* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Bunca Musibete Rağmen Ne Zaman O’na Döneceğiz  (Okunma sayısı 412 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 9328
Bunca Musibete Rağmen Ne Zaman O’na Döneceğiz
« : Ağustos 01, 2025, 07:57:25 ÖÖ »


Bunca Musibete Rağmen Ne Zaman O’na Döneceğiz

Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allahımız, Bakara Suresi’nin 155 ve 156. Ayet-i Celilerinde, bu dünya hayatının maksat ve hedefini özetleyerek, imtihan yolculuğumuzda karşılaşacağımız sıkıntıların sebeplerini arzederek, bizleri uyarıyor ve; ‘’Andolsun ki, sizi bazen çetin korkularla, bazen açlık ve yoksullukla, bazen de servetinizi, sağlığınızı ve ürünlerinizi elinizden alarak imtihân edeceğim.

Sabreden kullarıma müjdele! O sabırlı müminler ki, başlarına bir imtihan olarak üzücü bir olay, bir bela ve bir musibet geldiği zaman: ‘Bizler zaten Allah’a aitiz ve hepimiz O’na döneceğiz. Sahip olduğumuz bütün nîmetler bize Allah’ın emânetidir ve istediği zaman elbette geri alacaktır!’ derler” buyuruyor.

Bu emr-i fermanı, baş tacı yapmak yerine sadece musalla taşındaki mevtaya, ahiretimizin gümrük kapısı olan kabirlerde ehli kabire okuduk durduk. Ve musibetlerin bir imtihan, cenneti kazanmada bir aşama olduğunu da unuttuk. Unutunca da bela, tasa, afet, musibetler her yerimizi sardı. Bu ayette geçen ‘’musibetun’’ kelimesi nekredir. Yani hususi değil umumidir! Sadece ölüm musibetini değil tüm musibetleri kapsar! Kur’an’ı hakkıyla anlayamadığımız ve yaşayamadığımız için Ümmeti Muhammed olarak başımızda musibetlerden kurtulmuyor! 2 asırdan fazladır musibetler, Ümmet-i Muhammed’e artarak musallat olmaya devam ediyor.

Ve bu musibetler ki ferden ferda şahıslara değil, kitle kitle toplumlara musallat oluyor!

Şahıstan aileye, aileden topluma, toplumdan devlete, devletten ümmete bir musibetler ağına yakalanmadık mı?

Hilafetin kaldırılması, liderlik makamının lağv edilmesi (sadece şahsa değil, umuma) bir musibet değil midir?
Hakeza İhtilaller büyük bir musibettir, düşman işgalleri büyük bir musibettir.

Aile yuvalarının sebepsiz yıkılması, bin yıllık sağlam aile yapısının çökertilmesi musibettir.

Aile yuvalarının yıkılması için atılan tüm yanlış adımlar bir musibettir.

Evlatların ana babalarına saygısızlığı, ana babaların evlatlarına vurdumduymazlığı (saldım çayıra mevlam kayıra) diyerek yavrularını günümüzün en büyük deccalı olan dijital medya dediğimiz sosyal medya canavarının ağına terk etmeleri bir musibettir.

Bin yıllık milli eğitimin gayri milli eğitime dönüştürülerek yüz yıldır yabancı eğitim yollarıyla neslimizin tarihine ecdadına düşman edilmeleri bir musibettir. Ana babanın evden alınarak huzurevine mahkum edilmesi bir musibettir.

Hastalıkların yaygın şekilde artması bilhassa kanserin giderek artması musibettir.

Bomba altında namazını terk etmeyen bir milletin torunlarının camiden soğutulması, namaz ibadetinden uzaklaştırılması, namazsız bir neslin, secdesiz bir neslin yetişmesi büyük bir musibettir.

Zelzeleler, afetler, seller, kuraklıklar büyük bir musibettir.

Son aylarda bilerek bilmeyerek, cahillikten, gafletten veya kundaklamalarla sabotajlarla artarak devam eden yangınlar bir musibettir.

Evliliğin önündeki en büyük engellerden olan, bereketin, helal rızkın ve helal kazancın en büyük engeli olan faiz belası ülkemiz, milletimiz için, hepimiz için büyük bir musibettir.

Ahlaki erezyonun artarak devam etmesi, adeta çırılçıplak neslin sokaklarda gezmeleri, aklınıza ne geliyorsa şeytanın ve yandaşlarının memnun olduğu her haram her kötülük bir musibettir.

