa ait bir vasıftır. Ha yvanların kendi içlerindeki mu habbeti, sevgi olarak değil anc ak içgüdüsel davranışlar olarak  algılanabilinir. Oysaki insan ne yi, nasıl ve neden seveceğini dü şünür, karar verir ve bu sevgini n karşılığı davranışlarda bulunmaya başlar.

  Hayatlarını ve tüm davranış larını Kur'an'ın (vahyin) inşa et miş olduğu Mü'minler, Sevgi ka vramını da yine rehberleri olan Kur'an'a göre anlamaya çalışırl ar. Yememeleri gereken gıda ları, gitmemeleri gereken yerle ri, yapmaları zorunlu olan amell eri Allah (c.c.)'ın istediği gibi be lirleyen Mü'minler, kimlere ka rşı sevgi beslenebileceğini, sev gi gösterilmemesi gerekenleri, sevgisinin neyi gerektirdi ğini, kimin sevgisinin, kazanılması gereken bir sevgi olduğu nu ve hangi gücün sevgisinden mah rum olmanın gerçek hüsran ol duğunu yine Allah (c.c.)'ın bildir diklerinden öğrenirler.

Kur'an'da Sevgi Kavramı 

  Sevgi, sevme, Kur'an'da insan ve Allah(c.c.) için kullanılmakta dır. Kainatı yaratan, göklerin ye rin ve ikisi arasındakilerin Rab bi olan Allah(c.c.) imtihan alanı olan dünyada kendi emirlerine itaat eden ve yasaklarından sakı nan kullarını seveceğini; bu sev giden mahrum olan insanların hüsranda olduklarını, onlara yar dım edecek hiçbir gücünde ol madığını bildirmektedir.

  Yine Kur'an'da Mü'minlerin sev mesi gerekenler belirtilerek, in karcılara karşı kalplerde muhab betin olamayacağı vurgulanmak tadır.
Allah (c.c.)'ın Sevgisi

  Her şeyin olduğu gibi sevginin de kaynağı Allah(c.c.)'tır. Çünk ü OVEDUD'dur. Yani çok seven dir.
 "Rabbinizden bağışlanma dile yin; sonra O'na tevbe edin. Mu hakkak ki Rabbim çok merha metlidir, (müminleri) çok sever. "9Allah'ın VEDUD olması dem ek, O'nun çok seveceği ve O' nu çok seven birilerinin olması de mektir. O sevgiyi kullarıyla paylaşmakta "O onları, onlarda O' nu sevmekte" dir. (5/Maide 54)

Gerçek müflis Allah'ın sevgisinden mahrum olanlardır

  Kıyamet günü, insanların tek bir alanda toplandıkları zaman, annenin emzikli bebesini dahi umursamayacağı o anın dehşeti nden; dünyada sahip olunan sa hte dostlar, mensup olunan kavi m, her türlü dünyevi makam ve rütbe, asla fayda sağlamayacakt ır. Böyle bir günde, o günün de sahibi olan Rabbimiz Allah(c.c. ) 'in ilgilenmediği, yüzüne bakma dığı, sevgisinden mah rum bırak tığı kimseler gerçek if lasa uğra mış (müflis) kişiler olacaktır.

"Onlar ebediyen lânet içinde ka lırlar. Artık ne azapları hafifletil ir ne de onların yüzlerine bakıl ır." (2/Bakara 162)
a- Allah (c.c.) kimleri sever.

  *Kendi yolunda çarpışanları sever.

  "Allah, kendi yolunda kenet lenmiş bir yapı gibi saf bağlaya rak savaşanları sever."( 61 Saff 4)

  Her türlü dünyevi bağlardan sıyrılarak, fitnenin, zulmün kök ünü kazımak için yola çıkan mü cahidler Allah(c.c.)'ın sevgisine mahzar olan bir amel işlemişler dir.

  *İyilik eden,  güzel davranan ve dürüst olanları sever

  "O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarl ar; öfkelerini yutarlar ve insanla rı affederler. Allah da güzel da vranışta bulunanları sever." (3 Al'i İmran 134)

  "Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler (kitapları nı tahrif ederler).

