Gönderen Konu: Huzur Arıyoruz (Okunma sayısı 2771 defa)

gurbetciyim · « : Haziran 18, 2025, 10:51:36 ÖÖ »

Huzur Arıyoruz

Mümkün olsa pazara çıkıp, huzur satın alacağız. Ne yazık ki mümkün değil. Manevi değerlerin pazarı ile maddi değerlerin pazarı ayrı yerlerde bulunuyor. Elimizdekini önce kaybediyor, sonra aramaya çıkıyoruz.

Geçmişte çoğumuzun maddi imkanları daha azdı. Evlerimiz çok küçük ve konforsuzdu. Zor şartlarda yaşıyorduk. O gün pek çok zorluğa rağmen dostluk, samimiyet ve yardımlaşma vardı, huzurluyduk. O günün zor şartlarında: “Geniş konforlu bir evimiz olsa, gelen misafirlerimizi daha iyi ağırlasak samimiyet ve huzurumuz da o nispette artar” derdik.

Ne yazık ki böyle olmadı. Her şeyin tersi oldu. İmkanların ve konforun artmasıyla huzurumuz artmadı. Kocaman kocaman evlerimiz, lüks dairelerimiz oldu. Sahip olduğumuz her türlü imkan, samimiyeti kaldırdı yerine bencillik oturdu. Huzur kaçtı, huzursuzluk, stres ve depresyon geldi. Düşüncelerimizde yanıldık!

Geçmişte; “geniş bir evim olsa da bol bol misafir ağırlayabilsem” diyen pek çok insan, bugün gelen misafirlerine ve yakınlarına otel adresi veriyor. Maalesef; bugün geniş evleri ve lüks daireleri, yerinden kalkmayan koltuklar ve ağır eşyalar doldurdu. Dolayısıyla misafir dışarıda ve hayallerde kaldı. Geçmişte uzak yoldan gelen bir dost, gece yarısı kapıyı çalar, ben geldim der, kapı güler yüzle açılır ve kabul edilirdi. Şimdi kim böyle bir davranışı gösterebilir?

Çok zayıf imkanlara rağmen kim, o günlerde böyle bir hareketi yapmışsa yanına o kar kalmıştır. Mal, mülk, makam, mevki ve paranın getirdiği gurur ve bencillik dostu dosttan ayırdı. Varlıkta olduğumuz imtihan, yokluktakinden zor oldu. İnsanlık varlık imtihanında sınıfta kaldı.

Evlerimiz suyu kesilmiş değirmene döndü. Veya cemaati olmayan süslü camiler gibi oldu. Dostu dostla görüştürmeyen evlerimiz mobilya deposuna döndü. İnsanlar bu depolarda bulunan eşyaların hizmetçisi oldu.

İnsana sevgi gِstermeyen, samimi olmayan, hizmet vermeyenler eşyalara hizmet vermeye başladı.

Komut almış gibi evlerimize giren eşyalar, insanları dışarıda bıraktı. İnsandan uzaklaşan insanda huzur kalmadı. İnsan birbirine bu kadar hor bakınca, neyi kiminle paylaşıp mutlu ve huzurlu olacak ki? Halbuki birbirimize ne kadar muhtacız değil mi? İnsan insana su ve hava kadar muhtaçtır. Böyle bir hakikat ortadayken, neden nefsin dizginlerine sahip çıkamıyoruz? İman süvarisini nefis atının sırtına bindirip, dizginlerini iradenin eline vermeliyiz. O zaman bu durumdan kurtulabiliriz.

Hele şu vitrinleri bir düşünün! Evin baş köşesine oturur, gelene git dercesine kasıldıkça kasılır, odanın yarısına hükmeder.

Huzuru; geniş evlerde, yatlarda, katlarda, lüks otomobillerde, mobilyalarda, malda, mülkte, makamda parada ve zenginlikte arayan bulamamıştır. Bunların hepsi birer vasıta olup huzur insanda ve İslam’dadır. Araç amaç olarak kullanılmaktadır. Bütün araçlar amaç için kullanılmalı ki huzur bulunsun. Huzurun Pazarı İslam’da ve imandadır.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

YENİ SİTE GİR,İŞİMİZ.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DÜNYA FM

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Huzur Arıyoruz (Okunma sayısı 2771 defa)

gurbetciyim

Huzur Arıyoruz

BENZER KONULAR