Gönderen Konu: Çocuk Allah ve peygamber evgis  (Okunma sayısı 168 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 1964
Çocuk Allah ve peygamber evgis
« : Ocak 04, 2021, 05:04:13 ÖS »
Çocuk ve Allah Sevgisi
   
Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyorlar ki:

“Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüzden mesulsünüz.”

Öyleyse neslin yetişmesi hususunda çok dikkatli olmak gerekir.

Çocuk doğar doğmaz sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet okunur. Böylece anne-baba onu Allah'ın kulu bildiklerini ve o kimlik üzere yetiştirmek istediklerini açıklamış olurlar.

Çocuk, 3 yaşından itibaren sorular sorar. 4 yaşında sorular peş peşe gelmeye başlar.

Özellikle:

- Allah nerede?

- Allah ne kadar büyük?

- Allah neye benziyor?

- Allah nerede oturuyor?

Sorularını sıkça tekrarlar. Çocuğumuz, Yaradan hakkında ne sorarsa sorsun; sabır, sevgi ve hoşgörü ile azarlamadan ve mümkün olduğunca kısa cevaplar vermeliyiz.

”Allah nerede?”  dediğinde, O’nun çok güçlü olduğunu, istediği her yerde olabileceğini söyleyebiliriz. Onlarla bir büyükle konuşuyor gibi süslü püslü kelimeler kullanmak yerine gayet sıcak ve samimi bir iletişim kurmalıyız.

En önemlisi; onları asla Allah ile korkutmamalıyız. ”Bunu yaparsan Allah seni yakar!” şeklindeki ifadeler onları Yaradan’dan uzaklaştırır. Çocuklarımıza Allah'ın korkulan değil, korkulardan kurtaran olduğunu, kendisine inananları ve sevenleri cennet ile ödüllendireceğini ve asla cehennem ile cezalandırmayacağını, bütün korkulardan Allah'a sığınarak kurtulacağımızı… anlatmalıyız. Çünkü Allah, bizi bizden daha çok seviyor. Her türlü tehlikeden emin olmamızı ve iki cihanımızı da cennete çevirmemizi istiyor.

Evet, Allah'tan korkmalıyız ama öncelikle O’nun sevgisini, rızasını kaybetmekten korkmalıyız. Bu korku, sevgi kaynaklı tatlı bir duygudur.

Çocuklar önce taklit ederler. Bizler onların yanında ibadet edersek, dua edersek, güzel söz ve fiiller sergilersek onlar da fıtratlarındaki sevgiyi hemen gösterir, aynısını yapmaya çalışırlar. Allah Rasûlü'nün adı geçince gözümüzden akan bir damla yaş, oturup onlara saatlerce “Peygamberimizi şöyle sevmeliyiz” diye anlatmaktan daha tesirli olur.

Rabbim bütün Ümmet-i Muhammed'e önce anlamayı sonra da anlatabilmeyi nasip etsin.

Anne-babaya duyulan sevgi de çocuğu Allah'a yaklaştırır. Çünkü hayatta en çok sevdiği kişiler olan anne ve babayı var eden ve rızasını onların rızasına bağlayan O’dur.

“Allah’ın rızası, anne-babanın rızasındadır.” (Hadis)

Birçok ilim adamı çocukta büyük bir dini potansiyel olduğunu söyler. Onlar şekilsiz birer hamur gibidirler. Onları belirli kalıplara bilerek veya bilmeyerek bizler sokarız.

Önemli olan kendimizi ve göz bebeğimiz, ciğerparemiz olan çocuklarımızı “Allah’ın boyasıyla boyayabilmektir.”

Sevgiyi yaratıp var eden ve yüreklerimize hediye eden Allah'a hamdolsun.


Çocuk Ve Peygamber Sevgisi

Psikologlar: “İnsan, sevme yeteneğini sevilerek kazanır. Sevmeden önce sevilmeyi öğrenir” derler. Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki, çocukluğunda sevgi görmemiş insanlar, başkalarını da kolay kolay sevemezler. Kişiliklerinde büyük bir boşluk oluşur.

“Çocuğu sevmek”demek onu, sadece maddi refaha boğmak demek değildir. Ona vakit ayırmaktır. Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber (s.a.s) çocuklara ayrı bir değer verirdi. Çocuklara olan sevginin en önemli tezahürü, onları öpmektir. Hz. Peygamber’i (s.a.s) torunu Hasan’ı öperken gören Akra b. Habis’in, Hz. Peygamber’in (s.a.s) bu davranışını yadırgaması, bugün hala Anadolu kültüründe geçerlidir. Gençler büyüklerinin yanında çocuklarını öpemezler. Hâlbuki Peygamberimiz (s.a.s) bu davranışıyla başkalarının yanında çocukların öpülüp, sevilebileceğini göstermiştir.

“Küçüklere merhamet etmeyen bizden değildir.”(Ebû Dâvûd, Edeb/58)

“Küçük çocuğu olan, onun hatırı için çocuklaşsın.”(Deylemî, II, 136/b)

“Allah’tan korkun ve çocuklarınızın arasında adil olun.”(Müslim, Hibat/13)

Hadis-i şeriflerinden O’nun nasıl bir çocuk sevgisi taşıdığını anlayabiliriz. Ebû Hüreyre’den (r.a) rivayet edilir ki:

“Şu iki kulağım duymuş ve şu iki gözüm görmüştür ki, Rasûlullâh iki eliyle Hasan’ın ve Hüseyin’in iki avucunu tutar, sonra torununun iki ayağını kendi ayağı üzerine koyar ve ‘Yukarı çık’ derdi. Torunu ayaklarını Rasûlullâh‘ın göğsüne koyuncaya kadar çıkardı. Sonra O, torununu öper ve ‘Allah’ım! Bunu sev, çünkü ben seviyorum’ buyurdu.” ( Buhari Edeb’ül Müfred;249)

