Gönderen Konu: Dostluk Bağlarınızı Nasıl Güçlendirirsiniz  (Okunma sayısı 90 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2154
Dostluk Bağlarınızı Nasıl Güçlendirirsiniz
« : Ağustos 31, 2023, 03:34:38 ÖS »


Dostluk Bağlarınızı Nasıl Güçlendirirsiniz

Dostluk bağlarınızı beslemezseniz zamanla aşınıp koparlar. Dostluğunuzu iletişimle, yardımla, yük olmaksızın ve önemseyerek hissettirirsiniz. Sağlam dostluk bağları kurabilmeniz ve sürdürebilmeniz için bazı hususlara dikkat etmeniz gerekir. Şöyle ki:

Tanıyın ve iletişim kurun

Arkadaşlarınızı özellikleriyle tanıyor musunuz? Neyi sever, kaç çocuğu vardır, nasıl geçinir, gelecek planı nedir? İletişim kuruyor musunuz? Telefonla, ziyaretlerle yeterli sıklıkta görüşüyor musunuz?

Arkadaşlarınızın hayatındaki gelişmeleri, düzenli iletişim kurarak izleyin. İhtiyacı varsa yardım edin, gerektiğinde yanında ve en yakınında olun.

Önemsediğiniz kişi, çoluk çocuğuyla, işi gücüyle özelliklerini bildiğiniz; hastalığını, terfisini, acısını ve sevincini izlediğiniz kişidir. Karşılaştığınızda çocuklarının geçen yılki notlarından, annesinin geçen ayki hastalığından söz etmeniz, onu önemseyip ilgilendiğinizi gösterir.

Aradığınızda veya ziyaret ettiğinizde, bir sorunları olup olmadığını öğrenin. Teselliye mi, teşvike mi, cesarete mi, yardıma mı, sohbete mi muhtaç? Hâllerini bildiğiniz kimselere yardımcı oluyor musunuz?

Bir akrabamı ziyaret ettim, aradığım için duygulanıp ağlamış. Kaç yıldır çocukluk arkadaşlarının arayıp sormadığını, ilgilenmediğini söyledi. İnsanların ilgiye ihtiyaçları olduğunu unutmayın…

Gerekince yardımına koşun

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurur; “Kişinin din kardeşine bir gün yardımcı olması, bir ay camiye kapanmasından daha hayırlıdır.” (Câmiü’s-Sağir, 2733)

Arkadaşınız iftiraya uğramış, işyeri yanmış, her şeyini kaybetmiş diye terk ederseniz, kader sizi en zor zamanınızda kimsesiz bırakır.

Çocuğuyla hayat mücadelesi veren bir kadın anlatıyor: Eşi ölünce geçinemez olmuşlar. En muhtaç olduğu zamanda komşu, akraba, arkadaş herkes el etek çekmiş bu aileden.

Kader, arkadaşlığınızı sınayacak ve iç yüzünüzü açığa çıkaracaktır. Bir iftiraya uğrasanız arkadaşınız ne yapar? Hakkınızda üretilen dedikoduları duyduğunda tepkisi ne olur? Başınıza beklenmedik bir felaket geldiğinde nasıl davranır?

Bir komşumdan dinledim. Çocuğunu hastaneye yatırmışlar, ameliyat masrafını karşılayacak paraları yok. Kimseden borç isteyemiyor, çekiniyor, utanıyor.

Eskimez bir gerçek dostu Ankara’ya geliyor ve kendisini arayıp buluyor. Hastanede ziyaret ediyor. Komşum gülümsüyor sararmış bakışlarıyla, sevinmeye çalışıyor. Coşku dolu vefakâr arkadaş, “Sende bir üzüntü var, moralsizsin” diyor; yine de söyleyemiyor.

Sorunu anlayan arkadaş, çocuğa cesaret veriyor, yastığın altına elini uzatıyor sonra da vedalaşıp gidiyor. Ardından anlıyorlar ki, para bırakmış. O para ameliyat masraflarını karşılamaya yetiyor. Gerçek bir dostsanız kader sizi arkadaşınızın yardımına yetiştirir.

Dilenmeyin, sömürmeyin

Fakir ve güçsüz de olsanız arkadaşınızın, akrabanızın malında, makamında gözünüz olmasın. Aksi takdirde kader adalet eder, malınızdan onurunuzdan olur, hırsa ve kıskançlığa kurban gidersiniz. Sabreder ve çalışırsanız Kaderin Sahibi size de lütfeder. Arkadaş derdinizi bilirse bilsin, şikayetlenmeyin. Verirse versin, siz istemeyin. Gücünüz yettikçe de iyiliği iyilikle karşılayın.

İflas edersiniz, eşinizden ayrılırsınız; makamdan düşersiniz, bazı dostlarınız çevrenizden kaçar. Sırtlarına yük olacağınızı sanırlar. Geçimden endişelenmeyin, açlık düzeyine varmadıkça istemeyin. Vakarla, tutumlulukla, sabırla ve doğrulukla üstesinden gelirsiniz.