Kendilerine öğ retilen ahkâmın (Tevrat'ın) öne mli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlard an daima bir hainlik görürsün. Yine de sen onları affet ve aldı rış etme. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever." (5 Maide 13)

  Kazanmış olduklarının kaynağının Allah (c.c.) olduğunun şuuruna vararak infak etmek, ye timlerin haklarını gözetmek, kardeşlerinin kusurunu örtmek, iman edenlere karşı kalplerde kin beslememek, ahitlere bağlı kalmak, toplum içerisinde dürü st ve emin bir kimliğe sahip olm ak mü'minlerde bulunması gere ken özelliklerdendir.

 *Sabredenleri sever.

"Nice peygamberler vardı ki, be raberinde birçok Allah erleri bu lunduğu halde savaştılar da, bu nlar, Allah yolunda başlarına ge lenlerden dolayı gevşeklik ve za af göstermediler, boyun eğmedi ler. Allah sabredenleri sever."(3 Ali İmran 146)

 *Tevekkül edenleri(Kendisine güvenenleri) sever.

  "O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli ols aydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde on ları affet; bağışlanmaları için du a et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da ar tık Allah'a dayanıp güven. Çün kü Allah, kendisine dayanıp gü venenleri sever." (3 Al-i İmran 159)

  *Günahlardan sakınanı, Korunanı sever.

"Mescid-i Haram'ın yanında ke ndileriyle antlaşma yaptıklarını zın dışında müşriklerin Allah ve  Resûlü yanında nasıl (mu teber) bir ahdi olabilir? Onlar size kar şı dürüst davrandıkları müddet çe siz de onlara dürüst davra nın. Çünkü Allah (ahdi bozmaktan) sakınanları sever." (9 Tevbe 7)

  "Ancak kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklerden (antlaşma şartlarına uyan) hiçbir şeyi size eksik bırakmayan ve sizin aleyhinize herhangi bir kimseye arka çıkmayanlar (bu hükmün) dışındadır. Onların antlaşmala rını, süreleri bitinceye kadar ta mamlayınız. Allah (haksızlıktan) sakınanları sever." (9 Tevbe 4)

  Kötü bir ameli işlememek, ona giden tüm yollardan uzak kal makla gerçekleşebilir. Haram havuzuna doğru akan kanallard an herhangi birine girildiğin de varılacak yer malumdur. Buse beple sakınmak, korunmak ma nalarına gelen takvayı, kuşanm ak, muttakilerden olmak, Kur'a n'ın hidayetine kavuşulmasının şartlarından gösterilmiştir.

    *Tevbe eden, temizlenenleri sever.

 "Onun içinde asla namaz kı lma! İlk günden takvâ üzerine kurulan mescit (Kuba Mescidi) içinde namaz kılman elbette daha doğrudur. Onda temiz lenmeyi seven adamlar vardır. Alla h da çok temizlenenleri sever." (9 Tevbe 108) bakınız : (2 /222)
 *Adaletli olanları sever.

  "Hep yalana kulak verir, durm adan haram yerler. Sana gelirler se, ister aralarında hüküm ver, is zter onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen sana hiç bir zarar veremezler. Ve eğer hü küm verirsen, aralarında adaletle hükmet. Allah âdil olanları sever." (5 Maide 42)    bakınız:  (46/9,  60/8)

b- Allah(c.c.)' ın sevgisini esirgeyeceği kimseler

*Kafirler:

"De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsin ler ki Allah kâfirleri sevmez." (3 Al-iİmran 32)

  "Zira Allah, iman edip iyi işler yapanlara kendi lütfundan karşı lık verecektir. Şüphesiz O, kâfirleri sevmez."(30 Rum 45)

* Zalimler

"İman edip iyi davranışlarda bu lunanlara gelince, Allah onların mükâfatlarını eksiksiz verecektir. Allah zalimleri sevmez." (3 Al-i İmran 57)  bakınız: ( 3/140 )

* Günahkarlar

"Allah faizi tüketir (Faiz karışan malın bereketini giderir), sada kaları ise bereketlendirir. Allah küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez." (2 Bakara 276)

"Kendilerine hıyanet edenleri savunma; çünkü Allah hainliği meslek edinmiş günahkârları sevmez." (4 Nisa 107)
* İsrafçılar

"Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf et meyin; çünkü Allah israf edenl  eri sevmez." (7 Araf 31)   bakınız:  (6/141)

* Bozguncular

  "Allah'ın sana verdiğinden (O' nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünya dan da nasibini unutma. Allah sana ih san ettiği gibi, sende (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozguncul uğu arzulama. Şüp hesiz ki All ah , bozguncuları sevmez." (28 Kasas 77)       bakınız : ( 2/205,  5/64 )

