Gönderen Konu: Kur'an-ı Kerimden Bazı Mesajlar 4. Cüz (Okunma sayısı 116 defa)

fanidunya NET · « : **Bugün**, 08:20:00 ÖÖ »

Kur'an-ı Kerimden Bazı Mesajlar 4. Cüz

4. CـZDEN BAZI MESAJLAR / 1

AL - İ İMRآN SÜRESİ:

92- "Allah yolunda sevdiğiniz ؛eylerden harcamadıkça iyiliğe asla eremezsiniz. Ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir."

Allah’ın rızâsına, cennetine lütuf ve yardımına ula؛abilmenin ؛artlarından biri de ki؛inin sevip bağlandığı nimetleri Allah yolunda harcamasıdır. Ki؛i ancak bu takdirde gerçek iyiliğe erer.

آyet-i kerîme, sadakaların i؛e yarar, kıymetli ؛eylerden verilmesi gereğine i؛aret etmektedir.

آyetten, insanın tiksinerek alabileceği ؛eyleri sadaka veya zekât olarak vermenin Allah’ın da, insanların da ho؛una gitmeyeceği ve bِyle bir harcamaya sevap verilmeyeceği anla؛ılmaktadır.

Ki؛i sevdiği bir ؛eyi Allah yolunda feda edemiyorsa onun iyiliğe ve erdemliliğe (birre) ula؛ması mümkün değildir.

134- "Onlar (takvâ sahipleri) bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, ِfkelerini yenerler, insanları affederler..."

Bolluk, takva ehli ki؛ileri bencille؛tirip aldatmaz, darlık da onlara Allah yolunda harcamayı unutturmaz. Her iki durum da onların davranı؛larını deği؛tirmez.

آyetin tasvirine gِre insanlardaki takvâ erdemi, olaylar kar؛ısında ِfkeyi yenme ve bağı؛lama konusunda onlara yardımcı olur.

Nitekim âyette geçen "kâzımîn" ifadesi “ِfkesini yenen, gücü yettiği halde, zarar gِrdüğü kimselere kar؛ı intikama kalkı؛mayan, sabreden” anlamlarına gelmektedir.

ھahsî meselelerde ِfkeyi yenmek Allah’ın emri olup beğenilen ve ِvülen bir davranı؛tır.

135- "Onlar çirkin bir ؛ey yaptıkları veya kendilerine kِtülük ettikleri zaman Allah’ı hatırlarlar da hemen günahlarının bağı؛lanmasını dilerler. Zaten günahları Allah’tan ba؛ka kim bağı؛layabilir ki? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler."

Yüce Allah, takva sahibi kulların, günah i؛ledikten hemen sonra Allah'ı hatırlayıp pi؛man olduklarını belirtmi؛ ve günah i؛ler i؛lemez tِvbe eden, tِvbeyi bir an bile geciktirmeyen kullarını ِvmü؛tür.

Her insan günah i؛leyebilir fakat günahta ısrarcı olmayan, günahı alı؛kanlık haline getirmeyen kullar ِvgüye mazhar kılınmı؛tır.

Allah, ؛efkat ve merhametinin gereği olarak günahkâr bir mümini –büyük günah dahi i؛lese– müminlerin safından çıkarmaz.

Nitekim yaptığı hataya pi؛man olan, tِvbe ve istiğfar eden kimseyi cennete girecek takvâ sahiplerinin safından ayırmamı؛tır.

180- "Allah’ın lütfundan kendilerine verdiği nimette cimrilik gِsterenler, sakın bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar, bilâkis bu onlar için kِtüdür. Cimrilik ettikleri mal kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Gِklerin ve yerin mirası Allah’ındır..."

Cimrilik yapılan her ؛eyin ahirette olu؛turacağı sıkıntıya âyette dikkat çekici bir üslupla i؛aret edilmi؛tir.

Cimrilik edenler güzel ve yararlı bir ؛ey yaptıklarını sanabilirler. Oysa yaptıkları kendileri için kِtülüğün ta kendisidir. اünkü bu davranı؛ları hem dünyada hem de âhirette onları küçük dü؛ürecek, alçaltacaktır.

Cimrilik ki؛iyi ailesi, e؛i-dostu ve toplum kar؛ısında küçük dü؛ürücü kِtü bir huydur. Nitekim Hz. Peygamber insanlar hakkında dü؛ünülebilen en kِtü ve alçaltıcı huyun, “cimrilik ve korkaklık” olduğunu sِylemi؛tir (Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 22)

Allah’ın verdiği mülk emanetini kendinin sanarak onu sahibinin istediği yerde harcamamak büyük bir gaflettir.

Allah, cimriliği huy edinenleri sevmez.