Sakat arabanın sağlam satılması, ticaretteki yozlaşma, dolandırıcılık, vurgunculuk, devlet malının ganimet sayılması, hepsi birer musibettir.

Bu musibetlere karşı çıkış yolumuz yine İlahi Nizam’dır!

Mutlak Hakikatin kaynağı, insanın ve alemin kullanma kılavuzu olan Kur’an ve O’nun fiili yaşam örneği olan Sünnet-i Resuldur ve O’nun yoludur!

Ne denmişti yazımızın girizgahındaki ayette bize:

“O sabırlı müminler ki, başlarına bir imtihan olarak üzücü bir olay geldiği zaman:

“Bizler zaten Allah’a aitiz ve sonunda hepimiz O’na döneceğiz.’’ Yani (İnna Lillahi ve inna ileyhi raciun.)

Hani o ölülere okuduğumuz o ayet!

O’ndan gelmek! Ve O’na dönmek!

Ne zaman döneceğiz!

Öldükten sonra mı?

O mutlak hakikat!

Peki ya ölmeden dönmeyecek miyiz O’na?

Ferden, ailece, toplum olarak, millet olarak, devlet ve ümmet olarak?

Bu dünyaya Allah’ın izniyle, Allah’ın göndermesiyle geldik ve bu musibetler karşısında çıkış yolumuz bizi dünyaya imtihan için gönderen Allahımıza, ölmeden; musallaya dönmeden dönebilmektir.

Hayatımızla, ahlakımız ve her şeyimizle Alllah’ın ilkelerine, Allah’ın ilke ve inkılabı olan İslam’a yönelebilmek ve dönmektir!

Allah’a zaten herkes ölünce dönmeyecek mi? Son nefesten sonra dönmeme imkanımız var mı?

Yaşarken hür irademizle Allah’ın yoluna, Kur’an ve İslam şeriatı yoluna hep birlikte dönmek bütün bu bela ve musibetlerden kurtulmanın olmassa olmaz en mühim ilacıdır.

Kardeşlerim! Bu musibetlerden biri de istiklal ve hürriyetten mahrumiyet musibetidir.

Vatansızlık musibetidir. Güçsüz devlet musibetidir.

Bilhassa Gazze tüm insanlık için, sadece halkı müslüman olan İslam’a isyan etmiş isyan alemi için değil, Gazze bütün insanlık için imtihandır.

Yahudilerin, tüm insanlığı istedikleri gibi kendi kötü emellerine alet ederek kullanması bugün asrımızda en büyük musibetlerden biridir.

Bu büyük mikrop, bela, insanlığın baş belası Siyonizm belasından kurtulmanın yolu da (inna lillahi inna ileyh raciun) demekten geçiyor.

Her gün namazda Fatihamızda kırk rekatta, kırk defa tekrar ettiğimiz; ‘’Allahım! Bizi; sana giden, sana dönen, sana kavuşan, senin rızana uygun olan tek yolun İslam’a ilet. İslam ile nimetlendirdiğin Peygamberlerin, Sıddıkların, Salihlerin, yoluna ilet. 

(ğayr’il mağdubi aleyhim veladdâllin) ‘’İlmiyle insanları saptıran hahamlar gibi, cehaletiyle toplumu saptıran papazlar gibi gazap ettiğin toplumun yoluna değil’’ diye tekrar ettiğimiz, insanlığın baş düşmanı Yahudi fitnesine 5 vakit namazda her gün dikkatimiz niçin çekiliyor hiç tefekkür ettik mi?

Allahımız bu Yahudileşme ve Hristiyanlaşma fitnesine karşı dikkatli ve tedbirli olmamızı her gün talim ettiriyor.

Dolasıyla Gazze’deki yangının sıçrayarak daha da büyümesini istemiyorsak, çözüm başta Fatiha’da olmak üzere Elest Bezminde Allahımıza verdiğimiz söze uymaktır. Tüm Siyonist, uşakları ve işbirlikçilerinin mallarına boykot etmektir. Ekonomik boykotu hızla artırmaktır. Ve siyonizmin, emperyalizmin kökünü kazıyacak savunma sanayini daha da güçlendirerek yeniden dünyanın süper gücü olmak için kadını erkeğiyle, parti pırtı, mezhep, etnik kimlikleri ayırmadan güçlü bir devletimizin oluşmasına gayret göstermektir.

Alem-i İslam adeta yangın yerine dönmüşken, tembellikten, vurdumduymazlıktan, ataletten sıyrılmaktır.