* Şımaranlar

  "Karun, Musa'nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık et mişti. Biz ona öyle hazineler ver miştik ki, anahtarlarını güçlü ku vvetli bir topluluk zor taşırdı. Ka vmi ona demişti ki: "Şımarma  Bil ki Allah şımarıkları sevmez." (28/Kasas76)
*Kendini beğenen büyüklenenler

  "Şüphesiz ki Allah, onların giz lediklerini de açığa vurduklarını da bilir. Doğrusu Allah, kendiler ini büyük görüp hakkı kabul et meyenleri sevmez."(16/ Nahl 23) bakınız: (4/36-37 31/18 57/23-24)

* Haddi aşanlar

  "Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı temiz şeyleri haram saymayın. Ve aşırı da gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sev mez." (5/Maide 87) bakınız : (7/55)

*İhanet eden, Hain ve nankörler

  "Eğer bir kavmin, sözleşmeye aykırı bir hainlik yapmasından korkarsan, savaştan önce aynı şekilde antlaşmayı bozduğunu kendilerine bildir. Çünkü Allah hainleri sevmez."(8/Enfal58) bakınız :  (22/38)

  Hainlik, nankörlük kişiler ara sındaki münasebetlerde görüle bilen bozuk davranışlardandır. Fakat bunun en tahammül edile meyecek olanı insanın, kendisin i yoktan var eden, sayısız nime tler ile nimetlendiren, yanlışa düşmesini engellemek için yol gösterici elçiler ve Onlar ile beraber kitaplar gönderen Allah (c.c.)'ya karşı almış olduğu tavır dır. Bu tavır, sahip olduğu geçici nimetlerden dolayı kibirlenmek, kendini yeterli görmek, Allah (c.c.)'ın uymamızı istediği kayn ağı reddederek, başına buyruk yaşamaya kalkışmaktır. Bu, hiç ölmeyecekmiş gibi ölçüsüz davr anmak, kendisi asi olduğu gibi diğer insanlarında kendisine tabi olmaları için çaba harcama ktır.

* Aşırılar

  "Size savaş açanlarla Allah yolu nda çarpışın. Fakat haksız saldırıda bulunmayın.(aşırıya kaçmayın)  Çünkü Allah, haksız saldırıda bulunanları (aşırıya ka çanları) sevmez."  (2/Bakara 190)

* Kötü sözü açıkça söyleyenler

  "Allah, zulme uğrayanların dışında, çirkin sözün açıkça söy lenmesinden hoşlanmaz. Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyl a bilendir."  (4/Nisa 148)

  Bir toplum dini olan İslam, fertler arasındaki bozuklukların, reklamının yapılarak, meşru  gö s terilmeye çalışılmasına asla mü saade etmez. Çünkü bir vir üs gibi kişiden kişiye geçebilec ek olan bu kötü halin, toplumu n altına konmuş bir dinamit gö revi göreceği çok açıktır.
Mü'minlerin Allah'a ve O'nun dinine bağlılık ölçüsü

  Mü'minler Allah'ı severler. Peki bu sevginin ölçüsü nedir?

  Sevgi somut olarak ifade edilebilecek bir kavram olma dığına göre Onu ancak tezahürl eri ile tanıyabiliriz.

Böyle bir yaklaşım içerisinde di yebiliriz ki; Sevgi paylaşmaktır, fedakarlıktır, itaattir, dertlenme ktir, ağlamaktır, savaşmaktır, öl dürmektir, ölmektir... Seversin iman edersin, iman edersin, itaat edersin.

  Allah'ı sevmek, Onun emir ve yasaklarına kayıtsız ve şartsız itaat etmektir. O'nun Resulüne tam bağlılıktır. Yeryüzünde halifelik görevini kabul edip, fitne nin tamamen yok olup Hakkın yer yüzüne hakim olabilmesi için Adalet ve özgürlük müca delesinin, lokomotifi olabilmekt ir sevmek...
* SEVMEK Allah'a itaattir.