Veren el, alan elden üstündür. Hayatınız boyunca alan el olmamaya çalışın. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi veselleme göre Müslüman’ın şereflerinden biri, “Allah’ın kendisine verdiğine razı olup insanlardan bir şey beklememesidir.” (Câmiü’s-Sağir, 49)

Cennete ilk varacak üç kişiden biri, “Harama iltifat etmeyen ve insanlardan da bir şey dilenmeyen kimsedir.” (Câmiü’s-Sağir, 2638)

Önemsediğinizi hissettirin

Önemsenmek yakınlaşmanın biricik mıknatısıdır. En çok önemsediğinize en yakınsınız. Yanınızda kendisini önemli hisseden, yakınınızda yaşamak ister. Dostlarınızı çevrenizde önemsediğinizi hissettirerek tutundurursunuz. Peki, bir dostunuzu önemsediğinizi nasıl hissettirirsiniz?

* Dostlarınızdan onayınızı, takdir ve beğeninizi esirgemeyin. Çok gerekmedikçe “Bu olmamış, yakışmamış, daha iyi olabilirdi” biçimli beğenmezlik mesajları vermeyin. Beğenmemek, kendini beğenmişlik ve çokbilmişliktir. Hoşnut olmak, en azından nezaket icabıdır. Beğenmediğinizden, gerekiyorsa uzaklaşın; fakat ahlaki bir kusur değilse yüze vurmayın.

Beğeninizi cümlelerinizle, vücut dilinizle, ilgili ve dikkatli tavrınızla, üzerinde konuşarak veya konuşturarak belli edersiniz. Sanatını alkışlarsınız, eserini satın alırsınız, tanıtırsınız, hediye edersiniz. Kötülükler, kötülerin alkışlanmasından; iyilikler de iyilerin alkışlanmasından yeşerir.

Her şeyin ve herkesin takdir edilebilecek bir vasfı bulunabilir.

Anlatılır ki Hz. İsa aleyhisselam dostlarıyla çölde yürürken, çürüyüp kokmuş bir köpek leşiyle karşılaşırlar. Arkadaşları iğrenip burunlarını tıkarken Hz. İsa aleyhisselam şöyle der: “Bakın, dişleri ne kadar da beyaz.”

* Dikkatli dinleyerek ilginizi belli edin. Sözünüzü ağzınıza tıkayan arkadaştan o gün ayrılırsınız. Sözünü kesmeyin. Konuşuyorsa gözlerinizi kaçırmayın, sırtınızı dönmeyin, başka bir şeyle ilgilenmeyin.

Sorularınızla anlatımını detaylandırmasına yardım edin. Sözü size bıraktığında, aynı konuda konuşmayı sürdürün. Konuşmak istediğini sezdiğinizde, sözü ona bırakın. En hoş sohbet insan, en iyi dinleyen insandır.

Eski bir dostu ziyarete gittim. Kapıda karşılamayarak, bana çok fazla önem vermediğini baştan hissettirdi. Görünüşe göre gülümsüyor, ziyaretimden memnun havası veriyordu. Uzunca konuştu dinledim, sordum anlattı. Ama ben konuşurken arada bir önüne, duvara, pencereye bakıyordu. Sözümü kestim, beni kabul ettiği için teşekkür ederek oradan ayrıldım.

* İlgilerine ilgi gösterin. Önemsemek, arkadaşın ilgilerini paylaşmaktır. Bir arkadaşım süs taşları koleksiyoncusu iki kişiyi buluşturmuş, saatlerce taşlar üzerindeki sohbet ve hatıralarıyla gecelemişler. İlgi duyarsanız taşlar bile muhabbetinize yeter.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kulluk’tan Düşme Nedeni Heva Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:24:39 ÖÖ]


Yaratan Rabb'inin Adıyla Oku Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:18:20 ÖÖ]


Hasta Kalp Gönderen: türkiyem
[Bugün, 09:05:04 ÖÖ]


O’nun Rızası İçin Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:51:01 ÖÖ]


Akıl Eğitimi Gönderen: türkiyem
[Bugün, 08:44:10 ÖÖ]


Modern Hayatın Kölesi Olmaktan Kurtulalım Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:03:13 ÖÖ]


Kul Hakkına Riayet Etmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:54:32 ÖÖ]


Resulü Efendimiz (S.A.V.) Evin Camiye Yakın Olması Çok Faziletlidir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:42:08 ÖÖ]


Dua Doğru Ama Ağız Yanlış Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:22:52 ÖÖ]


Allahü Teala Dilediğini Temize Çıkarır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:11:17 ÖÖ]


Bu Ümmete Allah'ın Büyük İhsanı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:04:34 ÖÖ]


Bünyamin Topçuoğlu - Büyük Cevşen Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:20:42 ÖS]


Çocuk Terbiyesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:56:30 ÖÖ]


HZ. Muhammedin Davranış Modelleri Gönderen: anadolu
[Dün, 10:48:36 ÖÖ]


Bidat ve Hurafelerden Sakınmak Gönderen: anadolu
[Dün, 10:40:42 ÖÖ]


Temizlik İmandandır Gönderen: anadolu
[Dün, 10:34:38 ÖÖ]


İslamda Kulluk Sadece Allah’a’dır Gönderen: anadolu
[Dün, 10:27:12 ÖÖ]


Peygambere İtaat Allah’a İtaattır Gönderen: anadolu
[Dün, 10:22:28 ÖÖ]


Ürkmüş Yaban Eşekleri Gibi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:05:51 ÖÖ]


Eşinizi Seviyorsanız Onu Sabah Namazına Kaldırın Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:53:52 ÖÖ]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42