O halde bizler, çocuklarımıza Peygamberimizi nasıl tanıtmalıyız? İlahiyatçılar, psikologlar O’nu hikâyelerle tanıtmanın önemine değiniyorlar. Çocuk, hayal gücüne seslenen hikâyelerle, hem rahatlıyor, hem de O’nu tanıyor. O’nun tavırları bir film gibi canlanıyor gözünde ve artık çocuğun kahramanı O oluyor. Fakat bunun için Peygamberimizi önce kendimiz çok sevmeli, varsa eksiklerimizi telafi etmeliyiz. Anne ve babanın aynı kişiyi sevmesi, sayması, örnek alması çocukta sevgi ve güven meydana getirir. Efendimizin adı geçtiğinde sergilenen duruş veya hasretle gözden akan iki damla yaş çocukta daha etkili izler bırakır.

Çocuklarımıza Peygamberimizi öğretmeye, konuşma çağıyla beraber soru-cevap yöntemiyle başlanabilir. ”Kimin ümmetindensin?” sorusunun cevabı kuru bir taklitten ibaretken, 3-4 yaşlarında anlatılan hikâyelerle anlam kazanır “HZ. MUHAMMED” cevabı, hakkında bazı şeyler bilebildiği şahsiyet haline gelir. Örneğin gülü gören bir çocuk, Hz. Muhammed de gül kokarmış diyebiliyorsa, anne ve baba üzerlerine düşen vazifenin bir kısmını yerine getirmiş demektir. Unutmayalım ki çocukların rol modeli anne-babadır. Peki,  anne ve babalar hayatlarında kimi model alır? Mademki, okul öncesi dönemde çocuk en çok bizlerden etkileniyor, o halde, öncelikle O’nun sünnetlerini anne ve babalarında görmeliler. Yemeğe besmele ile başlamak ve bunu sesli söylemek gibi.

Yine okul dönemindeki bir çocuk, arkadaşına vurduğunda ya da kötü söz söylediğinde; ”Biz böyle davranamayız, çünkü Peygamberimiz sadece Allah için kızarmış ve kötü söz söylemezmiş” denilebilir. Güzel bir davranış yaptığında; mesela arkadaşına yardım ettiğinde; ”Eminim O, şimdi çok mutlu oldu” diyebiliriz. Biz bu şekilde O’nu tanıttığımızda çocuk hem sünnete uygun davranacak hem de yolunu kaybettiğinde, kafası karıştığında ”O, nasıl davranırdı?” diye araştıracak, vicdan muhasebesi yapmayı öğrenecektir.

Tavsiye ettiğimiz şeyleri, kendimiz yapmadığımız sürece çocuklarımız üzerinde ne kadar etkili olabilir ki!

Mesela, Peygamberimizin (s.a.s) adı anılınca salavat getiriyor muyuz?

O’nun sünneti olduğu için yaptığımız ameller neler?

O’nun hangi hadislerini biliyoruz?

O’nun hayatını ne kadar biliyoruz?

Ehli Beytini, ashabını ne kadar tanıyor ve seviyoruz?

Her gün, hiç değilse bir tesbih olsun (100 kere) Salavat-ı Şerife getirelim ve bunları yaparken ”Bunu Sünnet olduğu, O’nu sevdiğim için yaptım” diyerek örnek olalım.

En Sevgili’yi, sevgiyle anlatmayı, bu şerefi yaşamayı, O’nu sevenleri sevmeyi ve onlar tarafından sevilmeyi, O’nun sevdiği şeyleri sevmeyi ve sevmediklerinden sakınmayı,

O yüce şefaatini Allah cümlemize nasip eylesin.

Âmin.

 


* BENZER KONULAR

2014 - Ahmet Yağmur - Medine'ye Hasret Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:03:52 ÖS]


Asıl Derdimiz Dertsiz İnsanlar Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:27:42 ÖÖ]


Hayatını Düzene Koymak İsteyen Müslüman Gençlere Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:17:49 ÖÖ]


Bizi Aldatan Bizden Değildir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:53:08 ÖÖ]


BenimKkim Olduğumu Biliyor musun Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:42:56 ÖÖ]


Çocuklarımıza Sahip Çıkmalıyız Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:35:33 ÖÖ]


Zulmün Zararları Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 06:22:59 ÖÖ]


Kutsal Yolculuğun Heyecanı Başlarken Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:22:37 ÖÖ]


Hac Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 11:14:26 ÖÖ]


Yetim ve Kimsesiz Çocuklara Sahip Çıkalım Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:49:10 ÖÖ]


Yalşayan Hurafeler Karşışında Müslümanların Tavırları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:40:06 ÖÖ]


Yalanın Zararları Gönderen: gurbetciyim
[Nisan 27, 2024, 10:02:40 ÖÖ]


Ahiretin kapısı ölümü Hatırlamak ve Ona Hazırlanmak Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:49:11 ÖÖ]


Hicr Süresi Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:32:26 ÖÖ]


Güven Duygusunu Nasıl Elde Ederiz Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:22:28 ÖÖ]


Korku ve Ümit Ahiret İnancından Doğar Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:09:23 ÖÖ]


Süleyman Aleyhisselam Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 27, 2024, 07:00:28 ÖÖ]


Zikir İbâdeti Kalbin Cilâsıdır Gönderen: fanidunya NET
[Nisan 26, 2024, 09:45:16 ÖS]


Müslüman’ın Müslüman’a Muamelesi Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:47:12 ÖS]


Ölüm Hadisesi ve Mümin’in Tutumu Gönderen: KOYLU
[Nisan 26, 2024, 08:42:28 ÖS]

Sitemap 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41