  "Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erk ek ve kadına o işi kendi istekler ine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düş müş olur." (33 Ahzab 36)

  Sevginin ilk adımı sevilenin sözünü dinlemektir. İtaat etme ktir. Bir çırağın ustasına duyd uğu sevginin göstergesi, işyerin i temiz tutmak, mesai saatlerine riayet etmek, onun göstermiş ol duğu işleri eksiksiz yapmaya ça lışmaktır. Tüm bunları ihlal ed en  bir çırağın sayısız defa "usta seni çok seviyorum" demesi çok anlamsız kalacaktır. Bunun gibi evli çiftlerinde  birbirlerine karşı sevgilerini ispatlayan davranışl arı olmalıdır. Hoşlanmadıkları şeyleri terk etmek, hediye leşmek, kötü ve kırıcı sözlerden kaçınmak gibi...

Bir de bu sevilen Kainatın Rabbi olan Allah (c.c.) ise, en ufak bir tereddüt etmeden yoluna bağ lanmak, "Ey iman edenler" diye başlayan ilahi hitaba kulak verm ek, hayatın, ibadetlerin ve ölümün O'nun belirlediği gibi ol abilmesi için çaba harcamak ge rekir. Yoksa, zillet çukurunda yü züp, müstekbirlere omuz verer ek onların ömürlerini uzatanla rın, kuytu köşelerde, "el-vedud, el- vedud, Allah, Allah"  sözünü tekrar etmeleri Allah sevgisinin ispatı asla olamayacaktır.

* SEVMEK Rasulüne itaattir.

  "(Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Al  lah da sizi sevsin ve günahları nızı bağışlasın.  Allah son dere ce bağışlayıcı ve esirgeyicidir ." (3 Al-i İmran 31)

Hz. Muhammed SAV. Sevdiği miz Allah (C.C.)'ın elçisidir. Biz ler  Allah'ın emrini, kelamını Ra sulü aracılığı ile öğrenip, O'nun hayatına geçirmesi ile idrak et mekteyiz. Bundan dolayı Hz. Muhammed'i devreden çıkarar ak veya Ona saygısızlık yaparak Allah'ı seviyorum iddiası boş ve geçersiz bir iddiadan öteye geç meyecektir.

 *SEVMEK Dua etmektir, Allah (c.c.) ile irtibat (tefekkür) halin de olmaktır.

  "Kullarım sana, beni sorduğunda(söyle onlara):Ben çok yakını m. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim da vetime uysunlar ve bana inansı nlar ki doğru yolu bulalar."(2 Bakara 186)

  Allah'ı seven sürekli olarak O'n unla iletişim halinde olmak is ter. Kulun Rabbi ile iletişimi, ko nuşması Namazdır,
  Duadır. Bizler sıkıntılarımızı gi derecek, dayanacak, güvenece k, af diledik mi bağışlayacak tek mercii olarak Allah(c.c.)'yı kabul ettiğimizden, irtibatımızı kesme meli,  namaz ve dualarımızı öne msemeli tabi ki bunu aracısız  yapmalıyız.
*SEVMEK Müşriklerin putlarına olan sevgilerinden daha fa z la Allah'ı sevmektir.

  "İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk tanrılar edinir de onları Allah'ı sever gi b i severler. İman edenlerin Alla h' a olan sevgileri ise (onların kin den) çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri za man (anlayacakları gibi) bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli ol duğunu önceden anlayabilseler di." (2 Bakara 165)

  Müşrikler ibadet ettikleri putl arını tabi ki severler. Onlara bağ lıdırlar. Fedakardırlar, her türlü sıkıntı ve ezayı çekmeyi göze alırlar. Tarih boyunca İnkarcılar batıl davaları için elçilerle müca dele etmişlerdir. Ordular topla mışlar, mallarını ve evlatlarını bu yolda heba etmişlerdir.

  Nuh kavminin ve özellikle Hz. Nuh'un oğlunun, son anda dahi boğulmayı göze alarak batıl da vasındaki ısrarı, Lut kavminin sapık hareketlerinde karalılıkl arı, Hz. Salih'in dönemindeki do kuzlu çetenin propaganda faali yetleri, Firavunun hakimiyetini korumak için gösterdiği çaba, yine yahudilerin Allah'ın elçil erini öldürmeyi göze alacak ka dar ki cesaretleri! (vahşetleri)ve tüm Mekke'nin sahip olduğu he r şeyi kaybetme pahasına Hz. Muhammed'e karşı gösterdiği mücadele...

  Ve günümüz ; tüm haçlı ordu larının  toplanarak İslam alemi ne açmış olduğu savaş, yüz lerce gönüllü casusun Orta doğu da görev yaparak Osman lıyı bölme mücadelesi, halen ye ryüzü kaynaklarına sahip olab ilmek için yapılan işgaller, sa vaşlar...

