Gönderen Konu: Tercihlerimiz Hak İstikametinde Olmalı (Okunma sayısı 4041 defa)

KOYLU · « : Mayıs 29, 2025, 10:40:37 ÖÖ »

Tercihlerimiz Hak İstikametinde Olmalı

Derler ya; “yalnızlık Allah’a mahsustur” Yalnız kalmak sıkıntı verir insana. İhtiyaçlarını karşılayamayan insan her türlü olumsuzluktan etkilenir. Yalnızlık insanı hassaslaştırır. En ufak bir sözden, hareketten alınganlık duyar. Hayatındaki daralma, çevresinde yakınlarının olmaması onu, bütün etkenlere karşı korumasız yapar. Birisi bir şey söyle acı duyar üzülür. Herhangi bir harekette bulunsa müdafaasız kalır mukabele edemez.

Bahçeye dikip, özel ihtimamla hizmet verilen bir çam ağacına benzer. Tek ağaca her taraftan esen rüzgar, yağan yağmur, kopan fırtına ona dokunur, zarar verir. Bir de dağda yüzlerce çam ağacının hayatına bakın. Hemcinsleriyle beraber olan çam ağaçları, esen rüzgara, yağan yağmura, kopan fırtınalara hep birlikte göğüs gerer, birbirlerini korur. Böylece biz de anlarız ki her cins kendi arasında gelişir, inkişaf eder. Ormandaki ağaçlar, birbirlerine yaslanırlar destek olurlar.

Hele bir de ihtiyarlamışsa bir insan, parası da varsa onun durumu daha da zordur. Çocuklarından, torunlarından başlayarak en yakınlarına kadar herkes, onun ihtiyaçlarının bittiğini düşünür. Paraya muhtaç olmadığını zanneder. “Bu ihtiyardır, yiyip içmesi, gezip tozması, şuna buna ihtiyacı olmaz” derler. “Dolayısıyla elindeki paraları bize vermeli ” gibi bir anlayış sahibi olabilirler. Torunlar; dede ve ninelerinin elerine geçen paraların kendilerine verilmesini isteyebilirler.

Yaşlı ve dul kadınlara verilen harçlıkları; oğlunun ve torunlarının görmemesini söylemek; yukarıdaki sebeplerden dolayı uygundur. Nine ve dedesinin elinde para olduğunu bilen oğul veya torun, o paranın ona lazım olmadığını düşünüp elinden alabiliyor.

İnsanların pek çoğu sağlıklarında yapmadıklarını kendinden sonra dünyada kalanların yapmasını düşünürler. Bu düşünüş ve anlayış yanlıştır. “İstisnalar hariç” Bu iş şu örneğe benzetilebilir: Elinde bir el feneri olan, gecenin zifiri karanlığında, engelli yollardan geçecektir. Elindeki feneri yanında bulunan oğluna veya torununa verir, önüne tutarak aydınlatmasını ister. O da feneri kendi isteğine göre kullanır. Fener sahibine faydalı olmaz. O yine karanlığa mahkûm olur.

Halbuki irade kendi elindeyken yapacağı hayır ve hasenatı, sağlığında yapmalıydı. Öldükten sonra geride kalanlar isteğini ya yapar ya yapmaz. Gözün görür, elin tutarken yapmadıklarını başkalarının yapmasını beklemek hatadır. Bunlar insanın kendini aldatmasından başka bir şey değildir. Daha doğrusu nefsin oyunudur.

Sağlığında evlatlarına, torunlarına verirsin, verirsin yine de; insandaki “Helmin mezid” daha yok mu? anlamına gelen ifadeyle doyumsuzlukla; senin yaptığın hayır ve hasenat için, “sen hep başkalarına veriyor bana vermiyorsun” diyebilirler. Yani “sen bize ver de kendin nereye gidersen git. İster cennete ister cehenneme benim için önemli değil.” Verilen Allah’ın verdiği ve Allah için verilendir. Dünyaya çıplak geldik. Allah’ın verdikleriyle örtündük, yine Allah’ın verdikleriyle yaşıyor ve Allah’ın emrine uyarak yine O’na döneceğiz.

Hayat, düşündüğümüz kadar ayrıntılı değil. Onu ayrıntılı hale getiren biz insanlarız. Hayatı, düşündüğümüz, inandığımız ve yaşadığımız gibi algılarız. İsteklerimiz azaldıkça ayrıntı azalır, mutluluğumuz artar. Tercihlerimiz hak istikametinde olmalı. Aksi halde sıkıntıdan kurtulamayız.

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

Yeni Girişimiz

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DÜNYA FM

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Tercihlerimiz Hak İstikametinde Olmalı (Okunma sayısı 4041 defa)

KOYLU

Tercihlerimiz Hak İstikametinde Olmalı

BENZER KONULAR