191- “Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep Allah’ı anarlar; gِklerin ve yerin yaratılı؛ını dü؛ünürler (ve ؛ِyle derlerJ “Rabbimiz! Sen bunu bo؛ yere yaratmadın, seni tenzih ve takdis ederiz. Bizi cehennem azabından koru!”

Aklıselim sahibi müminler ayakta, oturarak, yatarak kısaca bütün hallerinde derin bir saygıyla Allah’ı anar; diliyle ve kalbiyle zikir halindedir.

Emirlerine ve yasaklarına kar؛ı geldiği takdirde O’nun vereceği cezaya çarpılmaktan korkar ve bu cezadan koruması için Allah’ın merhametine sığınır.

Resûlullah (s.a.s), geceleri آl-i İmrân Sûresi 191-200. Ayetleri okur, sonra teheccüd namazını kılardı. (Buhari, Vitir, 992)

ضzellikle gِkyüzüne baktığında آl-i İmrân 190-191. آyetleri okurdu. (Müslim, Sivak,10)

NİSA SÜRESİ

9- “Geriye eli ermez, gücü yetmez çocuklar bırakmı؛ olmaları halinde onlar hakkında endi؛e duyacak olanların (ba؛kalarının yetimleri için de) kalpleri sızlasın; Allah’tan sakınsınlar ve doğru sِz sِylesinler.

Hitap, insanların vicdanlarına yِneltilmi؛, “Yetimleri kendi çocuklarınız olarak dü؛ünün” denilmek istenmi؛tir.

Geride bıraktığı yetimlerinin haksızlığa uğrayıp peri؛an olmalarına kim razı olur?

Bugün ba؛kasına olanın yarın kendine de olabileceğini bilmeli, yeryüzünde haksızlık bulundukça ondan bir gün kendilerinin ve çocuklarının da zarar gِrebileceğini unutmamalıdır.

104- “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kِtülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İ؛te onlar kurtulu؛a erenlerdir.”

Hz. Peygamber (s.a.s), emr-i bi’l-ma‘rûf nehy-i ani’l-münker gِrevinin ِnemini ؛u ؛ekilde belirtir:

“Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kِtülüğe engel olursunuz ve zalimin iki elini tutup onu hakka çevirir, doğruluğa zorlarsınız veya (bunu yapmazsanız) Allah, sizin iyilerinizin kalplerini de kِtülerinkine benzetir ve daha ِnce İsrâiloğulları’na olduğu gibi size de lânet eder” (Ebû Dâvûd, “Melâhim”, 17)

İyiliğe te؛vik etme, kِtülüklerden sakındırma gِrevinin yerine getirilmesi, her müslümanın, toplum içindeki konumuna, maddî ve mânevî gücüne gِre katılması gereken bir sorumluluktur.

(Bu metin DİB Kur’an Yolu Tefsiri’nden istifade edilerek hazırlanmı؛tır.)

4.CـZ/ DUA آYETLERİ:

Alİ İMRآN SغRESİ

147- “...Rabbimiz! Günahlarımızdan ve i؛imizdeki a؛ırılıklardan ِtürü bizi bağı؛la, sebatımızı arttır, kâfir topluluğa kar؛ı bize yardım et!”

...رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَاِسْرَافَنَا فٖٓي اَمْرِنَا وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرٖينَ

190-“...Rabbimiz! Sen bunu (gِkleri ve yeryüzünü) bo؛ yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi cehennem azabından koru!”

...رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هٰذَا بَاطِلاًۚ سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

193- “Rabbimiz! Doğrusu biz ‘Rabbinize inanın!’ diyerek, imana çağıran bir davetçiyi i؛itip iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağı؛la, kِtülüklerimizi sil ve bize iyilerin ِlümünü nasip et.”

رَبَّنَٓا اِنَّـنَا سَمِعْنَا مُنَادِياً يُنَادٖي لِلْاٖيمَانِ اَنْ اٰمِنُوا بِرَبِّكُمْ فَاٰمَنَّاࣗ رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّـَٔاتِنَا وَتَوَفَّـنَا مَعَ الْاَبْرَارِۚ

194- “Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığıyla bize vaad ettiklerini ver bize; kıyamet gününde bizi rezil etme. Sen asla sِzünden caymazsın.”

رَبَّنَا وَاٰتِنَا مَا وَعَدْتَنَا عَلٰى رُسُلِكَ وَلَا تُخْزِنَا يَوْمَ الْقِيٰمَةِؕ اِنَّكَ لَا تُخْلِفُ الْمٖيعَادَ

Sevda Demirbağ Bayrak.

İNTERNET RADYOMUZ FANİDUNYA FM 24 SAAT YAYINDADIR.

Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DÜNYA FM

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Kur'an-ı Kerimden Bazı Mesajlar 4. Cüz (Okunma sayısı 116 defa)

fanidunya NET

Kur'an-ı Kerimden Bazı Mesajlar 4. Cüz

BENZER KONULAR