  İşte, Mü'minlerin, Allah(c.c.)'a ve O'nun dinine bağlılığı, tüm bu batıl koşudan daha fazla koşmak, inkarcıların batıl fikirleri için harcadıkları enerjiden daha fazlasını harcamak ile ölçülmeli dir. Mü'min, dini için da ha fazla zaman ayırmalı, daha fazla ki şiye ulaşmaya çalışmalı, daha fazla malını sarfetmeli, gerekti ği anda hiç tereddüt etmeden, a daletin ikamesi için sıkıntıya, a cıya ve ölüme hazır olmalıdır.

  Şu soruları kendimize bir soralım; acaba, ne kadar Sevdi ğimizi iddia ettiğimiz Allah'ın, dini için mücadele ediyoruz, uy kusuz kalıyor, dertlenerek ağlı yoruz? Veya ne kadar gelecek ile ilgili planlar, programlar ha zırlıyoruz? Kendimizi yetiştireb iliyormuyuz? İman mücadelesi i çerisinde, yerimizin neresi oldu ğunu düşünü yor muyuz?  Yoksa hepimiz vagon olmaya mı karar verdik de bizi çekecek bir lokom otif mi bekliyoruz.?

  Allah'ın dininin hakkını vermeden O'nun yolunda meşakkat  çekmeden, dil dökmeden, ter dö kmeden, kan dökmeden, Ben Al lah'ı seviyorum demek, boş ve kuru bir laftan başka bir şey de ğildir. Eğer bizler inkarcıların kendi dinlerine karşı gösterdikl eri samimiyet ve bağlılıktan da ha fazla Allah (c.c.)'yı sevmez ve O'nun yolunda gayret sarf et mezsek yeryüzünde fitnenin sancağı sürekli dalgalanır ve bi zlerde bundan sorumlu olmakt an kurtulamayız.

  "Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Al lah, sevdiği ve kendisini seven, müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ed erler ve hiçbir kınayanın kınam asından korkmazlar (hiçbir kim senin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah'ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah'ın lütfu ve ilmi ge niştir. - Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah'tır, Resulüdür, i man edenlerdir; onlar ki Allah' ın emirlerine boyun eğerek na mazı kılar, zekâtı verirler. (5 Maide 54-55)

Hamza Er.

 


* BENZER KONULAR

Dünya Klasikleri - Serdar Yıldırım Gönderen: Serdar Yıldırım
[Haziran 07, 2024, 06:49:41 ÖS]


Karagöz İle Hacivat: Parayı Kim Buldu? Gönderen: Serdar Yıldırım
[Haziran 07, 2024, 06:42:55 ÖS]


İbrahim Sadri - Memleket Havalar 320 + Wav - ŞİİR ALBÜM Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 11:16:38 ÖS]


Sedat Uçan - Albümdışı & Single Eserleri Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 04:02:08 ÖS]


Cengiz Çelikel Albümleri 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 03:44:42 ÖS]


Merhamet İhtiyacı Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:37:25 ÖÖ]


Korku ve Ümit Arasında Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:33:19 ÖÖ]


Konuşmak Susmak ve Kardeşlik Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:29:32 ÖÖ]


Fitne Ateşinden Kaçmak Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:24:49 ÖÖ]


İyiliğe Çağrı Gönderen: türkiyem
[Haziran 02, 2024, 07:20:01 ÖÖ]


Zulümden Uzak Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 07:02:45 ÖÖ]


Dosdoğru Yolun Dört Zırhı Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:55:39 ÖÖ]


Cennetin Anahtarı Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:51:53 ÖÖ]


Haccın Verdiği Şuuru Taşıyalım Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:43:19 ÖÖ]


Vücutta Kapanmayan Yaralar Gönderen: fanidunya NET
[Haziran 02, 2024, 06:35:23 ÖÖ]


Modern İnsanın Zaman Kafesi Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:27:14 ÖS]


Evlilikle İlgili Gerçekçi Olmayan Beklentiler ve Doğru Bilinen Yanlışlar Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:22:58 ÖS]


Çocuklara İbadet Billinci Kazandırmanın Önemi Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:13:58 ÖS]


Evlilikte Proplerimizi Nasıl Çözeriz Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 03:06:14 ÖS]


Otizim ve Beslenme Gönderen: anadolu
[Haziran 01, 2024, 02:58:09 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41