Cesareti kuşanıp, imanla dimdik durmak, mazlumlara sahip çıkmaktır.

Allahım!

Ey belaları defeden Allahım!

Bizden belaları uzak eyle!

Sen ki muhafaza edenlerin ve merhametlilerin en merhametlisisin! Senin her şeye gücün yeter!

İçimizdeki ayrılıkları gider!

Müslümanı Müslümana musallat etme!

Müslümanı, Müslümanla imtihan etme!

Bizi kardeş eyle!

Güçlü Türkiye, Özgür Gazze ve Kudüs yolunda bize Nusret et!

Amin

Allahımız Filistin Devletimizin Lideri İsmail Heniyye kardeşimizin Şehadetini Mübarek kılsın.

Mekanını Sevdikleri ve Sevenleriyle Cennet eylesin.

Şehadet nimetini bize de ihsan buyursun! Amiin

Şehadetinin sene-i devriyesinde bir kez daha en güçlü seda ile haykırarak diyoruz ki: Yaşasın Filistin Davamız! Kahrolsun Siyonist Katiller ve İşbirlikçi Münafıklar! Yaşasın Zalimler için Cehennem!

Yazımı; kıymetli dostum, yol ve dava arkadaşım Halil İbrahim Çelik beyin hissiyatımıza tercüman olan bir şiiriyle bitiriyorum:

Ha Kerbela! Ha Gazze!

‘Cennet gençlerinin seyyidi’,

Hüseyin’im ; can yiğidim!

Muharrem de kanın döküldü!

Kerbela ‘yetmiş bir’ masuma mezar oldu.

Toprak ağladı; gök gürledi!

Muharrem, mah-ı matem oldu!

Yezid, Şam’da zevkten kudurdu!

Benimse kalbim durdu,

Damarlarımda kanım dondu!

Bugün ise:

Lanetli Yahudi’nin zulmüyle Filistin’de,

Gazze’de ölen yetmiş bini buldu!

Gazzeki çocuklar açlıktan ve susuzluktan;

Dünyanın gözleri önünde birer birer öldü!

Mazlum Gazze’ye yardıma

Yemenililer; Ebabiller gibi koştu.

Onlardan başka Müslümanlar sınıfta kaldı.

Batının sokakları, Doğunun camilerinden hürdü.

Dün Kerbela!

Bugün Gazze!

Yan gönlüm yan!

Ağla gözlerim ağla!

Bu ayıp da bize yeter.

Ha Kerbela, ha Gazze!

İbrahim Halil ÇELİK

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.

Amin.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Abdurrahman Toprak - Sevdim Seni 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:47:11 ÖS]


Fatih Ünver - Arz Ediyorum Ya Rab 2018 320 Kbps- NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:36:44 ÖS]


Fatih Ünver - Gider Mevlaya Ashabın İncileri 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:11:40 ÖS]


Cumali Yıldız - Allah Diye 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:29:19 ÖS]


Erşan Ertekin - Yüce Allah'ım _ Güle Benzer 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:15 ÖS]


Ali Kırış - Güller Açıyor Allah Dedikçe 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:21 ÖS]


Zikir Nedir ve Niçin Yapılır Gönderen: KOYLU
[Dün, 11:42:05 ÖÖ]


Mümin Hayatında Şükrün Yeri Gönderen: KOYLU
[Dün, 11:38:48 ÖÖ]


Modern Dünyanın İnsana Etkisi Gönderen: KOYLU
[Dün, 11:29:36 ÖÖ]


Burası Dünya Gönderen: KOYLU
[Dün, 11:18:17 ÖÖ]


Ayna Gönderen: KOYLU
[Dün, 11:13:50 ÖÖ]


HZ. Peygamberi Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: KOYLU
[Dün, 11:04:44 ÖÖ]


Gençlik Bir Milletin Geleceğidir Gönderen: KOYLU
[Dün, 10:58:43 ÖÖ]


Kulun Sahip Olduğu Tek Şey Rabbidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:30:42 ÖÖ]


Kur'an-ı Kerimden Bazı Mesajlar 4. Cüz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:20:00 ÖÖ]


Bir Yuvaya Sığan Cennet - Aile Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:11:36 ÖÖ]


Emanete Riayet Etmeliyiz Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:05:24 ÖÖ]


Gençlik ve Fetih Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:52:18 ÖÖ]


İnsan Kalbinden Bozulur Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:08 ÖÖ]


En Şerefli Meziyet Kul Olmaktır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:13 ÖÖ]