Gönderen Konu: Geç Olmadan Uyanmak (Okunma sayısı 1489 defa)

fanidunya NET · « : Mayıs 13, 2025, 07:43:23 ÖÖ »

Geç Olmadan Uyanmak

İnsanın öyle yahut böyle hayatında pişmanlık duyduğu işler hep olmuştur. İmtihan hakikati insanı yanılmaya, sonra yanılgılarını düzeltmeye ve en doğru sonuca varmaya sevk eden bir husustur.

Burada önemli olan ise yaşanan pişmanlığın can emanetini teslim etmeden önce olması, imtihan süresi dolmadan birtakım düzeltmeleri yapabilmek veyahut yaşanan pişmanlığın iyilikleri arttırma yolunda olmasıdır.

Efendimiz’in (s.a.v) bu konuda çok dikkat çeken bir hadîs-i şerîfi vardır. Şöyle buyurmuştur: “–Ölüp de pişmanlık duymayacak hiçbir kimse yoktur.” “–O pişmanlık nedir yâ Rasûlâllah?” diye sorulunca Efendimiz (s.a.v) -: “–(Ölen), muhsin (ihsan sahibi, hayır ehli, sâlih) bir kişi ise, bu hâlini daha fazla artıramamış olduğuna; şayet kötü bir kişi ise, kötülükten vazgeçerek hâlini ıslah etmediğine pişman olacaktır.” cevabını vermiştir.[1]

Demek ki ahirette dünya hayatına dair bir pişmanlık hali herkesin yaşayacağı bir olgudur. Salih kimseler Rabbimize yaklaştıracak ameller noktasında daha fazla gayret göstermedikleri için pişmanlık duyarken, kötü kimseler ise işlediklerini terk etmemiş olmanın ızdırabını çekeceklerdir. Bu gerçek her mümini daha fazla salih amel işlemeye, günahları terk etmeye sevk etmelidir. Geri dönüşü olmayan bir yola gireceğimiz gün yakındır. Akıllı kimseye kaybettiği yakınları ibret olarak yeterlidir.

İbrâhîm et-Teymî (r.aleyh) bu hususta şöyle demiştir: ‘’Kendimi cennette gördüm. Meyvelerinden yiyor, hurileriyle beraber oluyor ve nimetlerinden faydalanıyordum. Nefsime şöyle dedim: ‘’Ey nefsim! Arzu ettiğin başka bir şey var mı?’’ Bana şöyle cevap verdi: ‘’ Dünyaya döndürülmek ve bu nimetlere kavuşmama vesile olan amellerimi arttırmayı arzu ediyorum.’’ Ardından kendimi cehennemde gördüm. Kızgın ateşin içinde yanıyor ve buna tahammül edemiyordum. Zakkum ağacından besleniyordum. Nefsime şöyle dedim: ‘’ Neyi arzu ediyorsun?’’ Bana şöyle cevap verdi:

‘’ Dünyaya döndürülmek ve bu durumdan beni kurtaracak ameller işlemeyi arzu ediyorum.’’ Ardından ona şöyle dedim: ‘’ Ey nefis! Sen temenniye gark olmuşsun! Salih amel işlemeye bak!’’[2]

İbn Kudâme el-Makdîsî (r.aleyh) ise şöyle buyurmuştur: ‘’Kıymetli bir cevher olan ömrünü amelsiz zayi etme! Onu heba etme! Her bir nefesinin ya bir salih amel, ya da seni Allah’a yaklaştıracak bir şey üzere geçmesi hususunda gayret et! Dünyevi kıymete sahip bir mücevherini kaybedecek olsan, ne kadar üzülürsün değil mi? Hatta tek bir dinarını dahi kaybetsen bu seni üzer.

Peki, nasıl olur da saatlerini zayi edersin?! Boşa giden ömrüne nasıl üzülmezsin?!’’[3]

Evet her birimize düşen sorumluluk hayatımızı salih amellerle imar etme, kötülüklerden sakınma, başta aile fertlerimiz olmak üzere içinde yaşadığımız toplumu bu doğrultuda kanalize etmektir. Dünyevi bir kayba uğrayan yakınlarımız için feryâd ederken, onların ahiretlerinin zayi olmasına göz yummak, bu hususta aksiyon almamak, ellerinden tutup onları doğru yola sevk etmemek ne aklın ne de imanın kabul edeceği şey değildir.

Hz. Ali’nin (r.anh) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

‘’ Dünya arkasını dönmüş gidiyor. Âhiret ise yüzünü dönmüş geliyor. Her birinin kendine has evlâtları (tâlipleri) vardır. Siz âhiretin evlâtları olun, dünyanın evlâtlarından olmayın! Bugün amel işleme günüdür, hesap yoktur. Yarın ise hesap vardır, amel işleme imkânı yoktur.’’[4]

Bu nasihatler altından kıymetlidir. Evet şüphesiz ki bugün insanları içinde bulundukları modern pislik çukurundan kurtaracak olanlar ahiretin evlatları olacaktır. Dünyaya saplanan, hiç ölmeyecekmiş gibi onun peşinden koşanlar ne kendilerine ne de toplumlarına fayda sağlayamazlar.

Özellikle de müslüman gençlerin ulvi gayelere sahip olmaları, salih amellerle bezenmiş bir İslami şahsiyet ortaya koymaları ziyadesiyle önemlidir. Cihad dediğimiz şey tam olarak da budur. Nereden başlamalıyız, sorusunun cevabı da bu noktada gizlidir. Yani ‘’ahiretin evlatları’’ olmak ve ‘’ahiretin evlatlarını’’ yetiştirebilmek…

----------------------------------------------------------------------------------------

[1] Tirmizî, Zühd, 59/2403.

[2] Vasıyyetu İbn Kudâme el-Makdîsî, syf.10

[3] Vasıyyetu İbn Kudâme el-Makdîsî, syf.12

[4] Buhârî, Rikâk, 4.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Geç Olmadan Uyanmak (Okunma sayısı 1489 defa)

fanidunya NET

Geç Olmadan Uyanmak

BENZER KONULAR